AMAÇ: Bu çalışmada; şizotipinin üç alt tipine özgü kognitif bozuklukları nöropsikolojik testler ile incelemek ve
şizofreni hastalarının hastalıktan etkilenmemiş birinci dereceden akrabalarında şizotipal kişilik özelliklerinin
şiddetini ve sıklığını tespit etmek amaçlandı.
GEREÇ ve YÖNTEM: Bu çalışma; cinsiyet bakımından homojen dağılmış, 16-35 yaş aralığındaki şizofreni
hastalarının sağlıklı birinci dereceden akrabaları (n:26) ve kontrol grubuyla (n:31) yürütülmüştür. Katılımcılara,
Şizotipal Kişilik Ölçeği’nin (ŞKÖ) kısa formu, Büyüsel Düşünce Ölçeği ve Algılamada Sapmalar Ölçeği
uygulanmış; ayrıca kognitif işlevler Wisconsin Kart Eşleme Testi’nin (WKET) bilgisayar versiyonu, Sayı Dizisi
Testi, Londra Kulesi Testi (LKT), Sözel Akıcılık Testinin (SAT) hayvan sayma, kontrollü kelime çağrışım ve
ardışık kategori adlandırma alt testleri, IOWA Kumar Testi’nin bilgisayar versiyonu, WAIS-R’ın ikili Benzerlikler
Alt Testi, Stroop Testi, Piramit ve Palmiye Ağaçları Testi (PPT) ile değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Kontrol grubunun ŞKÖ pozitif ve dezorganizasyon skorlarının şizofreni hasta yakını grubundan
anlamlı olarak (p<0.05) daha yüksek olduğu bulgulanmıştır. LKT uygulama süresi (P<0.05), LKT tip 1 kural
ihlali (p=0.001), WKET perseveratif hata (p<0.001) ve WKET perseveratif hata yüzdesi (p<0.05) puanlarında,
şizofreni hasta yakınlarının daha yüksek değerler aldığı, yani şizofreni hasta yakınlarının bu testlerde
kontrollerden daha kötü bir performans gösterdiği gözlenmiştir.
SONUÇ: Çalışmamız, sağlıklı kontroller gibi klinik olmayan bir popülasyonda da şizotipal eğilimlere
rastlanabileceğini göstermiştir. Şizofreni hasta yakınlarının yürütücü işlevlere duyarlı kognitif testlerdeki
performansının kontrol grubuna göre daha kötü olduğu gözlemlenmiş; Ayrıca şizotipinin negatif ve dezorganize
alt tipinin yürütücü işlevlerle ilişkili olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Şizotipal eğilim, Kognitif bozukluklar, Yürütücü işlevler
Cognitive dysfunction related to subtypes of schizotypy in unaffected first-
degree relatives of patient with schizophrenia
OBJECTIVES: With this study, we aimed to evaluate the specific cognitive dysfunctions related to three
subtypes of schizotypy by neuropsychological tests and to study frequency and severity of schizotypal features
in unaffected first degree relatives of schizophrenic patients.
MATERIALS & METHODS: This study was performed with healty first-degree relatives of schizophrenic
patients (n=26) and control group (n=31) who are between 16-35 years old, distributed equally in terms of
gender. All subject were administered short version of Schizotypal Personality Questionnary (SPQ), Magic
Thinking Questionnary and Aberrant Perceptions Questionnary. Also, cognitive functions were evaluated with
Wisconsin Card Sorting Test-Computer version (WCST), Number String Test, Tower of London Test (ToL), List
of animals, Controlled Oral Word Association and Continious Category Naming subscales of Verbal Fluency Test
(VFT), Iowa Gambling Test-computer version, dual similarities subtest of WAIS-R, Stroop Test and Pyramide
and Palm Trees Test.
RESULTS: It is found that the control group had significantly (p<0.05) higher scores on SPQ positive and
disorganization scale than relatives of the schizophrenic patients. Schizophrenic patients’ relatives had more
higher scores in ToL application time (p<0.05), ToL type one rule violation (p=0.001), WKET perseverative
error and perseveration error’s percentage (p<0.001). In other words, schizophrenic patients’ relatives
performed worse on this tests than control group.
CONCLUSION: Our study explores that schizotypal traits can also be shown in non-clinical population such as
control group. It has been observed that the relatives of schizophrenic patients performed worse on cognitive
tasks, which evaluated executive functions, than the control group. Besides, it is observed that executive
functions were related with schizotypy’s negative and disorganization sub-types.
Keywords: Schizotypal traits, Cognitive dysfunctions, Executive functions
Poster Bildiriler / Poster Presentations
182
P89
Davranışçı oyun kuramı aracılığıyla karar verme süreçlerinin bağlantıcı analizi
Tuna Uslu
Marmara Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Örgütsel Davranış Anabilim Dalı, İstanbul
Marmara University, Faculty of Economic and Administrative Sciences, Department of Organizational Behavior, Istanbul, Turkey
AMAÇ: İktisadi karar vermeyle ilgili geleneksel modeller, insanları sadece kendi çıkarlarını maksimize eden
“rasyonel” varlıklar olarak tanımlar. Ancak iktisadi karar verme, uzmanlaşmış devrelerle işleyen içsel bir
muhakeme sonucunda ve bu süreç ile senkronize olarak işleyen bilişsel bir mekanizmadır. Bu çalışmada iktisadi
karar verme sürecindeki tepkiler, davranışçı oyun kuramı çerçevesinde deneysel olarak kullanılan ültimatom
oyunu ile incelenmiş, sonuçlar ilgili yazından prefrontal korteks ve limbik sistemin işlevleri ve karar verme
devreleri göz önüne alınarak yorumlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Araştırmamızın deneysel kısmında, katılımcılara davranışçı oyun kuramı ve fMR
görüntüleme çalışmalarında kullanılan mini ültimatom oyunu bilgisayar laboratuvarında oynatılarak, öğrenme
süreci, sosyal tercihler, maliyetçi ve altruistik davranışlar keşifsel olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Bu deney
farklı kültürlerde karşılıklı güven ve adalet duygularını sınamak üzere kullanıldığı gibi, özünde rasyonel
davranışları da sorgulamaktadır (Uslu, 2011). Deneyde, rakiplerinin adil olmayan teklifi ile karşılaşan
oyuncularda adil tekliflere göre beynin ön ve yan loblarında (bilateral ön insulada, singulat korteksin ön
kısmında ve dorsolateral prefrontal kortekste) aktivasyon gözlenmiştir. (Sanfey ve diğerleri, 2004) Bir başka
görüntüleme deneyinde, dorsolateral (DLPFC) ve ventrolateral (VLPFC) prefrontal kortekste, düşük tekliflerle
iktisadi rasyonalite arasındaki çatışmayla ve sosyal tercihlerle ilişkilendirilebilecek aktivite tespit edilmiştir
(Tabibnia ve diğerleri, 2008). Diğer taraftan, teklif verenler daha yüksek oranı karşılarındakine bağışladıkları
takdirde ventral tegmental (VTA) ve striatal bölgelerde “vermenin kendi içsel ödülü” ile açıklananan aktivasyon
artışı gözlenmiştir (Moll ve diğerleri, 2006). Yaptığımız bu çalışmada ise deneyi aynı katılımcılarla tekrarlayarak,
deneyim ve öğrenme mekanizması da sürece dâhil edilmiştir. Böylece deneyimlenen ve beklenen iktisadi fayda
ile karar verme devrelerinin nasıl ilişkilendirileceği ve modellenebileceği araştırılmaktadır. 2006-2010 yılları
arasında ODTÜ Bilişsel Bilimler Bölümü ve özel bir sağlık kurumu bünyesinde bulunan bilgisayar laboratuvarında
964 katılımcının verdiği tepkiler kaydedilmiş ve fark testleri yapılmıştır.
BULGULAR: Araştırmamızın sonuçları, iktisadi kararlar verirken bireylerin başkalarının menfaatlerini de
değerlendirdiklerini, işbirliği normlarını ve özellikle eşitliği göz önüne aldıklarını göstermektedir. Deneyime göre
anlamlı farklar gözlenmiştir. Deneylerdeki çoğu katılımcı kendileri açısından da maliyeti olacağını bildikleri halde,
eşitsizliği cezalandırmayı tercih etmektedir. Daha da ilginci, katılımcılar kabul ettikleri takdirde, eşitsizliği kendi
çıkarları yönünde de bozabilecek (avantajlı oldukları) seçenekleri dahi reddetme eğilimindedirler.
SONUÇ: Çalışmanın sonucunda, bulgular ile ilgili yazında modellenen karar verme devreleri kıyaslanmakta ve
görüntüleme çalışmasına yönelik çeşitli öneriler tartışılmaktadır. Deneyler sırasında katılımcıların oyundaki
deneyimleri, bazı demografik özellikleri ve senaryo farklılıkları nedeniyle tepkileri sistematik olarak anlamlı
farklılıklar göstermektedir. Diğer taraftan, fMR ile yapılacak deneyde tekrarlanan oyunlar sonucu deneyim,
pekiştirme ve öğrenmenin etkisiyle; singulat kortekste ve prefrontal loblarda aktivasyon artışı ile sosyal
ikilemlerden kaynaklanan aktivasyonun (dorsolateral ve ventrolateral prefrontal kortekste) azalacağı
varsayılabilir.
Bu çalışmanın somut kısıtı, deneyin gerçek para ve fMR görüntülemesiyle henüz deneylenememiş olmasıdır,
ancak gerçek para ile oynanacak fMR deneyi senaryolarının tasarlanmasında bu araştırmanın sonuçları önemli
bir altyapı oluşturmaktadır. Bu deney tasarımı, iktisadi karar vermeyi öğrenme süreci aracılığıyla doğa-çevre
tartışmasına da oyun kuramı çerçevesinden bir pencere açmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Nöro-iktisat, Karar verme, fMRI, Öz-kontrol, Oyun kuramı
Connectionist analysis of decision making processes with behavioral game
theory
OBJECTIVES: Individual decision making and reasoning process is an important research area for cognitive
and experimental economics. Economic decision making happens with previous learning, reasoning and decision
making processes and by the synchronized appearance of these cognitive functions, so the brain relates
decision utility to anticipated and experienced utility. This neural synchronization is realized by the executive
functions which seem to be located in the limbic system and frontal lobes of the brain. Moreover, this paper
discuss the cognitive economics literature and the relations between individual decision making, reasoning
process, social costs and nature-nurture discussion with an empirical research from the area of behavioral game
theory. No study to date compared degrees of inequity aversion in economic decision-making in the ultimatum
game between non-experienced and experienced players. The comparison is potentially important in
neuroeconomics and game theory.
MATERIALS & METHODS: The experiment was obtained at the cognitive science lab in METU and the results
were based upon a study using the mini Ultimatum game on computer. 964 subjects acted as the responder to
8 different proposers who offered various splits of 100 TL. Offers ranged from fair (give 50 TL, keep 50 TL) to
extremely unfair (give 0 TL, keep 100 TL). The range of age was between 16-68 years. Reaction data were
transferred to SPSS 17 for analysis.
RESULTS: There are significant differences between non-experienced and experienced players. While many
experienced responders choose strategies that are monotonically rational and characteristic of most ultimatum
Poster Bildiriler / Poster Presentations
183
game results (accepting high offers and rejecting low ones), almost as many others display a tendency towards
“hyper-fairness” (rejecting offers that are too low and too high). Both experienced and non-experienced
proposers, in turn, seem to take this into account with an unusually high proportion of 50/50 splits.
CONCLUSION: Drawing on the reaction data from the experiments and related survey, this paper focuses on
the variation in experienced and non-experienced responders’ strategies, and the factors that account for the
differences.
Keywords: Neuroeconomics, Decision making, fMRI, Self-control, Game theory
P90
Nikotin bağımlılığı için pekiştirmeli öğrenmeye dayalı hesaplamalı bir model
Selin Metin, Neslihan S. Şengör
İstanbul Teknik Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, İstanbul
Istanbul Technical University, Faculty of Electrical and Electronics Engineering, Department of Electronics & Communications
Engineering, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Bu çalışmadaki yaklaşım, bağımlılığın pekiştirmeli öğrenme ile yerleştiği ve öğrenme süreçlerinin
metabolik olaylar ile yönlendirildiğidir. Bağımlılık, birden fazla pekiştiricinin etkisiyle gelişen dinamik bir
döngüdür. Aşırı hoşlanma durumu, keyif ve yoksunluk duygularının daha yoğun hissedilerek saplantılı bir
arayışa yol açar ve karşıt süreçler kuramıyla modellenebilir. Nikotin bağımlılığı da diğer bağımlılık türleri gibi
beyindeki ödül mekanizmasının zarar görmesi sonucu gelişir. Kandaki nikotin düzeyi, beyindeki başlıca ödül
nörotransmiteri olan dopaminin (DA) ventral tegmental alandan (VTA) salgılanmasını tetikler. Bunun
karşılığında öğrenme süreçlerinde etkili olan glutamat salgısı değişerek davranış seçimlerini etkiler. Sürekli
nikotine maruz kalma sonucunda DA salgısının değiştirdiği davranış kalıpları yerleşerek bağımlılık gelişir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Önerilen hesaplamalı model, pekiştirmeli öğrenmeyi kullanarak VTA’dan kortiko-striato-
talamik eylem seçici devreye doğru DA salgısını gerçeklemektedir. DA salgısı, eylem değerlendirme ve değer
atama alt sistemleri doğrusal olmayan dinamik sistemler olarak gerçeklenmiştir. Ödül, sabit artar ve belli
büyüklüğün üzerindeyken sistemi değiştirir. Beklentiye dair hata, nörotransmiterlerin değiştirici etkisini simgeler
ve dorsal striatumun çıkışını değiştirir, duyusal girişin ifadesini kuvvetlendirir ve uyaranın değerini günceller.
Her adımda bir önceki eylem sonucu giriş olarak alınarak geçmiş eylemlerin değerlendirmeye katkısı
sağlanmıştır. Model MATLAB programıyla geliştirilmiştir.
BULGULAR: Model çalıştırıldığında benzeşim sonuçlarında sigara bağımlılığının oluşması, oluşmaması ve
kararsızlık davranışları gözlemlenebilmektedir. Verilen bir zaman aralığında sistem 20 kez art arda sigara içmeyi
seçtiğinde bağımlılığın geliştiği varsayılmıştır. 20/50 denemede bağımlılık ortalama 346/1000 adımda ve
265.7671’lik bir standart sapmayla gelişmektedir.
SONUÇ: Önerilen modeli geliştirmek için, ödül modeldeki değişkenler tarafından dinamik olarak değiştirilebilen
bir fonksiyon olarak ele alınmalıdır. Modelde kullanılan limbik sistem altyapılarına amigdala ve hipotalamus
eklenerek değer atama sistemi geliştirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Nikotin bağımlılığı, Dopamin, Kortiko-striato-talamik model
A neurocomputational model of nicotine addiction based on reinforcement learning
OBJECTIVES: In our approach we consider that addiction develops due to reinforcement learning processes
driven by metabolical modifications. Addiction is a dynamical cycle developed by many reinforcers. Excessive
liking causes compulsive seeking and can be modeled using opponent process theory. Nicotine addiction
develops as a result of damaged reward mechanism. Nicotine blood level triggers the secretion of dopamine
(DA) from the ventral tegmental area (VTA). In response, glutamate secretion in learning processes is affected
and it modifies behavioral choices. Due to chronic nicotine exposure, addiction develops when behavioral
patterns modified by DA secretion are stamped in.
MATERIALS & METHODS: The proposed computational model developed using MATLAB realizes DA secretion
from the VTA to the cortico-striato-talamic loop by utilizing reinforcement learning. DA secretion, action
evaluation, and value assignment subsystems are modeled as nonlinear dynamical systems. Arithmetically
increasing reward value affects the system. Error in expectation symbolizes the modifying effects of the
neurotransmitters and changes the output of dorsal striatum, amplifies the emotional input, and updates the
stimulus value. Past actions contribute to the evaluation by taking the previous action as input.
RESULTS: During model execution, addiction, non-addiction, and indecisive behaviors are observed in
simulation results. Addiction is assumed to develop when smoking action is selected for 20 successive times.
Addiction developed in 20/50 trials with an average of 346/1000 steps and standard deviation of 265.7671.
CONCLUSION: To improve the proposed model, reward should be computed as a dynamically changing
function of model parameters. Evaluation system should be improved by including amygdala and
hypothalamus.
Keywords: Nicotine addiction, Dopamine, Cortico-striato-talamic model
Poster Bildiriler / Poster Presentations
184
P91
Değişen koşullara adaptasyon için hesaplamalar
Gülay Büyükaksoy-Kaplan
1
, Neslihan S. Şengör
2
1
TÜBİTAK BİLGEM Bilişim Teknolojileri Enstitüsü, Kocaeli
2
İstanbul Teknik Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Fakültesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü,
İstanbul
1
TUBITAK BILGEM Information Technologies Institute, Gebze, Kocaeli, Turkey
2
Istanbul Technical University Faculty of Electrical and Electronics Engineering, Department of Electronics and Communication
Engineering, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Wisconsin Kart Eşleme Testinde (WCST) başarı kavram oluşturma, zihinsel esneklik ve değişen koşullara
adaptasyon yetilerini gerektirmektedir. Bu çalışmada WCST sırasında gerçekleşen kognitif süreçleri anlamak için
pekiştirmeli öğrenmeden (reinforcement learning) faydalanılabileceği önerilmiştir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Testte üzerinde farklı renk ve sayıda geometrik şekillerin bulunduğu kartlar
kullanılmaktadır. Testte istenen, kartları hiçbir özelliği birbiriyle uyuşmayan dört özel karttan biriyle
eşlemektir. Eşleme kuralı deneğe söylenmez, ancak eşleme hakkında “doğru” ya da “yanlış” şeklinde
geribesleme verilir. Eşleme kuralı denek uyarılmaksızın ardışıl on doğru eşleşme sonucunda değiştirildiğinden,
her kart için doğru olan tek bir eşleme sözkonusu değildir. Testin başında denek eşleme kuralını raslantısal
olarak öngörebilir ancak test boyunca geribeslemelere göre bu öngörüsünü değiştirip değiştirmeyeceğine karar
vermelidir. Öngörü hatası doğru eşleme kuralını bulmada kullanılabilir. Öngörü hatası dopamin nöronları
tarafından kodlanır. ACC bu hata işaretini alır ve hatayla ilişkili negatif (error-related negativity, ERN) işaretinin
üretilmesini sağlar. Bu işaret ile yapılan seçimin hatalı olduğu belirtilir. Bu çalışmada, beynin öngörü hatasını
değişen eşleme kuralına uyum sağlamada nasıl kullandığına ilişkin bir hesaplama çerçevesi önerildi.
BULGULAR: Kognitif süreçleri modellemede öğrenme yöntemi olarak makine öğrenmesinde kullanılan
pekiştirmeli öğrenmenin faydalı olacağı görülmüştür.
SONUÇ: Deneklerin WCST sırasındaki davranışları pekiştirmeli öğrenme yardımıyla incelendi.
Anahtar Kelimeler: Wisconsin Kart Eşleme Testi, Adaptasyon pekiştirmeli öğrenme, Dopamin
Computations for adaptation to varying task conditions
OBJECTIVES: The Wisconsin Card Sorting Task (WCST) requires the concept formation, mental flexibility and
the ability to cope with changing environmental conditions. In this study, we proposed that reinforcement
learning (RL) is a versatile tool to understand the cognitive processes through the task of WCST.
MATERIALS & METHODS: The test material is a deck of cards, with geometric figures that vary in color,
shape, and number. The task is matching the cards with one of the four template cards which are different from
each other in all three features. The matching rules are not told to the subject and feedback is only expressed
as “right" or “wrong". Since the matching rule is shifted after ten consecutive correct matches without warning,
any given card can be associated with several possible actions, no single stimulus-response mapping will work.
When the test begins, the subject may predict the matching criterion randomly. Throughout the test, the
prediction about the matching rule must be kept or changed according to the experimenter’s feedback. The
prediction error can be used to find the correct matching rule. Dopamine encodes a reward prediction error,
ACC receives reward prediction error signals and determines the amplitude of the error-related negativity (ERN)
signal to inform the subject about a previous incorrect response. In this study, we proposed a computational
framework to show how brain can use the prediction errors to adapt the matching rules according to the
varying test conditions.
RESULTS: It has been observed that, reinforcement learning method which is also a tool in machine learning
can be used effectively in modeling cognitive processes.
CONCLUSION: The behavior of subjects during WCST is investigated with reinforcement learning paradigm.
Keywords: Wisconsin Card Sorting Test, Adaptability, Reinforcement learning, Dopamin
Poster Bildiriler / Poster Presentations
185
P92
Deneysel hipotiroidili sıçanlarda hipokampal uzun süreli potansiyasyon
Cem Süer, Nazan Dolu, A. Seda Artış, Demet Timur, Şehrazad Kavraal
Erciyes Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Kayseri
Erciyes University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Kayseri, Turkey
AMAÇ: İntrauterin dönemde tiroid hormon eksikliğinin öğrenme ve hafızada bozulmaya neden olduğu
bilinmektedir. Erişkin dönemdeki tiroid hormonu eksikliğinin öğrenme ve hafızaya etkisini inceleyen çalışmalar
sınırlıdır. Çalışmamızda, tiroid fonksiyonu normal olan sıçanlara propiltiourasil uygulanarak oluşturulan
hipotiroidi durumunda uzun süreli potansiyasyondaki değişiklikler araştırılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |