Sunuş Değerli Meslektaşlarımız



Yüklə 6,78 Mb.
səhifə7/15
tarix07.01.2017
ölçüsü6,78 Mb.
#4653
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15




Koku giderim sistemleri, atıksu akışında koku üreten bileşikleri arıtmak veya kirli havayı toplayıp arıtmak için tasarlanmaktadır. Esas olarak koku giderim sistemleri üç mekanizmaya göre çalışmaktadır.

Biyokimyasal (biyofiltreler, biyoyıkayıcılar, aktif çamur)

Kimyasal (kimyasal yıkayıcılar, termal oksidasyon, katalitik oksidasyon, ozonasyon)

Fiziksel (adsorbsiyon)



Tablo 5’de bu üç yöntemin kullanıldığı durumlar açıklanmıştır.

Tablo 5. Kokulu Gazları Arıtmak için Kullanılan Yöntemler

Yöntem

Tanım ve/veya uygulama

Fiziksel Yöntemler




Aktif karbonlu adsorpsiyon

Kokulu gazlar kokuları gidermek için aktif karbon yataklarından geçirilebilir. Maliyetleri azaltmak için karbon yeniden üretimi kullanılabilir.

Kum, toprak veya kompost yataklarda adsorpsiyon

Kokulu gazlar, kum, toprak veya kompost yataklarından geçirilebilir. Pompalama istasyonlarından gelen kokulu gazlar etraftaki topraklardan veya kum ve toprak içeren özel olarak tasarlanmış yataklardan havalandırılabilir. Arıtma birimlerinden toplanan kokulu gazlar kompost yataklarından geçirilebilir.

Kokusuz havayla sulandırma

Gazlar temiz hava kaynaklarıyla koku birim değerlerini azaltmak için karıştırabilir. Alternatif olarak gazlar atmosferik sulandırma ve yayılma elde etmek için uzun eksozlar içinden boşaltılabilir.

Fiziksel Yöntemler




Maskeleme maddeleri

Parfüm kokuları ince dumanlar halinde kırıcı işlem birimleri yakınında itiraz edilebilen kokuları ortadan kaldırmak veya maskelemek için püskürtülebilir. Bazı durumlarda maskeleme maddesinin kokulu orijinal kokusundan daha kötü olabilir. Maskeleme maddelerinin nötralize edici maddelerinin nötralize edici maddelerle karıştırılmaması gerekir.

Oksijen enjeksiyonu

Anaerobik koşulların gelişiminin kontrolu için atık su içine oksijen (ister hava ister saf oksijen) enjeksiyonunun etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Yıkama kuleleri

Kokulu gazlar kokuları gidermek için özel olarak tasarlanmış gaz yıkama kulelerinden geçirilebilir.

Yıkama kuleleri tesisleri

Yüksek çitler ve geçitler ve pervane fonları gibi rüzgar kırılmaları kullanımı.

Kimyasal Yöntemler




Kimyasal oksidasyon

Atık sudaki koku bileşiklerinin oksitlenmesi koku kontrolu elde etmede kullanılan en yaygın yöntemlerden biridir. Klor, ozon, hidrojen peroksit ve potasyum permanganat kullanılan oksidanlar arasındadır. Klor ayrıca kireç tabasının gelişimini sınırlar.

Kimyasal çökelti

Kimyasal çökelti özellikle demir ile metalik tuzlarla Sülfürün çökeltisine karşılık gelir.

Nötralize edici maddeler

Kimyasal olarak reaksiyona girecek, nötralize olacak ve/veya kokulu bileşikleri eritecek olan ince duman halinde püskürtülebilen veya atomize edilebilen bileşikler.

Çeşitli alkalilerle yıkama

Kokulu gazlar kokuları gidermek için spesifik olarak tasarlanmış kimyasal yıkama kulelerinden geçirebilir. Eğer karbondioksit seviyesi yüksekse, maliyetleri yasaklanıcı türde olabilir.

Termal Oksidasyon

800 ile 1400 °C sıcaklıklarda erimemiş ozonlu gazların tutuşması kokuları ortadan kaldıracaktır. Daha düşük sıcaklıklar (400 ile 800 °C) katalitik olarak yakmayla kullanılır.

Biyolojik Yöntemler




Aktif-çamur havalandırma tankları

Kokulu gazlar kokulu bileşikler gidermek amacıyla aktif-çamur havalandırma tankları için işlem havasıyla birleştirilebilir.

Biosüzme filtreleri

Spesifik olarak tasarlanmış biosüzme filtreleri biyolojik olarak koku bileşiklerini gidermek amacıyla kullanılabilir. Tipik olarak filtreler üzerinde biyolojik çoğalmaların sağlanabildiği çeşitli tiplerde plastik paketlemeyle doldurulabilir.

Kompost filtreleri

Gazlar kokuları gidermek için biyolojik olarak kompost aktif yataklarından geçirilebilir.

Kum ve toprak filtreleri

Gazlar kokuları gidermek için biyolojik olarak kompost aktif yataklarından geçirilebilir.

Akıtma filtreleri

Kokulu gazlar kokulu bileşikleri gidermek için mevcut akıtma filtrelerinden geçirilebilir.




Koku giderimi için pek çok teknoloji kullanılmakla birlikte son yıllarda biyolojik teknolojiler düşük maliyetli ve çevre dostu metodlar oldukları için, fiziksel-kimyasal teknolojilere göre daha güvenilir alternatifler teşkil etmektedir (Estrada et al.,2011; Lebrero et al.,2013).


4. ATIK SU ARITMA TESİSLERİNDEN OLUŞAN GAZLARIN KOROZİF ETKİLERİ

Sülfürlü bileşikler içinde hidrojen sülfür kanalizasyon sisteminde en fazla aşınmaya neden olmaktadır.

Taze betonun pH’ı kullanılan malzemeye bağlı olarak 11-12 arasında değişir. Bu yüksek pH, betonda kullanılan kireçten ileri gelir. Kanalizasyon yüzeyinde bu kadar yüksek pH’ın olması bakterilerin üremesini engeller. Beton yüzeyindeki pH değeri zamanla atık sudan salınan karbon dioksit ve hidrojen sülfürden dolayı düşer. Her iki gazda asidik gaz olarak bilinir. Bu gazlar nemli yüzeyde çözünürler. Kanal üzerindeki nemli yüzeyde hem hidrojen sülfür hem de açık havadan kanala sızan havadaki oksijen çözünür. Hidrojen sülfür ve oksijen, nemli ortamda bakteriler yardımı ile reaksiyona girerek, çok kuvvetli asit olan sülfürik asidi oluşturur.




Bakteri

H2s + 2 O2 H2SO4



Sülfirik asit boru yüzeyindeki malzemelerde bulunan başta kalsiyum hidroksit olmak üzere çeşitli maddelerle reaksiyona girer. pH düşmeye başlayınca (9-9. 5) yüzeyde bakteri oluşmaya başlar. pH’ın düşmesi bakteri oluşmasına katkıda bulunur. Atık suda karbon dioksit ve hidrojen sülfür oluşumu arttıkça pH daha da aşağı düşer. Beton içinde bulunan kalsiyum hidroksit sülfürik asitle reaksiyona girer ve sülfürik asidi nötralize eder. Beton malzemeler tahrip olur. Kanalizasyon yüzeyinde kalsiyum sülfat (CaSO4 2H2O) ve kalsiyum sülfat alüminyum (3Cao Al2O 3CaSO4 32H2O) oluşur. Oluşan kalsiyum sülfat yüzeyden ayrılır. Yüksek hidrojen sülfür etkisinden dolayı kanalizasyon beton yüzeyindeki aşınma yıllık olarak yaklaşık 6-20 mm’dir. Korozyona uğrayan beton malzemenin mekanik mukavemeti düşer. Zamanla kanalizasyon sistemi üzerinde delikler oluşur. Aşınan bölgelerden yeraltına atık su sızıntısı oluşur. Aşınan bölgelerden yeraltına atık su sızıntısı olur. Kanalizasyon sisteminin tahrip olduğu bölgelerde yer altı ve yüzeysel sular tehdit altındadır.

Kanalizasyon sistemlerinde yüksek mukavemetli ve düşük geçirimli betonların kullanılması halinde sülfürik asidin etkisi minimize edilebilir. 2/3 kısmı PVC, cam elyafı fiber ve HDPE gibi özel malzemelerle kaplanmış beton borular veya HDPE borular, kanalizasyon sistemlerinde kullanıldığı zaman sülfürik asidin etkisi minimize edilir. Belediyeler kanalizasyonlarda hidrojen sülfür etkisini minimize etmek için bu tür boruları kullanmalıdır. Belediyelerin kanalizasyon sistemi tavanında oluşan sülfürik aside dayanıklı borular kullanmaları zorunlu olmalıdır.



5. ÖRNEK BİR ATIKSU ARITMA TESİSİ

Bu bölümde koku kontrolü yapan iş ve iş güvenliği kapsamında gerekli önlemleri alıp, sürekliliğini sağlayan Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Yüreğir Atıksu Arıtma Tesisi Gaz Emisyonu Bertaraf Sistemi ve İşçi ve iş güvenliği kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilecektir. Tablo 6’da tesisin proje bilgileri sunulmuştur.



Tablo 6. Yüreğir Atıksu Arıtma Tesisleri Proje Bilgisi

Proje Hedef Yılı

Birinci Aşama

2015

2025

Toplam Eşdeğer Nüfus

531. 940 E. N50

709.255 E. N50

924.000 E. N50

Günlük Debi

128.205 m3/gün

170. 840 m3/gün

203. 972 m3/gün

Giriş BOİ5 Konsantrasyonu

(Biyokimyasal oksijen ihtiyacı)






207, 5 mg/L

249 mg/L

Toplam BOİ5




35. 463 kg/gün

50. 798 kg/gün



5.0. Koku Kontrolü

Tesiste mevcut koku oluşturan gazlar

H2S (Hidrojen Sülfür)

NH3 (Amonyum)

Merkaptan

Uçucu Yağ Asitleri

Ketonlar



Tesisteki kokudan etkilenen mahalleler,

Akdeniz


Bahçelievler

Haydaroğlu

Yeşilbağlar

Yamaçlı


Seyhan

Güneşli


Kokudan etkilenme durumu yaz aylarında yoğun, kış aylarında daha az olmaktadır.

Tesiste geçici önlemler alınmış ancak bu önlemler yetersiz kalmıştır. Örneğin 2007 yılında mistleme ile ortalama % 40-60 koku giderimi, 2008 yılında aktive edilmiş mineral ve nanoteknolojik malzeme ile % 60-80 giderim, 2009 yılında yine aktive edilmiş mineral ve nanoteknolojik malzeme ile % 60-80 koku giderimi sağlanmıştır. Ancak iklim şartları nedeniyle gaz emisyonu, Türkiye’deki diğer şehirlere göre daha fazla olduğundan, tesiste koku yayan kısımların kapatılmasına ve toplanan kirli havanın koku giderim sisteminden geçirilmesine karar verilmiştir.

Biyolojik koku giderim sistemlerinden “biyotrikling filtre” seçilmiştir. Bu sistem ile % 99’un üzerinde H2S ile % 99’un üzerinde NH3 ve diğer gazlar için ise % 95’in üzerinde bir koku giderimi temin edilebilmektedir. Reaktörlerin, 10 yıl garantili olmak üzere 50 yıl tasarım ömrü ve 15 yıllık servis garantisi imkanı bulunmaktadır.

Biyofiltrasyon mikroorganizmalar aracılığıyla atık hava akımında bulunan koku ve diğer uçucu hava kirleticilerini biyolojik olarak indirgeyen bir hava kirliliği kontrol teknolojisidir. Biyofiltrasyon işlemi aşağıdaki üç biyolojik indirgeme işleminin sonucunda oluşmaktadır.

R-CH3 CO2 + H2O + Biyokütle

Sülfür içeren organik bileşikler

R-SH SO4-2 + Biyokütle

R-SH SO4-2 + Biyokütle

Azot içeren organik bileşikler

R-NH2 NO3- + Biyokütle

R-NH2 NO3- + Biyokütle

Tesisin atıkgaz temizleme kapasitesi 75.000 m3/saat olup, atık gaz toplama fan ve borulama kapasitesi toplam 100.000 m3/saat’dir.

% 99 H2S giderimi veya H2S < 0, 1 ppm

% 99 NH3 giderimi veya NH3<0, 1 ppm

Koku verimi elde edilmektedir.

Tesiste belli noktalarda hergün sabah, öğle ve akşam H2S, CH4 ve O2 gazlarının konsantrasyonları ölçülüp, rapor edilmektedir. Bu noktalar

Acil Taşkın Yapısı

Ham Çamur Pompa İstasyonu

Ön Yoğunlaştırıcı Tanklar

Son Yoğunlaştırıcı Tanklar

Geri dönüş, pompa istasyonu

Alt Galeri

Son yıllarda bu ölçüm noktalarına,

Anaerobik çürütücü alt ve üst kısımları

Metan tankı

Havalandırma tankı

Çamur susuzlaştırma

kısımları eklenmiştir.


5.2. İş ve İş Güvenliği Çalışmaları

İş ve İş Güvenliği kapalı saha çalışmalarını kapsamaktadır. (ERMAN İŞ GÜVENLİĞİ danışmanlığı ve eğitim hizmetleri).

Kapalı saha, bir kişinin içine girebileceği ve çalışma yapabileceği büyüklükte, giriş ve çıkış için kısıtlı yeri olan, doğal havalandırması iyi olmayan, sürekli çalışma için tasarımı yapılmamış yer olarak tanımlanır, septik tanklar, silo, depo tankları, kanalizasyon, menhol, tesis bodrum katları, reaksiyon veya proses tankları, boru hattı, çukur, pompa istasyonları, kazan, degazör, fırın, hendek ve sarnıç gibi yerler kapalı sahalara verilebilecek örneklerdir.

Kapalı sahalarda en tehlikeli durumlar

Havalandırma Problemi

Kısa Çalışma Süresi

Kısıtlı giriş-çıkışlar

olarak sayılabilir.

Kapalı saha tehlikeleri

Oksijenin az olduğu ortamlar

Oksijenin fazla olduğu ortamlar

Parlayıcı ortamlar

Zehirli ortamlar

Yüksek sıcaklık

Madde içine gömülme, çekilme

Gürültü, kaygan ve ıslak yüzeyler, düşen objeler


Oksijen İhtiyacı

Oksijen hücreler tarafından kullanılmaktadır. Karbon atomları ile rekasiyona giren oksijen karbondioksitin açığa çıkmasına neden olur. Açığa çıkan karbondioksit alyuvarlar tarafından akciğerlere taşınarak solunum yolu ile dışarı atılır. İnsan vücudu hücre metabolizması için oksijene ihtiyaç duyar. Oksijen akciğerlerden girdikten sonra alyuvarlar tarafından hücrelere taşınır. Oksijence zengin olan kanın rengi parlak kırmızıdır.

Kapalı sahanın içindeyken oksijen solunumu nedeniyle ortamdaki karbon dioksit miktarı artacaktır. Oksijen %19. 5’tan aşağıya düştüğünde ortam için oksijen eksikliğinden söz edilir. Bu eksiklik de kapalı saha içindekileri bilinç kaybı ve ölüm riski ile karşılaştıracaktır.

Oksijen Eksikliği

Hayvanlar ve bitkilerin yaşamak için oksijene ihtiyaçları vardır. Kapalı saha tehlikelerinin en başlıcası oksijenin az olmasıdır. Oksijen eksikliğinin birçok sebebi olabilir.



Yanma:

Oksijen, kapalı sahada çalışan kişi tarafından kullanılmış ve CO2’e dönmüştür. İçinde yanma işlemi bulunduran süreçler insan solunumundan daha hızlı bir şekilde O2 kullanırlar. Yanma ürünleri kullanılan yakıta ve yanma sıcaklığına göre değişecektir. Kaynak, doğal gaz, propan, gaz yağı ve mazot yakma işlemlerinin örnekleridir.



Yer değiştirme:

Yoğun malzemeler O2’i bulunduğu alandan dışarı atarlar.



Tepkime:

Oksijen diğer malzemelerle reaksiyona girerek başka bileşikler oluşturabilir.



Oksijenin az olduğu ortamlar

%19,5

Kabul edilebilir en düşük oksijen miktarı

%15-19

Çalışma kabiliyetin azalması, koordinasyon bozukluğu, erken belirtiler

%12-14

Solunum sayısı artar, zayıf muhakeme

%10-12

Solunum sayısı artar, dudaklar mavileşir

%8-12

Baygınlık, Bulantı, Kusma, Bilinç kaybı

%6-8

8 dakika-ölüm, 6 dakika-%50 ölüm 4-5 dakika-kurtarma mümkün olabilir

%4-6

40 saniye içinde koma, ölüm

Oksijen konsantrasyonunun yüksek olduğu koşullarda vardır. Oksijen konsantrasyonunun %23’den fazla olduğu haller yanıcı malzemelerin kısa süre içinde tutuşmasına neden olur.



Oksijen fazlalığı

Oksijen seviyesi %21’in üzerindedir.

Yanıcı ve parlayıcı malzemelerin tutuştuklarında ani bir şekilde yanmalarına neden olur.

Saç, elbise, malzemeler vb.

Yağ emdirilmiş elbise veya malzeme,

Havalandırma için asla saf oksijen kullanılmamalıdır.

Basınçlı tanklar asla kapalı alanda depolanmamalı ve yerleştirilmemelidir.

Parlayıcı atmosfer

Kritik Etkenler

Havadaki oksijen miktarı

Parlayıcı bir gazın veya buharın varlığı

Toz, metan, hidrojen, asetilen, propan vb.

Hava/gaz karışımları patlamaya neden olabilir.

Tipik tutuşturma kaynakları:

Kıvılcım veya elektrikli bir alet.

Kaynak/kesme işlemleri

Sigara içmek



Toksik gaz birikimi

Menholler genelde uzun süre kapalı kalırlar. Hidrojen sülfür, gibi doğal oluşan toksinler mehollerin içinde birikebilirler. Menholler ayrı zamanda metan ve etan gibi çok parlayıcı gazları da biriktirebilirler. Evlerde koku hissimizle algıladığımız gazlar olduğu gibi bazılarını algılamamız mümkün değildir.



Toksik ortamlar

Ürünün kapalı sahada depolanması

Temizlik sırasında gaz ortaya çıkması (taş asitleri)

Malzemenin kapalı sahanın yan duvarları tarafından emilmiş olması (beton yer altı tankları)

Kapalı sahadaki malzemenin ayrışması / bozuşması

Kapalı saha içinde yapılan iş

Kaynak, kesme, lehimleme

Boya, kumlama

Sızdırmazlık, yapıştırma, eritme

Kapalı sahaya yakın alanlar



Bilinmeyen gazlar

Toksik ve yanıcı malzemeler zaman zaman illegal olarak kanalizasyon veya yağmur devrelerine atılabilmektedir. Sızan tanklar veya dökülmeler yeraltına doğru sızabilirler. Malzeme toprağa çok uzak mesafelerden karışabilir.



Hidrojen Sülfür

Malzemelerin ayrışması/bozuşması (Fekal atıklar)

Düşük konsantrasyonlarda çürük yumurta kokusu

Yüksek konsantrasyonlarda bir uyarı vermeme ihtimali



PPM

Etki

Zaman

10 ppm

izin verilebilir maruziyet seviyesi

8 saat

50-100

hafif rahatsızlık-gözler, boğaz

1 saat

200-300

belirgin rahatsızlık, irritasyon

1 saat

500-700

bilinçkaybı, ölüm

½-1 saat

>1000

bilinçkaybı, ölüm

Dakika

Sıcaklık ve nem

Çok sıcak veya soğuk

Kapalı sahada buharlı temizlik

Nemlilik faktörleri

Çok soğuk sıvılar

Kapalı saha içindeki faaliyetler sıcaklığı aşırı yükseltebilir

Kişisel koruyucu ekipmanlar



Karbonmonoksit

Kokusuz, renksiz gaz

Yanma yan ürünü

Yüksek konsantrasyonlarda hızlı olarak çöker.




PPM

Etki

Zaman

50

izin verilebilir maruziyet seviyesi

8 saat

200

hafif rahatsızlık

3 saat

600

Başağrısı, rahatsızlık

1 saat

1000-2000

Muhakeme gücünün azalması, bulantı, Başağrısı

2 saat

1000-2000

Sendeleme

1,5 saat

1000-2000

Kalp atımlarının zayıflaması

30 dk

2000-2500

Tam bilinç kaybı

30 dk

İçine çekilme veya gömülme

Gevşek, parçalı malzemeler-kum, kömür, çimento

Kabuklaşmış malzeme

Kapalı sahayı su basması

Su veya kanalizasyon hattının taşarak geri tepmesi

Çimento, şeker, kum, sıvı malzemeler ve yoğun gazların aniden serbest bırakılması yer altı tanklarda veya çukurlarda çalışanların malzemelerin içine gömülmesine ve içine çekilmesine neden olabilirleri. Bu tür güçlü bir malzeme akımı serbest kaldığında insanlar akıntıya doğru sürüklenebilir, devrilebilir.

Birçok kapalı saha içinde mekanik, elektriksel, basınç ve kimyasal tehlikelerin bileşimini barındırır.



Çukurlar

Çukurlar, büyük kazılar ve benzerleri, içlerinde toksik gazların birikmesine, içine çekilmeye ve/veya oksijen azlığına neden olabilecek ise kapalı saha sayılabilirler.



Kapalı sahaların belirlenmesi

Kapalı sahalar öncelikli olarak tehlikeleri açısından sınıflandırılması ve riskler değerlendirilmelidir. İzin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Çalışanlar ilgili kapalı sahalar hakkında bilgilendirilmelidir.



Diğer tehlikeler

Gürültü


Boş mekanda akustiğe bağlı olarak yükselebilir.

Duyma kaybı olması iletişimi etkiler

Islak ve Kaygan Yüzeyler

Düşme ve kaymalar

Elektriksel şok ihtimalinin artması

Düşen Objeler

Üstten açılan kapak sistemleri içeride çalışanlara düşen obje ihtimali oluşturabilir.

Yetkilendirme ve izin sistemi

Tüm çalışanlar kapalı sahaya girişin, geçerli bir izin olmadan yasak olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.

İzin belgesi üzerinde giriş izni verilen kişilerin isimleri yazmalıdır. İzni, yetkilendirilmiş yöneticiler vermelidir.

Departman yöneticileri

Müdürler

Şefler


Ustalar gibi

Yüklə 6,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin