Maden Terimleri Sözlüğü -a abataj



Yüklə 5,49 Mb.
səhifə53/55
tarix23.02.2017
ölçüsü5,49 Mb.
#9294
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   55

UZMAN, 1) Belli bir işte belli bir konuda bilgi, görgü ve becerisi olan kimse. 2) Mütehassıs.

UZUN AYAK, 1) Tabaka halinde bulunan cevher veya kömür damarlarını iki yerden kesip, (alt ve üst) taban yolları hazırlandıktan sonra, bu taban yollarının damar içinden bağlanması suretiyle teşkil edilen uzun, dar ve yüksek olmayan üretim yeri. Taban yolları pano hududuna kadar sürüldükten sonra hazırlanıp geriye doğru çalışılan uzun ayağa dönümlü -(tayrabatan), taban yollarının başlangıcında hazırlanan ve hududa doğru çalışılan uzun ayağa da ilerletimli uzunayak (taysaşan) denir. Genel olarak uzun ayak maden yatağının istikametine dik olarak yürütülür. Damar meylinin müsait olduğu hallerde uzun ayak damar meyli boyunca aşağı veya yukarı doğru da yürütülebilir. 2) Ayak. 3) Tay.

UZUN HADDE ÜRÜNLERİ, Üretilen çeliğin haddelenmesi suretiyle elde edilen blum, kütük, demiryolu malzemeleri (ray, travers, cebire, seletler), ağır, orta ve hafif profil, nervürlü veya düz betonarme çelik çubuklar, tel ve kangal (filmaşin) gibi ürünler. Sıcak haddeleme sonucunda elde edilen a) blumlar, b)ağır ve orta profiller (yüksekliği 80 mm ve üstünde olan |,U vb. kesitli profiller, uzun kenarı 80 mmüstünde olan eşitkenar ve çeşit kenar köşebentler ve yüksekliği 100 mm üstünde olan maden direği profilleri ve benzerleri.), c) kalın kesitli çubuklar (çapları 60 mm üstünde olan yuvarlak kesitler, genişliği120 mm üstünde olan lamalar, köşe radyusları 50 mm’nin altında ve bir kenarı 60 mm üstündeki dikdörtgen veya kare kesitli malzemeler), d) demiryolu malzemeleri ve, e) bir kenarı 140 mm’den az olan kütükler uzun hadde ürünleri olarak isimlendirilir. Ayrıca, kütüklerin sürekli, yarı sürekli veya ard arda (Tandem) haddelerde sıcak haddelenmesiyle üretilen a) hafif profiller (yüksekliği 80 mm’nin altında olan |,U kesitli profiller ile bir kenarı 80 mm’nın (hariç) altında olan eşkenar ve çeşitkenar köşebentler, 50 mm’nin altındaki T ve diğer profiller, en fazla 25 mm, en az 1 mm kalınlığındaki lama malzemeler) b) ince kesitli çubuklar (en çok 60 mm çapa kadar dairesel kesitli ve genellikle 12 m uzunluğa kadar olan yuvarlak çubuklar, bir kenarı 60 mm’ye kadar kare kesitli, paralel kenarları arasındaki mesafe en çok 60 mm olan altıgen, sekizgen gibi geometrik çubuklar); c) filmaşinler (en az 5,5 mm çapında ve kangal halindeki malzemeler) de uzun hadde ürünlerine dahildir. Soğuk haddeleme ile de biçimlendirilmiş uzun ürünler elde edilir. Genellikle hafif profillere , ince kesitli çubuklara ve filmaşinlere soğuk haddeleme veya soğuk çekme yöntemleri uygulanır. Bundan amaç malzemelerin boyutlarını, mekanik özelliklerini veya yüzey durumlarını değiştirmektir. Soğuk haddeleme sonucunda ise aşağıdaki uzun hadde ürünleri elde edilir: a) Soğuk çekilmiş çubuklar (40 mm’den daha küçük çaptaki çubukların yüzeylerinin temizlenmesi, çap toleransının düşürülmesi için yüzeysel soğuk biçimlendirme yapılan ürünler); b) Soyulmuş çubuklar (Çapları 20 mm den büyük olan çubuklarda, talaş kaldırmak suretiyle yüzeylerin temizlenmesi ve çap toleranslarının düşürülmesi ile edilmiş ürünler); Tavlı teller (Filmaşinlerin inceltilerek istenen çapa indirilmesi ve daha sonra yumuşatma tavına veya ısıl işlemine tabi tutularak yumuşatılması ile elde edilen ürünler) d) Sert teller (Belirli bileşimlerdeki filmaşinlerin hadde veya lokmalardan soğuk biçimlendirilmesiyle istenen çapa indirilmesi ve böylece sertliği ve dayanımının artırılması suretiyle elde edilen ürünler). e) Patentli teller (Orta ve yüksek karbonlu filmaşinlerin hadde veya lokmalardan geçirilerek soğuk biçimlendirmeyle istenen çapa indirilmesi, daha sonra patentlemeısıl işleminin uygulanması ile elde edilen ürünler).

UZUN MEHMET, Taşkömürünü Türkiye’de ilk keşfeden 19. yüzyılda yaşamış Zonguldaklı Türk.

Türk bahriyesinin İngiliz kömürüne bağımlılığını gidermek için halkın katkısını sağlama gayretleri, Uzun Mehmet’in 1829 yılında Zonguldak kömürünü keşfiyle sonuçlanmıştır. Bugün Zonguldak’ta Uzun Mehmet adına bir anıt dikilmiştir. Ayrıca taşkömürünün ilk defa 1822 yılında Karadeniz Ereğlisi Kestaneci köyünden gemici Hacı İsmail tarafından bulunup II. Mahmut’a götürüldüğü ve beş kese altınla mükafatlandırıldığı da rivayet edilir.




Resimli Madencilik Terimleri Sözlüğü - Ü


ÜÇGEN METODU,
 —> Poligon metodu.

ÜÇGENLERE AYIRMA YÖNTEMİ, Küçük arazi parçalarının ölçülmesinde kullanılan yöntem.

ÜÇGENLERİN AĞIRLIK MERKEZ-LERİNDEN HACİM HESABI, P1 (X1 , Y1 , Z1), P2 (X2, Y2, Z2) ve P3 (X3, Y3, Z3) üçgenin ve S (Xs, Ys, Zs) kütlenin ağırlık merkezinin koordinatları, yani

                      X1+X2+X3

Xs   = ————————

                        3                          

                     Y 1+Y2+Y3    

Ys = ————————

                         3                         

                    Z1+Z2+Z3    

Zs = ————————

                        3                       

F’i ve F’Ü= Üst ve alt üçgen yüzeylerinin taban alanları, m= Üçgenlerin oluşturduğu sistemin ağırlık merkezi ise hacimin;

         n

VF= İ Fi . m = Fü . m formülü ile bulunması.

        k=1

ÜÇGEN DAMARLI HALAT, Çelik halatı teşkil eden damarların en kesitleri yaklaşık olarak üçgen biçiminde olan düzene sahip halat. Üç köşe demetli halat, öncellikle kaldırma işlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş olup, makaralar üzerinde tellerin aşınmasını azaltmak amacıyla geliştirilmiştir. Üçgen demetli çelik tel halat 6 torunludur ve genellikle kendir öz üzerine istinad-ederler.

ÜÇ GÖZLÜ TUMBA, —> Tumba.

ÜFLEYİCİ, 1) Üfleyerek havalandırmayı sağlayan aygıt. 2) Üfleyici pervane. 3) Suflan pervane. —> Vantilatör.

ÜLEKSİT (Na CaB5O9.8H2O), Doğada masif, karnabahar şeklinde, lifsi ve sütun şeklinde bulunan bir bor minerali. İpek parlaklığında olanları da vardır. Genelde kolemanit, hidroborasit ve probertit ile birlikte (bulunur) teşekkül eder. B2O3 içeriği % 43 olup, Türkiye’de Kırka, Bigadiç ve Emet yörelerinde, dünyada ise Arjantin’de bulunur.

ÜNİTE, 1) Metallerin fiat ve terönü ile ilgili terim. 2) Yüzde bir tenörlü farzedilen bir ton cevherin ihtiva ettiği saf metal miktarı.

ÜRETİM, 1) Toplumun varlığı ve gelişmesi için gerekli olan nesnelerin elde edilmesi. 2) —> İstihsal.

ÜRETİM KAYBI, Damar içinde mevcut kömürün üretilememiş olan kısmı, çalışma ve işyeri güvenliği için topuklarda ve fay civarlarında yerinde bırakılan kömürler. Yangının ve heyelanın önlenmesi için alınmayan veya kalite yetersizliği nedeniyle  üretilmeyen kısımlar da üretim kaybıdır. Üretim kaybı, uygulanan yöntem ve kullanılan teçizata bağlı olarak değişir. Genel olarak bu kayıp kömür üretiminde yeraltında %25 ve açık ocakta %10 civarındadır

 

Burada kömür açık işletmeciliğinde karşılaşılan başlıca üretim kayıpları örnekleri gösterilmiştir. Son iki şekilde gösterilen emniyet topukları projede öngörülmüş ise yerinde bırakılan kömürler, rezerv kaybı olarak dikkate alınır.



ÜRETİM MALİYETİ, Üretim için harcanan gider toplamının, üretim miktarına bölünmesi ile elde edilen değer. Gider türleri: Hammaddeler, yardımcı maddeler, işletme malzemesi, yakıt, elektrik, su, işçilik ve personel giderleri, amortismanlar, lisans anlaşması bedeli, rödavans bedeli, bakım ve onarım, genel giderler. (Kira, sigorta, vergi, resim ve harçlar, taşıma haberleşme, aydınlatma).  —> Ticari maliyet, Satılabilir.

ÜRETİM METALURJİSİ, —> Metalurji.

ÜRETİM NAKİL ARACI, Üretilen madenin taşınmasında kullanılan araç. Başlıcaları: Yeraltında; sallantılı ve sabit oluk, zincirli konveyör, ocak arabası, bantlı konveyör; açık ocakta; kamyon, vagon, bantlı konveyör, pipe-line, havai hat vb.

ÜRETİM PANOSU YOLLARI, 1) Yeraltında üretim yapabilmek için pano içinde sürülmesi gerekli yolların genel tanımı. Ayağın alt kısmında ve ayak uzunluğuna dik olarak sürülen yola —> “Alt taban yolu”, ayağın üst kısmında sürülen yola ise “ Üst taban yolu “ denir. Bu yollar, üretilen kömürün nakli, ayağın havalandırılması ve ayak içine malzeme gönderilmesi amacı ile kullanılır. 2) Açık işletmede üretilen cevher veya kömürün naklinde kullanılan veya servis ve irtibatı sağlayan yolların tümü.

ÜRETİM YERİ, Maden yatağı içerisinde bulunan ve faydalı madenin kazılarak bir taşıma aracına verdiği (yüklendiği) yer.

ÜST DERİN KAZI, Açık kömür işletmesinde kazıcının çalışma düzlemine göre üst kademede yaptığı “ Üst kazı “, alt kademede yaptığı “ Derin kazı “. İş makinesi döner kepçeli kazıcı veya dragline olabilir. —> Şekil.

ÜST ISI DEĞERİ (Ü.I.D.) , Tartımı yapılmış katı yakıt numunesinin, standart koşullarda bir kalorimetre bombasında oksijen ortamında yakılıp kalorimetre kabı, içindeki suyun sıcaklık derecesinin artımına ve sistemin ortalama gerçek ısı sığasına göre ısı değeri hesaplanıp, ateşleme fitilinin verdiği ısı, termo-kimyasal düzeltmeler ve kalorimetreden su gömleğine geçen ısı kayıpları hesaplara katılarak elde edilen netice. Alt ısı değeri (A.I.D) ise üst ısı değerinden, kayıpların düşülmesi suretiyle hesaplanan ısıdır.

ÜST MADENCİ, —> Nezaretçi.

ÜSTTABAN YOLU, Uzun ayak üretim sisteminde; ayak içine malzeme naklini sağlayan, panonun üst kısmında sürülen galeri. Üst tabanyolu aynı zamanda, insan çıkışına yarar ve hava dönüşümünü sağlar.

ÜSTÜPÜ, Atölyelerde temizlik işlerinde kullanılan pamuk ipliği artığı.

ÜST KÖMÜR TABAKASI, Bir kömür damarında veya kömür horizonunda damarın ara kesme ile ayrılan üst dilimi.


Resimli Madencilik Terimleri Sözlüğü - V


VADOS SU,
 Yagış halinde topraga düşüp, topraga nüfuz eden yeraltı suyu, —> Juvenil su.

VAGONDRİL, 1) Degişik çaplarda delik delebilen agır tip veya birkaç martoperforatörü ve yürütme motorunu üzerinde taşıyan, ayrı bir kompresör ile delme işlemi yapan, yürüme düzeni olan lagım delme makinesi.

VAGONET, 1) Küçük vagon. 2) Dekovil. 3) Ocak arabası.

VAKUM FİLTRE, Süzme hızını artırmak için vakum uygulanan filtre.

VALF, —> Vana.

VANA, 1) Borulardan geçen sıvı veya gazların akışını durdurmaya ya da bırakmaya yarayan anahtar. 2) Valf.

VANADYUM, 1) Pediyodik sistemde 23. sırada bir kimyasal element. 2) Biyoşimik özelligi olan ve kimyasal benzerlik bakımından fosforu aldıran beyaz metal. Özgül agırlıgı 5,7; sert, 1750½C’da ergir. Sanayide kullanılan ferrovanadyumla özel çelik imal edilir. Vanadyumun cevheri, titanmanyetitlerde, hidrotermal Pb-Zn-Cu yataklarında, sedimenter olarak oolitik demir cevherleri içinde, bitümlü şistlerde ve asfalt bünyesinde bulunur.

VANADYUM ÇELİGİ, % 0,7-1,4 Cr ve % 1,5-2,5 vanadyum ihtiva eden çelik. En önemli özelligi mukavemet ve elastikiyetini uzun zaman muhafaza etmesidir. Daha ziyade otomobil aksları imalinde kullanılır.

VANTİLASYON , —> Havalandırma, Cebri havalandırma. Tali havalandırma.

VANTİLATÖR, 1) Kanatlı çark yardımı ile havayı harekete geçiren makine. 2) Pervane. Vantilatör emici veya üfleyici olmak üzere iki şekilde çalışır. Emici vantilatörler alçak basınç yani depresyon; üfleyici vantilatörler ise yüksek basınç yani kompresyon yaratmak suretiyle hava akımı saglar. Havalandırma tesisleri; emici olarak çalıştırılırsa aspiratör, üfleyici olarak çalıştırılırsa vantilatör diye isimlendirilir

Eksenel bir şekilde hava akımı saglayan vantilatörlere “Aksiyal”, santrifüj kuvvet vasıtası ile hava akımı saglayan tiplere de “Radyal” vantilatör denir. Vantilatörler alçak-, orta-, ve yüksek basınçlı vantilatörler olarak sınıflandırılır. Bunların basınçları da sırasıyla 25-100, 100-200 ve 200-1000 mm su sütunu olur.



VANTİLATÖR BORUSU, İhtiyaca göre 300-800 mm veya daha büyük çapta kelepçeli veya flanşlı olarak imal edilen boru. Vantilatörün emici veya verici tarafına takılarak üfleyici veya emici tali havalandırma sistemlerinde kullanılır. —> Vantüp.

VANTÜP, İhtiyaca göre 300-400-600-800 mm veya daha büyük çapta plastik, muşamba veya çadın bezinden imal edilen (baan çelik tel ile takviyeli, iki ucu çemberli), fleksibl boru. Tali veya cebri havalandırma sistemlerinde vantilatörün verici borusu olarak kullanılır.

VARAGEL, 1) Egimli olan ve katları birbirine baglayan, yer çekiminden yararlanılarak dolu vagonları aşagıya, boş vagonları da yukarıya çekmeye yarayan, nakliyat yolu. 2) Egimli yolda veya kuyudagraviteden yararlanarak taşıma yapmaya yarayan mekanik düzen.

VARDİYA, Madencilikte işçilerin bir gün içinde (24 saatte) yapacagı nöbetleşe çalışmanın süreleri. Eger günün 24 saati 3’e veya 4’e bölünmek suretiyle çalışma yapılıyorsa, bu bölümlerin her biri bir vardiya diye isimlendirilir. Yıl içinde çalışılan vardiyalar sayılmak suretiyle yıllık çalışılan vardiya sayısı elde edilir. Genellikle devamlı çalışan işlerlerinde vardiyalar 8-16, 16-24 ve 24-8 veya 6-14, 14-22 ve 22-6 şeklinde düzenlenir. Bunlar I., II. ve III. vardiya diye de isimlendirilir. Bazı yerlerde 6-16 vardiyasına gündüz, 16-24 vardiyasına paşa-, 24-8 vardiyasına ise serseri veya sarhoş vardiyası denir. Bunlar ayrıca, sabah, akşam ve gece vardiyası olarak da tanımlanır. İşin geregine göre vardiyaların başlangıç ve bitiş zamanları degiştirilebilir veya vardiya süresi kısaltılabilir.

VARİL, 1) Fıçı 2) Sıvı petrolün, genellikle ham petrolün üretim ve ticaretinde kullanılan hacim birimi. Bir varil 42 galon veya yaklaşık 306 libredir.(~ 139kg).

VARYOS, 1) Balyos 2) Mermer işletmeciligin-de 10-12 kg agırlıgında iki başı düz çelik tokmak. İki başı keskin olanına keskin varyos; iki başı sivri olanına sivri varyos denir.

VAYRLAYN SİSTEMİ, Sondaj takımının yeryüzüne çekilmeden karotiyerde karotla dolan iç gömlegin yeryüzüne çekilip boşaltıldıktan sonra tekrar kuyuya atılması ve dış gömlege yerleştirilmesi suretiyle çalışan numune alma sistemi. Çift tüplü olan vayrlayn karotiyerin iç tüpü, gömlege, tırnaklarla veya yapay yay parçalarından oluşmuş halka şeklindeki özel düzen ve setle tutturulmuş olup, sondaj yapılıpkarot parçalarıyla dolduktan sonra iç gömlek üzerine indirilen overşotla yakalanır; tırnaklardan kurtarılarak halatla yeryüzüne çekilir. Karotlar boşaltıldıktan sonra iç gömlek tijler içinde kuyuya atılır. Hızlanarak inen iç gömlek karotiyer dış gömlegi içindeki tırnaklı, yaylısetli yuvasına yerleşir. Bu şekilde peryodik işlem tamamlanır, takım delmeye ve karot almaya hazır hale gelmiş olur.

VAYRLAYN TAKIMI, Vayrlayn karotiyer, hareketli-degiştirilebilir iç gömlek, yedek iç gömlek, özel matkap, özel tijler, iç gömlegi yakalama (overşot) tertibatı, ince çelik halat ve vayrlayn vincinden oluşan özel sondaj takımı. Takımı çekip indirme zahmet ve zaman kaybından kurtardıgı için hızlı ilerleme imkanı verir. Takım ancak matkap aşındıktan sonra kuyudan çekilir. Matkap degiştirilip takım tekrar kuyuya indirilir. Son yıllarda takımı çekmeden matkap degiştirme denemeleri yapılmaktadır.

VENTURİ BORUSU, İçinde hava veya bir gazın akımını saglamak amacıyla, içine basınçlı hava veya su püskürtücü küçük enjektör memesi yerleştirilmiş boru.

VENÜS SAÇI, —> Kristalin kuars.

VERİM, 1) Çalıştırılan (işçi, makine, vb.) işletilen (maden yatagı, tesis vb.) ve bakılan (hayvan, bitki vb.) bir şeyin çalıştırılması, işletilmesi veya bakımından elde edilen sonuç ya da bu sonucun (nieligi) sayısal ifadesi. İşçi-, makine-, mahsül verimi vb. 2) Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen (semere) sonuç. —> Randıman.

VERİMLİLİK, İstihsal ameliyesinde kullanılan üretim unsurlarının sayısı ile, neticede elde edilen hasıla (miktar ve kalite itibariyle) arasındaki oran. Teknik anlamda, rasyonellik ve verimin ölçüsü olup,sarfedilen ile elde edilen arasındaki oran. Ekonomik anlamda da belirli zaman içinde yapılan imalatın ifadesi.

VERMİKÜLİT, Genleştirilmiş vermikülit, hafif yapı gereçlerinde agrega olarak, binalarda ısı ve ses izolasyonunda, soguk hava depolarının izolasyonunda, dekorasyon işlerinde, dökümhane ve benzeri yüksek ısı ile çalışan yerlerde ateşe dayanıklı sıva ve kaplama malzemeleri üretiminde kullanılır. Ziraatte ise topragın özelliklerini iyileştirici katkı olarak, zirai ilaçlarda ve gübrelerde katkı malzemesi olarak, ev ve ahır hayvanlarına yatak malzemesi olarak kullanılır. İnce taneli genleşmiş vermikülit ayrıca boyada, lastik ve plastik üretiminde dolgu olarak kullanılır. Diger bir deyişle vermikülit, perlit, pomza, genleşen killer, camyünü, yutong, strafor beton ve köpüklü beton gibi malzemelere bir alternatiftir. Dünya toplam üretimi yılda 500.000-600.000t kadardır.

Piroksenit, amfibol grubu ve ultramafik kayaçlardaki olivinlerin sonradan bunlara nüfuzeden siyenitler, karbonatitler ve pegmatitler vasıtasıyla oluşan solüsyonlar ve yüksek sıcaklık sebebiyle gaz haline dönüşmüş bazı maddelerin etkileriyle alterasyona ugrayarak biyotit- flogopit, serpantin ve klorite dönüşmesinden sonra yeraltı sularının sirkülasyonu ile derinlere dogru kayaçlardaki alkalilerin yerdegiştirmesi, magnezyumun yeniden dagılımı, kristal yapısına suyun nüfuzedip molekül yapısına girmesi suretiyle oluşan bir mineral. Terkibi = (Si.Al)4 (Mg. Al. Fe)3 O10(OH)2Mgx(H2O)n 0,9>x>0,6

Vermikülitin en önemli özelligi 900°-1100°C sıcaklıkta 4 ila 8 saniye tutularak genleştirilebilmesidir.

VEZÜVYAN, 1) Tetragonal sistemde kristalleşen, sarı, kahverengimsi, yeşilimsi ve siyahımsı renklerde olabilen, saydam veya yarı saydam bir kontaktmetamorf mineral. Ca10 Al2 (Mg, Fe)2 (OH)2 Si9 O36.Kontakt minerallerde, özellikle metamorfik kalker içerisinde gröna ile birlikte bulunur. Yeşime benzeyen türüne “Kalifornit”, gök mavisi türüne “Siprin” denir. 2) Wiluit 3) İdokras

VİDA, Egik düzlem kanunlarına göre üzerine sag veya sol yiv (diş) açılmış silindir veya konik parça, diger bir ifade ile üzerine diş açılmış burmalı çivi. Kullanış yerlerine ve şekillerine göre çeşitli vidalar yapılmakla beraler normlaştırılmış üç vida sistemi vardır. Bu sistemler de;

(a) Whitworth vidası

(b) Metrik vida

(c) U.S. St. vidası (Bu vida genel olarak Amerika’da kullanılır.)



VİBRÖR ELEK, Bir kasaya yerleştirilmiş elegin kasa agırlık merkezine, merkezi olarak yerleştirilmiş bir tahrik düzeninin eksantrik hareket etmesi suretiyle elenecek malzemenin elenerek, tane boyutlarına göre tasnifini saglayan düzen.

VİDA ADIMI, Vidanın tam bir devir (360½) döndürülmesi halinde yaptıgı ilerleme; diş helezonu üzerinde bir devir yapmak suretiyle dikey olarak alınan yol.

VİDYA ÇELİGİ, Matkap uçlarının ve potkabaç kesici başlarının imalinde kullanılan volfram karbit ve kobalt ihtiva eden ve kolay aşınmaması özelliginden dolayı bilhassa madencilikte kullanılan sert çelik.

VİDYA KRON, Ucuna, muayyen bir plan dahilinde vidya taneleri yerleştirilerek standarda göre imal edilmiş, orta sert formasyonlarda karot alabilen matkap veya degiştirilebilen matkap şeklinde imal edilen, delik delme işinde kullanılan uç.

VİKERS SERTLİGİ, Tepe açısı 136½ olan elmas piramit 120 kg’a kadar degişik yükle malzemenin içine dogru bastırılmak suretiyle, parça üzerinde elde edilen izin köşegenlerinin ortalama degeri ölçülerek tayin edilen sertlik. Bu şekilde bilhassa ince sacların veya yüzeyi sertleştirilmiş malzeme yüzeyinin sertligi tayin edilir.

VİNÇ, 1) Halatın gevşetilmesi ve sarılması suretiyle insan ve malzeme taşınmasına yardımcı olan, tanburu elektrik veya basınçlı hava ile tahrik edilen makine. 2) Egimli olan ve katları birbirlerine baglayan, mekanik güçten yararlanılarak dolu vagonları aşagıdan yukarı çekmeye yarıyan nakliyat yolu kavramı. 3) Egimli yolda mekanik güçten yararlanılarak taşıma yapmaya yarayan düzen. 4) Tekerlekler, raylar, paletler üzerinde hareket edebilen kaldırma ve çekme makinesi.

VİNÇ BAŽI, Vinç düzeninde, vinç, makas, karakol sinyal tertibatı vb. müştemilatın bulundugu manevra ve işaretleşme yeri.

VİNÇ DİBİ, Vinç düzeyinde arabaların vinçten indigi yerdeki manevra ve işaretleşme yeri.

VİNÇ DİBİ KAÇAMAK LAGIMI, Vinç dibine gidiş gelişlerin ve oradaki çalışmaların emniyetle yapılmasını saglamak için anayolla vinç dibi arasında sürülmüş olan irtibat lagımı.

VİNÇ DÜZENİ, Ana-, ana ve tali-, veya tali katlar arasında vinç kullanılarak dolu arabaları yukarı çeken ve boş arabaları aşagıya indiren taşıma düzeni.

VİRA, “Çek” işareti —> İşaretleşme.

VİRAJ, 1) Demiryolu ve karayolu taşımacılıgında yolların yön degiştirdigi bölümler. 2) Dönemeç. 3) Kurba.

VİSKOZİTE, 1) Sıvıların ve gazları teşkil eden çok küçük parçalarının hareket sırasında birbirlerine karşı gösterdigi direnç. 2) Bir akışkanın akmaya karşı gösterdigi iç direnç.

VİSKOZİMETRE, Agdalılık ölçer olarak da bilinir. Bir akışkanın agdalılıgını (iç akışa karşı direncini) ölçen aygıt. Bu aygıtın bir türü, belirli hacimdeki bir akışkanın belirli bir aralıktan ne kadar sürede aktıgınıkaydeder. Kılcal borulu agdalıkölçer ise, bir akışkanı dar bir borudan belirli bir hızla akmaya zorlamak için uygulanması gereken basıncın ölçülmesine dayanır. Ayrıca bazı türleri bir kürenin akışkan içindeki batma hızını ölçer. Bir başka türü iç içe geçmiş eş eksenli iki silindirden içtekini döndürmek için gerekli kuvveti ölçerek silindirler arasına sızmış olan akışkanın agdalıgını saptar ; bazıları da akışkan içinde titreşen bir diskin salınımlarının sönüm hızını ölçme ilkesine dayanır.

VİTRAY, Birbirine baglı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından meydana gelen saydam pencere süslemesi.

VOLAN, Pistonlu makinelerde enerji akümülatörü görevi yapmak suretiyle ölü noktaların aşılmasını saglayan kasnak veya tekerlek şeklinde olan kitle.

Devri yükseltilen volan kendi ataleti nedeniyle hareket enerjisini depo eder ve her zaman geri verir.



VOLE, Birkaç lagım deligini aynı anda patlatma işlemi.

VOLFRAM, 1) Kimyasal simgesi W, atom numarası 74,0, atom agırlıgı 183,85, özgül agırlıgı 19,3 olan, Wolframit (Fe, Mn WO3), şelit (CaWO4), hübnerit (MnWO4) mineralleri içinde bulunan nadir element. 2) Tungsten. Volfram metali aşırı sert kırılgan, gri renklidir. Tabii olarak bulunmaz. Erime sıcaklıgı 3410½C, elektriksel iletkenligi yüksektir. Havada 400½C’de oksitlenir. Volframlı çelik alaşımları aşınma, çarpma, paslanma ve çürümeye karşı çok dayanıklıdır. Kullanım alanı geniş olan ve stratejik bir metal olarak dikkati çeken volfram, daha çok çelige sertlik ve dayanıklılık kazandırma özelliginden dolayı alaşımlarda, metal olarak karbürlerde ve çeşitli kimyasal bileşiklerde kullanılır. Turbin motorlarının yüksek hararete maruz kalan kısımlarındaki kablolar, ampuller içindeki flama telleri, elektrik aletlerindeki kontak noktaları da tungstenden imal edilir. Ayrıca bazı boyaların imalinde de kullanılır.

Yüklə 5,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin