Cennet : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 3,33 Mb.
səhifə8/36
tarix29.03.2017
ölçüsü3,33 Mb.
#12849
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   36




Türkçe Transcript (*)

Eyeveddu ehadukum en tekûne lehu cennetun min naḣîlin vea’nâbin tecrî min tahtihe-l-enhâru lehu fîhâ min kulli-śśemerâti veesâbehu-lkiberu velehu żurriyyetun du’afâu feasâbehâ i’sârun fîhi nârun fahterakat(k) keżâlike yubeyyinu(A)llâhu lekumu-l-âyâti le’allekum tetefekkerûn(e)

Ali Bulaç Meali

Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah size ayetleri böyle açıklar, ki düşünesiniz.

Edip Yüksel Meali

Biriniz ister mi ki, altından ırmaklar akan, her çeşit meyveyi içeren hurma ve üzüm bahçelerine ve küçük çocuklara sahip olsun da, kendisine yaşlılık bahçesine de ateşli bir kasırga vursun yakıp kül etsin. Düşünmeniz için ALLAH size ayetlerini böyle açıklar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hiç biriniz ister mi ki, kendisinin hurmalık ve üzümlüklerden bir bahçesi olsun, altında ırmaklar aksın, içinde her türlü ürünü bulunsun da, kendi üzerine de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez küçük, zayıf çocukları olsun. Derken ona ateşli bir bora isabet ediversin de o bahçe yanıversin. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor. Umulur ki, düşünürsünüz.

Süleyman Ateş Meali

Biriniz ister mi ki, kendisinin altından ırmaklar akan, içinde her çeşit meyvası bulunan, hurmalardan ve üzümlerden oluşmuş bir bahçesi olsun; kendisinin üstüne tam ihtiyarlığın çöktüğü, aciz çocuklarının da bulunduğu bir sırada birden ateşli bir kasırga gelsin de bahçeyi yakıp kül etsin? Allah, düşünesiniz diye size ayetleri böyle açıklıyor.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Herhangi biriniz ister mi ki; altından ırmaklar akan, içinden her tür meyvesi olan, hurmalardan, üzümlerden oluşmuş bir bahçesi bulunsun, kendisinin güçsüz-çaresiz yavruları da olsun ve bu haldeyken üstüne ihtiyarlık çöksün, tam bu sırada o bahçeye alevli bir bora isabet etsin de bahçe, baştan başa yansın. Allah size ayetleri işte bu şekilde açıklıyor ki, inceden inceye ve derinden derine düşünebilesiniz.

Yusuf Ali (English)

Does any of you wish that he should have a garden(312) with date-palms and vines and streams flowing underneath, and all kinds of fruit, while he is stricken with old age, and his children are not strong (enough(313) to look after themselves)- that it should be caught in a whirlwind, with fire therein, and be burnt up? Thus doth Allah make clear to you (His) Signs; that ye may consider. *

M. Pickthall (English)

Would any of you like to have a garden of palm trees and vines, with rivers flowing underneath it, with all kinds of fruit for him therein; and old age hath stricken him and be hath feeble off spring; and a fiery whirlwind striketh it and it is (all) consumed by fire. Thus Allah maketh plain His revelations unto you, in order that ye may give thought.

Beyyine Suresi
8


جَزَٓاؤُ۬هُمْ

onların mükafatı



عِنْدَ

katında


رَبِّهِمْ

Rableri


جَنَّاتُ

cennetleridir



عَدْنٍ

Adn


تَجْر۪ي

akan


مِنْ تَحْتِهَا

altlarından



الْاَنْهَارُ

ırmaklar


خَالِد۪ينَ

sürekli kalacakları



ف۪يهَٓا

içinde


اَبَداًۜ

ebedi


رَضِيَ

razı olmuştur



اللّٰهُ

Allah


عَنْهُمْ

onlardan


وَرَضُوا

onlar da razı olmuşlardır



عَنْهُۜ

O\ndan


ذٰلِكَ

bu mahsustur



لِمَنْ خَشِيَ

saygı gösterene



رَبَّهُ

Rabbine




















Türkçe Transcript(*)

Cezâuhum ‘inde rabbihimcennâtu ‘adnintecrîmintahtihâ-l-enhâruḣâlidînefîhâebedâ(n)(s)radiya(A)llâhu ‘anhum ve radû ‘anh(u)(c)żâlike limen ḣaşiyerabbeh(u)

Ali Bulaç Meali

Rableri katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korkan kimse' içindir.

Edip Yüksel Meali

Rableri katındaki ödülleri, içinden ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. ALLAH onlardan hoşnut olmuş, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır. Rabbine saygı gösterenin ödülü işte böyledir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.

Süleyman Ateş Meali

Rableri katında onların mükafatı altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları, Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Bu, Rabbine saygı gösterene mahsustur.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onların, Rableri katındaki ödülleri, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri/temiz-bereketli bahçelerdir. Sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, içi ürpererek Rabbine saygı duyan kişi içindir.

Yusuf Ali (English)

Theirreward is with Allah. Gardens of Eternity, beneathwhichriversflow; theywilldwellthereinfor ever; Allah wellpleasedwiththem, andtheywithHim:(6233) allthisforsuch as feartheirLordandCherisher.(6234) *

M. Pickthall (English)

Theirreward is withtheirLord: Gardens of Eden underneathwhichriversflow, whereintheydwellforever. Allah hathpleasure in themandtheyhavepleasure in Him. This is (in store) forhimwhofeareth his Lord.

Bürûc Suresi
11


إِنَّ

şüphesiz


الَّذِينَ آمَنُوا

inananlar



وَعَمِلُوا

ve yapanlar



الصَّالِحَاتِ

iyi işler



لَهُمْ

onlar için vardır



جَنَّاتٌ

cennetler



تَجْرِي

akan


مِنْ تَحْتِهَا

altlarından



الْأَنْهَارُۚ

ırmaklar


ذَٰلِكَ

işte budur



الْفَوْزُ

başarı


الْكَبِيرُ

büyük






















Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahtihâ-l-enhâr(u)(c) żâlike-lfevzu-lkebîr(u)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.

Edip Yüksel Meali

İnanan ve erdemli davrananlar ise içlerinden ırmaklar akan cennetleri haketmişlerdir. Büyük başarı budur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.

Süleyman Ateş Meali

İnanan ve iyi işler yapan kimseler için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük başarı işte budur.

Yusuf Ali (English)

For those who believe and do righteous deeds, will be Gardens;(6059) beneath which rivers flow: That is the great Salvation, (the fulfilment of all desires),(6060) *

M. Pickthall (English)

Lo! those who believe and do good works, theirs will be Gardens underneath which rivers flow. That is the Great Success.

Duhân Suresi
51


إِنَّ

şüphesiz


الْمُتَّقِينَ

muttakiler



فِي مَقَامٍ

bir makamdadır



أَمِينٍ

güvenli




Türkçe Transcript (*)

İnne-lmuttekîne fî makâmin emîn(in)

Ali Bulaç Meali

Muttakilere gelince; muhakkak onlar, güvenli bir makamdadırlar.

Edip Yüksel Meali

Erdemli olanlar ise güvenlikli bir makamdadırlar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar.

Süleyman Ateş Meali

Korunanlar ise güvenli bir makamdadır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Korunup sakınanlar, güvenli bir makamdadır;

Yusuf Ali (English)

As to the Righteous (they will be) in a position of Security,(4725) *

M. Pickthall (English)

Lo! those who kept their duty will be in a place secure

Duhân Suresi
52


فِي جَنَّاتٍ

bahçelerde



وَعُيُونٍ

ve çeşme başlarında





Türkçe Transcript (*)

Fî cennâtin ve ’uyûn(in)

Ali Bulaç Meali

Cennetlerde ve pınarlarda,

Edip Yüksel Meali

Bahçeler ve pınarlar içerisinde.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.

Süleyman Ateş Meali

Bahçelerde ve çeşme başlarında.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bahçelerde, pınar başlarında.

Yusuf Ali (English)

Among Gardens and Springs;

M. Pickthall (English)

Amid gardens and water springs,

Duhân Suresi
53


يَلْبَسُونَ

giysiler giyerler



مِنْ سُنْدُسٍ

ince ipekten



وَإِسْتَبْرَقٍ

ve parlak atlastan



مُتَقَابِلِينَ

karşılıklı otururlar





Türkçe Transcript (*)

Yelbesûne min sundusin ve-istebrakin mutekâbilîn(e)

Ali Bulaç Meali

Hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan (elbiseler) giyinirler, karşılıklı (otururlar).

Edip Yüksel Meali

İpek ve atlastan giysiler içinde karşılıklı otururlar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar.

Süleyman Ateş Meali

İnce ipekten ve parlak atlastan giysiler giyerek karşılıklı otururlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnce ipekten, parlak atlastan giymiş olarak, karşılıklı oturmaktadırlar.

Yusuf Ali (English)

Dressed in fine silk(4726) and in rich brocade, they will face each other;(4727) *

M. Pickthall (English)

Attired in sin and silk embroidery, facing one another.

Duhân Suresi
54


كَذَٰلِكَ

ayrıca


وَزَوَّجْنَاهُمْ

onları evlendirmişizdir



بِحُورٍ

hurilerle



عِينٍ

iri gözlü





Türkçe Transcript (*)

Keżâlike ve zevvecnâhum bihûrin ‘în(in)

Ali Bulaç Meali

İşte böyle; biz onları iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir.

Edip Yüksel Meali

Bu böyledir; onlara güzel eşler vermişizdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.

Süleyman Ateş Meali

Ayrıca onları, iri gözlü hurilerle de evlendirmişizdir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte böyle! Onları iri gözlü hurilerle de eşleştirmişizdir.

Yusuf Ali (English)

So; and We shall join them to Companions(4728) with beautiful, big, and lustrous eyes.(4729) *

M. Pickthall (English)

Even so (it will be). And We shall wed them unto fair ones with wide, lovely eyes.

Duhân Suresi
55


يَدْعُونَ

isterler


فِيهَا

orada


بِكُلِّ

her


فَاكِهَةٍ

meyveyi


آمِنِينَ

güven içinde





Türkçe Transcript (*)

Yed’ûne fîhâ bikulli fâkihetin âminîn(e)

Ali Bulaç Meali

Orada, güvenlik içinde her türlü meyveyi istiyorlar;

Edip Yüksel Meali

Tam bir güvenlik içinde her meyveyi isterler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler.

Süleyman Ateş Meali

Orada, güven içinde, her meyveyi isterler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Orada, güvenli bir biçimde her türlü meyveyi isterler.

Yusuf Ali (English)

There can they call for every kind of fruit(4730) in peace and security; *

M. Pickthall (English)

They call therein for every fruit in safety.

Duhân Suresi
56


لَا يَذُوقُونَ

tadmazlar



فِيهَا

orada


الْمَوْتَ

ölüm


إِلَّا

başka


الْمَوْتَةَ

ölümden


الْأُولَىٰۖ

ilk


وَوَقَاهُمْ

ve onları korur



عَذَابَ

azabından



الْجَحِيمِ

cehennem











Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin