ACİl triyaj eğİTİm rehberi ocak 2015 İÇİndekiler



Yüklə 318,43 Kb.
səhifə5/6
tarix15.03.2017
ölçüsü318,43 Kb.
#11313
1   2   3   4   5   6

ESI 1. seviye: Acil yaşam kurtarıcı müdahale gerektiren hastaları kapsar. Resusitasyon endikasyonu olan Kardiyopulmoner arrestli, bilinci kapalı, hipoperfüzyon bulguları olan hipotansif hastalar, ciddi solunum sıkıntılı hastalar, mental durum değişikliği olan hipoglisemik hastalar, acil olarak kristaloid ve kolloid sıvı resusitasyonu gereken travma hastaları ve anafilaktik reaksiyonlu hastalar bu basamakta yer almaktadır. Zaman geçirmeksizin hastaya ivedilikle müdahale yapılması gerekir.

ESI 2. seviye: Bekleyemeyecek durumda olan hastaları kapsar. Bu gruptaki hastalara; göğüs ağrısı, inme, ani bilinç değişikliği olan yaşlı, intihar düşüncesi olan hasta, stabil hemodinamili ektopik gebelikli hasta, gastrointestinal sistem kanaması, pnömotoraks, kemoterapi alan ateşli hastalar örnek olarak verilebilir. Bu hastalar hemen muayene odasına alınır ve 10 dakikayı geçmeyecek şekilde doktorun hastanın başında olması sağlanır. Yaşamsal bulguları stabil genç karın ağrılı hastalarda ESI seviye 3 iken, yaşlı hastalarda karın ağrısı varlığında ESI seviye 2 de kategorize edilmektedir.

ESI 3. seviye: Birden fazla kaynağın kullanılacağı düşünülen ve vital bulguları stabil olan hastaları içerir. Bu hastalara karın ağrısı, pnömoni, kırık şüphesi olan hastalar örnek olarak gösterilebilir. Bu hastalar boş oda varsa muayene bölümüne alınır, eğer yer yoksa bekleme salonunda bekletilebilinir.

ESI 4. seviye: Bu seviyedeki hastalar tek kaynak kullanımı gereken idrar yolu enfeksiyonu, basit kesiler, bel ağrısı, ayak bileği burkulması gibi sorunları olan hastalardır.

ESI 5. seviye: Bu seviyedeki hastalar kaynak kullanımı gerektirmeyen sadece fizikmuayene ile karar verilebilecek boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi şikayetlerle başvuran hastalardır.

ESI 4 ve 5 hastalar saatlerce bekleyebilir veya hızlı bakı ünitesinde değerlendirilebilir. Buna ek olarak ESI’da 4 karar noktası oluşturulmuştur (Tablo 1).



Tablo 1: Kavramsal ESI Algoritması



Yaşlı Hastalarda Risk Durumları Örnekleri

  • Yaşlı hastalarda atipik yerleşimli veya ağrısız myokard infarktüsü geçirme ihtimali daha yüksektir. 68 yaşındaki hastada ani başlayan nefes darlığı ve göğüste rahatsızlık durumlarının 3 saatten beri var olması,  miyokart iskemisi için yüksek risk oluşturur. ESI 2. seviye olarak kabul edilir.

  • Vital bulguları stabil buna karşın, şiddetli sağ alt kadran karın ağrılı 88 yaşındaki kadın hasta yaşı itibarı ile yüksek mortalite ile ilişkili bir abdominal acil hastasıdır. ESI 2. seviye olarak kabul edilir.

  • 70 yaşındaki demanslı hastada travma sonrası olası kalça kırığı, demans yeni başlangıçlı olarak kabul edilemeyeceğinden ESI 2. seviyeye karşılık gelmez.

  • 66 yaşındaki kadın hastada ani görme kaybı oluşuyor. Bu hastada ani görme kaybı ile alakalı tüm şikayetler, hastanın durumunu ESI 2. seviye olarak kabul edilmesini gerektirir.

  • 68 yaşında erkek hasta kronik böbrek yetmezliği nedeniyle düzenli diyalize giriyor. Bu hastada denge bozukluğu, baş dönmesi ve güçsüzlük varlığında hiperkalemi ve diğer elektrolit bozuklukları akla gelmelidir. ESI 2. seviye olarak kabul edilir.

  • 67 yaşındaki erkek hasta stresli bir aktivite sonrası gittikçe ağırlaşan başağrısı oluştuğunu ifade ediyor. Bu hasta SAK açısından yüksek risk altında olup ESI 2. seviye olarak kabul edilmelidir.

  • 70 yaşındaki akciğer kanseri tanılı erkek hasta. 2 hafta önce 2. kemoterapi dozunu almış. Bu hastada son birkaç günde başlayıp ilerleyen nefes darlığı plevral efüzyon, pulmoner emboli ve diğer toraks acilleri için yüksek risk durumunu oluşturmaktadır. ESI 2. seviye olarak kabul edilir.

  • 70 yaşındaki akciğer kanserli kadın hasta elini kesiyor. Aynı zaman diliminde radyasyon tedavisi de almakta. Bu hasta yüksek risk grubunda kabul edilmemelidir.

Kaynaklar

  • Durani Y, Brecher D, Walmsley D, Attia MW, Loiselle JM. The Emergency Severity Index Version 4: reliability in pediatric patients. Pediatr Emerg Care 2009;25:751-3.

  • Tanabe P, Travers D, Gilboy N, Rosenau A, Sierzega G, Rupp V, et al (2005). Refining Emergency Severity Index triage criteria, ESI v4. Acad Emerg Med. 12(6):497- 501.

  • Elshove-Bolk J, Mencl F, van Rijswijck BT, Simons MP, van Vugt AB. Validation of the Emergency Severity Index (ESI) in self-referred patients in a European emergency department. Emerg Med J 2007;24:170-4.

  • González J, Soltero R. Emergency Severity Index (ESI) triage algorithm: trends after implementation in the emergency department. Bol Asoc Med P R 2009;101:7-10.

GEBE HASTADA TRİYAJ

Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN

Kadınlar için uygulanan triyaj çoğunlukla erkeklerinki ile aynıdır. Ancak dış ve iç cinsel organların hastalıkları ve gebelik kadınların özel durumudur. Kadınların triyajı esnasında bunlar dikkate alınmalıdır.

Gebe hastalarda hem anne, hem bebeğin hayatını tehlikeye sokacak durumlarla karşılaşılabilir. Bu gibi durumlarda anne hayatı önceliktir. Ancak annenin hayati tehlikesi olmadığı durumlarda bebek ihmal edilmemelidir.

1. Karın Ağrısı ve vajinal kanaması olan hastalar hayatı tehdit eden bir durum olmasa bile dikkatlice değerlendirilmelidir.

Bu hastalarda karın ağrısı sebebi akut appendisit, akut kolesistit yada renal kolik gibi genel nedenlere bağlı olabilirken, over torsiyonu yada PİD gibi jinekolojik nedenlere de bağlı olabilir. Bunların yanında dış gebelik rüptürü gibi obstetrik nedenlerde karın ağrısı yapabilir. Obstetrik ve jinekolojik ağrılar daha çok pelvik bölgede görülmesine rağmen karnın tüm bölgelerinde görülebilecekleri de akılda tutulmalıdır.

Vajinal kanamalarda hormanal bozukluklara, travmaya yada gebeliğe bağlı olabilir.

Bunların hepsinin ayrımı için hikaye çok önemlidir. (başlangıç zamanı, ağrının yeri, yayılımı, kusma gibi eşlik eden bulgular,kanamada gelen materyalin özelliği, kokusu, süresi,...)



2. Gebelik hikayesi ve son adet tarihi, doğurganlık çağındaki tüm bayanlarda sorgulanmalıdır.

Doğurganlık çağında ki tüm bayanlarda gebelik ihtimali olabileceği düşünülmeli ve gebeliğe ya da komlikasyonlarına bağlı semptomlar görülebileceği unutulmamalıdır. Hastanın bekar olması, çok genç yada yaşlı olması bu ihtimalleri azaltsa da asla dışlamaz.

Hastalar kabul etmese bile triyaj görevlisi doğurganlık çağında ki her bayanın hamile olabileceğini düşünmesi gerekir.

3. Triyaj görevlisi, erken gebelik evresinde ektopik gebelik ve spontan düşük olabileceğini mutlaka hatırlamalıdır.

Erken gebelik evresi: İlk 12-14 hafta öncesidir.

Ektopik gebelik: Embriyonun uterus haznesi dışında bir yere yerleşmesidir. Genellikle 6 haftalık ektopik gebelikler ağrı ve çoğunlukla kanama ile gelirler. Eğer ektopik gebelik rüptüre olmuşsa (bu durum genellikle 7-8. haftadan sonra görülür) ağrı şiddetlenir ancak ardında azalma gözlenebilir. Bu durum acil operasyon gerektirir.

Spontan düşük: İlk 20 haftaya kadar olan düşüklerdir.



4. Lokalize abdominal ağrısı, vaginal kanaması yada parça (pıhtı) atığı olan, 14-20 haftalık ve ESI seviye 2 üzerinde gebeler, mutlaka uzmana yönlendirilmelidir.

Geç düşüğü tarif eder. İlk 20 haftadan sonra olan durumlar doğum kabul edilirken, bu dönemden önceki durumlara düşük denilmektedir. İlk 12-14 hafta öncesi olan düşükler erken düşük, 14. haftadan sonra olan düşüklerde geç düşük olarak sınıflandırılabilir.

Tüm vücudunda ağrı ve kramp olan ve kanaması olmasına rağmen vital bulguları stabil hastalar ESI seviye 2 olarak değerlendirilmemelidir.

5. Triyaj görevlisi ileri gebelik evresinde görülebilecek ablasyo placente ve plesanta previa semptom ve bulgularını değerlendirebilmelidir.

Ablasyo plasente: Plasentanın uterusa yapıştığı yerden ayrılması durumudur.

Plasenta previa: Plasentanın servikse yakın bir yere yerleşiminden dolayı ilerleyen gebelikte genişleyen periservikal bölgeye yapışmış plasentanın ayrılması ve şiddetli kanama olmasıdır.

Hastalar genellikle 20. gebelik haftasından sonra görülen vajinal kanamadan şikayet ederler. Bu patolojilerde anne ve çocuk arasında ki dolaşımı bozarken annenin şiddetli vajinal kanamasına da olabilir. Hayati tehlike söz konusu olabileceğinden uzmanla mutlaka görüşülmesi gerekir.



6. Ana yakınması çok miktarda vajinal kanama olan postpartum hastalar da ESI seviye 2 kabul edilir ve acil olarak uzmanla görüşmelidir.

Postpartum hasta: Doğumdan sonra ki ilk 6 hafta (40 gün) postpartum dönem kabul edilir. Doğumdan sonra olan ilk 7 gün içindeki kanamalar erken postpartum kanama olarak kabul edilirler ve hayatı tehdit edebilecek ciddiyette kanamalardır.



7. Hemodinamik instabilitesi ve yaşam desteği gerektirecek durumlarda ki tüm kadın hastalar gebe yada lohusa olmasa da ESI seviye 1 olarak değerlendirilmelidir.

Diğer Bazı Şikayetler ve Gebe Hastaların Değerlendirilmesi

Az hareket eden çocuk

Gebeler çocuğun hareketlerinde azalma yada kaybolma şikayeti ile gelebilirler. Bu durumda Fetal distres düşünülmeli ve acil olarak uzmanla görüşülmelidir.

ÇKS'nin (normal değeri 120-150/dk) 120'nin altına düşmesi fetal distresi düşündürmelidir. ÇKS'nin değerlendirilmesinde NST'den de faydalanılabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca fetal doplerde sistol-diastol akımının bozulması da fetal distresi düşündürür.

Suyu (erken) gelen gebeler

Doğum eyleminin başladığını gösterir. Kontrolsüz olmuşsa kordon sarkması olabilir ve sıkışan kordon nedeniyle bebeğin hayatı tehlikeye girer.

Suyun gelmesinden itibaren 24 saat geçmişse koryoamniyonit gelişebileceği ve bu durumun hastayı sepsise sokacağı mutlaka akılda tutulmalıdır.

Amnios sıvı embolisi : EMR sonrası vital bulguları kötüleşip, morarma ve nefes darlığı gelişen gebelerde düşünülür.



Kol yada bacak sarkması

Doğum esnasında yada suyun gelmesinin ardından kol sarkması yada bacak sarkması görülebilir. Bu iki durumda acil sezeryan gerektirir ve gebelerin bekletilmeden ameliyathaneye gitmeleri gerekir.



Gebelikte travma

Özellikle ileri gebelik haftalarında daha dikkatli olunmalıdır.

Tüm gebelerde ama özellikle eski sezaryanlarda 28 haftadan sonra oluşan travma sonrası uterus rüptürü olabilir. Eski sezeryanlarda küçük travmaların bile kesi yeri rüptürü yapabileceği akılda tutulmalıdır. travma sonrası normal gebeliklerde de uterus rüptürü görülebilir.

Başağrısı (yüksek tansiyon)

Gebelerin gebelik hayatları boyunca sistolik tansiyonlarının 120 mmHg altında olması gerekir. Tansiyon yükselmesine bağlı sıkça başağrısı şikayeti olduğu gibi hiçbir şikayetleri de olmayabilir.

Preeklampsi-Eklampsi: Hastanın tansiyonunun 140-80 mmHg üzerinde olması durumudur. Gebeliğin 20. haftasından sonra görülür. Gebenin ve bebeğin hayatını tehlikeye sokacak bir durumdur. Genellikle sosyokültürel seviyesi düşük ve beslenmesi bozuk olanlarda daha sık görülür. Diastolik tansiyon değerinin 110 mmHg üzerinde olması ağır preeklampsi olarak değerlendirilir. Yüksek tansiyonla birlikte hasta konvulsiyon da geçiriyorsa eklampsi'den bahsedilir.

SALDIRGAN/PSİKİYATRİK HASTADA TRİYAJ

Yrd. Doç. Dr. Zerrin Defne DÜNDAR

Acil servislerde şiddet eğiliminde olan hasta sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Acil servisler; 24 saat hizmet vermesi, ilaçlara ve silah olarak kullanılabilecek malzemelere kolay ulaşılan mekanlar olması, yüksek stres düzeyi, uzamış bekleme süreleri ve iletişim problemleri nedeniyle şiddet olaylarının sıklıkla görüldüğü birimlerdir. Ülkemizde 280 acil servis ve 112 çalışanında yapılan bir çalışmada, çalışmaya katılanların %72'sinin herhangi bir formda şiddete maruz kaldığı ve şiddet olaylarının yaklaşık %20'sinin fiziksel şiddet olduğu bildirilmiştir.



Saldırgan (kavgacı) hasta

Saldırgan hastaların acil serviste ilk temas kuracağı kişi triyaj görevlisidir ve acil serviste şiddetin azaltılması için bu hastaların triyajları da özellik arz etmektedir. Saldırgan hasta triyajında süreç kabaca üç bölümde incelenebilir: Saldırgan hastayı tanıma, saldırganlığa neden olabilecek organik/tedavi edilebilir sebeplerin bulgularını tanıma, hasta ve çalışanların güvenliğini sağlama.



Risk değerlendirmesi

Şiddet eğilimini artırdığı gösterilen faktörler; erkek cinsiyet, daha önce şiddet uygulama öyküsü, ilaç/alkol bağımlılığı ve silah taşımadır. Etnik köken, acil servise başvuru sebebi, yaş, medeni durum ve eğitim düzeyinin şiddet eğilimi ile bağlantısı kurulamamıştır. Şiddet genellikle ortamda gerilimin arttığı bir zaman diliminden sonra ortaya çıkar. Genel senaryo hastanın kızgın hale gelmesi, otoriteye karşı çıkma ve en sonunda saldırganlaşması şeklinde gelişir. Triyaj görevlisinin bu aşamada ipuçlarını iyi değerlendirmesi gerekir. Hastanın provokatif davranışları, aşırı kızgınlık hali, yüksek sesle veya bağırarak konuşması, yerinde duramaması, sık sık postürünü değiştirmesi, herhangi bir cismi yere fırlatması veya duvara atması şiddet olayının yaklaştığının habercisi olabilir. Ancak şiddetin ani ve beklenmedik olarak da ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Triyaj personelinin öncelikli amacı; saldırgan hastanın, kendinin, diğer hastaların ve çalışanların güvenliğini sağlanmaktır.



Triyaj odasının özellikleri

Şiddet eğilimi olan hastalar, sessiz ve mümkünse diğer hastalardan ayrı bir odada değerlendirilmelidir. Odada triyaj görevlisinin yanında bir güvenlik görevlisi mutlaka yer almalı ve kapı herhangi bir şiddet olayında kaçmayı mümkün kılmak için açık bırakılmalıdır. Triyaj değerlendirmesi sırasında hasta devamlı gözetim altında tutulmalı ancak direk gözlerinin içine uzun süreli bakılmamalıdır. Triyaj görevlisi hasta ve kapı arasında bir yere oturmalıdır. Hastanın yanında getirmiş olduğu silah ve kesici aletler alınmalı, odada silah olarak kullanılabilecek kesici-delici ve ağır cisimler olmamalıdır. Sıklıkla triyaj görevlisine ait küpe, kolye, gözlük, kemer ve steteskop gibi cisimlerin silah olarak kullanıldığı unutulmamalı ve hastaya yaklaşırken güvenli mesafe (en az bir kol boyu) korunmalıdır. Odada BEYAZ KODU aktive edecek panik butonu olmalıdır.

Hastayı sakinleştirmek ve kontrol altına almak için ilk önce sözel yöntemler denenmelidir. Triyaj görevlisi sakin ve saygılı bir ses tonuyla hastanın acil servise geliş nedenini öğrenmelidir. Hastaya rahat bir yer gösterip oturmasını söylemek, içecek veya yiyecek bir şey isteyip istemediğini sormak çoğu hastayı sakinleştirecektir. Ancak hastaya sıcak içecekler verilmemelidir. Sözel yöntemlerin yetmediği durumlarda hasta, fiziksel yöntemler ve ilaçlar ile kontrol altına alınmalıdır.

Hastanın değerlendirilmesi

Saldırgan hasta; kontrol altına alındıktan ve hasta, personel, çevre güvenliği sağlandıktan sonra ajite davranışın olası organik nedenleri açısından dikkatlice değerlendirilmelidir. 40 yaşın üzerinde ilk defa psikiyatrik semptomlar sergileyen hastalarda ve yaşlı hastalarda altta yatan sebep muhtemelen organiktir. İlaç ve alkol bağımlılığı öyküsü olan hastalarda saldırgan davranışlar aşırı alım veya yoksunluk sendromu nedeniyle gelişebilir. Tabloda verilen ipuçları; organik sebepler ile psikiyatrik sebeplerin ayırt edilmesinde kullanışlıdır.



Tablo 1:




ORGANİK NEDENLER




Klinik özellikler

Deliryum

Demans

PSİKİYATRİK NEDENLER

Başlangıç

Akut

İlerleyici

İlerleyici

Başlangıç yaşı

Herhangi bir yaş

>50 yaş

<40 yaş

Uyanıklık

Alert

Normal

Normal/Alert

Oryantasyon

Bozulmuş

Normal

Normal

Halusinasyon

Yaygın (görsel, işitsel veya taktil)

Görülmez

Şizofrenide işitsel, diğer durumlarda nadiren

Semptom sıklığı

Fluaktasyon gösterir

Stabil

Stabil

Vital bulgular

Anormal olabilir

Normal

Normal

Psikiyatrik öykü

Yok

Yok

Var



Psikiyatrik hasta

Psikiyatrik hastalar acil servise; psikotik atak, depresif atak, panik atak, intihara veya cinayete teşebbüs, anksiyete, ilaçlara/uyuşturuculara bağlı tablolar, konversif bozukluk gibi nedenlerle ya kendileri başvurular ya da aile bireyleri, ambulans görevlileri veya kolluk kuvvetleri ile getirilirler.

Hastaların mental durumları triyaj görevlisi tarafından iyi bir gözlem ve sorulacak uygun sorularla titizlikle değerlendirilmelidir.

Görünüş


  • Hasta nasıl görünüyor?

  • Hasta dağınık/derbeder/düzenli mi görünüyor?

  • Mevsime uygun giysiler giymiş mi?

  • Beslenme yetersizliği düşündürecek bulgu var mı?

  • Görünen yaralanması/kendine zarar verme bulgusu var mı?

  • Postürü ve yüz ifadesi nasıl?

Duygu durum

  • Hasta durgun/ağlamaklı/kederli/stresli/anksiyetik görünüyor mu?

  • Duyguları ve yüz ifadesi hızlıca değişiyor mu?

  • Duyguları ve yüz ifadesi bahsedilen durumla uyuşuyor mu?

  • Aşırı hareketli/mutlu mu görünüyor?

Davranış

  • Hasta nasıl davranıyor?

  • Hasta huzursuz/ajite/hiperventile mi görünüyor?

  • Hasta etrafıyla ilgili mi?

  • Tepkileri kızgın/düşmanca/kooperasyonu kısıtlı/şüpheci/savunmacı/korku dolu mu?

  • Olmayan sesler duyuyor mu? Olmayan kişiler görüyor mu?

Konuşma

  • Hasta nasıl konuşuyor?

  • Konuşma içeriği duruma uygun mu?

  • Konuşma sesi bağırarak/fısıldayarak/normal mi?

  • Konuşması öfke/korku/endişe yansıtıyor mu?

  • Konuşması muhtemel işitsel halusinasyonlarla kesiliyor mu?

  • Hasta nerede ve hangi günde olduğunu biliyor mu?

Değerlendirmeye yardımcı olabilecek örnek sorular

  • Bu durum seni strese sokuyor olmalı. Bana neler olduğunu anlatabilir misin?

  • Çok endişeli olduğunu görüyorum. Kendini güvende hissediyor musun?

  • Çok kızgın olduğunu görüyorum. Bana neden kızgın olduğunu söyleyebilir misin?

  • Herhangi bir ilaç kullanıyor musun?

  • Her şey için kendini ümitsiz mi hissediyorsun?

  • Birileri sana bu davranışları yapmanı mı söylüyor?

  • Kendine ya da başkasına zarar vereceğini düşünüyor musun?

  • Bunu ne sıklıkla düşünüyorsun?

  • Kendine ya da başkasına zarar vermek için bir planın var mı?

Emergency Severity Index (ESI) triyaj sistemine göre saldırgan/psikiyatrik hastaların değerlendirilmesi

ESI triyaj sınıflamasının ilk değerlendirme kriteri "Hastanın hayat kurtarıcı müdahaleye ihtiyacı var mı?" sorusunun cevaplanmasıdır. Psikiyatrik hastalık öyküsü olan hastalar, hayat kurtarıcı herhangi bir müdahaleye (entübasyon, mekanik ventilasyon, kardioversiyon,...) ihtiyacı var ise ESI Sınıf 1 olarak değerlendirilir.



ESI Sınıf 1'e girmeyen hastalarda ikinci cevap verilmesi gereken soru “Hasta bekleyebilir mi?”dir. Bu değerlendirme için üç ana kriter kullanılır:

  • Yüksek riskli bir durum var mı?

  • Hasta konfüze/letarjik/dezoryante mi?

  • Hasta şiddetli ağrı çekiyor mu/ağır stres altında mı?

Yüksek riskli/ağır stres altında olarak değerlendirilmesi gereken hastalar:

  • İntihar düşüncesi olan

  • Cinayet işleme düşüncesi olan

  • Psikotik/manik atakta olan

  • Saldırgan davranış gösteren

  • Acil servisten kaçma riski olan

  • Cinsel saldırıya uğramış olan

  • Triyaj alanında davranışsal patlamalar yaşayan

  • Ev içi şiddet mağduru olan

  • Akut yas veren olay yaşamış olan

ESI Sınıf 2'ye girmeyen hastalar, hastanın yönetimi için gerekli kaynaklar ve vital bulgular göz önüne alınarak ileri değerlendirmeye alınır. Bu değerlendirme süreci diğer hasta gruplarıyla aynı şekilde yürütülür.

Örnek vakalar

  • 19 yaşında bayan hasta evde eşyaları etrafa fırlatma nedeniyle polis eşliğinde acil servise getiriliyor. Triyaj odasında da saldırgan davranışlarına devam ediyor.

ESI Sınıf 2 (yüksek risk - güvenlik açısından bu hasta bekleme odasında kalamaz)

  • 22 yaşında erkek hasta son bir haftadır olan yemede azalma şikayetiyle acil servise başvuruyor. Triyaj odasındaki değerlendirmede intihar düşüncesi olduğundan bahsediyor.

ESI Sınıf 2 (yüksek risk - hasta yalnız kalırsa kendine zarar verebilir)

  • 35 yaşında erkek hasta acil servise ambulans tarafından aşırı alkol alımı nedeniyle getiriliyor. Hastanın frontal bölgesinde büyük bir laserasyonu ve kanaması var. Hastanın konuşması peltek fakat orientasyonu tam.

ESI Sınıf 2 (yüksek risk - ciddi kafa travması)

  • 42 yaşında bayan hasta kendisini tükenmiş hissettiğini ve bir psikiyatrist ile görüşmek istediğini belirtiyor. Depresyon için 2 aydır ilaç kullandığını, intihar veya cinayet işleme düşüncesinin olmadığını söylüyor. Hastanın şuuru açık, oriente ve koopere.

ESI Sınıf 5 (düşük risk)

Kaynaklar

  • Emergency Severity Index (ESI) A Triage Tool for Emergency Department Care Version 4, Implementation Handbook, 2012 Edition

  • Heiner JD, Moore GP. Combative patient. In: Marx JA, Hockberger RS, Walls RM (eds). Rosen's Emergency Medicine: Concepts and Clinical Practice (8th edition). 2014, s. 2414-2421.

  • Mental Health Triage. In: Emergency Triage Education Kit Triage Workbook. Australian Government, Department of Health and Aging, 2009, s. 37-48.

  • Canbaz S, et al. Violence towards workers in hospital emergency services and in emergency medical care units in Samsun: an epidemiological study. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2008;14(3):239-244.


TRİYAJDA MEDİKO-LEGAL KONULAR

Prof. Dr. Bülent ERDUR

Yüklə 318,43 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin