Türkçesi: Hilmi Ziya Ülken



Yüklə 1,19 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/119
tarix17.05.2022
ölçüsü1,19 Mb.
#58305
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   119
Etika - Spinoza

Etika’yı
  bitirecek  yerde  Traité  théologico'politique’i  yazdı  ve  yayımladı. 
O  her  ne  kadar  aynı  insan  olarak  kalmışsa  da,  hal  ve  şartlar  değişmişti: 
Spinoza  kuvvetin  kötüye  kullanılmasına  karşı,  zamanında  hürriyet  için 
yapılan mücadeleye ilgisiz kalamazdı ve Hollanda’da Calvin’ci kiliselerin 
toleranssızlığı  yazılarında  devletin  laikliği  ilkesini  savunan  kimselerle, 
dostu  Louis  Meyer,  Lambert  van  Velthuysen,  Pierre  ve  Jean  de  la  Court, 
Jean  de  Witt,  büyük  pensionnaire’in  yeğeni  ile  çabalarını  birleştirmek  için 
kuvvetli  sebepler  ortaya  koyuyordu.  1663’ten  beri  Spinoza,  kaydetmek 
gerekir  ki,  en  çok  La  Haye  yakınlarındaki  Voorburg’da  oturuyordu. 
Amsterdam’daki  dostlarıyla  ilişkileri  kesilmeden  ve  karakterini  değiştir­
meden,  siyasi  mücadelelere  karışmış  başka  türlü  kimselerle,  hatta  büyük


26 ETİKA
pensionnaire’
le  tanışmıştı  ve  çok  iyi  anlaşılabilir  ki,  filozof  olarak  ve  za­
manında  herkesten  çok  İncil’i  bilen  insan  olarak,  onda  orangiste’lerin  ve 
aşırı Calvin’cilerin entrikaları yüzünden kuvvetle tehdit edilmiş olan cum­
huriyetçi davayı kendine göre savunmak arzusu vardı.
Tractatus  theologico-politicus  1670’de  çıktı  ve  şüphesiz  Spinoza  hemen 
derhal, önemli düzeltmelerin yapılması gereken Etika’nın yazılmasına ko­
yuldu. Passion’ların teorik incelenmesi yalnız başına üçüncü bölümü dol­
durdu; Spinoza’nın asıl ahlakı, yani rasyonel bilginin hayatın gidişine tatbi­
ki, dördüncü bölümün içindekileri teşkil etti ve şüphesiz Spinozacı fayda­
cılık  denebilecek  olan siyasal  ve toplumsal  sonuçları yazarca  Tractatus’un 
yazılmasından önce olduğundan daha açık olarak fark edildi ve açıklan­
dı;  Kitapta,  şüphesiz,  bu  aralıkta  okumuş  olduğu  yeni  kitaplardan,  özel 
olarak  Hobbes’dan  ve  onun  üzerindeki  düşüncesinden  faydalandı.  En 
sonra  beşinci  bölüm,  yani  hürlük  etkisi  ile  insanın  her  türlü  dış  gerekti­
rilmesinden  kurtulmasını  ve  ona  kurtuluş  vermesini,  yani  insanın  kendi 
nefsine  ve  Tanrıya  karşı  zihni  sevgide  sevinç  bulmasını  mümkün  kılan 
araçlara ait açıklama yazıldı veya hiç değilse yeniden yazıldı.
Biz  1674’ün  sonlarında  ve  1675’te,  Spinoza’nın  mektuplarından, 
Etika’nın
  yeni  yazılışının  bitmiş  olduğunu  ve  orijinal  elyazması  kopyala­
rının  yalnız  ilk  çıraklarının  değil,  onunla  yeniden  münasebet  kuran 
Tschirnhausen ve Schüller gibi gençlerin de elinde bulunduğunu görüyo­
ruz. Tractatus’a karşı yapılan şiddetli hücumlar, Hollanda’nın bütün senyör 
meclislerince  verilen  mahkûmluk  kararlarına,  aynı  yazarın  yeni  ve  daha 
tehlikeli  bir  eserinin  yayımlanmasını  yasak  etmek  için  alınan  tedbirlere 
rağmen, Spinoza 1675 yılı 22 Haziranı’nda Oldenburg’un ona yazdığı mek­
tubun  bir  cümlesinin  gösterdiği  gibi,  Etika’yı  çıkarmaya  karar  vermişti: 
“5  Temmuz  tarihli  cevabınızdan  kitabınızı  beş  bölüm  halinde  yayımla­
maya  karar  verdiğinizi  anladığım  için...”  Bu  mektuba  Spinoza  bir  süre 
sonra cevap verdi: “Mektubunuz benim tam size bahsettiğim kitabı yayım­
lamak üzere Amsterdam’a hareketim anında elime geçti. Bununla uğraş­
tığım  sırada,  benim  Tanrı  üzerine  bir  eserimin  basımevinde  olduğu  ve 
benim  de  kitapta  Tanrının  var  olmadığını  göstermeye  çalıştığım  gürül­
tüsü  her  tarafa  yayıldı  ve  bu  gürültü  pek  çok  kimsece  kolaylıkla  kabul 
edildi.  Bazı  ilahiyatçılar,  belki  de  ilk  yazarlar  olan  aynı  kimseler,  prense 
ve  yargıçlara  beni  şikayet  için  bu  fırsattan  faydalandılar;  bundan  başka, 
bana  hoş  görünmeye  çalışan  budala  Descartes’çılar,  şüphe  altında  kal­


SPINOZA VE ETİKA ÇEVİRİSİ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ 27
mamak  için,  her  yerde  benim  kanılarım  ve  yazılarım  üzerine  ellerinden 
gelen  bütün  kötü  şeyleri  söylemekten  geri  kalmadılar.  İnanılmaya  değer 
kimselerden aynı zamanda ilahiyatçıların bana karşı çevirdikleri manev­
raları haber alınca, durum daha açıklaşıncaya kadar hazırladığım yayın­
ları durdurmaya karar verdim, fakat her gün durum daha karışıyor ve ne 
yapacağımı bilemiyorum.”
Sözün  kısası,  eser  1677’de  21  Şubat’ta  Spinoza’nın  ölümüne  kadar 
basılmadan  kaldı.  Hastalık  yüzünden  zayıflamış,  kalabalık  bir  partinin 
hücumlarına  uğramıştı.  Fakat  1672  devrimiyle  tam  kudretli  olmuş  olan 
Spinoza  sağlığında  Etika’nın  yayımlanmasından  vazgeçmeyi  tercih  etti. 
Önceden  zaten  başka  çalışmalara,  hele  Traité  politique'e  girişmiş  olan  bu 
bilge  kişinin,  hayatının  son  yılındaki  sükûndan  faydalanması  mümkün 
olmuştu. Adı etrafında yapılan gürültüyü artırmak arzusu onun saf ruhun­
da  şüphesiz  yer  bulamazdı.  Ölümünden  sonra  elyazmalarının  dostu  ve 
naşiri Jean Rieuwertsz’in eline verilmesi için tedbir almakla yetindi.
Spinoza’nın dostlarının bu elyazmalarını satmayı düşündüklerini, hatta 
ilgilenenlerin  bu  iş  için  Leibniz  ile  temasa  girdiğini  görünce  insan  biraz 
rahatsız  oluyor.  Pek  yerinde  olmayan  bir  şiddetle  bu  satış  tasarısına  dair 
hüküm  vermemek  için,  şunu  belirtmek  gerekir  ki,  bu  elyazmalarının, 
hele Etika’nın birçok kopyaları alınmıştı. Orijinalinin elden çıkması yayıma 
engel  olmadı  da,  aksine  onu  kolaylaştırdı.  Zira  Spinoza  son  derece  fakir 
düşmüştü.  Tabii  varisleri  onun  mirasını  kabulden  çekinmişlerdi  ve  onun 
bıraktığı  pek  az  eşyanın  satışıyla  gömülme  masrafının  ödenemeyeceğin­
den bir an korkutmuştu; elyazmalarının satışından elde edilen para belki 
de  ölümünden  sonraki  eserlerin  (Œuvres posthumes) basılmasını sağlaya­
caktı;  en  sonra,  Spinoza’nın  bıraktığı  kâğıtların  önemi  hakkında  herkes­
ten  çok  hüküm  verebilecek  olan  Leibniz’in  onları  titizlikle  korumuş  ve 
nihayet  sonraki  kuşakların  buldukları  bir  kütüphanede  saklamış  olması 
ihtimaline inanılabilir.
Her ne olursa olsun, satış projesine devam edilmedi ve gereken parayı 
bulan  cömert  bir  adsız  Amsterdamlının  sayesinde  Œuvres  posthumes’ü
basılması 1677 yılının Kasım ayında mümkün oldu. Hemen aynı zaman­
da Glazemaker yardımıyla Hollanda dilinde bir çevirisi çıktı ki, bu çevi­
riye  Spinoza’nın  yeni  editörleri  ve  çeviricileri  faydalı bir şekilde  başvur­
muşlardır.  Glazemaker’in  bu  ilk  çevirisi  basılmış  metne  değil,  ondan  bi­
raz farklı olan bir el yazmaya göre yapılmıştır.


28 ETİKA

Yüklə 1,19 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   119




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin