Sbornik materialov dlya opisaniya mestnostey I plemyon kavkaza dergiSİ Üzerine bir araştirma


(304.)  Kafkas  Ötesi’nde  Öğretmen  Seminerinde  Öğrencilerden  Derlenen



Yüklə 2,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/23
tarix18.05.2020
ölçüsü2,74 Mb.
#31200
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   23
Serdar Karaca


(304.)  Kafkas  Ötesi’nde  Öğretmen  Seminerinde  Öğrencilerden  Derlenen 
Masallar
133
  adlı  yazıda  derlenen  masalların  adları,  derleyicileri  ve  hangi  Kafkas  halkına  ait 
olduğu aşağıdadır: 
1. Bahadır Hasan – A. K. Velibekov (Tatar masalı) 
2. Prens Aslan ve Dev – A. S. Gaşibayazov (Tatar masalı) 
3. Sadakatsiz Kadın Eş ve Sadakatli Gelin – A. Kiyasbekov (Tatar masalı) 
4. İki kardeş hakkında- İ. Muradov (Tatar masalı) 
5. Patam-Fakir – A. K. Efendiyev (Tatar masalı) 
6. Kutlu Balık – A. Kiyasbekov (Tatar masalı) 
7. Altın Balık – S. Acalov (Tatar masalı) 
8. Bahadır-Hüseyn – M. Muradov (Tatar masalı) 
9. Şakur ve Şakurat, iki kardeş hakkında – M. K. Taşekenov (Kırgız masalı) 
10. Etsey’in Oğlu Bahadır Etsemey – A.-bek Botaşev (Karaçay destanı) 
11. Doğulu ve Batılı krallar hakkında – P. Rostomova (Gürcü masalı) 
12. Tshenis-tskali Nehri’nin adı hakkında – A. Tsitsagi (Gürcü hikâyesi) 
13. Amiran – A. Toidze (Gürcü efsanesi) 
14. Alvan’da Tuşin yerleşimi – A. Bobgiyev (Tuşin hikâyesi) 
15. Çoban Kral – S. Tabagyants (Ermeni hikâyesi) 
16. Üç Baş – A. Babalyan (Ermeni hikâyesi) 
17. Hacı – A. Mirzoyev (Ermeni hikâyesi) 
18. Kurtuluş Başarısı – A. Babalyan (Ermeni efsanesi) 
19. Üç Öğüt – F. Stamboliyev (Yunan masalı) 
Anlatıların  hepsi  Rusça  aktarılmıştır.  Metinlerin  sonunda  anlatıların  nerde  derlendiği 
belirtilmiştir. 
Bahadır Hasan adlı anlatıda bir dev bir kız ve bir oğlan kardeşi kaçırır. Anneleri onları 
kurtarması  için  öbür  oğlunu  gönderir.  Bahadır  kardeş  onları  kurtarır.  Ancak  dönüş  yolunda 
nankör  erkek  kardeşi  kendilerini  kurtaran  bahadır  kardeşini  öldürür.  Bunu  öğrenen  anne 
                                                 
133
  
[Muhtelif], ss. 1-106.,  21. Sayı, 1. Kısım, 1896. 

103 
 
oğlunun öldüğüne sevinir. Anlatı kaçırılma ve kurtarılma, kardeşin sadakatsizliği ve annenin 
sadakatsizliği gibi motifler etrafında gelişir. 
Prens Aslan ve Dev adlı anlatı sadakatsiz anne motifiyle başlar. Bir hükümdar, eşini 
idama mahkûm eder. Prens aslan annesini kurtarır. Beraber 40 devin ülkesine giderler. Burada 
anne  bir  devle  anlaşır  ve  oğlundan  kurtulmak  ister.  Bunun  için  anne  hasta  taklidi  yapar. 
Oğlunu  kendisine  ilaç  bulması  için  tehlikeli  bir  yolculuğa  gönderir.  Yolculukta  Aslan 
kendisini daha sonra bir beladan kurtaracak olan yavru aslanlarla arkadaş olur. 
Sadakatsiz  Kadın  Eş  ve  Sadakatli  Gelin  adlı  anlatıda  Şah  Abbas  bir  gün  tebdil-i 
kıyafetle şehirde dolaşırken. Bir evin önünde durduğunda, bir kadının eşini ne kadar sevdiğini 
anlattığı  sözlerini  duyar.  Bunun  üzerine  şah  eve  birini  gönderir  ve  kocadan  karısından 
boşanmasını  istetir.  Koca  kabul  etmez.  Sonra  şah,  kadına  birisini  gönderir  ve  kocasını 
öldürürse  şahın  kendisiyle  evleneceğini  söyletir.  Kadın  kocasını  öldürür.  Bunu  gören  şah 
ülkedeki  bütün  kadınların öldürülmesini emreder. Anlatı böylece devam  eder. Sadakatsiz eş 
motifiyle başlayan bu anlatıda Bin Bir Gece masallarındaki hikâye içinde hikâye anlatma tarzı 
görülür. 
İki kardeş hakkındaki anlatıda iki kardeş bahtını aramak için yola çıkar. Biri doğuya, 
biri de batıya gider. Ayrılmadan önce doğacak çocuklarını büyüdüklerinde evlendirmeye söz 
verirler.  İkisi  de  hükümdar  olur.  Doğuya  gidenin  bir  kızı,  batıya  gidenin  de  üç  kızı  olur. 
Doğuya giden, kızı büyüdüğünde batıya gidenden kızıyla evlenmesi için oğlunu göndermesini 
ister. Esas motifi kızın erkeğe dönüşmesi olan anlatı böylece sürer. 
Patam-Fakir  adlı  anlatıda  bir  fakirin  aniden  zenginleşmesi,  sonrasında  servetinden 
herkese  ihsanlarda  bulunması  anlatılır.  Bir  gün  Patam’a  bir  derviş  gelir.  Ferhad  adlı  birinin 
kendisinden daha cömert olduğunu söyler. Patam ve derviş kıyafetlerini, yerlerini değişirler. 
Patam yola koyulur. Ferhad’ı bulduğunda ona zenginliğinin sırrını sorar. Ferhad onu Zahhak 
adında  bir  tacire  gönderir.  Zahhak’ı  bulduğunda,  Zahhak  onu  demirci  İskender’e  göndrir. 
İskender’in sırrını açmasıyla anlatı gelişir. 
Kutlu Balık adlı anlatı SMOMPK’nin 9. sayısındaki Alaca Balık
134
  adlı  anlatının  bir 
varyantıdır.  Bu  anlatıda  fakir  bir  balıkçı  bir  gün  oğlu  Cemaleddin’le  balığa  çıkar.  Balıkçı 
renkli ve çok güzel bir balık tutar. Balığı oğluna verir. Oğlan can çekişen balığa kıyamayıp 
onu  suya  bırakır.  Bunu  öğrenen  baba,  çok  kızar  ve  oğlunu  döver.  Onu  bir  daha  görmek 
istemediğini söyleyip kovar. Oğlan nereye gittiğini bilmeden giderken İbrahim adında birisine 
                                                 
134
  
Bakü  Guberniyası,  Gökçay  Uyezdi’nde  Derlenmiş  Tatar  Masalları,  N.  Kazbek,  s.  75-102.,  9.  sayı,  2. 
kısım, 1890. 

104 
 
denk  gelir.  İkisi  beraber  Çin’e  gitmeyi  karar  verirler.  Çin  hükümdarının  kızı  konuşamama 
hastalığına tutulmuştur. İbrahim prensesi konuşturmaya koyulmasıyla anlatı devam eder. 
Bahadır-Hüseyn  adlı  anlatıda  fakir  bir  çoban  babasından  köyün  en  zengin  adamının 
kızıyla kendini evermesini ister. Zengin adam çobandan ödeyemeyeceği kadar çok para ister. 
Çoban  para  kazanmak  için  şehre  gider.  Burada  gücüyle  Şah  Abbas’ın  dikkatini  çeker.  Şah 
ondan  komşu  ülkeden  tazminat  ve  hüküdarın  kızkardeşini  getirmesini  ister.  Verilen  görevi 
başarıyla yerine getiren Hüseyin, fethedilen komşu ülkeye vali atanır. Anlatı böylece sürer. 
Şakur  ve  Şakurat,  iki  kardeş  hakkındaki  Kırgız  masalında  üvey  annenin  eşinin,  ilk 
evliliğinden olan çocuklara karşı sevgisizliği motifi karşımıza çıkar. Bir hükümdar, eşi ölünce 
yeni bir evlilik yapar. Üvey anne hükümdarın ilk evliliğinden Şakur ve Şakurat adındaki üvey 
çocuklarını  hiç  sevmez.  Bir  gün  küçük  oğlanın  kendisine  hakaret  ettiği  söyleyerek  eşini 
kandırır.  Hükümdar  oğlunun  öldürülmesini  ve  kanlı  gömleğinin  kendisine  getirilmesini 
emreder. Hükümdarın kulları oğlana kıyamayıp onu salıverirler. Daha sonra büyük oğlanın da 
evi terk etmesiyle masal sürer. 
23.  sayının  üçüncü  kısmında  Yevi.  Baranov  tarafından  Tersk  Oblastı  Nalçik 
Okrugu’nda derlenen “Dağlı Tatar”ların masalları (349.) Dağlı Tatarların Masalları
135
 adlı 
yazıda aktarılır. 
3.  kısmın  ön  sözünde  L.  Lopatinskiy,  Dağlı  Tatarların  bir  Türk  halkı  olduğunu, 
dillerinin  Karaçay’larla  neredeyse  aynı  olduğu  ve  Nogay’lardan  ise  çok  az  farklı  olduğunu 
belirtir  (s.  I).  Lopatinskiy  15  sayfalık  ön  sözde  masalların  tahlilini  yapar,  motfilerini  ortaya 
koyar. Derlenen masallar: 
1. Tay Postlu Atlı. (ss. 3-13) 
2. Korkak. (ss. 3-13) 
3. Uyanık Oğul (ss. 18-21) 
4. Avcının Karısı. (ss. 21-27) 
5. Sinsi Eş. (ss. 27-28) 
6. Gri Gözlü Kadın. (ss. 28-34) 
7. Üvey Oğul. (ss. 34-38) 
8. Lamart ve Çumart. (ss. 38-41)  
9. Tilki, Ayı ve Kurt. (ss. 41-44) 
10. Zor Kazanılan Paralar (Kabardey Masalı). (ss. 44-45) 
Masallardan sonra 3 sayfalık bir değerlendirme yazısı vardır (ss. 45-48). 
                                                 
135
  
Yevi. Baranov, ss. 3-48., 23. Sayı, 3. Kısım, 1897. 

105 
 
“Dağlı Tatarların” masallarının aktarıldığı bir başka yazı ise (485.) Dağlı Tatarların 
Masalları
136
 başlığını taşır. 
Ye. Z. Baranov’un aktardığı “Tatar masalları” aşağıdadır: 
1. Kim Daha Güçlü. 
2. Magomet İndırbayev. 
3. Aptal kişi. 
4. Emegen ve Avcı. 
Kim Daha Güçlü adlı anlatıda dört Nart; Şabelçi, Raçkau, Gilyahstan ve Sosruko ava 
çıkarlar.  Ormanda  dört  Emegen  ile  karşılaşırlar  ve  onların  mağaralarında  tutsak  kalırlar. 
Anlatıda Nartların Emegenlerin elinden kurtulma çabası işlenir.  
Magomet İndırbayev adlı anlatıda bir avcı yabani bir keçiyi avlar. Onu keser, yüzer ve 
pişirmeye koyulur. Ancak eti tam yiyecekken et parçaları sekmeye başlar ve birleşerek canlı 
bir  keçiye  dönüşür.  Avcı  duruma  şaşırıp  kalınca,  keçi  “Şaşırma!”  der  ve  Magomet 
İndırbayev’e gitmesini söyler. O, avcıya daha ilginç şeyler anltacaktır. 
Aptal  kişi  adlı  anlatı  Nalçik  Okrugu’nda  derlenmiştir.  Anlatıda  kendini  çok  akıllı 
sanan,  başkalarını  da  aptal  sayan  bir  han  günün  birinde  öbür  insanların  ne  kadar  aptal 
olduğunu  sınamak  ister.  Kendisini  şaşırtacak  bir  olay  anlatana  kızını  vereceğini  vaat  eder. 
Anlattıkları şaşırtıcı olmayanların ise kellesini vurduracaktır. Bir ihtiyarın üç oğlu hana gidip 
onu şaşırtacak bir olay anlatmaya karar verirler. Oğlanların hanın huzuruna çıkmasıyla anlatı 
devam eder. 
Emegen ve Avcı adlı anlatı Nalçik Okurugu’nda derlenmiştir. Anlatıda avcı bir geyik 
avlar.  Geyiği  keser,  yüzer  ve  bir  parça  et  kızartır.  Tam  yiyecekken  et  seker  ve  geyikten 
kesildiği  yere  döner.  Geyiğin  canlandığını  gören  avcı  hayretler  içinde  kalır.  Geyik  ona 
“Şaşırma!” der. Sokur Ali’yi bulmasını, onun daha ilginç şeyler anlatacağını söyler. Avcının 
Sokur Ali’yi aramaya koyulmasıyla anlatı devam eder. 
(534.)  Temirgoyev  Masalları
137
  adlı  yazıda  Kafkasya  halklarından  Adigelerin 
masallarına  yer  verilmiştir.  SMOMPK’de  Adigelerin  halk  edebiyatı  mahsülleri  önemli  bir 
yekun tutar. Bu sebeple çalışmada Adige masallarının da bir kaç örnek tanıtılması mukayeseli 
çalışmalar için yararlı olacaktır. 
Kuban  Öğretmen  Semineri  Öğretmeni  V.  V.  Vasilkov  tarafından  derlenen  masallar 
şunlardır: 
                                                 
136
  
Ye. Z. Baranov, ss. 1-71., 32. Sayı, 2. Kısım. 1903. 
137
  
V. V. Vasilkov, ss. 1-79., 35. Sayı, 2. Kısım, 1905. 

106 
 
1. Temirbek hakkında masal. 
2. Kairbek hakkında masal. 
3. Anzaur hakkında masal. 
4. Kafatası hakkında masal. 
Derlenen bu dört anlatının hangi halka ait olduğu açıkça belirtilmemiştir. 
Temirbek  hakkında  masalda  çok  zengin  bir  hanın  üç  oğlu  vardır.  Oğlanların  en 
büyüğü Aslanbek, ortancası Hasan ve en küçüğü Temirbek’tir. Han hastalanınca en sadık kulu 
olan  bir  Kalmık’a
138
  en  büyük  zenginliği  olan  at  sürüsünü  oğlanları  büyüyünceye  kadar 
korumak  için  kendisinin  öldüğü  zaman  kaçırmasını  buyurur.  Han  ölür,  kulu  at  sürüsünü 
kaçırır.  Günlerden  bir  gün  yedi  yaşındaki  Aslanbek  aşık  oyunun  kaybeder.  Oyunu 
kaybettiğine sinirlenen Aslanbek kazanan çocuğu dövmeye başlar. Çocuk “Beni dövüp bana 
ait olacağına atandan kalan ve Kalmık’ın kaçırdığı at sürünü kurtar.” diye bağırır. Bunu duyan 
han çocukları at sürülerinin yerini öğrenmeye çalışır. Anlatı böylece sürer. 
Kairbek  hakkında  masalda  çok  zengin  bir  hanın  tek  çocuğu  vardır.  Kairbek  adlı  bu 
çocuğu evlilik çağına gelince han onun için uygun bir kız aramaya başlar. Saraya güzel kızlar 
davet  edilir.  Ancak  hiçbiri  Kairbek’in  ilgisini  çekemez.  Babasından  kendisi  için  yüzü 
saksağan  kanatları  kadar  beyaz,  saçları  onun  kuyruğu  kadar  siyah  bir  kız  bulmasını  ister. 
Masal böylece sürer. 
Anzaur hakkında masalda büyük ve zengin bir aulda üç kardeş Atajukayevler hüküm 
sürer.  Aulun  en  büyük  zenginliği  at  sürüsüdür.  Günlerden  bir  gün  toy  yapılırken  sürüye  üç 
devin  saldırdığı  haberi  gelir.  Devlerle  mücadeleye  girişilse  de  başarılı  olunmaz,  en  büyük 
kardeş Atajukayev ölür. Aul halkı bundan sonra sürüyü daha iyi korumaya karar verir. Ertesi 
sene  toy  düzenlenirken  yine  devlerin  sürüye  saldırdığı  haberi  gelir.  Devlerle  mücadeleye 
girişilir, ancak başarı sağlanamaz. Ortanca kardeş Atajukayev ölür. Masal böylece sürer. 
Kafatası hakkında masalda bir aulda Hasan Efendi adında yaşlı bir adam yaşar. Hasan 
Efendi tedavi edici bitkilerden anlayan biridir, yaptığı ilaçlarla halkı tedavi eder. Kızı Fatıma 
da bitkilere meraklıdır. Hasan Efendi bir gün yolda bir kafatası görür. Merakına yenik düşüp 
kafatasını alır, üzerinde “Benim yüzümden yedi kişinin daha ölmesi gerek.” yazıldığını görür. 
Hasan  Efendi  aula  döndüğünde  kafatasının  tehdidinden  kurtulmak  için  onu  yakmaya  karar 
verir. Masal böylece gelişir. 
                                                 
138
  
Orta Asya Türk destanlarının pek çoğunda düşman Kalmık’tır (Reichl, 2005, 601). 

107 
 
(535.)  Nuh  Şehrinde  Derlenen  Tatar  Çocuk  Masalları
139
  adlı  yazıda  Nuhin  Rus-
Tatar Sunni Okulu Öğretmeni S. Abdurrahman’ın aktardığı masallar şunlardır: 
1. Şehzade. 
2. Asil ve Sefil. 
3. Oğlanın Maceraları. 
4. Tilki ve Armudanbek. 
5. Rüya. 
6. Beceriksiz Oğlan. 
7. Kime Tanrı Yardım Ederse O Ölmez. 
(65.)  Güney Kafkasya  Tatarlarının Halk Hikâyeleri
140
  adlı  yazının  başlığında  her 
ne  kadar  “halk  hikâyeleri”  denilse  de  aktarılan  anlatılar  daha  çok  masalı  andırmaktadır.  Bu 
yüzden SMOMPK’de neşredilen masallar arasında değerlendirilmelidir. 
Şemahin Şehir Okulu yardımcı öğretmeni A. Zaharov şu anlatıları aktarmaktadır: 
1. Dürüst Tacir ve Dürüst Olmayan Tacir Masalı. 
2. Kaderinden Kaçamazsın. 
3. Dilsiz Prenses. 
4. Kötü Üvey Anne. 
5. İki Yetim. 
6. Korkak Hakkında Masal. 
7. Yoksul Prenses. 
8. Güzeller Güzeli Prenses Masalı. 
9. Kurbağa Prenses. 
10. Şahsevan Hacısının Köpeği. 
Dürüst  Tacir  ve  Dürüst  Olmayan  Tacir  Masalı’nda  iki  tacir  birbiriyle  tamamen  zıt 
özelliklere sahiptir. Biri Allah’ı sever, öbürü şeytanı. Biri yardımseverdir, öbürü tam tersi. Bir 
gün  iki  tacir  dürüstçe  kazanılan  servetin  mi  yoksa  dürüstçe  kazanılmayanın  mı  kıymetli 
olduğunu tartışmaya başlarlar. Ama aralarında bir sonuca ulaşamazlar. Dürüst olmayan tacir üç 
kişiye  hangisinin  değerli  olduğunu  sormayı  teklif  eder.  Tartışmayı  kaybeden  servetinin 
tamamını kazanana verecektir. Masal böylece devam eder. 
Kaderinden Kaçamazsın adlı hikâyede bir hükümdar vezirleri ve nazırlarıyla ava çıkar. 
Avda topluluktan uzaklaşır ve kaybolur. Yolu ormana düşer. Ormanda bir evi  fark  eder.  Eve 
                                                 
139
  
S. Abdurahman, ss. 80-105., 35. Sayı, 2. Kısım, 1905. 
140
  
A. Zaharov, ss. 77-156., 6. Sayı, 2. Kısım, 1888. 

108 
 
girdiğinde yaşlı bir adamın önündeki kitaba bir şeyler yazdığını görür. İhtiyara kitabın ne kitabı 
olduğunu  sorar.  İhtiyar  kitaba  insanların  kaderlerini  yazdığını  söyler.  Hükümdarın  kendi 
kaderini öğrenmek istemesiyle masal devam eder. 
Dilsiz Prenses masalında hükümdarın bir oğlu ve bir de kızı vardır. Kızı çok güzel ve 
dilsizdir. Baba ölmeden veliahdı oğlunu çok güzel bir kızla evlendirir. Kız kardeşine gözü gibi 
bakmasını  vasiyet  eder.  Oğul  babasının  vasiyetini  harfiyen  yerine  getirir.  Kız  kardeşine 
sevgisini hiç esirgemez. Onun her istediğini yerine getirir. Bu durum oğlanın eşinin hiç hoşuna 
gitmez. Oğlanın eşinin kızı öldürmeye karar vermesiyle masal devam eder. 
Kötü  Üvey  Anne  masalı  zalim  üvey  anne  tipiyle  başlar.    Bir  ailenin  çok  güzel  ve 
çalışkan  bir  kız  vardır.  Bir  gün  kızın  annesi  ölür.  Baba  yeniden  evlenir.  Evlendiği  kadının 
çirkin ve tembel bir kızı vardır. Üvey anne üvey kızını hiç sevmez. Ona sürekli iş gösterir, evin 
bütün  işlerini  ona  yaptırır.  Üvey  anne  ondan  kurtulmak  için  babaya  kızı  kötülemeye  başlar. 
Üvey annenin  etkisinde  kalan baba da kızını ormana bırakır. Ormanda  yapayalnız kalan kıza 
uyku  çöker.  O  uyurken  bir  prens  onu  fark  eder.  Prens  onu  görür  görmez  âşık  olur.  Masal 
böylece gelişir. 
İki  yetim  masalında  zengin  bir  tacirin  Asker  adlı  oğlu  ve  Bibli  adlı  kızının  macerası 
anlatılır.  Tacir  bir  gün  ölür  ve  çocuklar  yetim  kalır.  Tacirin  bütün  servetini  akrabaları  alır. 
Çocuklara hiçbir şey vermezler, üstüne onları kovarlar. İki yetim yola düşer. Sıcaktan bunalan 
Asker yolda gördüğü bir suyu içmek ister. Bibli kardeşine bu suyun at toynağı izi olduğunu ve 
sudan içmesiyle ata dönüşeceğini söyler. Daha sonra ineğin ve geyiğin toynak izleri üzerindeki 
sulara  denk  gelirler.  Ceylan  izinde  Asker  kardeşine  sormadan  suyu  içmesi  ve  bir  ceylana 
dönüşmesiyle masal devam eder. 
Korkak  hakkında  masalda,  eşi  olmadan  gece  dışarıya  dahi  çıkamayan  bir  adamın 
başından  geçenler  anlatılır.  Adam  bir  gece  dışarıya  çıkmak  ister.  Bunun  için  eşini  uyandırır. 
Dışarıya çıkarlar. Adam gecenin güzelliğinden etkilenerek böyle bir gecede bir kervana saldırıp 
herkesi  öldürmek  vardı  diye  gevezelik  eder.  Derken  eşiyle  tartışmaya  başlarlar.  Kadın  eşini 
evden  kovar  ve  bir  kervana  saldırıp  ganimetlerle  geri  dönmezse  onu  bir  daha  eve 
sokmayacağını söyler. Masal böylece gelişir. 
Yoksul  Prenses  masalında  bir  gün  hükümdar  vezirleri  ve  nazırlarıyla  ava  çıkar. 
Hükümdar maiyetinden kendisine su getirmelerini ister. Ancak kimse su bulamaz. Hükümdar 
su bulmaya kendisi gider. Suyu çok güzel bir kuyu bulur. Kuyuya  yaklaştığında suda güzeller 
güzeli  bir  kızın  suretini  görür.  Sonra  fark  eder  ki  aslında  kız  ağacın  dalındadır.  Hükümdarı 

109 
 
gören kız korkudan ağaca çıkmış. Hükümdar kızı aşağı indirir. Kim olduğunu sorar. Kızın kim 
olduğunu anlatmasıyla masal devam eder. 
Güzeller Güzeli Prenses masalının kahramanı bir hükümdarın oğlu Şah İsmail’dir. Şah 
bir  gün  ava  çıkar.  Karşısına  altın  tüylü  güzel  bir  tavşan  çıkar.  Şah  tavşanı  canlı  yakalamaya 
karar verir. Onu günlerce kovalar. Ama yakalayamaz. Bir yerde dinlenmek için durur ve uyur. 
Uyandığında  üç  dev  aralarında  tartışmaktadır.  Şahı  görürler  ve  bir  sonuca  ulaşmak  için 
aralarındaki  tartışmayı  ona  anlatırlar.  Devler  kendilerinde  üç  harika  nesnenin  olduğunu 
söylerler. Bunlardan ilki uçan halı, öbürü görünmezlik şapkası, üçüncüsü de yemek veren masa 
örtüsüdür.  Devler  masa  örtüsünü  bir  türlü  paylaşamamaktadır.  Şah  İsmail’den  bir  çözüm 
bulmasını isterler. 
Kurbağa  Prenses  masalında  bir  hükümdarın  üç  oğlu  vardır:  en  büyüğü  Vali,  ortanca 
olanı Bali ve en küçüğü Şah-Nurivan. Bir gün hükümdar oğullarına ok atmalarını ve düştüğü 
evdeki kızla da nişanlanmalarını söyler. Vali’nin oku nazırın, Bali’nin oku vezirin evine düşer. 
Şah-Nurivan’ın da gölete. Gölette bir kurbağa oku ağzında tutar ve Şah-Nurivan’a vermez. O 
da  durumu  babasına  anlatır.  Baba  kaderinden  kaçamazsın,  kurbağa  ile  evleneceksin  der. 
Böylece masal devam eder. 
Şahsevan  Hacısının  Köpeği
141
  adlı  anlatı  Şahsevan  şehrinde  zengin  bir  adam  vardır. 
Servetinin haddi hesabı olmayan bu adamın çok sevdiği bir köpeği vardır. Günlerden bir  gün 
köpek ölür. Adam bir insan için nasıl merasim düzenleniyorsa aynısını köpeği için de yaptırır. 
Onu kefene sardırır, mezarı başında Kur’an okutur, yedisinde fakirleri doyurmak için “heyrat” 
bile  yapar.  Bunu  duyan  baş  imam,  bir  hayvanın  bir  Müslüman  gibi  defnedilmesine  çok 
sinirlenip Şahsevan’a doğru yola çıkmasıyla anlatı devam eder. 
13.  sayının  2.  kısmındada  muhtelif  kişilerce  derlenen  ve  masal  hususları  gösteren 
Tatar  anlatıları  (173.)  Yelisavetpol  Guberniyası’nda  Derlenen  Tatar  Masal  ve 
Hikâyeleri
142
 adlı yazıda Rusça aktarılır. Anlatılar:  
1.  Korkak,  2.  Zengin  Aziz  ve  Onun  Kölesi  Mirza,  3.İftiracı,  4.  Cimri,  5.  Harhali.  6. 
Melik Mamed, 7. Gulçi-Hanum 
Korkak  adlı  anlatıda  bir  korkağın  başından  geçenler  anlatılır.  Bir  gün  korkak  ve  eşi 
pencerenin önünde otururlar. Eşi kocasına “Baksana, dışarıda bir avuç altın var, git getir.” der. 
Kocası  dışarıya  çıkınca  kapıyı  kilitler  ve  onu  içeriye  almaz.  Biraz  sonra  korkağın  önünden 
altın  yüklü  birkaç  deve  geçer.  Daha  sonra  da  bir  adam  gelir  ve  develeri  görüp  görmediğini 
                                                 
141
  
Masalın başlığının altına “Tatarcadan tercüme” kaydı düşülmüştür. 
142
  
[Muhtelif], s. 295-322. 13. Sayı, 2. Kısım, 1892. 

110 
 
sorar. Korkağın görmediğini ama onları bulabileceğini çünkü kendisinin bir büyücü olduğunu 
söylemesiyle anlatı devam eder. 
Zengin  Aziz  ve  Onun  Kölesi  Mirza  adlı  anlatıda  Aziz  zengin  bir  tüccardır.  Aziz 
güzeller  güzeli  kızını  çok  sever,  hep  onunla  övünür.  Kız  büyür,  evlilik  çağına  gelir.  Aziz 
kızının kimle evleneceğine öğrenmek ister. Melaikeye kızının kimle evleneceğini sorar. Çok 
sevdiği  siyahî  kölesi  Mirza’yla  kızının  evleneceğini  öğrenir.  Bunu  kabullenemeyen  Aziz 
çözüm yolu arar. Yiğit kardeşi Zoraba bir mektup yazar ve Aziz’i öldürmesini ister. Mektubu 
Aziz’le gönderir. Anlatı böylece devam eder. 
İftiracı  adlı  anlatıda  bir  adam  köle  pazarından  çok  ucuza  cana  yakın  bir  köle  alır. 
Adam köleyi ucuza aldığı için çok sevinir. Adamın kendisini çok seven karısı vardır. Bir gün 
köle adamın karısına, eşinin daha güzel ve genç bir kadınla evleneceğini söyler. Dediklerini 
yaparsa kendisini bu durumdan kurtarabileceğini de ekler. Böylece anlatı gelişir. 
Cimri adlı anlatıda bir dağda yaşlı bir kadının sahip olduğu bir sürü odası olan ve içi 
aldın  dolu  bir  bina  olduğu  anlatılır.  Yaşlı  kadının  kapısını  bir  gece  bir  mübarek  zat  çalar. 
Konaklamak için izin ister. Yaşlı kadın onu içeriye alır almasına ama cimriliğinden yiyecek 
bir şey ikram etmez. Çok sonra getirdiği yemek ise kedi etidir. Mübarek zat bunu öğrenince 
kadına beddua eder. 
Harhali  fakir  bir  kadının  oğludur.  Kadının  hiçbir  geçim  kaynağı  olmadığından 
köylülerinden  oğlunu  çoban  olarak  tutmalarını  ister.  Köylüler  oğlanı  çoban  yaparlar.  Ama 
Harhali çok tembeldir. Hayvanlar kaybolmaya başlayınca köylüler Harhali’yi öldürmek ister. 
Onu bulamayınca evini yakarlar. Harhali annesinden aldığı iki altınla yolculuğa çıkar ve anlatı 
böylece gelişir. 
Melik-Mamed  adlı  anlatıda  bir  hükümdarın  40  oğlu  vardır.  Melik-Mamed  bunlardan 
en  küçüğüdür.  Evlilik  çağına  gelen  oğlanlar  babalarından  kendilerini  40  kız  kardeşle 
evlendirmesini isterler. Bunun üzerine baba evlenecekleri kızları bulmaları için oğullarını yola 
gönderir. Baba oğullarını harabe, virane, kır ve merada gecelememeleri için uyarır. Oğulların 
yola çıkmasıyla anlatı gelişir. 
Gulçi-Hanum adlı anlatıda bir oğlan ve kız kardeşi Gulçi-Hanum vardır. Onlar mutlu 
mesut  yaşarken  oğlan  evlenir.  Mutlu  günler  son  bulur.  Çünkü  oğlanın  eşi,  Gulçi-Hanum’u 
evde istemez. Anlatı böylece gelişir. 

111 
 
Yüklə 2,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin