Maden Terimleri Sözlüğü -a abataj



Yüklə 5,49 Mb.
səhifə22/55
tarix23.02.2017
ölçüsü5,49 Mb.
#9294
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   55

HAVALANDIRMA, 1) Vantilasyon. 2) Bir ocakta çalışanların can ve iş emniyetini sağlamak ve sağlığını korumak amacıyla yer altındaki işyerlerine yeterli hava akımının planlı bir şekilde verilmesi. Maden ocakları gelişme durumları ve şartlarına göre iki şekilde havalandırılır. Bunlardan birini tabii vantilasyonla, diğerini de mekanik vantilasyonla havalandırılan ocaklar teşkil eder. Ocağa istenildiği kadar bol hava sevk etmek ancak mekanik vantilasyonla (üfleyici vantilatörler veya emici aspiratörlerle) mümkün olur. Tabii vantilasyon; atmosferik şartlara göre ocak içinde hava akımını sağladığı için ; ocak içinde yazın yukarıdan aşağı, kışın da aşağıdan yukarı bir hava akımı sağlar. Tabii vantilasyonun şartlara göre yön değiştirmesi mekanik vantilasyonu da faydalı veya zararlı yönde etkiler. —> Şekil.

hn= Ocağa giren havanın tabii depresyonu kg/m2

D1 ve D2 = Ocak ağzında hava yoğunluğu kg/m3

H= İki ocak ağzı arasında kot farkı, m

hn = H(D2-D1)

                                        Q

Denk ocak açıklığı s = 0.38  ———

                                      šhn



HAVALANDIRMA KAPISI, 1) Hava akımını yönlendirmek veya bölmek için galerilere özel olarak yapılan kapı. Bu kapılar genellikle peşpeşe çift olarak yapılır. Demiryolu nakliyatı olan yollarda iki kapı arasında bir hava bendi teşkil edecek şekilde bir katarı rahat alacak mesafe bırakılır. 2) Hava kapısı. —> Çift kapı.

HAVALANDIRMA MODELİ, Havalandırma şebekesini ohm kanunu prensiplerinden faydalanılarak model olarak gösteren ve havalandırma hesaplarının kolay yapılmasına yarayacak şekilde hazırlanan sistem.

HAVALANDIRMA PERDESİ, Hava geçmesi istenmeyen galerilerin galeriyi kapatacak şekilde kanaviçe (çuval bezi), kapak tahtası vb. elde bulunan malzeme ile kapatılması.

HAVALELİ KAPASİTE, Bir taşıt aracının taşıma kasanının —> Silme kapasitesini aşan yığın halinde en büyük yükleme hacmi.

HAVALI AYIRMA MASASI, Kömür veya cevherin zenginleştirilmesi için yeterli suyun bulunmadığı yerlerde veya su ile temasta dağılan malzemenin zenginleştirilmesinde hava ile çalıştırılan ayırma sistemi, —> Şekil.

Havalı ayırma yöntemlerinde kömürün şistten ayrılması, hidrolik ayırma yöntemlerinde olduğu gibi (—> Jig) yoğunluk farkı esasına dayanmaktadır. Havalı masalar çıtalı ve çıtasız olmak üzere iki tipte imal edilmektedir. 150x300 cm boyutlu çıtalı havalı masalarda 6,4x1,6 mm boyutlu kömür beslemesine karşın 20 t/h kapasiteye ulaşılmaktadır. —> Kömür yıkama yöntemleri.



HAVALI SONDAJ, Devridaimde sıvı yerine basınçlı hava kullanılması suretiyle yapılan sondaj.

HAVA YASTIĞI, Basınçlı hava ile şişirilmek suretiyle domuzdamı yerine kullanılan tahkimat aracı.

HAVA YOLU, Genellikle havalandırma için kullanılan galeri.

HAVE, 1) Alına paralel sarma kullanılarak çalışılan uzun ayaklarda iki sarma ekseni arasında, kömür alnına dik olan mesafe. 2) Alına dik sarma kullanılan ayaklarda bir sarma boyu. 3) Madeni tahkimat kullanılan ayaklarda bir sarma atak suretiyle yapılan ilerleme. Bu mesafe, diğer bir deyişle uzun ayakta klasik usulde bir üretim vardiyasında yapılması gereken (asgari) bir adım ilerlemedir. Mekanize ayaklarda have 1,25 m’dir. —> Muvakkat tahkimat.

HAVÖZ, 1) Ayak veya galeride serbest yüzey elde etmek için kazı işlerinde (—> Abataj) kullanılan kesici makine. 2) —> Potkabaç makinesi. 3) Dişli testere makinesi.

HAVUZ, 1) Madenlerdeki yeraltı sularının tulumba ile basılmak üzere genellikle anakuyu veya vinç dibinde biriktirildiği galeri şeklindeki yeraltı imalatı. 2) Sondaj yapılan nokta civarında devridaim suyu veya çamurunun tekrar devridaime sokulmak üzere toplandığı çukur.

HAVUZ LİÇİ, —> Siyanür liçi ile altın üretimi.

HAVZA, 1) Maden bulunması ihtimali olan veya maden bulunan yerlerin (sahaların) tümü. 2) Maden bölgesi. 3) Dağ ya da tepelerde sınırlandırılmış, suları aynı denize, göle ya da ırmağa akan ve su bölümü hattı içinde kalan kara bölgesi.

HAVZA’İ FAHMİYE,  —> Teskere-i saniye.

HAZIRLIK, —> Büyük hazırlık. Amenajman. Developman.

HAZIRLIK FAKTÖRÜ, 1000 t satılabilir kömür elde edebilmek için gerekli olan ve metre birimiyle ifade edilen galeri ilerlemesi veya m3 birimiyle ifade edilen galeri kazı hacmi.

HAZNE KAYAÇ, (Wentworth diyagramı) Kayaç kırıntılarının tekrar kayalaşması suretiyle oluşan veya tektonik etkilerle kırılıp çatlaklar meydana getirmiş ve bu haliyle sıvı depolanmasına uygun porözkayaç. Bu kayaçlar, elemanlarının mineralojik ve petrografik nitelikleri, tane boyutları, taneler arası hamur (matriks) ve çimento miktar ve çeşitlerine göre değişik karakterde olabilirler Wentworth bunları sınıflandırmıştır. —> Tablo.

HAZNELEŞTİRME, 1) Lağım deliklerine daha fazla patlayıcı madde koyabilmek için, deliklerin uç kısımlarının balon şeklinde genişletilmesi. 2) Balonlaştırma.

HEBER BOSCH YÖNTEMİ, —> Amonyak.

HEDGİNG, 1) Finansal bir kayba karşı koruma vasıtası. 2) Olasılı zararları telâfi etmek için önlem almak. 3) Maden ticaretinde, ileride oluşabilecek bir pazarda riski azaltmak için karşı tedbir almak. Hedgingyapılamadığı durumlarda ürünün satış potansiyeli fiyat değişimleri ile etkilenme riski taşır.

HEİM KURALI, Yeraltında ve fazla derinliklerde bütün yönlerdeki gerilmelerin eşit olma gayreti içinde olmaları yani bütün gerilmelerin zamanla eşitlenmiş (x=y=z) ve örneğin hidrostatik gerilme haline dönmüş olacağı.

HELEZON, —> Desantör.

HELEZONLU MATKAP, Yumuşak kayaçları delmede kullanılan, üzeri uzun hatveli vida şeklinde yivli, deldiği delikteki kırıntıları delik ağzına nakleden çelik matkap.

HELİSEL BORU NAKLİYATI, Bir çelik mil üzerine helisel (spiral) şekilde hazırlanarak kaynak yapılmış bir düzenin çelik bir boru içine yerleştirilmesi suretiyle elde edilen nakil aracı.

Boru içine yerleştirilmiş spiralli milin döndürülmesi suretiyle düzenin içine verilen taneli malzemeyi boru ekseni doğrultusunda hareket ettirmek suretiyle taşıma. —> ŞekilSpiral taşıyıcı, Desansör spiral sistem.



HELİSEL (SPİRAL) BURGU, Yumuşak arazinin veya sert olmayan kömürün delinmesinde kullanılan ve etrafında helisel spiral çıkıntıları bulunan burgu türü. —> ŞekilBurgu, Matkap, Matkap çubuğu,Jakbit, Kuron, Uç.

HELİSEL DESANSÖR, —> Desansör.

HERKİMER ELMASLARI,—> Kuars (SiO2)

HERON ALAN HESABI, Bir arazi parçasının, ölçülen değerler kullanılarak ve üçgenlere bölünerek hesaplanması. Bulunan üçgenlerin kenar uzunlukları ölçülür. Her üçgenin alanı (f), Heron formülü olan f=šS (s-a) (s-b) (s-c) ile hesaplanır. Burada a,b,c, üçgenin kenar uzunluklarını ifade eder ise S= (a+b+c): 2 olarak hesaplanır. (f) alanları toplandıktan sonra da; (F) arazi parçası elde edilir.   (F= İ f). 

HETEROJEN, 1) Yapısı, özellikleri vb. yönünden aynı türde ve tek fazda olmayan, özellikleri kesikli olarak değişen cisimlerin hali (gayrimütecanis). 2) Ayrı cinsten, bağdaşmamış, karışmamış.

HEYELAN, 1) Açık işletmelerde veya arazide yüksek eğim, su, kayaçta bulunan killi maddeler, tabakaların meyli ve depremlerin etkisi ile, dengede bulunan bir kitlenin bir bölümünün ana kitleden koparak kayması veya ayrılması şeklinde kendini gösteren olay. Bu yer değiştirme yalnız toprak tabakasını etkiliyorsa buna toprak kayması denir. Heyelânlar kayma yüzeylerinin teşekkül ediş şekillerine göre dairesel (eğrisel) kayma, düzlemsel kayma, kama kayması ve devrilme kayması şeklinde olur. 2) Göçme. —> Kayma-, Sürünme-, Akma şeklinde heyelân, Devrilme şeklinde kayma.

HISMELT YÖNTEMİ, Her türlü demir cevheri ve her türlü kömürü işleyebilecek bir teknolojiyi bulmaya çalışan, pilot tesis kurma aşamasındaki, alternatif bir demir-çelik üretim yöntemi.

HIŞIRTAŞI, —> Pomza taşı.

HIZAR TESİSİ, 1) Maden direkleri, kereste, kama, tahta vb. ahşap malzemeyi istenilen boyutlarda ve şekillerde hazırlamak (kesip biçmek) için kurulan bıçkı atölyesi. 2) Katrak.

HIZLI FİTİL, 1) İçine hızlı yanıcı madde doldurulmuş, çok hızlı yanan fitil. 2) —> İnfilaklı fitil. 3) Primakort.

HİDROBORASİT (Ca Mg6 O11. 6H2O), Bir merkezden ışınsal ve iğne şeklindeki kristallerin rasgele yönlenmiş ve birbirini kesen kümeler halinde bulunan bir bor minerali. Lifli bir dokuya sahip olup, B2Oiçeriği % 50,5’tir. Beyaz renkte, bazen içersindeki impüritelere bağlı olarak sarı ve kırmızı renklerde (arsenik minerallerine göre değişir), kolemanit, üleksit, probertit, tunalit ile birlikte bulunur. Türkiye’de en çok, Emet, Doğanlar, İğdeköy yörelerinde ve Kestelekteoluşmuştur.

HİDROGRAFİ , 1) Bir bölgedeki yeraltı ve yerüstü sularının durumunu inceleyen bilim.  2) Bir ülkenin durgun ve akarsularının bütünü. 3) Deniz ve nehir diplerinin planını çıkarmayı amaçlayan su altı topografyası.

HİDROJEL, Bir oksitleyici, bir nitrat ve bir indirgeyiciden oluşturularak elde edilen ve bir endüstriyel patlayıcı madde niteliği taşıyan karışım (harç). Bu harç “ Slurry “ olarak da isimlendirilir. Jelantinleyicive dengeleyici ürünler de kezâ, kıvam sağlamak ve muhtemel harici suyun bünyeye nufuz etmesini önlemek için katılır. Bu nedenle hidrojeller istisnai bir şekilde rutubete ve deliklerdeki suya mukavimdir.Hidrojeller genellikle darbelerden ve subsonik dalgalardan etkilenmez. Dumanları az zehirlidir. Yüksek güce sahiptir; dökme olarak kullanılabilir ve mekanik araçlarla doldurula-bilirler. —> Slari.

HİDROJEN (H), Suyun bileşiminde yer alan renksiz, kokusuz, tatsız ve yanıcı gaz madde. Atom numarası 1, atom ağırlığı 1,00797, erime noktası-259,2°C, kaynama noktası -252,8°C, O°C ve 760mm civabasıncı altında yoğunluğu 0,08987 kg/m3, havaya göre yoğunluğu 0,07 kg/m3 olan kimyasal element.

Hidrojen, karbonla ve başka elementlerle yaptığı bileşikler hâlinde bütün hayvansal ve bitkisel maddelerde, ayrıca kömürde ve petrolde bulunur. % 71,4 hava ve % 28,6 hidrojen karışımı en kuvvetli patlama oranını gösterir.

Hidrojene taşkömürü maden ocaklarında nadiren, rastlanır. Diğer bazı mineral yataklarında ise; daha sık rastlanmaktadır. Hidrojen genel olarak kömür ocaklarında damar yangınlarında yanan karbon zerrelerinin su buharına etkisi ile meydana gelmekte veya bu yangın neticesi çıkan uçucu maddeler arasında bulunmaktadır. Mineral yataklarında daha ziyade metan ve azot ile beraber çıkan hidrojen, bazı hallerde nisbeten hafif tesirli patmalara da sebep olabilmektedir. Bu gaz özellikle grizuya nisbetle daha kolay tutuşma ve yanma özelliği gösterdiğinden, ocaklarda kullanılan çift kafesli emniyet lambaları dahi, bunun için bir emniyet göstermez.  Teneffüs edildiği takdirde ciğerlere azot gibi herhangi bir etkisi olmaz.

Hidrojen doğada üç kararlı izotopunun bileşimi halinde bulunur. Bunlardan; hidrojen -1 (Protyum; çekirdeğinde yalnızca bir proton bulunan ve atom ağırlığı yaklaşık 1 olan hidrojen izotopu, olağan hidrojen hemen hemen tümüyle % 99,985 protyumdan oluşur.); hidrojen -2 (döteryum=ağır hidrojen; ağırlığı yaklaşık 2 olan izotopu, doğal hidrojen bileşiklerinde binde 0,14-0,15 oranında bulunan kararlı atom); hidrojen -3 (trityum, ağırlığı yaklaşık olarak 3 olan, radyoaktif ve yarı ömrü 12,26 yıl olan izotopu). Trityumun radyoaktif özelliğinden yararlanılarak yeraltı sularının yaş tayini yapılabilmektedir. Trityum kimyasal tepkimelerde izleyici izotop olarak sık kullanılmaz. Döteryum ile trityum arasındaki çekirdek tepkimeleri termonükleer silahlarda enerji kaynağı olarak kullanılmıştır.



HİDROJENASYON, Kömürün termik olarak reaktif parçalara ayrılması. Son denemelerde % 86,5 karbon içeren 100 gr kömür üzerinde 325½C sıcaklıkta 400 atmosfer basınç altında tetralin ve kalay klorür tipi katalizörlerin varlığında 40 gr hekzan, 18 gr etan, 45 gr kalıntı; kalıntının tekrar hidrojenasyonunda 14 gr hekzan, 5,5 gr eter, 11 gr benzen ve 18 gr kalıntı elde edilmiştir. Hidrojenasyon petrole karşı bir alternatiftir.

HİDROKSİL, OH- iyonu. Bazları oluşturan iyon.

HİDROKS YÖNTEMİ, Lağım deliğine yerleştirilen çelik bir kovan içinde kimyasal tepkimeyle oluşan yüksek basınçlı gazlar etkisiyle patlatma yöntemi.

HİDROMETALURJİ, 1) Oksitli cevherlerin yaş prosesle redüksiyonu ve bu yolla metal elde edilmesi. 2) Cevherden metal elde edilmesinde metalin sulu bir tuz çözeltisinin kullanılmasına dayalı metalurjiişlemi. İşlemin başlıca aşamaları, metalin veya metal bileşiğinin, çoğunlukla başka kimyasal çözücülerle birlikte suda çözündürülmesi (—> Liçing); artıkların ayıklanması ve çözeltinin araştırılması ve metalin ya da arı bileşiklerinden birinin çözeltiden, kimyasal veya elektrolitik yöntemlerle çökeltilerek elde edilmesinden oluşur.—> Özütleme, Elektrometalurji.

Altın ve gümüşün yanı sıra bakır ve çinkonun önemli bir bölümü de hidrometalurjiye dayalı olarak üretilmektedir.



HİDROKİNETİK TRANSMİSYON, —> Hidrolik Transmisyon, Hidrolik kavrama.

HİDROLİK AKTARMA, —> Hidrolik Transmisyon, Hidrolik kavrama.

HİDROLİK AYIRMA YÖNTEMİ, —> Jig, Kömür yıkama yöntemi.

HİDROLİK BAĞLAYICI, Su ile tepkimesin-de sertleşerek etrafındaki maddeleri birbirine yapıştırma özelliğine sahip malzemelere verilen ad.

HİDROLİK DİREK, İç içe geçmiş iki veya üç parçalı silindirlerin içine bir ventil üzerinden hidrolik sıvı (emülsiyon) vermek suretiyle ayaklarda tavanın kontrollu olarak tahkimine yarayan tahkimat malzemesi. Bunlar münferit direk olarak veya yürüyen tahkimatta iki-üç veya dört adedi bir tahkimat ünitesi teşkil etmekte kullanılır.

HİDROLİK DOLGU, —> Hidrolik ramble.

HİDROLİK EŞDEĞERLİLİK, Akış halindeki suyun içerdiği minerallerin çökelmesini belirleyen boyut-yoğunluk ilişkisi. Farklı boyut ve yoğunluktaki iki parçacık, belirli koşullar altında aynı zamanda çökeliyorsa, bunlar hidrolik bakımdan eşdeğer olarak kabul edilir. Bu duruma göre küçük parçacığın yoğunluğu büyük parçacığa nazaran daha fazladır. Bu nedenle, kaba taneli parçacıkları içeren tortul çökeller ile ince parçacıklar halindeki ağır mineralleri bir arada bulmak mümkündür.

HİDROLİK İŞLETME, 1) Dekapaj (kazı) işi hidrolik jetle tazyikli su püskürtmek suretiyle yapılan açık işletme. 2) Kazı işi dreçlerle (kovalı bager), su altında yapılan açık işletme.

HİDROLİK JET, 1) Yüksek basınçlı su (200-250 Kg/cm3) (4-6 m3/h) püskürtmek suretiyle Kazı yapmaya yarayan maden makinesi. 2) Hidrolik monitör.

HİDROLİK KAVRAMA, Üzerine kanatlı çark yerleştirilmiş bir giriş (devindirici) mili ile bunun karşısında yer alan ve üzerine benzer kanatlar yerleştirilmiş bir çıkış (devindirilen) milinden oluşan, içi sıvı-çoğunlukla da yağ-dolu bir karterin içine yerleştirilmiş kanatlı çark ve türbin. —> Şekil. Normal yük koşullarında çıkış milinin hızı, giriş milinin hızından yaklaşık %3 daha azdır. Kanatlı çark ile türbin arasında mekanik bağlantı bulunmadığından, hidrolik kavramalar titreşim ve darbeleri çıkış miline iletmez. Hidrostatik türden, —> Hidrolik transmisyonlar olan hidrolik pompalar ve motorlar, takım tezgâhlarında, maden makinelerinde (zincirli konveyörde elektrik motorundan çekici tambura güç iletmede), tarım makinelerinde ve baskı makinesi preslerinde yaygın olarak, kullanılır. Bu düzeneklerde, aralarında borularla bağlantı kurulan motorlar ve pompalar, birbirlerinden uzak yerlere de yerleştirilebilir. Hidrolik kavramaya turbo kaplin de denir.

HİDROLİK KAZI, —> Hidrolik işletme. —> Şekil.

HİDROLİK KESİT, Hidrolik taşıma yapılan bir boru şebekesinde; malzeme ve suyun verildiği (A noktası) huni ile malzeme ve suyun borudan çıktığı nokta (B) arasında bulunan; kuyu, galeri, desandri vb. yerlere döşenmiş olan borular ve dirseklerdeki (sürtünme) yük kayıpları da dikkate alınarak tesbit edilen eşdeğer boru uzunluklarına göre çizilen A’B’ profili. Hidrolik kesitteki A’ ve B’ noktalarını birleştiren doğruya “yük hattı”, yük hattının (A’ B’ doğru parçasının) yatay düzlemle yaptığı açıya da “hidrolik meyil açısı” denir. Yük hattının hidrolik profili kesmesi halinde şebekeden gravitasyonsuz taşıma yapmak imkansızdır. Bu takdirde hidrolik meyli artırmak için ya malzeme ve sıvıyı daha yüksekten vermek veya ara istasyonlara tulumbalar kurarak taşınan sıvı veya sıvıkatı karışımına irtifa kazandırmak gerekir.

HİDROLİK MEYİL, —> Hidrolik kesit.

HİDROLİK MONİTÖR, —> Hidrolik jet.

HİDROLİK NAKLİYAT, —> Hidrolik taşıma, Hidrolik vinç.

HİDROLİK PRES, Bir silindir ile bu silindirin içinde hareket eden ve kapalı bir bölmedeki sıvı üzerinde kuvvet uygulayan bir pistondan oluşan pres (sıkıştırma düzeni). Pistonun etkilediği sıvı kuvveti, sabit bir örsün ya da baskı levhasının üzerine iletilir. Sıvı, silindire bir pompa ile basılır. Hidrolik presler sanayide metallerin biçimlendirilmesinde ve büyük kuvvetler gerektiren diğer işlemlerde yaygın olarak kullanılır.

Madencilikte hidrolik presler demir bağların imalinde, deforme olması veya başka bir nedenle sökülmüş madeni tahkimatın tekrar kullanılabilecek duruma getirilmesinde, araba iticileri vb. maden makinelerinde hidrolik pres sistemiyle çalışan hidrolik silindirler; patlayıcı gaz ortamında elektrik enerjisinin kullanılmadığı yerlerde ise presler veya silindirler basınçlı hava ile çalıştırılacak şekilde imal edilerek kullanılır.



HİDROLİK RAMBLE, 1) Dolgu malzeme-sinin su ile karıştırılarak, madeni alınmış yerlere verilmesi suretiyle yapılan dolgu sistemi. 2) Hidrolik dolgu.

HİDROLİK SANTRALLAR, —> Elektrik enerjisi üretim tesisleri.

HİDROLİK SIVI, Madencilikte kuvvet ve güç iletmek üzere hidrolik yağ yerine kullanılan yangına karşı emniyetli su-yağ emülsiyonu.

HİDROLİK TAŞIMA, İçinden herhangi bir debide sıvı geçen boru veya kanalın belirli bir katı-sıvı oranı dikkate alınarak, katı madde ile beslenmesi suretiyle katı maddelerin bir yerden bir yere veya bir kattan başka bir kata (aşağı veya yukarı) taşınması. Hidrolik taşımada sıvının hareketi tulumbalarla sağlandığı gibi, hidrolik meyil müsait olduğu takdirde graviteden de yararlanılır. Şlam vb. su-katı madde karışımlarının boru ile taşınmasında şlam tulumbası veya membranlı tulumbalar kullanılır. Hidrolik meyil petrol, su vb. sıvıların uzak mesafelere boru ile naklinde de dikkate alınır. Hidrolik taşıma için tesis edilen boru hattına “pipeline” denir. —> Hidrolik vinç.

HİDROLİK TRANSMİSYON (HİDROLİK AKTARMA), Bir sıvının yardımı ile doğrusal hareketi ve doğrusal kuvveti ya da dönme hareketini ve dönme kuvvetini (moment) iletmekte ve uyarlamakta kullanılan aktarma düzeneği.

Başlıca iki tip hidrolik enerji aktarma düzeneği vardır. Bunlardan hidrokinetik transmisyon sisteminde (örneğin hidrolik kavramalarda ve hidrolik moment (tork) değiştiricilerinde) sıvının kinetik enerjisinden; hidrostatik transmisyon sisteminde ise sıvının basınç enerjisinden yararlanılır.

Madencilikte hidrolik güç aktarma, elektrikle çalışan zincirli konveyörlerde hareket tamburu ile elektrik motoru arasında, petrol ve diğer sondaj makinelerinde motorla tiji döndüren tabla arasında, ana vantilatör motor-pervane arasında vb. yerlerde kullanılır.

HİDROLİK TULUMBA, Hidrolik direklerin ve yürüyen tahkimatın ihtiyacı olan hidrolik sıvıyı hortumlar vasıtasıyla, direklerin hidrolik sıvı boşluğuna basmak üzere uygun bir yere kurulmuş ünite.

HİDROLİK VİNÇ, Bilhassa ABD ve Sovyetler Birliğinde kömür üretiminin “—> Hidromekanik Kazı” yöntemiyle yapıldığı yeraltı işletmelerinde kazılan kömürlerin “ —> Hidrolik Taşıma” suretiyle kuyu dibine getirilip oradan da yeryüzüne çıkarılması için kullanılan “—> “İhraç sistemi” yani “ —> İhraç vinci “ (Hydro-Hoist).

Hidrolik vinç kullanılarak yapılan hidrolik taşımada pompalama sistemi iki esas prensibe dayandırılmaktadır. (Şekil 1.,2. ve 3.) bunlardan biri vasıtasız pompalama;  (Nakledilecek kömür,kum vb. malzeme su ile birlikte tulumbaya verilerek pompalanır). Bu sistemde kömür karışım oranı ağırlık bakımından % 12, hacim olarak da % 8 civarında olup malzemenin tane büyüklüğü kömürde 80 mm ye kadar olabilmektedir. Diğeri ise; vasıtalı pompalama sistemidir.  Bu sistemde taşınacak malzeme tulumbanın yüksek tazyik (“çıkış”) borusuna verilerek pompalanır. Burada vasıtasız pompalamada olduğu gibi taşınacak malzemenin tane büyüklüğü, tulumba ile ilgili olmayıp tamamen boru çapı ve borudaki su hızına tabidir. Tecrübeler 1,3-1,6 gr/cm3 yoğunluk ve 50-65mm tane büyüklüğünde taş kömürü ve antrasitin dikey boru içinde 2,5 m/ sa. sür’atle rahat pompalandığını göstermiştir. Bu sisteme malzeme verilmesi de (—> Şekil) malzeme depolarını dik ve yatay düzenlemek suretiyle yapılmakta ve yeraltında yeterli su olmadığı takdirde tulumba yeryüzüne kurularak kuyu içine biri giriş ve diğeri de taşıma borusu şeklinde çift boru döşenmek suretiyle yapılmaktadır. Aynı sistem yeryüzünde kömür, kum, çakıl vb. malzeme taşımada; kömür veya malzeme payplayn’ı olarak da tesis edilmektedir.

 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



HİDROMEKANİK KAZI, Bir su püskürtücü yardımıyla 80-100 bar tazyik altında, kömürü veya madeni gevşeterek kazı yapılması. Şimdiye kadar yeraltı kömür madenciliği de hidromekanik kazı metodu,arakatlı göçertmeli ve oda topuk işletme metotlarında uygulanma alanı bulmuştur.

HİDROMETALURJİ, 1) Oksitli cevherlerin yaş prosesle redüksiyonu ve bu yolla metal elde edilmesi. 2) Cevherden metal elde edilmesinde (çıkarmada), metalin sulu bir tuz çözeltisinin kullanılmasına dayalımetalurji işlemi. İşlemin başlıca aşamaları, metalin veya metal bileşiğinin, çoğunlukla başka kimyasal çözücülerle birlikte suda çözündürülmesi (—> Liçing); artıkların ayıklanması ve çözeltinin araştırılması ve metalin ya da arı bileşiklerinden birinin çözeltiden, kimyasal veya elektrolitik yöntemlerle çökeltilerek elde edilmesinden oluşur. —> Özütleme, Elektromelaturji.

Altın ve gümüşün yanı sıra bakır ve çinkonun önemli bir bölümü de hidrometalurjiye dayalı olarak üretilmektedir.



HİDROMETAZOMATOZ, Hidrotermal eriyikler ile yantaş arasında madde mübadelesi sonucu meydana gelen olay.

HİDROSİKLON, —> Siklon.

 

 



HİDROSTATİK BASINÇ, 1) Sondaj sıvısının muayyen bir derinlikte temas ettiği birim yüzeydeki statik basınç. 2) Bir sıvı sütununun bulunduğu ortama yaptığı basınç.

Yüklə 5,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin