KeçİÖren caferilerinde öLÜM ADETleri ve uygulamalari


F.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 18:1 (2013)



Yüklə 410,6 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə23/25
tarix07.08.2022
ölçüsü410,6 Kb.
#63040
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25
7 39

F.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 18:1 (2013) 
179 
____________________________________________________________________________ 
için “mutlak izin” verilmiş olur. Bu durumda o, bağımsız olarak tarîkat sahibi 
olmuştur. Şeyh onu “halife” tayin ederek kendisine insanları terbiye etmek
hakîkate davet etmek ve Allah’a ulaştırmak için izin verir. Ona taç ve hırka 
giydirerek irşad seccâdesine oturtur.
118
Bu mertebede sâlik insanları irşâd 
etmeye ehliyetlidir. Çünkü ona bu görevi şeyhi vermiştir.
SONUÇ 
Nefis mertebeleri konusunda sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Genel 
anlamda mutasavvıflar nefsi, basitten mükemmele doğru giden aşamalı bir 
gelişim süreci içerisinde değerlendirmişlerdir. Mutasavvıfımız Trabzonî de aynı 
şekilde nefis için yedi aşamalı gelişim süreci üzerinde durmuştur. O bu 
olgunlaşma sürecinde nefsin makamını, hâlini, sıfatlarını kendi tasavvufî üslubu 
doğrultusunda analiz etmeye çalışmıştır. Bu aşamalı süreçte, deyim yerindeyse 
ölümlü ve iğreti nefisten, âdeta ölümsüz mükemmel bir nefse doğru seyir söz 
konusudur. Nefsin mükemmelleşmesi yolunda manevî bir rehber gözetiminde 
yapılan bu eğitim ile nefis olgunlaşır. Nefis tekâmül ettikçe Allah’ın tecellîlerine 
mazhar olur. Tecellîlerin nuru vesilesiyle kevnî hicab ve beşerî eserlerinden 
kurtulur. Nefis, tekâmül etme sürecinin sonunda kötü sıfatlarından uzaklaşır ve 
nefiste iyi sıfatlar kalıcı hale gelir. Kötü sıfatlarından uzaklaşan nefiste nefsanî ve 
şehevî arzular yok olur. Böylece nefis saf ve hâlis bir nura dönüşür ve bekâ-billâh 
makamına yerleşir. İnsan nefsini tekâmül ettirdikçe benliğinin dönüşümünü 
gerçekleştirebilir. Benliğin dönüşümü sayesinde hakikati keşfedebilir hale gelir. 
Bu süreç insanın kendini gerçekleştirme sürecidir. Manevî eğiticinin 
rehberliğinde nefsini tekâmül ettirebilen ve benliğinin dönüşümünü sağlayabilen 
insan, Trabzonî’nin de ifade ettiği üzere, başkalarını irşâd etme ehliyetine sahip 
olur. Mutasavvıfların sistematik bir şekilde ifade ettikleri “atvâr-ı seb’a”nın gayesi, 
insanın önce kendi benliğini dönüştürmesi, bundan sonra da başkalarının 
dönüşümüne faydalı olmasıdır. 
KAYNAKÇA 
Altıntaş, Hayrani, Tasavvuf Tarihi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yay., Ankara 
1991. 
Âsım Efendi, Terceme-i Kâmus, I-III, İstanbul 1852. 
Ateş, Süleyman, İnsan ve İnsanüstü, Dergah Yay., İstanbul 1985. 
…………………, Sülemî ve Tasavvufî Tefsîri, Sönmez Neşriyat Yay., İstanbul 1969. 
Cebecioğlu, Ethem, Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, Ağaç Yay., İstanbul 2009. 
……………………., “Mevlânâ ve Renksizlik”, Altınoluk Dergisi, Mayıs 2007, sayı:255. 
118
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 217ab. 



Yüklə 410,6 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin