H. P. Lovecraft



Yüklə 0,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/29
tarix10.05.2022
ölçüsü0,73 Mb.
#57090
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29
H. P. Lovecraft - Uyku Duvarının Ötesinde ( PDFDrive )

 
"Sonsuza dek yatabilen o ki ölü değildir,
Ve tuhaf çağlar ilerledikçe ölüm dahi ölebilir."
 
Tam olarak nelerin olduğunu - karanlıkta hangi
betimlenemez uğraşlara ve mücadelelere katlandığımı ya da
nasıl bir cehennemin beni yaşama döndürdüğünü, ki
yaşadıklarımı ölüm - ya da daha beteri - beni alıncaya kadar
anımsayacak ve büyük bir korkuyla titreyeceğim düşünceleri
sadece kasvetli çöl tanrıları bilebilirdi: canavarca, doğa dışı,
muazzam bir şeydi; sabahın kahrolası, sessiz, erken ve
birisinin uyuyamadığı saatlerinde inanılabileceklerin dışında,
insan aklının çok ötesindeydi.
Sert rüzgârın saldırısındaki öfkenin cehennemi - iblissi -
olduğunu ve sesinin terk edilmiş ıssız sonsuzlukların


hapsedilmiş kötülüğü sayesinde çok iğrenç bir şekilde
çıktığını söylemiştim. Etrafım hâlâ kargaşa halindeyken bu
sesler arkamda bir yerde biçimlenerek beynime vurmaya
başlamış gibiydi; ve aşağıdan, binlerce çağdır ölü olan sayısız
eskiliğin mezarının içinden, insanoğlunun şafakla aydınlanan
dünyasının fersahlarca altından, tuhaf dilli iblislerin
hayaletvari hırıldayış ve lanetlemelerini duydum. Arkama
döndüğümde, koridorun loşluğunda görünmeyen dipsizliğin
parıltılı havasının içinde, adsız kentin sürünen
sürüngenlerinin hatlarının biçimlendiğini gördüm - oraya
buraya koşuşturan iblislerden oluşan bir kâbus sürüsü;
nefretle çarpılmış, grotesk bir şekilde giyinmiş, kimsenin
başka bir şeyle karıştırma hatasına düşmeyeceği bir ırka ait,
yarı saydam şeytanlar.
Ve rüzgâr kesilirken dünyanın derinliklerindeki gulyabani
dolu karanlıkların içine doğru fırladım; çünkü büyük tunç
kapı, son yaratığın ardından, Memnon'un onu Nil'in
kıyılarından selamladığı gibi, uzak dünyadaki doğan güneşi
karşılamak üzere dışarıya çıkan yankılar oluşturan sağır edici
metalik bir müzik gürleyişiyle birlikte kapandı.
 
Ocak 1921
 
Bu öykü ilk olarak Kasım 1921'de, The Wolverine, No.ll'de
yayınlanmıştır.
 
(1)
  Memphis : Memfis olarak da bilinir, Mısır'ın Eski Krallık dönemindeki
(İÖ y. 2686-2160) başkenti. Nil Deltası'nın güneyinde, ırmağın batı
kıyısında yer alır. Genel kabule göre, şehir, Aşağı ve yukarı Mısır
Krallıkları'nı birleştiren Menes tarafından kurulmuştur. Kentin "Beyaz
Duvar" anlamına gelen ilk adının kaynağı büyük olasılıkla kralın beyaz


badanalı sarayıydı. Siyasal açıdan da önem taşıyan beyaz, Aşağı Mısır
Krallığı'nın rengiydi.
 
(2)
  Abdul Alhazred : HPL'nin en önemli ve görkemli kurgu kahramanıdır.
Ustanın birçok yerde sırtını dayadığı Necronomicon adlı tehlikeli eserin
yazarı olarak bilinir ve anladığımız kadarıyla uzak durulur.
 
(3)
  Memnon : Yunan mitolojisinde, Troya kraliyet soyundan gelen Tîthonos
ile Şafak Tanrıçası Eos'un oğlu ve Habeşistan kralı. Troyalı savaşçı
Hektor'un ölümünün ardından, Yunanlılara karşı Troya'nın son kralı olan
amcası Priamos'un yardımına koşar. Büyük kahramanlıklar gösterse de
Akhilleus tarafından öldürülür. Ama Eos'un gözyaşlarından etkilenen Zeus,
Memnon'a ölümsüzlük bağışlar. Sonraki yıllarda şafakla birlikte Mısır'da
III. Amenofis'in Teb yakınlarındaki dev heykelinden müziğe benzer bir ses
yükselmesi, bu heykelle Memnon arasında bağlantı kurulmasına yol açtı.
Annesi Eos'un selamını yanıtlayan Memnon'un sesi olduğuna inanılan bu
ses, heykelin Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından restore
edilişinin ardından kesildi. Zaman içinde bu sesin güneşin doğuşu
sırasında oluşan sıcaklık değişmesi nedeniyle yükselen havanın taştaki
küçük deliklerden geçmesi sonucu ortaya çıktığı anlaşılacaktı.
 
(4)
  Kaide : Khaldea olarak da yazılır, Asur dilinde Kaldu, Babil dilinde
Kaşdu, İbranice Kasddim. Babil'in güneyinde Eski Ahit'te de sık sık sözü
edilen bölge. Arabistan Çölü ve Fırat Deltası arasında, Basra körfezi'ni
çevreleyen toprakları kapsıyordu.
 
(5)
  Bu anlatılan konuyu ayrıntılı bir şekilde anlamak istiyorsanız, HPL'nin
Altıkırkbeş Yayın tarafından kısa bir süre önce yayınlanan Dagon adlı
kitabındaki "Sarnath'a İnen Hüküm" adlı öyküsünü okumalısınız.
 
(6)
  Damaskios : (y.480 - y. 550) yeni Platoncu filozof, Akademia'nın son
başkanı. Günümüze ulaşan en önemli yapıtı İlk İlkelerle İlgili Sorunlar ve
Çözümler'dir. Putperest olduğu halde sonraki Hıristiyan mistiklerine
öncülük etmiştir.
 
(7)
  Edward John Moreton Drax Plunkett Dunsany (18. Baronu) : (1878-
1957) İrlandalı oyun ve öykü yazarı. Yapıtlarında imgelem gücüyle
entelektüel yaratıcılığı birleştirerek, inandırıcı bir düş dünyası kurmayı


başarmıştır. Güney Afrika Savaşı ve I. Dünya Savaşı'na katıldı. Elliyi aşkın
manzum oyun, roman, öykü ve anı kitabında zengin ve renkli bir düzyazı
üslubuyla masal yaratıklarının ve tanrıların gizemli dünyalarını keşfetmeye
çalıştı; ayrıca yapıtlarında kendine özgü bir uğursuzluk teması geliştirdi.
HPL'nin sevdiği isimlerden biridir.
 
(8)
  Satir : Satirler ve Sirenler doğayı simgeleyen cinlerdir. Dionysos alayında
yer alırlar. Gövdelerinin belden yukarısı insan, belden aşağıysa at ya da
teke biçimindedir. Uzun ve dolgun bir kuyrukları vardır; ayakları at tırnağı
biçiminde, erkeklik uzuvlarıysa dolgun ve kalkıktır. Kırlarda dolaşır ve
Mainadların, nymphaların peşine takılırlar. Hayvanca duygularının yankısı
yüzlerinde de görülür. Satirler daha çok plastik sanatlarda ve resimlerde
canlandırılmıştır. Efsanelerde pek rol oynamazlar.
 
(9)
  İupiter : İuppiter diye de anılır. Adı Zeus baba, baba tanrı ya da gök tanrı
anlamına gelen Diespiter'den (yani Zeus pater) türemiş olan İupiter,
aslında Roma pantheon'unun en eski, en büyük tanrısıdır. Yunan dininin
etkisiyle sonradan Zeus'la bir tutulmuştur. Roma dininde gök, gün ışığı,
hava, yıldırım ve şimşek gibi doğal güçleri simgeleyen tanrıdır.
 



Yüklə 0,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin