Gerila'nin El Kitabi Bè serok jiyan Nabe derleyen : azad badiki



Yüklə 0,76 Mb.
səhifə7/17
tarix09.02.2017
ölçüsü0,76 Mb.
#8232
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   17

BOYUN

Boyun, kafanin hemen altinda govde ile bas arasinda bulunan bir gecis bolgesidir. Bircok onemli yapidan olusur. Iskeletini, omurganin ilk yedi parcasi meydana getirir. Omurga kanali icinden, sinir sisteminin ana parcalarindan biri olan ve beyinle yukarida birlesen Omurilik Sogani gecer. Yemek borusunun 1/3’lik ust kismi, ana hava yolu boynun ortasinda yerlesiktir. Bu ikisinin sag ve sollarinda ise yuze ve beyine kan goturup getiren buyuk atar ve toplardamarlar bulunur. Bu damarlara her iki yanda bircok sinir de etlik eder. Travmalar ve silahla yaralanmalar sonucu boyun kemiklerinde kiriklarin olusmasi mumkundur. Vâkî kiriklarin bulunmasi cok tehlikelidir ve yaraliya cok husûsî bir bicimde yaklasmayi gerektirir. Kirilan kemik parcalari keskin agizlar, sivri uclar meydana getirir. Bunlarin omurga icinden gecen omurilik soganini kesmesi sonucu boyundan asagi tum vucudu tutan felcler meydana gelir. Boyunda orta hatta gozle gorulen yapilardan biri “adem cikintisi” denilen ana soluk yolu uzerinde bulunan kikirdak bir yapidir. Ses telleri, soluk yolu uzerinde bu kikirdak muhafaza icinde bulunur. Erkeklerde daha belirgindir. Bu kikirdak yapinin altinda, soluk yolunun devami olan yolda halka seklinde kikirdak yapilar da vardir. Iste “adem cikintisi”nin uzerinde bulundugu kikirdak ile onu takibeden halkavarî kikirdak arasinda hafif bir cokukluk vardir. Bu bolgede soluk yolu ile disarisi arasinda, deri ve ince zarimsi bir dokudan baskasi bulunmaz. ust solunum yollarinin ne turden olursa olsun tikanmalarinda solunumun idâmesi icin bu noktadan basit bir kesik ile yolun acilmasi (hastahâneye kadar) hayat kurtaricidir.(Aciklanacak...) Boyunda orta hattin her iki yaninda varolan atar ve toplardamarlardan bahsedilmisti. Bu damarlar beyine kan (oksijen ve besin) tasiyan damarlardir. Girtlagin her iki yanina parmak uclari hafifce bastirildiginda atimlarini duymak mumkun olur (C Nabzi). Kalbe cok yakin olduklari icin kalbin calisip calismadigini anlatan en dogru nabiz bilgisi buralardan alinir. Diger yandan boyun onden arkaya dogru bir baskiya mâruz kalacak olursa damarlardan kan gecisi azalir–durur ve kisi bayilir. (Bayiltilir.) Dahasi bu damarlar icinde basinc degisikliklerine duyarli alici sinir sistemi elemanlari vardir (Baroreseptor). Boyuna isabet edebilecek anî darbeler sonucu olusan anî basinc degisiklikleri, baroreseptorler araciligi ile algilanir ve kalp anîden durabilir. (olum).



GOGUS

Kalbi, akcigerleri, yemek borusunun 2/3’luk kismini ve kalbe giren–cikan vucudun en buyuk damarlarini yapisinda bulunduran bir bosluktur. Iskeletini, omurganin boyundan sonraki 12 parca kemikten olusan kismi ile 12 cift kaburga, ustte onde koprucuk kemikleri, arkada kurek kemikleri (yapisini ve sinirlarini) meydana getirir (Gogus kafesi). Kaburgalar arkada omurgaya, onde ise “imân tahtasi” diye bilinen bir kemige (sternum) tutunurlar. “Imân tahtasi”, boynun alt kisminda onde ortada gozle gorulen cukurun hizasindan baslar ve alt ucu karnin ust kisminda gogus alt ucunda sivri olarak hissedilir. Gerektiginde kalp masaji bu kemik ustune baski uygulayarak yapilir. Gogus kafesi icindeki en buyuk olusumlar kalb ve akcigerlerdir. Kalb, “imân tahtasi”nin hemen ardinda solda bulunur. Kalbe gelen ve kalbden cikan anadamarlarda gogus boslugunda orta hattadirlar. Yemek borusu da ayni hatta damarlarla komsudur. Bunlarin disindaki butun boslugu akcigerler kaplar. Gogsun alt sinirini temel yapisi kaslar olan, gogus boslugu ile karin boslugunu birbirinden ayiran “diyafragm”i olusturur. Bunun siniri kaburga yayi boyunca uzar. Gogsun, gogus bosluguna nafiz tum yaralanmalari hayatî onemi haizdir. Kiriklarin yaralanmalarla birlikte olmasi nadir degildir. Merkeze (orta hatta) uzanan atetli yahut delici, kesici silah yaralanmalary âcil yeterli mudahale yoklugunda ve hatta mudahaleye ragmen oldurucudur. Korunmanin onemi buyuktur. celik can yelegi, oldukca uygun bir koruyucudur.



KARIN

Vucûddaki ikinci esâs bosluktur. Sindirim ve bosaltim sistemi organlarini barindirir (Karaciger, dalak, bobrek, mide, bagirsaklar ...). Diyafragma karin boslugunu gogus boslugundan ayirir. Arkada ortada bulunan omurga disinda karin boslugunu, onde–arkada kaslar sarar. Altta kalca kemiklerinin meydana getirdigi boslugun 1/3 alt kismi karin boslugundan izafî olarak (hayalî bir cizgi ile) ayrilir ve “pelvis” adini alir. Karin boslugu anlatim kolayligi icin gobekten yere paralel ve dik gecen iki cizgi ile kadranlara ayrilir. ust (sag–sol) ve alt (sag–sol) kadran biciminde isimlendirilir. Sag–sol, hastanin sagi ve soludur. Belli bir kadranda duyulan agri ya da olusacak yaralanma genellikle o kadranin altinda olan organdan kaynaklanir, onu ilgilendirir. Sag ustte; karaciger, safra kesesi, kalin barsagin bir kismi bulunur. Bu boslugun kaburga yayi altina dogru uzanan buyuk kismini karaciger doldurur. Bu nedenle bu bolgedeki bir yaralanma genellikle karacigeri ilgilendirir. Karaciger vucûdun en cok kanlanan organlarindan biridir. Yaralanmalar, karin bosluguna bariz kan kaybina ve olume neden olabilir. Yaralanma hâricinde bu bolgenin hassas olmasi (agri), safra kesesi hastaliklarini dusundurur. Sol ustte; mide, dalak ve kalin barsagin bir kismi bulunur. Bu organlar neredeyse tamamiyla sol gogus kafesi tarafindan korunur. Dalak bu bolgede yanda–arkada yerlesmistir. En cok kanlanan organlardan bir digeri olup bu bolgede olusacak kaburga kiriklari ile yaralanmasi kolaydir. Bu bolgeye isabet edecek sert tum darbeler (yumruk, tekme dahil) yirtilmasina neden olabilir. Tum bolgeye uzanan kesici delici yaralar dalagi yaralayabilir. Neticede meydana gelecek bâriz ic kanama âcil cerrahî mudahale ile durdurulmaz ise soka, olume neden olur. Travma sonrasi bu bolgede meydana gelecek agri ziyâdesiyle dalagi ilgilendirir. (Yirtilma). Sag altta; kalin bagirsak segmentleri ve appendisit bulunur. Yaralanma hârici agrilari apandisitle alâkâli olabilir. Sol altta; kalin bagirsak kisimlari yer alir. Karinda bircok organ birden fazla kadranda yer alir. Incebagirsaklar, gobek etrafinda karnin ortasinda her dort kadranda da yer alir. Kalinbarsak sag altta baslar tum karni kenarlari boyunca dolanir ve sol altta biter. Bobrekler karin boslugunun arkasinda gobek hizasinin ustunde omurganin sag ve solunda yer alirlar. Oldukca korunakli pozisyonlarina ragmen atesli veya delici–kesici aletle yaralanmalari mumkundur. Kanlanmasi zengin organlardan oldugu icin de âcil cerrahî mudahale yoklugunda oldurucu olabilir. Goruluyor ki karin yaralanmalari, fevkalade ciddî yaralanmalardir. Dalak, karaciger, bobrek gibi cokca kanlanan organlarin bir veya birkaci yaralanmaya istirak etti ise olum cok yakindir. Korunma, riske karsi en iyi yoldur. celik yelekler gogus gibi karni da sararak korurlar.

Karinda tariflerde isimize yarayacak belli basli referans noktalari sunlardir:

kaburga yayi (on ortadan asagi yanlara dogru), gobek, kalca kemiklerinin on ust cikimdillalri ve onde her iki kalca kemiginin birlesme yeri olan pubistir. Gobek sabittir ve kalca kemiklerinin ust hizasi ile ayni seviyededir. Pubis ile kalca kemiginin ust on cikintilari arasinda her iki yanda uzanan baglar vardir. Dokunmakla hissedilir. Bu bagin disa yakin kisminin altindan (her iki yanda) bacaklara giden ana atar ve toplardamarlar gecer. Bu bolgede parmak uclari ile uyluk nabzi alinabilir. Vucûd gerisinde, karindaki kadranlardan sozedilmez.



PELVIS

uc kemikten olusmus kapali bir kemik halkadir; iki kalca kemigi ve “sacrum” denilen bir baska kemik. Pelvis, pubis–sacrum arasi hayalî cizginin altinda kalan kisimdir. Huni bicimindedir. Alt kismi pelvis cikisidir. Sindirim sistemi, idrar yollari ve dis cinsiyet uzuvlari buradan disa acilir. Pelviste kalinbagirsagin son kismi, disi ureme organlari ve mesane (idrar torbasi) bulunur. Yaralanmalari siklikla kazalar sonucudur. Kemik kirilmalari organ ve dokularin yaralanmalarina neden olabilir. Travma sonrasi kanli idrar yapilmasi, yaralanmanin en bariz bulgularindandir.



ALT EXTREMITELER

BACAKLAR

Bacak uc kisimdir: Uyluk, baldir ve ayak. Uyluk, kalca ile diz arasi. Baldir, diz ile ayak bilegi arasidir. Uyluk ile pelvis arasi eklem kalca eklemidir. Uyluk–baldir arasinda diz eklemi, baldir–ayak arasi eklem ise ayak bilegidir. Uyluk bolgesinde bir tek kemik vardir. ust ucu kalcayla eklem yapar ve kalca ekleminin hemen asagisinda yanda cikintisi sertce elle hissedilir (Kalca yanlarindaki sertlikler). Bu kemigin kiriklari cokca kanadigi icin tehlikelidir. soka neden olabilir. Baldiri iki kemik olusturur. Biri kalincadir ve onde deri altinda elle kolayca hissedilir. Digeri daha ince ve ictedir.

UST EXTREMITELER

KOLLAR

Omuz basindan parmak uclarina kadar olan kisimdir. Kol, dirsek, onkol, elbilegi ve elden olusur. Kol kemigi omuzla birlesir ve omuz eklemini yapar, tektir. onde, arkada kaslarla sarilidir. Vucûda bakan ic yaninda, kola gelen ve giden damar ve sinirler bulunur. Kemigin kiriklarinda damar, sinir kesikleri olusabilir. onkolda iki kemik vardir. Kol kemigi ile dirsekte bir eklem yaparlar. Damarlar dirsek seviyesinde kolun onyuzune gecerler ve saga sola uzanirlar. Elbilegi seviyesinde onkolda basparmak tarafinda nabiz noktalarindan bir digeri bulunur ( R Nabiz). Kol ve bacak yaralanmalari daha ziyâde kazalar sonucudur. Yaralanma her ne sebeple olursa olsun ozellikle damar kesikleri sonucu kanamalar meydana gelir. Durdurulmayan kanamalar sok ve olum sebebi olabilirler.



NABIZ NOKTALARI

Nabiz; kalbin pompalama fonksiyonu sirasinda olusan basincin civar atardamarlarda belirli noktalarda el ile hissedilmesidir. Normalde saglikli kisilerde dakikada 60–80 atim kadardir. (cocukta dakikada 80–100 atim). Nabiz atimini olcmek icin, damar parmakla hafif bastirilir ve 15 saniye atim sayilir; cikan atim sayisi 4 ile carpilarak nabiz atimi ogrenilir. Heyecan, stres, korku, egzersiz gibi kalp atim hizini arttiran sebepler nabiz hizini da tabiî olarak arttirir. Nabzin varligi, sayisi, ritmi, kalb ve dolasim sistemi hakkinda genel kanaâtlere varmamiza yarar. Nabiz yoklugu kalbin calismadigini, olumu gosteren kaba bulgulardan, fakat tesbiti en kolay olanlardan biridir. sokta nabiz hem hizlidir hem de siliklesir. Dolgun vurumlar hissedilemez. Diger yandan canlilik surerken daha ziyâde kol ve bacaklarda uca yakin yerlerde nabiz alinamazsa damar yolunun daha yukarida bir yerde kapali oldugu anlasilir. Veya kesiktir.



GIZLEME_VE_SU_TEMINI'>1.6 GIZLENME, SU TEMINI VE YON TAYINI

GIZLEME VE SU TEMINI

ozellikle gunduz verilen silâhli mucâdelede husûsen kirsalda, yerine gore meskûn yerlerde kesintisiz devam eden savasta inisiyatifi elde bulundurmak icin bilinmesi ve uygulanmasi gereken mevzûlardan biridir “ortu ve gizleme”.



ORTU

Dusmanin hem atesinden, hem de gozunden korunma imkâni veren, tabiî veya sun’î yerlerdir. Hendekler, cukurlar, tumsekler, kaya, magara vb.. dogal ortu imkâni verirken; avci yuvalari, duvarlar, irtibat hendekleri vs. ise sun’î ortu unsurlaridir. ortu imkânlari yatik mermi yollu silâhlara karsi (tufek, tabanca) tam koruma saglarken, dik mermi yollu silâhlara karsi (havan, top, hava saldirisi) her zaman yeterli ve etkili koruma imkâni vermezler. Arâzîde kucuk bir cikinti yahud acilan 15 cm. derinlikteki bir mevzi bile, kisiyi parca tesirlerinden bir hayli korur. Arâzîde mevcud ortu ve gizleme imkânlarinin aranip bulunmasi ve bunlardan istifâde huy haline getirilmelidir. Yanisira, gozetleme ve ilerleme konularindaki yeterlilikle birlestirildiginde, dusmana karsi etkinlik saglanmis olur.



GIZLEME

“Dusmanin gozunden korunmak” demektir. Tabiî ve sun’î olabilir. Ancak asla unutmamak gerekir ki, atetten koruyamaz.



1- Tabiî Gizleme: cevrede bulunan dogal malzemenin sekil ve yerlerini degistirmeden onlardan istifâde edilir. Agac dallari, uzun otlar, golgelikler ... gibi.

2- Sun’î Gizleme: cuval, bez, agaclar, cesitli boyalar (camur, is, karbon kâgidi vb...), tabii yerlerinden koparilmis dal, yaprak ve otlarla yapilir. Tabiî ve sun’î gizleme karma olarak uygulanabilir. Dogal cevrenin, mevsimin renk ve sartlarina itaat de zarûrîdir. Ortamda ortu, gizleme imkâni verecek dogal unsurlar yok ise, toprak kazilarak icine girilir, sun’î gizleme usûllerinden istifâde edilir.

GIZLEMENIN PRENSIPLERI

A- Gereksiz hareketlerden sakinmak. Hareket dikkati celbeder. Yer, mevzi degistirmek gerekirse, gizli ve gorulmeyen bir yoldan ilerlemek lâzimdir.

B- Mevcud gizlemeden faydalanmak. Arkada kalan zemin (agac, cali, ot, yapi, bina, renkler, bicimler) kendisine uyuldugu takdirde gizlemeye yardimci olur. Golgeler de (tam golgede kalmak kaydiyla) gizlemeye yardimcidir.

C- Yatarak gozetleme yapmak. Yatmakla hedef kucultulmus olur. Gozden ve atesten korunmak kolaylasir.

D- Acikta parlak nesneler birakmamak. Isigin parlak herhangi bir yuzeyden parlamasi dikkat ceker. cok uzaklardan parlama secilebilir. Donatim, silâh ve her turlu arac-gerecin (gozluk, saat, acik renk cilt) parlamamasina dikkat edilir.

E- Esyanin muntazam biciminin degistirilmesi.

F- Ses disiplini. Gereksiz konusmalar, oksuruk, hapsirik, techizât ve donanimdan cikan sallanma-carpma sesleri dusman kesif ve dinleme postalarinin kulagindan kacmaz. Hapsirmamak icin burun parmaklar arasinda sikilir. Yine de oksuruk, hapsirik olursa agiz dirsekten katli kolun iciyle kapatilir. Mataralar vb. ya tam dolu olur, yahud tamamen bos. Bicak vb. kilifin ucundan iple vucuda tesbit edilir, baglanir. Silâhlar onceden kurulmus ve emniyete alinmis olmalidir.

G- Isik disiplini. Gece karanliginda ates bir yana, sigara atesinin bile hava durumuna bagli olarak 5-10 km.’den ciplak gozle secilebildigi asla hatirdan cikarilmamalidir.

H- cop disiplini. Yenilen-icilen hicbir sey (izmarit, kibrit copu dahil) ortaliga atilmaz, birakilmaz. Ya uygun bicimde gomulur yahut beraberinde goturulur.

I- Kisinin izdusumu havaya dusmemeli. Yani uzaktan bakildiginda arkada hava, gokyuzu fon teskil edecek bicimde kisi ortalikta olmamali. (Tepe, sirt ustunde yuruyen kisinin kabak gibi gorunmesi gibi!)



MEVZI SECIMI VE GIZLENMESI:

Kisi kendisine luzûmlu ates sahasini temin eden bir yeri secer. Sonra bu yeri dusmanin bulup dogrudan, kolayca ates edemeyecegi, etse bile etkileyemeyecegi bir hâle getirir. Mevziini (cukur olabilir) arâzîye uyacak sekle sokar. Bu amacla mevzi cukuru ufka siluet dusmeyecek bir yerde secilir,kazilir. uzeri gizleme agi, ot, dal gibi arâzî yapi ve rengine uyum gosterecek dogal ya da sun’î malzeme ile ortulerek gizlenir. Gizleme husûsiyetleri olan dogal yerler de secilebilir. Donatim ve silâh cukur (mevzî) icine konur. copler gomulur, atilmaz.



Mevzîlerde;

1- Mumkun oldugunca yatarak gozetleme yapilir. Hedef kucultulmus ve dinlenilmis olunur.

2- Bir cismin uzerinden degil, yan tarafindan gozetleme ve ates, bas ve vucudun gizlenmesini saglar.

3- Golge icinde kalarak gizlenme temin edilir.

4- Bir sutre gerisinde iken sutrenin uzerinden degil, sag veya sol yanindan gozetleme yapilir, ates edilir.

5- Tek agac, yol kavsagi gibi goze carpan, tarifi kolay, dusman atesine kolayca maruz kalinabilecek yerlerden sakinmak gerekir.

6- Mevziye giris-cikisi temin eden guvenli yollar bulunmasi gerekir.

SUN’I GIZLEME (KAMUFLAJ):

Kisinin kendisini, techîzât ve silâhini dusmandan gizlemek amaciyla sekil, renk ve durumunu sun’î malzemelerin de yardimiyla degistirmesidir. Bu tarz gizleme ciplak gozle hava yahut karadan yapilan gozetlemeden koruyabilir. Elektronik gorme cihazlarina karsi etkili degildir. (Termal kameralar organizmalarin yaydiklari isi enerjisini algilayan ve goruntuye cevirerek ekrana yansitan cihazlardir. Isi yayan her turlu canliyi karanlikta cihaza gore belli bir menzil dâhilinde goruntuleyebilirler. Seyyar yahud tank vb.’de sabit bulunabilirler).



Kitinin Kamuflajy: Acykta kalan cilt kisimlari isigi yansitmak sûretiyle parlak goruntuleri ile dikkat celbederler. Yansimaya mâni olmak icin yuz, el-kollar, boyun gibi acikta kalan tum alanlar boyanarak kamufle edilirler. Bu amacla hazir kamuflaj boyalari, lamba-kazan isi, odun komuru, karbon kâgidi, camur kullanilabilir. Yuzdeki burun sirti, elmacik kemikleri, alin gibi parlakligi ziyâde, cikintili kisimlar boyanarak gizleme temin edilir. Boyama genis, duz ve muntazam hatlarla yapilmamalidir. Kiyafetlerin de uygun olmalari gerekir. Uygunluk arâzî ve iklim sartlarina goredir suphesiz. (Lekeli, bereli, renkli askerî kiyafet gibi... Soluk arâzîde soluk renkli elbise gibi...) cuval parcalari, ot ve kumasla ortulmus aglar asiri kullanilmadikca dusmanin dikkatini cekmez. Toprak, yapraklar ve otlar uygun malzemelerdir. Arâzîye, ortama uygun standart bir kiyafete sahib degilse kisi, uzerindekini sartlara uydurmaya gayret eder. Eldeki malzemeden gerekirse kiyafet hazirlar. Boyamalar, ilâveler yapar. collerde tabiî rengine uyan bir cuval, ormanlik alanda yesil-siyah renkli bir cuval-kumas, koyu renkli bir arâzîde ise ceviz yapragi, sogan kabugu kaynatilarak elde edilen boyaya batirilip kurutulan kiyâfet ve cuvallar kullanilabilir. Karli bolgelerde beyaz renkli cuval, carsaf, kilif vb. elbise olarak kullanilabilir.

Techizâtin Kamuflaji: Arâziye uymasi gerekli gorulen techizâtin renk ve bicimi degistirilmeye calisilir. Silâh ve kiyafetin uyumlu olmasi gerekir. Basligin boyanarak yahut dal, bez, pacavra ilâve edilerek kamuflaji saglanir. Silâhin isleyen kisimlari hâric parlayan yerleri isle karartilarak, camur vb. ile boyanarak, kumas-ip vb. ile sarilarak kamuflaji saglanir. ustte tasinan su kabi, canta, kemer (tokalari), bicak vs.’nin arâzîye uyumu saglanir. Usûl geregi kullanilan arac ve yapilarin da kamufle edilmeleri gerekir. Araclar bu maksatla alaca boyanirlar. Camlarin uzerleri bezle ortulur. Lambalar, farlar bezlerle kapatilir. Gerekirse cadir seklinde gerilen gizleme aglari altina cekilerek hava gozetlemelerine karsi korunurlar. Sis (dogal, sun’î) gizleme temin eder. Karanlik ve yagis da boyledir. Gece gorus durbunleri gecenin gizleyiciligini azaltmistir. Gece ve gunduz sis gizleme temini icin kullanilabilir; sis, gece gorus durbununden de gizler.

HAYATI IDAME:

ARAZIDE SU TEMINI

Suyun varligi vucutta metabolik isleyisin devami icin zarûrîdir. Ortalama eriskinde gunluk ihtiyac 2 lt. kadardir. Su kaybinin arttigi durumlarda (atesli hastaliklar, kusma, ishal, asiri terleme gibi...) gunluk ihtiyac da artar. Organik isleyisin devami icin dengelerin muhâfazasi gerekir. Dolayisiyla eksileni yerine koymak icâb eder.



Arâzînin su rezervleri;

1- Soguk Bolgelerde: Kar ve buz eritilip temizlenmek sûretiyle kullanilir. Kar ve buzu eritmeden yememeli. Vucut isisini dusurerek susuzlugun artmasina neden olur. Kar ve buz meydana geldikleri sudan daha temiz degildir. Deniz buzu tuzludur, suyu tuzundan arindirilmadan kullanilmamalidir.

2- Denizde: Deniz suyu tuzlu iken icilmez. Yagmur suyu tente ya da sâir su gecirmeyen malzeme yardimi ile veya kaplarda toplanir ve kullanilir.

3- Sâhillerde (Toprak-Kumluk Alanda): Tuzlu suyun sizip toplanmasi icin yeterli derinlikte cukur acin. Tas toplayin. Ates yakip taslari ateste kizdirin. Kizgin taslari su dolu cukura atin. cikan buhari cukurun agzina-uzerine tutacaginiz bir kumasa emdirin. Sonra kumasi sikarak suyu cikartin. (Deniz suyunu bir kaba koyduktan sonra ateste kaynatip buharini beze emdirerek su temini de mumkun.)

4- Collerde: Suyun bulunabilecegi yerler;

A- Vadi iclerinde ve alcak bolgelerde. Kuru nehir yataklarindaki kivrintilarin disa bakan yanindaki en alcak kisimlarda. Sarp veya yeryuzune cikan kayalarin alcak kisimlarinda, eteklerinde. Kuru col havzalarinda, ruzgârin yigdigi kum tepeciklerinin kenarlarindaki ana vadi tabaninin altinda. Kum yuzeyi nemli olan yerlerde... Bu alanlarda suyun sizmasi icin yeterli derinlikte cukur acilarak suyun birikmesi temin edilir.

B- Kayalar icindeki oyuk ve cukurlarda. Yagan yagmur sulari birikintiler meydana getirirler veya catlaklardan sizar, kaya cukurlarinda toplanirlar. Suyu ince bir boru ile yahut kab ile dogrudan almak gerekir. (Serum seti borusu cantada bulundurulmali).

C- Metal uzerinde yogunlastirma. Gece ve gunduz arasindaki sicaklik farki metaller uzerinde suyun yogunlasmasina sebeb olabilir. Suyu emdirmek icin kumaslardan faydalanilir, sonra da kumas sikilarak suyu alinir.



Su bulmaya yardimci diger belirtiler: Tum izler -ozellikle suyun kit oldugu yerlerde suya gider. Izlerin giderayak birbirine yaklastiklari yonde ilerlemek gerekir. Izler, kamp yeri isâretleri ile (ates kulleri, cignenmis arâzî, havyan gubreleri, copler..) belirlenebilir. Kus suruleri su birikintileri uzerinde dolasirlar. Bazi kuslar safak ve gun batiminda su bulunan yerlere dogru ucarlar. Bu gibi hallerde sur’atli ve yere yakindir ucuslari. ozellikle aksam ustleri ve sabahin erken saatlerinde kuslarin ucus yonleri ve civildamalari suyun yakin oldugunu gosterir.

NOT: Su ihtiyacinizi karsilayacak belirli ve guvenilir bir su kaynaginiz yoksa, cevrenizden istifâde edebilirsiniz. Bu nedenle daima hazirlikli olmak gerekir. Eger bir matara, tas, teneke vs. yoksa, plastik yahut su gecirmez kumastan su kabi yapmak gerekir.

MUHTELIF SU KAYNAKLARI

  • Yerde bulunan yogun cigden su elde edilebilir. Bunun icin bez parcalarini yahut ince uzun cimen demetlerini ayak bileklerinize baglayarak gunes dogmadan, cigle kapli cimenlerin uzerinde dolasin. Su emen cimen demetleri yahut bezleri bir kaba sikin. Ihtiyac duyulan suyu temine kadar islemi tekrar edin. Bu yolla yaklasik 1 satte 1 lt. su toplanabilir.

  • Bir agactaki delige girmekte olan ari veya karincalar, su dolu bir oyugu isaret ediyor olabilirler. Ince bir boru ile, kepce benzeri bir âletle yahut bez parcalarina emdirilip sikilarak su yerinden cikarilabilir.

  • Agac govdesi catlaklari, kaya catlaklari su ile dolu olabilir.

  • Kirac bolgelerde kaya catlaklari civarindaki kus gubreleri catlagin icinde veya yakininda su bulundugunun belirtisi olabilir.

  • Yesil bambu kamislari cok iyi birer tatli su kaynagidirlar. Bambudan elde edilen su duru ve kokusuzdur. Bu amacla yesil bir bambu dali asagiya egilerek yere baglanir. Tepesi kesilir. Gece boyunca su damlayacaktir.

  • Muz veya muz turu agaclarin (palmiye...) bulunduklari her yerde su elde edilebilir. Bunun icin agaci, kokunden 30 cm. yukaridan kesin. Kokun ortasini canakvârî oyarak bosaltin. Koklerden gelen su hemen canagi doldurmaya baslar. Ancak ilk uc dolumdaki sularin tadi aci olur. Sonra duzelir. Bir kok ortalama dort gunluk su ihtiyacinizi karsilayabilir. Boceklerden korumak icin oyugun uzeri ortulmelidir.

  • Bazi tropikal bolge asmalarindan da su elde edilebilir. Bunun icin asma govdesi uzerine, uzanabildiginiz kadar yuksekte bir centik acin. Daha sonra yere yakin kismina kadar asmayi dolanarak dilimleyin (spiral veya tirbuson seklinde govdenin etrafinda donerek). Damlayan suyu kapta toplayin. Sivi yapiskan, sut gibi ve aci ise kesinlikle icmeyin.

  • Bitkilerin yas yumusak ozlerinden su elde edilebilir. Bitkiden bir dal kesin. Onu sikarak yahut eserek suyunu cikartin. Akan suyu bir kapta toplayin.

  • Bitki koklerinden de su elde edilebilir. Topragi kazarak kokleri cikartin. Sonra bunlari kucuk parcalara ayirarak kabuklarini soyun. Genellikle bu parcalara ayrilmis koklerden su emilebilir.

NOT: Bitki ozsulari 24 saatten fazla bekletilmeden kullanilmalidir. Aksi halde eksir ve kullanilmalari tehlikeli olur.

Su Imbigi Ve Yapimi:

Su imbikleri dunyanin her yaninda kurulabilir. Bunlar topragin yahut bitkilerin nemini cekerler. Su imbigi tesisi icin cesitli malzemeye ve suyun birikmesi icin de zamana ihtiyac vardir. 0,5-1 lt. su icin 24 saat beklemek gerekir Toprak alti ve toprak ustu seklinde iki tip imbik vardir.

A- Toprak ustu Imbik: Imbigi yerlestirmek icin gunesli meyilli ve bitki ortusu olan arâzî bulun. Bir de naylon torba gerekir. Torba hava ile doldurulur. (Torba delik olmamali.) Icine girebilecek diken ve calilari temizleyin. (Zehirli bitkiler bu amacla kullanilamaz. Bunlardan elde edilecek sular da zehirli olurlar.) Ufak temiz bir tasi torbanin icine cukurluk temini icin yerlestirin. Icine mumkun oldugunca fazla hava doldurduktan sonra agzin sikica baglayin. Ince bir boru yahut kamisi bir ucu disarida digeri tasin olusturdugu cukurda kalacak sekilde baglamadan evvel torba agzina yerlestirmek, acmadan suyu disari alma imkâni saglar. Disarida kalan kamis-boru ucu kapatilir veya baglanir. Torba, gunesi gormelidir. Zamanla torba ic yuzeyinde yogunlasan su, yercekimi etkisi ile tasin olusturdugu cukurlukta birikir. Kamis ile su alinir.

B- Toprak Alti Imbik: Topragin nemli oldugu dusunulen yer secilir. (Arâzî cukurluklari). Bu yer kolay kazilabilir ve gun boyu gunes gorur bir yer olmali ayni zamanda. Yaklasik 90 cm. capli ve 60 cm. derinligi olan koni bicimli bir cukur kazilir. cukurun da dibi buraya yerlestirilecek kaba gore cukurlastirilir. Kap yerlestirilir. Bir ucu kap icinde diger ucu disarida kalacak ince boru, yerine yerlestirilir (Serum seti borusu gibisi yok!). Naylon bir ortu ile cukurun uzeri ortulur ve yerinde durmasi icin kenarlarina toprak yigilir. Naylon ortunun ortasina tastan bir agirlik konur. Yuzeyden yaklasik 40 cm. kadar asagiya inmesi temin edilir. ortu yuzeyi cukurlastirilir. Tasin cukurlugu dipteki kap ile ayni dogrultuda olmalidir ki yogunlasan su damladiginda kap icinde dussun. Konilesen ortu cukurun kenar yuzlerine de temas etmemelidir. Aksi halde yogunlasan suyu toprak emer. Kap icine uzanan boru yardimi ile biriken su icilebilir. Diger zamanlarda borunun ucu kapali tutulur. cukurun icine bitkiler yerlestirerek nem kaynagi olarak istifâde etmek mumkundur. Bunun icin acilan cukurun yan yuzlerinde ayrica cukurcuklar acilir ve bitkiler buralara koklerinden tutturulur. Eger yegâne nem kaynagi kirli sular ise; cukurun kenarindan 25 cm. uzaga 8 cm. genisliginde ve 25 cm. derinliginde cukuru cevreleyen bir hendek acin. Kirli suyu bu hendege doldurun. Kirli su ortuye ve onu tutan topraga temas ettirilmez. Kirli su (veya tuzlu su) hendekten suzulerek imbik icinde buharlasir, sonra da yogunlasir. Kapta birikir, kullanilir.



Yüklə 0,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin