Gerila'nin El Kitabi Bè serok jiyan Nabe derleyen : azad badiki


Iki Kisi Tarafindan Yapilan Uygulama



Yüklə 0,76 Mb.
səhifə6/17
tarix09.02.2017
ölçüsü0,76 Mb.
#8232
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17

Iki Kisi Tarafindan Yapilan Uygulama: Ikinci kisi suni solunum yaptirmak uzere hastanin diger tarafina birincinin karsisina gecer. Birinci uygulayici once nabzi kontrol ederek teshisin dogru oldugundan emin olmalidir. (Yani uygulama icin nabiz olmamalidir.) Her baski sonrasi, boyunda nabiz hissedilmelidir. Diger uygulayici bunu da kontrol eder. Uygulamaya-baskiya ragmen nabiz alinamiyorsa (her baskida bir), uygulamada hata olabilir, gozden gecirilmelidir. Ikinci kisi boyunda nabzi kontrol ederken, nabzi hissederse “basma!” diyerek ilk uygulayiciyi durdurur. Derhal sponton nabiz olup-olmadigi kontrol edilir. (Yani kalbin yeniden kendi basina calisip-calismadigi...) Nabiz alinamazsa iki kisilik uygulamaya gecilir. Nabzi olmadigi anlasilir anlasilmaz, ikinci kisi hava yolunu acarak 2 nefes vermelidir; sonra baskilara devam edilir. Her 5 baskidan sonra nefes verilir. (5 baski-dur.) iki kisilik uygulamada gerekirse uygulayicilar bozmadan yerlerini ve rollerini degistirebilirler. Bunun icin nefes veren verdikten sonra kalb masaji yapacak pozisyonu alir. Kalp masaji yapan 5 kez baskidan sonra hastanin basina gecer ve 5 sn. nabzi kontrol eder. Yok ise iki kez nefes verir ve devam eder. Masaj ve suni solunumun etkinliginin gosterilmesi gerekir. Masajin etkinligini veya spontan yeterli kalb atiminin dondugunu anlamak icin 5sn.den uzun olmamak kaydiyla boyundan nabiz kontrol edilir. Nabiz kontrolu uygulamaya baslandiktan 1 dk. sonra ve ondan sonra da her 5-10sn. de bir yapilmalidir. Pupillalar da nefes veren tarafindan yer degisimi esnasinda kontrol edilmelidir. Pupillanin isiga reflex olarak cevap vermesi (daralmasi) beyne yeterince O ve kan gittiginin en iyi gostergelerindendir. (Pupilllalar isik ile kontrol edilir; hatirlayiniz!) Eger pupillalar isiga reaksiyon vermez, acik-genis halde kalir iseler, beyinde ciddi hasar var veya oluyor demektir. Genis fakat reaksiyon veriyorlarsa nisbeten iyi demektir. Hastayi nakletme geregi disinda bu sebeble uygulamaya 5 sn.den daha uzun sure ara verilmemelidir. ileri destek tedavi olmadan temel destek tedavisi ne kadar iyi uygulanirsa uygulansin yetersiz kalir. (Hastanin hastahaneye nakli gerekir.) Yolculuk boyunca da masaj ve solunum surdurulur.

1.5 HASTA-YARALI VE ILKYARDIM

HASTA VE YARALININ DEGERLENDIRILMESI

Ilk Yardimcinin onemli gorevi, once yasami tehdit eden durumu tesbit ve tedavi etmek sonra hastanin-yaralinin diger sikâyet ve bulgularini tesbit ve tedavisi yoluna gitmektir. Bu bolumde tani’ya goturucu bulgularin neler oldugu ile bu bulgularin nasil degerlendirilecegi anlatilacak. Degerlendirmedeki sira ve tedavideki siralamalar onemlidir. Basliklar, onem sirasina dizilmistir.



BELIRTI VE BULGULAR

Iki temel kavram belirti ve bulgudur.



Belirti; hastanin soyledigidir. (Midem bulaniyor, usuyorum vs...)

Bulgu; Ilk Yardimcinin mudahalesi esnasinda gordugu ve tesbit ettigidir. (Kafada kesik, dusuk kan basinci vs...)

Bulgularin onemi ve guveni, belirtilere gore daha yuksektir. IlkYardimci, karsi karsiya kaldigi bulgu ve belirtileri tesbit amaciyla birtakim arac-gerecten istifade eder ki, bunlardan daima beraberinde bulunanlar elleri, gozleri ve kulaklaridir. Haricî luzûmlu bir kac arac ise; kalem-kagit, lamba (isik), tansiyon aleti ve dinleme aleti (steteskop)tur.

[Bu gereclerin kullanimi suphesiz daha olagan ve hazirlikli zaman ve ortamlarda mumkundur. Lâkin, arazi ve sehirde sartlara binaen sihhî gruplar teskil edilir ise bunlar dâhil bir kisim arac-gerec bulundurmak zarûridir.]

IlkYardimci’nin belirti ve bulgulari tesbit etme yollari uc tanedir:



1) Gozle incelemek, bakmak. (inspeksiyon)

2) Kulakla ititmek, dinlemek. (oskultasyon)

3) Dokunarak tesbit, hissetmek. (palpasyon)

[Patlama sonrasinda yerde bir kazâzede... Yakinlasip baktiniz; uzeri kanli ve yarali oldugu gerekcesiyle kiyafetini acitiniz. Ve gogus uzerinde kanayan yarayi gordunuz. Eliniz uzandi ve yara civarini yokladiniz. Kaburgalarda kirik olup olmadigini anlamak istiyorsunuz. Daha evvel solugunu yeterince hissedemediginiz yaralinin nabzini kontrol ettiniz. (Dokunarak) Atimlari belli belirsiz hissedince emin olmak icin kalbi dinlemeye basladiniz. (aletli veya aletsiz) vd. Misalden maksat anlasilmis olsa gerek!]

simdi sirasiyla ilk dordu hayatî, diger altisi, akabinde fevkalâde onemli on-10 bulguyu taniyacagiz.

1.BULGU: NABIZ

Nabiz; kalp kasildiginda meydana gelen basinc dalgasinin atardamarlar uzerinde dokunularak hissedilmesidir. Kalbin, damarlarin ve kanin degerlendirilmesine imkan veren bilgileri saglar. Nabiz daha onceki bahislerde tarifi verilen nabiz noktalarindan kontrol edilir. (En sik el bilegi ve boyundandir.) El bileginden nabiz alinamadigi takdirde derhal boyundan nabiz kontrol edilir. Nabzin hizi (dakikadaki sayisi) dolgunlugu, toklugu ve ritmi yorumlanir. (Yarim dakika say iki ile carp.)Hiz , normal yetiskinde 60-80 atim/dakika, normal cocukta 80-100 atim/dakikadir. Normal nabiz, dolgun ve guclu hissedilir. Belli belirsiz degildir. Ritmiktir; vurumlar belli bir ahenk icinde uyumlu olarak hissedilir.



Nabiz yoksa...

+Kalp durmut olabilir

+Nabzin bakildigi atardamar tikali veya kesik olabilir.

Nabiz zayifsa...

+ Kan kaybi olabilir.

- Kalp, hastaliklarina bagli yeterince guclu basamiyordur.

- Nabzin bakildigi atardamar daralmistir.



Nabiz hizli ise...

+ Kan kaybi olabilir.

+ Heyecan, korku sebebi ile olabilir.

- Kalb hastaliklari sozkonusudur.

Nabzin ritim bozukluklari, kalp hastaliklarindandir. Nabiz, temel hayatî bulgulardan olup, acil durumlarda sik sik tesbit ve kaydi onemlidir.

[ Nabzi hissetmeyi pratiklestirmek gerekir. Sikca kendinizin ve yakinlarinizin nabzini kontrol edin. Bahsi gecen nabza ait parametreleri tesbite calisin. Normal nabzi bilmek, en azindan, normal olmayani farketmemizi saglayacaktir.]



2. BULGU: SOLUNUM

Solunum, beyin sapindaki merkezin kontrolunde otomatik gerceklesen, agrisiz, gurultusuz bir calismadir. Ortalama hizi dakikada 12-20 kadardir. cocuklarda bu sayi daha yuksektir. Solunum sistemi; solunum merkezi akcigerler, gogus boslugu, solunum yollari ve diyaframdan mutesekkildir. Isleyisin normal ve tam olabilmesi, adi gecen kisimlarin anatomik butunlugunun tam ve fonksiyonel olmalarina baglidir. Kaza, yaralanma veya hastalanma sonucunda yapilarin butunlugunun yahut isleyisinin bozulmasi mumkundur ki bu hal hayati tehlikeye sokar. Agir kafa yaralanmalari sonucu dusen beyin odemi, solunum merkezinin calismasini durdurarak solunuma mani olabilir. Ayni tarzda etki, bazi zehirlenmeler sonucunda da gorulebilir. Soluk yollarini tikayan (tam-yarim) yabanci cisimler (lokma, agiz, burun salgilari, cocuklarda kuruyemis tikamasi vs...) de solunuma tam yahut kismen mani olurlar. Tam olmayan solunum yolu tikanmalarinda zorla gurultulu solunum musahede edilir. Yetersizligi derecesine bagli olarak da, yuzde ve parmaklarda morarmalar gozlenir. (Oksijen azligi sonucu) Akcigerde meydana gelen kesikler ve yaralar, gogus duvarindaki kirik ve diger acik yaralar solunumu bozar. Solunum yetmezligi veya tam yoklugu durumunda basta beyin, kalp ve diger dokularin temel ihtiyaclarindan olan Oksijen eksikligi-yoklugu ortaya cikar. Beyinde oksijensizlik sonucu 4 dakika sonra geri donusu olmayan dejenerasyonlar meydana (tahribatlar-yikimlar) gelir. Kotu de olsa calisan kalp, Oksijensizlik sonucu tamamen durur. olum! Solunum durdugunda gogus ve karin hareketleri durur. Agiz ve burundan hava alis-verisi olmaz. Solunumun varligi nihai olarak ya akcigerler dinlenerek veya agiz burun onune soguk ayna tutup (veya cakmak atesi) bugulanma olup olmadigi tesbite calisilarak anlasilabilir. Solunum henuz durdu ise, (ilk 3-4 dakika icinde) mutlaka sunî solunum baslatilir. Kalb calismasi, nabiz yoluyla veya kalb dinlenerek kontrol edilir. O da durmussa ayni anda kalp masajina baslanir.



3. BULGU: KAN BASINCI

Kan basinci, kalbin atar damarlar icine pompaladigi kanin damar duvarina yaptigi basinctir. Kan basincindaki degisiklik kan hacminde, damarlarin kapasitesinde veya kalbin pompalama gucundeki degisiklikleri yansitir. Her ne sebeble olursa olsun kan basincinin dusmeye baslamasi, kan basincini normal tutmaya yarayan normal mekanizmalarin dahi artik acigi kapatamayacak durumda oldugunu ve sebebe yonelik mudahalenin derhal uygulanmasi gerektigine isaret eder. Dusuk kan basinci, damarlarda butun organlara yetmeyecek olcude kan bulundugunu ve organlarin (basta beyin ve kalp) cok ciddi zararlar gorebileceklerini bildirir. (Kan, Oksijen ve besinlerin temel tasiyicisidir.) Kanamaya bagli kan basinci dusukluklerinin tedavisi cogu zaman hastahâne sartlarinda degilse bile hekim kontrolunde mumkundur. Kan basinci degisiklikleri anî olabilir; bu nedenle sikca kontrolu ve kaydi gereklidir. Kan basinci, kalp kasildiginda ve kalp istirahat halinde iken iki turlu olculur. Sistolik basinc, kalp kasildiginda damarlarin maruz kaldigi en yuksek basinci gosterir. Biastolik basinc ise, atardamarlarda her zaman bulunan en dusuk basinci gosterir. Bircok hastalik veya yaralanma halinde, ya ikisi de duser veya her ikisi de yukselir. Kan basinci olcumu ozel bir alet (sigignomanometre) yardimi ile mumkundur. (Tansiyon aleti) Halk arasinda, sistolik basinc buyuk, diastolik basinc ise kucuk diye bilinir ve sifirsiz rakamlarla ifade edilir. (100 yerine 10.) Sistolik basinc normalde 110-140mmHg, diastolik basinc 60-90mmHg civarindadir. Kadinlarda degerler 10 mmHg kadar daha dusuktur. Kan basincinin dusuklugu gibi, normalin uzerinde ki yuksekligi de hastalik ifadesidir; normal degildir.



4. BULGU: VUCUT ISISI

Normal vucut sicakligi 37°’dir ve ozel beden termometreleri ile olculur. olcum siklikla, agiz, koltuk alti veya anusden yapilir. En dogru sonuclar, agiz veya anusden yapilan sonuclardir. Bu amacla termometre, agizda 3, anuste (civali kismi gorulmeyecek sekilde yerlestirilir.) 1 dakika, koltuk altinda ise en az 5-8 dakikadir bekletilmelidir. Vucut sicakliginin artisi gibi; dusuk olmasi da anormaldir. Vucut isisindaki degisimlerin en bariz goruldugu organ cildimizdir. Cilt sicak-soguk, kuru-nemli, kizarik veya morumsu renkte olabilir. Nedeni ne olursa olsun (hastalik veya yaralanma), tum mikroplarin neden olduklari rahatsizliklardan ates yukselir. (engexiyonlarin mutlaka uygun ilaclarla tedavileri gerekir.) Yaralanmayi muteakip yukselen ates, mikropla bulasma oldugunu gosterir. Soguk-nemli cilt, sokun bariz bulgularindandir. Hususen cocuklarda atesin yukselmesi (38° ustu) tehlikelidir; durdurulamaz ise cocugun havale gecirmesine neden olur. (Her gecirilen havale ile beyinde milyonlarca hucre olur.) Neticede omur boyu suren “Sara” diye bilinen hastaliga maruz kalinabilir. Yuksek ates, nedeni tesbite calisilirken dusurulur. Bu amacla ya ilaclar kullanilir veya fizik sogutma uygulanir. (Ilik dus veya islak komplekslerin boyun, koltuk alti, kasiklar dizgerisine uygulanmasi ve sikca degistirilmesi.) Ates, bir cok bulgu gibi, birseylerin ters gittigini isaret eden gongtur, uyarandir.



5. BULGU: DERI RENGI

Deriye rengini, cilt altinda bulunan damarlardaki kan verir. Acik renk derili kisilerde cilt renginin kirmizi, beyaz (soluk), mavi (morumsu) olmasi tibbî acidan onemlidir. Kirmizi renk; yuksek tansiyon, ates, CO (karbonmonoksit, sofben, mazgal) zehirlenmeleri gunes ve sicak carpmalari ile kalp krizinde gorulebilir. Soluk, beyaz, grimsi renk rengi; yetersiz dolasimin gostergesidir. (Kalp damar sisteminde problem, sok vs..) sok, asiri korku ve soguga maruz kalmak sonucunda gorulebilir. Mavi, mor cilt rengi; kanin oksijenlenmesinin kotu oldugunu gosterir. (Solunum sisteminde problem...) Soluk yolunun tikanmalari, bogulmalar, akcigerin yetersiz calismasi halinde gorulebilir. Erken olarak parmak ucu ve dudaklarda farkedilmeye baslanir. Mutlaka duzeltilmesi gereken solunum yetmezligini isaret eder. (Acil mudahale gereklidir.) Basit bir bulgu olan mavi-mor cilt renginden hareketle oncelikli uygulamalara nasil yaklasilacagini gostermek icin ornek olmasi amaciyla yukaridaki tablo verildi.



6. BULGU: KAPILLER DOLUM

Kapiller damarlar sistemi, damar sisteminin en ucta (perigerde) kalan mikro capli damarlardan olusan ve mikro dolasimin gerceklestigi dolasim sistemi kismidir. Mikro dolasim, hucre dokusu duzeyinde gerceklesir. Dogal olmasi, makro dolasimin dogalliligina isaret eder. (Kalp ve diger buyuk damarlardan olusan sistem) Kapiller dolum ozellikle, tirnak yatagina hafifce bastirip biraktiktan sonra renk degisimi gozlenerek degerlendirilir. Normalde hafif pembe renkli olan tirnak, bastirmakla solar; baski kaldiriliginda 2 saniye icinde eski haline doner. Bastirmakla solan tirnak renginin eski haline donmemesi, dolasim bozuklugunu gosterir. (sok?)=(Kalp damar sisteminde problem?) Kapiller dolasim bozuksa, uc organlarda ilk anlarda solukluk ve sogukluk, hemen pesinden morarma bulgulara eslik eder.



7. BULGU: PUPILLA BUYUKLUGU (ISIK REFLEXI)

Pupilla, goz bebeginin ortasinda bulunan (renkli kismin) yuvarlak acikligin adidir. Acikligin miktari sabit olmayip, isiga bagli olarak buyur veya kuculur. Isikta pupilla reflex olarak kuculur. Normalde pupillalar her iki gozde de ayni buyuklukte olmalidir. Isiga ragmen pupillanin acik kalmasi (kuculmemesi), pupillalarin farkli farkli boyutlarda olmalari mânâsidir. Kafa ici (beyni ilgilendiren) hadiseler hakkinda bilgi vermesi acisindan, pupillalar onemlidir. Isik tutuldugunda pupillalarin kuculmemesi, hastaliklarda, zehirlenmelerde, kafa travma ve yaralanmalarinda (kafa ici olaylarda) gorulur. Kalp ve solunum durduktan sonra (masaj ve sunî solunuma ragmen) pupillalarin ileri derecede genislemesi, beynin de oldugunu (yani tamiri mumkun olmayacak zarara ugradigini) gosterir.

[Yarali, suuru kapali birine rastladiniz. Solunum ve kalbinin calistigindan emin olamadiniz. cakmak veya isikla gozune baktiniz. Tepkisiz, genis pupillari gordunuz ise onun olu oldugu hakkindaki kanaatiniz kesine yakin guclenir.]

8. BULGU: SUUR DUZEYI

Normalde kisinin bilinci aciktir. Kisi uyaniktir. (zamani, yeri, olaylari ve hadiseleri ayirdetmeyi becerir.) Sesli ve fizik uyarilara cevap verir. Kisinin suur duzeyi, merkezî sinir sisteminin (beyin) durumunun degerlendirilmesinde en guvenilir kriterlerden biridir. suurun duzeyini ve takip eden degisiklikleri izleme onemlidir. suurun kapali olmasi veya giderek kapaniyor olmasi (uykuya egilim, dalginlasma, bilincin zayiflamasi) kafa ici istenmeyen hadiselerin giderek siddetlendigini gosterir. Ki, kisiyi hemen hastahâne sartlarinda tetkik ve tedavi etmek gerekir. Hastalik veya travmalar sonucu meydana gelen kafa ici kanamalar, zehirlenmeler, kan dolasimi bozuklugu yetmezligi (sok), suurun kapali olmasinin veya giderek kapanmasinin temel sebeblerindendir.



9. BULGU: HAREKET EDEBILME

Normal hayatta yapilabilen istemli, iradî hareketlerin hastalik veya travmalar sonucu yapilamaz olmalari mumkundur. Kafa ici hadiselere bagli vucut yarisinda (kol ve bacak) kuvvet kaybi (gucsuzluk) veya tam felc hareketsizlik gelisebilir. Omurilik yaralanmasi ve kesiklerinde her iki kol ve bacagi veya ârazin yerine gore sadece bacaklari tutan felcler gelisebilir.



10. BULGU: AGRILI UYARANA TEPKI

Normal olan, kisinin sese veya agrili uyarana (cimdik) her sekilde tepki vermesidir. Agrili uyarana cevapta gorulen degisiklikler, yaralanma veya hastaliga bagli olarak normal duyunun kayboldugunu gosterir; bu ise anormal olandir. Periferik sinirler de (kol ve bacaklara uzanan sinirleri ), omurilikte veya beyinde meydana gelen yaralanma, kopma vs. lezyonlar felclere, duyu kayiplarina (ses ve agri gibi) neden olur. Lezyonun yeri ve niteligiyle alâkali olarak bulgular cesitlilik arzedebilir. Sinir sistemini ilgilendiren anormalliklerde (felcler) duyu kaybi ile birlikte agrinin hissedilmemesi sozkonusudur. Damar tikanmalari sonucu ise, asiri agri yaninda duyu kaybi olabilir, vardir ancak hareketsizlik siddetli agridan dolayidir. Agriyacak diye hareket ettirilmez. (Kol ve bacaklarda) Bu durumda kol veya bacaktan nabizda alinamaz. (Damar tikali!) Histerikler, derin sokta olanlar, asiri uyusturucu ve alkol almislar yaralanma sonrasi uzun sure agri hissetmezler. Fakat hareket ettirememe soz konusu degildir.



TANI KOYDURUCU BULGULARIN KULLANILMASI

Kisi goz, kulak ve ellerini yaninda basit bir-iki aleti de kullanarak yukarida anlatilagelen bulgulari degerlendirerek hasta-yarali hakkinda bircok bilgi edinebilir.



EN KRITIK HASTALARIN DEGERLENDILMESINDE DORT HAYATÎ BULGU KULLANILIR:

1. NABIZ

2. SOLUNUM

3. KAN BASINCI

4. VUCUT ISISI

Diger tani koydurucu bulgular hastanin hastaligi veya yaralanma hakkinda ipuclari verir ve PROBLEMIN CIDDIYETINI DEGERLENDIRMEYE yarar.

Bulgularin her 10 dakikada bir kontrolu ve kaydi, gidisin takibi acisindan onemli ve luzumludur. (hasta nakledilecekse asil mudahaleyi yapacak olan icin son duruma nisbetle ilk durumu bilmek onemlidir.)

ILK MUAYENE:

Amaci: Hayati en cok tehlikeye sokan nedeni bulup tedavi etmektir. Bu amacla asagida verilen sistemler verilis sirasina gore degerlendirilir.

1. Hava Yolu ve Solunum.

2. Dolasim.

3. suur.

Gorunuste suuru kapali hastalarda degerlendirmeye, hastanin seslenilerek uyandirilmaya calisilmasiyla baslanir. (Ayni anda degerlendirme baslar.)



Hava Yolu-Solunum: Nefes aliyor mu? Solunum yeterli mi? Rahat soluyor mu? Solunum yuzeysel veya derin mi? Duzenli soluyor mu? Siyanoz (morarma) var mi? Solunum yok ise veya var da yetersiz ise, derhal destek tedavi (solunum yollarini acmak, Oksijen solutmak gibi..) veya sunî solunum uygulanir.

Dolasim: Nabiz var mi? Var ise: kan basinci... Cilt rengi?.. Cilt nemi?.. Vucut isisi?.. Kontrolleri bakarak, dokunarak, sifahen ivedilik gerektirdigi icin yapilir.

Nabiz yok ise: Kalp masaji, (solunum da yoksa) sunî solunumla birlikte ve genellikle birlikte uygulamak gerekir. Ve Kapiller Dolasim kontrolu yapilmalidir. (Hatirlayin; tirnak uzerine hafif basilip, birakilarak....)

[NOT: Sorulara ait cevaplar (dolasim bahsinde) bize kisinin sokta olup olmadigini gosterecektir. sok, acil mudahale edilmedigi takdirde mutlaka oldurucudur. sok’a ait teferruat tam bir bahis halinde bilahare islenecektir.]

Aldigimiz cevaplar dolasim bozukluguna isaret ediyorsa vâki hal, ilkin disa sonra ice bir kanamin varligini arastirma ve kontrol etme geregini dayatir.

[Ic kanamalar vucut bosluklarina olan kanamalardir. Gogus boslugu, karin boslugu, buyuk kemikleri barindiran baldirlar. (uyluk diz arasi kemik kiriklari.) Hatirlayin]



Suur Duzeyi: Solunum ve dolasim kontrolunu takiben suur duzeyi daha hassas davranilarak tesbite calisilir. (ilk anda solunum ve dolasim muayenesi oncesinde sifahen sesle hastaya yaklasmak bir fikir vermis olmalidir zaten.) suur duzeyi, nasilsin-iyi misin, sorusuna cevabi ile kol ve bacaklarini isteyerek hareket ettirip ettiremedigine bakarak degerlendirilir.

Suur Seviyeleri:

1°Acik; gozlerini acar, sorulara cevap verir, yeri ve zamani bilir, kim oldugunu ve ne oldugunu bilir.

2°Sesli uyarana cevap verir; gozlerini kendiliginden acmaz, seslenilirse acar, zaman, yer ve kimligi hakkinda dogru seyler soylemeyebilir fakat mantikli konusur.

3°agrili uyarana cevap verir; sesli uyarana cevap vermez. Agrili uyarana (cimdik, tirnaga baski uygulama gibi) cekerek veya bagirarak cevap verir.

4°Cevap vermez; agrili uyarana dahi cevap yoktur. suur tam kapalidir. Suur kontrolu bize, merkezî sinir sistemi yani beyin fonksiyonlari hakkinda onemli bilgiler verir. 2°,3°,4° suur seviyeleri beynin iyi durumda olmadigini anlatir. (Kafa yaralanmalari sonucu beyin odemi, sok vs. sonucu beynin yeterince kanlanamamasi, solunum bozuklugu sonucu yeterince Oksijenlenmesi nedeniyle......) suuru kapali hastalarda agri hissedilemeyecegi ve hasta konusamayacagi icin hasta muayenesinde, boyun ve omurga kiriklarinin olabilecegi gozden kacirilmadan muayeneler fevkalâde kontrollu yapilmalidir. (Omurilik kesikleri ve kalici felclere dikkat!..)

l Buraya kadarki degerlendirmeler, hayati tehlikeye sokan durumlarla ilgiliydi. Hava yolu, solunum ve dolasimda bir olumsuzluk tesbit edildiginde hemen tedaviye baslanmali ve hastanin hayatî fonksiyonlarinin devamini garantilemek icin bozukluklar giderilmelidir. Ilk olarak hava yolu-solunum ve dolasim mutlaka duzeltilmeli ve hasta acil mudahale yerine getirilene kadar desteklenmeye devam edilmelidir. Hayatî fonksiyonlar garantilendikten sonradir ki, diger tani koydurucu bulgular ile hasta degerlendirilmeye devam edilebilir.

BAZEN HASTA COK KOTU ise veya YARALANMA COK CIDDI ISE DERHAL ACIL CANLANDIRMA (sunî solunum, kalp masaji) ve TRANSPORT (hastanin daha techizatli yere sevki, nakli) GEREGI, DAHA ILERI DEGERLENDIRMEYI GEREKSIZ KILAR!

IKINCI MUAYENE

Ilk muayenede hayati tehlikeye sokacak bir lezyon bulunmadi ise acil nakil ve yeniden canlandirma uygulamalarina gerek gorulmedi ise yapilir. Hastanin bastan-ayaga muayenesi ve lezyonlarin (anormal tanitici bulgularin) tesbitine imkan verir. Muayeneye hasta dinlenerek, sikayetleri ve bunlarin sorgulari yapilarak baslanir. Takiben hayatî bulgularin (solunum, nabiz, kan basinci, vucut isisi) kontrol ve kaydi yapilir. Ve muayeneye gecilir. Ikinci muayene sonucunda hasta veya yaralinin ciddî bulgulari tesbit edilmis olur. Hayatî bulgularin kontrolu ve devamliligi surdurulurken tedavi de sistemli bir sekilde surdurulur. Anlatilanlara dair mumkun oldugunca pratikler yapmaya calisin. Saglik personeli tanidiklariniza zaman zaman eslik edin, gerekirse sorular sorun. Asinalik kazanmaya calisin. Isi ciddiye alanlar bilsinler ki, bahisler giderek agirlasacak ve daha cok alâka isteyecek. Ilk konularin kazandiracagi ongoruden mahrum olanlar ilerleyen konulari daha cok anlamayacak hatta sikici bulacak. Bir sonraki bahis, Solunum ve Dolasim sistemleri hakkinda daha teferruatli malumat ile bunun uzerine insâ edilecek KALP MASAJI ve SUNÎ SOLUNUM. Takiben yahut beraberindeki konu KANAMA ve SOK....



ILK YARDIM

BAS

Iki bolume ayrilir: Kafa ve yuz. Kulaklarin ve gozlerin uzerinden gecen hayalî bir cizgi, basi ikiye ayirir. cizginin ustunde kalan kisim Kranium (kafa)dur. Icinde beyin vardir ve tabanindaki genis bir delik araciligiyla Omurilik ile baglanir. Kafayi orten sacli deriye Skalp denir. cokca kanlanan dokulardan biri oldugu icin yaralanmasi hâlinde oldukca fazla kanar. Basit (1 cm., duzgun, temiz) yaralarin, bastirmak sûretiyle kanamasini durdurduktan sonra spontan-kendiliginden duzelmesi mumkun ise de iyilesme zaman alir ve iz birakir. Dikilerek tedavi edilmesi daha uygundur. Hayalî cizginin altinda Yuz bulunur. Kulaklar, gozler, agiz, burun ve cene, yuzu meydana getirir. Burun kemigi, ust cene kemigi ve alt cene kemigi yuzun iskeletini meydana getirir. Alt cene hareketli olup bunun disindaki tum kafa ve yuz kemikleri sabittir. Goz yatagi (orbita); goz kuresini icinde barindiran, farkli kemik parcalarinin biraraya gelmesiyle olusmus, oyuk seklindeki yapinin adidir. Yapisi dolayisiyla temel gorevi gozu korumaktir. Burun, ucte ikilik uca yakin kismi yumusak kikirdak olan bir organdir. Kulak kepcesinin ise tamami deriyle ortulu kikirdaktir. Burun, travmalar neticesinde veya spontan sikca kanayabilen bir organdir. Diger yandan kesik ve yirtiklari da nâdir degildir. Ayni seyler kulak kepcesi icin de gecerlidir. Kulak yolunun onunde bulunan kucuk yuvarlak cikintinin hemen onunde nabiz kontrol noktalarindan biri bulunur. (Isaret parmaginizi bu noktaya koyarak atardamar atimlarini-nabzinizi hissetmeye calisin.) Alt cene, kafanin tek oynak kemigidir. Kafatasi ile hemen kulak yolu hizasinda eklem yapar. Travma sonucu kirilmasi cok zor olmayan bir kemiktir. En sik cene kosesi ile kulaktan asagi kisimda kiriklar meydana gelir. Tedavileri kesinlikle cerrahîdir. Ameliyat gerekir. ozellikle yandan gelecek darbelere karsi cokca temkinli olmak gerekir. (Vurmak gerekirse de ona gore...)



Yüklə 0,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin