Özel hükuk Uygulanacak kanunun anlamının tesbit edilmesi



Yüklə 97,59 Kb.
səhifə4/7
tarix14.12.2022
ölçüsü97,59 Kb.
#74738
1   2   3   4   5   6   7
Sunum hühuk

Kanunların Yorumlanması
Kanunların yorumlanması, yorumu yapan kişiye veya makama göre, yasama yorumu, yargısal yorum ve bilimsel yorum olmak üzere üç türe ayrılmaktadır. Yasama yorumu, kanun koyucu tarafından yapılan yorumu ifade etmektedir. Burada kanun koyucu, uygulamada kanun hükmünün nasıl anlaşılması gerektiğini bildirir. Yasama organı tarafından yapılan yorum da tıpkı kanun gibi, bağlayıcı niteliktedir. 1924 Anayasası döneminde kanunların yorumlanması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevleri arasında sayılmakta idi. Ancak bu yol 1961 Anayasası ile kaldırılmış olup, 1982 Anayasasında da öngörülmemiştir. Dolayısıyla bu yorum yöntemi günümüzde kullanılmamaktadır. Yargı mercilerinin görevi, soyut hukuk kurallarını somut olaylara uygulamaktır. Hâkimin önüne gelen olaya hukuk kuralını uygularken yaptığı yoruma yargısal yorum denilmektedir. Kanunların yorumu denildiğinde ilk akla gelen yorum yargısal yorumdur. Yargısal yorumun, daha sonraki olaylarda yorum yapan hâkimi ve başka mahkemeleri bağlayıcı yönü bulunmamaktadır. Ancak içtihadı birleştirme kararlarına konu olmuş olan yargı yorumlarının ise bağlayıcı niteliği bulunmaktadır. Bilimsel yorum, hukuk bilimiyle uğraşan akademik çevreler tarafından yapılan yorumu ifade etmektedir. Bilimsel yorumun bağlayıcı niteliği olmamakla birlikte, yargı kararları üzerinde dolaylı bir etkisi bulunmaktadır. Çünkü hukuk kavramlarının bilim adamları tarafından açıklanması, yargı kararlarına ışık tutar. Bu sebeple yargı yerleri, kararlarını alırken bilimsel çalışmalardan ve öğretiden büyük ölçüde yararlanırlar. Gerçekten de Yargıtay kararlarında büyük ölçüde bilim adamlarının eserlerine atıf yapıldığı görülmektedir.

YORUMUN AMACI (YORUMDA HEDEF)
Bir hukuki kural veya kavramın anlam ve kapsamını tayin için yapılan fikri faaliyetin, yorumun konusu kuşkusuz herşeyden önce anlamı tespit edilmek istenen normdur. Kanun şeklinde de olsa, hukuki norm’lar da insan iradesinin ürünüdürler, bir iradenin eseridirler. Zamanımızda bu iradenin sahibi yasama organlarıdır. Ancak hemen işaret edelim ki, kanun için söz konusu olan irade, ferdi iradelerin yanyana gelmesinden başka ve daha fazla bir şeydir Sonucu itibariyle, yorumun konusunu da bir irade teşkil ettiğine göre, bunun niteliği üzerine eğilmek gerekir. Acaba yorumun amacı nedir? Normu manalandırırken kanun koyucunun iradesi mi, yoksa kanunun objektifleşmiş anlamı mı gözönüne alınmalıdır? Bu soruları gündeme getiren yorumda hedefin (gayenin) ne olacağı yahut ne olduğu meselesi hukukçuları hayli meşgul etmiş, üzerinde görüş birliğine varılamamış bir meseledir. Bu husustaki görüşleri belli başlı üç noktada toplamak mümkündür.

Yüklə 97,59 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin