Necronomicon kara Dünyanın Kitabı H. G. Ginger alti



Yüklə 1,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/69
tarix02.01.2022
ölçüsü1,8 Mb.
#39628
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   69
2459-Necronomicon-Qara Dunyanin Kitabi-H.G.Ginger-Ozgur Umut Xoshafchi-2005-284s

Exorcist kitabı ve onun filminde tekrar yaratılan ve Kilise tarafından
İblis’in kendisi ile benzer bir şekilde tanınan cin PAZUZU’nun
korkusu vardı. Canavar PAZUZU, Aleister Crowley tarafından hayata
döndürüldü ve Demon, Dünya’yı bir kez daha arşınlamaya başladı.
H.P. Lovecraft tarafından yapılan tanıtımla.
27/284


İBLİS
PAZUZU, özellikle Sümerliler’in haberdar olduğu ve yontu ve
heykelleri ile sürekli olarak resmettikleri İblis türüne başlıca örnektir.
Bu ikonografinin amacı veba veya başka bazı kötülüklere neden olan
spiritüel -ve psişik- koşulları savuşturmaktı. ‘Kötülüğü yok etmek için
Kötülük’. Dünyanın kadim insanlarının, Sümer Yaratılış Efsanesi ve
Mısırlıların Set kültündeki rivayetlerde olduğu gibi, ‘Kötülüğün Faili’,
İblis veya Şeytan olarak adlandırabileceğimiz bir varlığın bilincinde ol-
malarına karşın, daha baskın olan genellikle, topluma işkence eden
‘daha küçük şeytanların’ defedilmesine olan ilgiydi. TIAMAT’ın
defedilmesi söz konusu değildir, o tıpkı Abyss’in varolduğu gibi
varolur ve eğer onu enerjinin dişil niteliği olarak sembolize edersek, in-
san hayatı için belki de zorunludur. MARDUK’un, denizden gelen
canavarı ikiye bölmekten sorumlu olmasına rağmen, Sümer geleneği
onu, ölü değil, ama Dünya’nın üzerinde, uyur halde, rüya gören
kuvvetli, nüfuzlu, tehlikeli ve çok gerçek, güçleri, ‘Leviathan’ı
uyandırabilecek yetenekte olan’ bilgililer tarafından çekip çıkarılabile-
cek bir şey olduğu şeklinde ele aldı.
Hıristiyan dini, İblis’in Tanrı’ya göre daha aşağıda olduğunu ve in-
sanın kışkırtıcısı olarak -elbette ki müphem bir varlık nedeni- yalnızca
kendi amacını gerçekleştirmek için varolduğunu ispatlamakta çok ileri
giderken, Sümer geleneği ‘Kötülük’ kişisinin gerçekte, Tanrıların en
yaşlısı ve en kadimi olduğunu bilir. Hıristiyanlık Lucifer’in cennette
bir asi olduğunu ve Tanrı’nın lütfundan çok aşağılara düştüğünü
açıklıyordu, oysa orijinal hikayede MARDUK asiydi ve Kozmos’u
yaratmak için Kadimlerin Kadimlerinin bedenini ikiye böldü, bir başka
deyişle, Yahudi-Hıristiyan dogmasının tam tersiydi. Yaşlı Tanrılar
ebeveynlerinin sahip olmadığı bir bilgeliği sahiplerdi, yine de ebeveyn-
leri gücü, İlksel Erki, yaşlıların kendi yararı için çekip çıkardığı -çünkü
o dişiye baba olmuşlardı- ilk Maji’yi ellerinde tutuyorlardı.


Maji salonlarında, gücün gerekli yardımcılığı olmaksızın dünyadaki
bütün bilgeliğin yararsız olduğu genellikle kabul edilmektedir. Bu güç,
Tanrıça ve İblis gibi pek çok isimlerle anılır, ancak Çinliler onu
Ejderha ile sembolize eder. O, iradenin kuvvetidir ve insan bedeni ve
bu yolla ona varlık kazandırmak için insan bilincini oluşturan biy-
okimyasal madde üzerine yoğun bir şekilde bel bağlamıştır. Bilim,
psikolojinin -davranışçıların psuedo-bilimsel deneylerinden edindikler-
ine itibar ederek, her zaman için ruhun hayati kısımlarını oluşturduğu
kabul edilen şeylerin kökünü kurutmak için beyhude girişimlerinde,
bizi Koestler’in The Ghost In The Machine kitabındaki ‘beyaz fareler
ve güvercinler’ ile bırakarak kabul etmediği noktada, iradenin varol-
duğu gerçeğini kabul etmek zorunda kalıyor. Majinin kadim kız
kardeşi bilim, spiral-haritalı beyin maddesinin içinde, fark edilmeden
ikamet eden insan potansiyelini fark etmeye başladı. Tıpkı majisyenler-
in, İblis’le alışveriş etmekle suçlanan, doğal olayların çok üzerinde
harikulade bir güç geliştirdikleri söylenen majisyenler gibi, Bilim de bu
krallığa ayıpsız ve suçsuz olarak tırmanıyor. Papa uçağa atlayıp gitti.
Kardinaller, teknolojik çevre kirliliğini körükleyip, endüstriyel olarak
aşağılık insanın üzerine lanetler ve İblis’i savurarak, İsa’yı çağırdığı
helikopterlerin içinde Güneydoğu Asya’daki savaş alanlarının üzerinde
uçuyorlar. Ecce Qui Tollit Peccata Mundi.
Ve Anglikan sapkınlığın yuvası İngiltere’den bir rock grubu, İblis’e
‘sempati’ hakkında şarkı söylüyor. PAZUZU. TIAMAT. Yedi ölümcül
günah. Lovecraft’ın korkusu. Crowley’in kibri.
Aya iniş, insanın yeni elde ettiği potansiyel, göksel bedenlerin,
Zonei’nin, Yaşlı Tanrıların doğasını -ve belki de nükleer silahlarla
yörüngelerini- değiştirme gücünün sembolik bir tezahürüydü. Bu,
Kadimlerin yeni milenyumlar için beklediği bir güçtü ve şu an
avuçlarının içinde. Gelecek yüzyıl insana bu dehşetli gücü ve sorumlu-
luğu teslim edebilir ve onu, Zonei’nin, ABSU’yu koruyan bariyere
yaklaşan IGIGI’nin korku salan kapılarını çalarken bırakabilir.
29/284


Ve bir gün, NECRONOMICON’un faydası olmaksızın insan ırkı bari-
yeri kıracak ve kadimler bir kez daha dünyayı yönetecek.
Alternatif bir olasılık vardır: şöyle ki, Ay’ın üzerine inerek kadim
Akti yeniden eski değerine kavuşturma ve o suretle dışarıya karşı
korunmamızı temin etme noktasına geldik. Çünkü ‘tanrılar un-
utkandır’, onların göksel kürelerine ayak basmakla onlara, yarattık-
larına, bize karşı olan kadim yükümlülüklerini hatırlatıyoruz. Çünkü,
insanın en kadim akitlerinden biri olan Zümrüt Kitabeleri’nde
söylendiği üzere, ‘Yukarıda ne varsa, aşağıdaki gibidir’. İnsanın,
çevresindekilerin doğasını değiştirme gücü kendi iç çevresine, kendi
aklına-psikozuna, ruhuna, tinine-hükmetme yeteneği ile aynı Zamvea
gelişmelidir. Belki de, aya iniş insanlık için, onu, bilginin uçurumunu
aşmış, ‘zalim göksel ruhların’ ırklarının ötesinde ikamet eden hayırlı
kuvvetin bir adım daha yakınına getirecek ilk kolektif inisiyasyondu.
Yine de, majik ereklere eşlik eden okült güçlerin yalnızca süs
niteliğinde, kusursuzluk yolunda üstesinden gelinen engellerin
göstergesi olduğunu, içlerindekinin peşinden koşulmaması gerektiğini,
çünkü içlerinde ölümün gerçeğinin olduğunu hatırlamalıdır. Lovecraft,
dünya savaşın birinden çıkıp, tehdit edici şekilde diğerine girerken bu
kötülüğü görüyordu. Crowley bunun için hazırlıklıydı ve bize
formülleri sağladı. Deli Arap bunu, bir vizyon içinde, gördü ve yazdı.
Belki de zamanının en gelişmiş üstatlarından biriydi o ve bize, bugün
için, sezginin anlayabileceği bir dilde söyleyeceği bir şeyleri vardı.
Yine de ona ‘Deli’ diyorlardı.
Deliliğin saflarında Nietzsche, Artaud ve Reich gibi ‘delilere’ eşlik
eden Deli Arap, kozmik köprünün ölüm-kalım oyununda dördüncü
sırayı alıyordu. Onlar deliliğin, insanların toplum adını verdiği deliliğin
sahrasında bağrışan seslerdi ve sürülmüşlerdi, taşlanmışlardı ve zihin-
sel olarak yaşamaya layık olmadıklarına hükmedilmişti. Ancak, onlar
için Adalet, Devlet Gemisi’nin ve St. Peter’in gemisinin yalnızca -
Kaptanlarının sonsuz okyanusu görmezden gelerek yıldızlara bakıp
30/284


denizdeki rotalarını çizmeye çalıştıkları- bir Aptallar Gemisi olduğunu
fark ettiğimizde ve sonrasında, seferde kılavuzluk etmeleri için tutuklu
mahpuslara bel bağladığımızda gelecektir.
Her zaman oradadır o ve Cthulhu Çağırır.
31/284



Yüklə 1,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   69




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin