Yeşil Pazarlamanın İşletmeler Açısından Önemi (Yeşil İşletmecilik)
İşletme açısından çevre kavramı Çevre Yönetim Sistemi Standardı’na göre “Bir
kuruluşun, faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, tabi kaynaklar, bitki ve hayvan
sistemleri, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır” şeklinde
tanımlanmaktadır. Tanım incelendiğinde örgütle etkileşim içerisinde olan tüm canlı ve cansız
sistemlerin bütüncül bir bakış açısıyla ele alındığı görülmektedir. Dolayısıyla örgütlerin bu
kaynakların her hangi birinde meydana gelen bir aksaklık sonunda ortam koşullarından
olumsuz yönde etkilenebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenledir ki işletmelerin
etkinlik ve verimliliklerinin sağlığı açısından tüm kaynakların korunması ve devamlılığının
sağlanması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Tüm bu döngünün sağlanması için işletmeler
doğanın dengesini olumsuz yönde etkilemeyecek ürünler üretme ve pazarlama arayışlarına
girmektedirler.
Ayrıca işletmelerin yeşil pazarlama açısından önemli sorumlulukları vardır. Çevreye
duyarlı, tabiatı koruyan bir yönetim anlayışının işletmenin tüm departmanlarında yer alan
çalışanlara bir kurum kültürü olarak benimsetilmesi işletme yaşam döngüsü, ürün tasarımı,
değerleme ve hata maliyetleri yönünden olumlu etkiler yaratacaktır. Bunun nedeni çevreci iş
etiği ile donatılmış çalışanlardan oluşan bir işletmedeki ürünlerin daha büyük bir özenle
üretilmesi gerek hata maliyetlerinde gerekse atıl kapasiteyi önlemesiyle işletmeye oldukça
zengin avantajlar sunacaktır.
İşletmeler yeşil pazarlamayı hedeflerine ulaşmak için özellikle rakip firmalar üzerinde
bir baskı unsuru oluşturmak için avantaj olarak görmektedirler. Aynı zamanda ortaya çıkan
atık maddelerin güçlü bir işbirliği ile geri kazanımlarının sağlanmasıyla maliyetlerde düşüşler
sağlayarak verimliliğe katkı sağlamaları, tüketicilerin giderek çevreye karşı daha hassas
tutumlar sergilemeleri ürün tercihlerinde de giderek daha yeşil ürün satın almalarını gündeme
getirmektedir. Bunu fark eden işletmeler de tüketici eğilimleri odaklı stratejiler üreterek,
geleneksel ürün üretimi yerine yeşil ürün üretim sistemlerini dizayn ederek rakiplerine karşı
bir üstünlük politikası gütmektedirler. Bu durum her ne kadar seri üretimin düşük maliyet
seyrini yükseltecek gibi görünse de aslında durum tam tersini işaret etmektedir. Yani bilinenin
aksine yeşil ürün üretimi işletme maliyetlerinde büyük oranda düşüşler yaratmaktadır.
Tüketiciler ve hükümetler dışında yatırımcıların da işletmeleri değerlendirme ölçütleri
içerisinde yeşil pazarlama stratejileri yer almaktadır. Yatırımcılar ve sermaye piyasaları
işletmelerden çevre denetimi yapmalarını istemekte ve bu konuda etkin programlara sahip
olmayan işletmelerin fon talepleri kabul edilmemektedir. Bu durum işletmeleri yatırımcılar ve
sermaye piyasaları tarafından yeşil ürün üretme konusunda teşvik etmektedir. Fon
gereksinimlerini karşılamak isteyen işletmeler bu konuda yeşil üretime yönelmektedirler.
Dostları ilə paylaş: |