Osman Nuri aydin 1 Özet anahtar kelimeler: Current Inspect To Pain And Pain Mechanism summary key words



Yüklə 172,12 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/3
tarix12.02.2017
ölçüsü172,12 Kb.
#8367
1   2   3

3. Modülasyon:

4. Persepsiyon:

Aðrý iletimi ile ilgili nöronlar

1. nöronu

(2. nöron).

3. nöronu

.

a. Projeksiyon nöronlarý (santral geçiþ

hücreleri);

“nosiseptif

spesifik=NS”

“wide

dynamic range=WDR”

b. Eksitatuar nöronlar;

c. Ýnhibitör nöronlar;

Glutamat;

Nöropeptidler;

Kapý kontrol teorisi

25

1,5,26



1,5,26

26

26



1,5,26

26,27


27,28

1,2,5,29

41

Aydýn



saðaltým yöntemine temel olmuþtur.

Dorsal boynuzda

salýnan substant P'ye ilaveten C lifleri diðer

uyarýcý transmitterleri (glutamat, aspartat,

kalsitonin gen related peptid (CGRP) ve nitrik

oksit salar. Nitrik oksitin geçek rolü tam olarak

tanýmlanamamýþtýr fakat diðer pek çok yerlere

ilaveten sinapsýn diðer tarafýnda da üretildiði

bilinmektedir.

NMDA


reseptörlerinin aktivasyonu nitrik oksit sentetazý

( N O S ) a k t i v e e d e r v e N O o l u þ u r.

Prostoglandinler ve NO medulla spinaliste

uyarýcý aminlerin serbestleþmesini saðlar. Nitrik

oksitin nosiseptif olaylardaki rolü tam olarak

açýða çýkmamýþtýr ve akut nosisepsiyonda çok

önemli deðildir. Ancak kronik aðrý durumlarýnda

NO indüksiyonu önem taþýyabilir ve hücre

ölümünde önemli rol oynayabilir. Nitrik oksitin

aðrý üzerinde bir pozitif feedback mekanizmasý

oluþturduðu düþünülmektedir. Nitrik oksitin

blokajý nöropatik hayvan modellerinde aðrýnýn

azalmasýna yol açmaktadýr. Enflamasyonda

olduðu gibi NO'nun aðrýda da rol aldýðý ileri

sürülmektedir. Tedesco ve ark. poliartritli rat

modelinde NOS inhibitörlerinin aðrý ve

enflamasyon üzerine olan etkilerini araþtýrdýklarý

çalýþmalarýnda; NO'nun mekanik deðil ama

termal duyu yollarýnda etkili olduðunu ve

uyarýlmýþ NOS aktivasyonunun selektif

inhibisyonunun, oluþturulmuþ enflamasyonu

arttýrdýðýný bildirmiþlerdir. Dray , pek çok

mediyatör gibi NO'nun da tümöre baðlý

nosisepsiyonda rolü olduðunu vurgulamýþtýr.

Nitrik oksit, NOS'ýn aktivasyonuyla L-

argininden oluþur. Bu mediyatörün düþük

konsantrasyonlarý hemostatik rol oynarken,

büyük konsantrasyonlarý patolojik olur ve yýkýcý

etki taþýr. Nitrik oksit sentetazýýn inhibitörleri

nöronal, endotelyal isoformlar için farklý

selektivite taþýr, ki bu da onun faydalý veya zararlý

özelliklerini gösterir. Bu sahadaki son geliþmeler

ýþýðýnda NO, enflamatuar hastalýklar, aðrý,

nörolojik hastalýklar, þok, ateroskleroz ve kanser

tedavisinde alternatif yöntemler sunabilir.

Eðer bir uyarý dorsal

boynuzdaki sinapsa 3 dakikadan daha sýk

aralýklarla gelirse, post-sinaptik elektrik deþarj

daha fazla uzar. Bu da aðrýnýn þiddetinde artýþla

sonuçlanýr. Temporal sumasyon,

olarak

isimlendirilir.



Özellikle

aðrý ýsrarlý olduðunda, nöropatik deðiþiklikler

oluþabilir. Bunlarýn doðasý, oluþtuðu koþullar,

ayný zamanda nasýl önleneceði veya geri

çevrileceði sonraki araþtýrmalarýn odaðý

olmalýdýr.

Aðrý duyarlýlýðý;

uyarýnýn modeline deðil daha çok afferent liflerin

uyarýlmasýna baðlý gibi gözükmektedir. A-

nosiseptörlerinin uyarýlmasý kýsa süreli

iðnelenme (karýncalanma), C liflerinin

aktivasyonu ise kötü lokalize yanma duyusunu

oluþturur. Aðrýyla ilgili çalýþmalarda, sadece

nosiseptörlerle ilgili liflerin uyarýlmasý anlamlý

bulunmuþtur.

Diðer liflerin ayný ve yüksek

frekanstaki uyarýsý, hiç bir zaman aðrý duyusuyla

sonuçlanmaz. Doku yaralanmasý olmadýðýnda,

afferent nosiseptif liflerin aktivitesi ya çok azdýr

ya da hiç görülmez.

: Lamina I ile

daha küçük ve daha derindeki lamina V bir çok

nosiseptif spesifik hücreler taþýr. Bunlar yüksek

eþikli, potansiyel olarak dokuya zarar verici

stimulusa selektif yanýt verirler. Bazýlarý türe özel

(termal veya mekanik uyarana yanýcý tarzda

yanýt) olmasýna raðmen bazýlarý kimyasal

uyarýlara yüksek oranda yanýt yanýnda,

diðerlerine de yanýt verebilir. Alýcý bölgeler

genellikle küçüktür ve deri ile kaslardan oluþur.

Uyarýnýn özelliðinden baðýmsýz olarak nosiseptör

spesifik nöronlardaki aktivite, nosiseptörlerin

uyarýlmasýyla oluþan belirli mesajý saðlar.

Lamina I'deki diðer önemli hücre tipleri;

1. Termoreseptif soðuk hücreler; zararsýz

soðuk ve ýsýtma ile aktive ve inhibe olurlar.

2. Isý, sýkýþma, soðuk hücreleri, geleneksel

nosiseptif spesifik hücrelerine benzerler fakat

zarar verici soðuk tarafýndan uyarýlýrlar.

Lamina I'de bir miktar bulunmasýna

raðmen, çoðunluðu derin lamina V ve çevresinde,

dorsal boynuz boynunda bulunur.

Zararsýz ve

nosiseptif uyarýya yanýt vermesi nedeniyle böyle

isimlendirilmiþtir. Zararlý uyarýya yanýtlarý

maksimaldýr. Bir baþka deyiþle, uyarýyý

yoðunluðunun frekansýna göre deðerlendirirler.

Lamina X, WDR nöronlarýn büyük bölümünü

oluþturur ve yüksek oranda viseral uyarýlarý

içerir.


Substantia geletinosa

(lamina II)'deki hücrelerin yanýt özellikleri

farklýdýr. Yüksek oranda süren aktiviteleri ve

küçük alýcý bölgeleri vardýr. Yüksek yoðunluklu

uyarý ile inhibe olan ve nosiseptif uyarýnýn rostral

Dorsal boynuz geçiþi:

Nitrik oksit (NO) aðrý iliþkisi:

Temporal sumasyon:

wind-up

Dorsal boynuz patofizyolojisi:

Primer afferent lifler:

Nosiseptif Dorsal Boynuz Hücre Tipleri;

a. Nosiseptif-spesifik nöronlar

b. WDRN (Geniþ-Dinamik-Alan

Nöronlarý):

c. Diðer hücreler:

8

2



29

30

31



32

2,30


16

33,34


35

36,37


1,2,5,25

δ

42



Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...

yayýlýmýndan sorumlu hücreler vardýr. Derinin

ayný sahasýna hafif dokunuþ, bu hücreleri aktive

eder.

Önceleri sadece yüksek eþikli küçük



afferentlerden uyarý alan nöron topluluðu olarak

bilinmelerine raðmen daha büyük kýsmý afferent

konverjans özelliðine sahiptirler.

WDR


nöronlarý rutin olarak geniþ myelinli (A , A ) ve

myelinsiz C liflerinden uyarý alýrlar. Tek hücreye

k o n v e r j a n s , h ü c r e n i n b ü y ü k u y a r ý

yoðunluklarýna düzeltilmiþ yanýt vermesine

olanak saðlar.

Bir WDR hücresi,

termal ve mekanik uyarana cevap verebilir. Bu

özellik onun uyarýyý mekanoreseptörler (A ve

A ) (A

ve C) gibi masum ve zararlý



termoreseptörlerden (A ve C) alabileceðinden

kaynaklanýr. Bu özellik WDR hücresinin,

afferent trafiði entegre etme ve uyarýnýn

yoðunluðunu modalitesinden baðýmsýz olarak

düzenlemesine olanak saðlar.

Wide dynamic range

hücresi viseral organlar yanýnda deri ve kastan da

uyarý alabilir. Bu özellik deðiþik organ veya

bölgelerin birbirleriyle olan planlanmýþ

somatotopikal konverjansýný organize eder.

Böylece sol torasik spinal kord dorsal boynuz

nöronlarýnýn bazýlarý kol ve omuzdan input

alýrlar. Bu hücreler ayný zamanda koroner damar

ve kaslardan kardiyak afferent input alýrlar. Bu

konverjans koroner iskeminin sol kolda aðrýlý

olarak algýlanmasý ile ilgilidir (viseral yansýyan

aðrý).

Afferent input ve spinal output arasýnda



duyusal algýlamaya yol açan iliþki vardýr. Input-

output illiþkisinin koordinasyonu, bir çok

algýlama tipinin fonksiyonu olarak görülür.

Bazýsý hiperaljezi veya allodini gibi oranda artýþ,

bazýsý da çýktýda azalma ve dolayýsýyla analjezi

oluþturur.

WDR nöronlarýnýn bir

özelliði “wind-up” fenomenidir. WDR

hücrelerinin uyarýlmasý C liflerini aktive ediyorsa

ve uyarý >0.33 Hz ise, hücresel yanýt süre ve

büyüklük bakýmýndan artar.

,

hücrenin uzun sürdürülmüþ parsiyel



depolarizasyonu ve geliþmesiyle deðiþir, bu da

membranýn afferent inputa artan þekilde duyarlý

olmasýna yardýmcý olur.

Wind-up


santral duyarlýlýðýn spesifik subtipi olarak

görülür. Wide dynamic range ve NS dorsal

boynuz hücrelerinde girdi-çýktý oranlarýnda

jeneralize artýþ gözlenir. Santral duyarlýlýk, artmýþ

reseptif bölgeyle sonuçlanýr. Dermatomal

alanlardan, önceleri nöronlarý aktive etmeyen

afferent inputlar belirgin yanýt oluþturmaya

baþlar. Ayrýca düþük eþikli taktil uyarýlar, artan

þekilde effektif olmaya baþlar (allodini).

Bu tip yavaþ,

süregiden uyarýnýn nörokininlerin (özellikle

substant P=SP, EAA, NMDA reseptörlerinden)

t e k r a r s a l ý n ý m ý n d a n o l u þ t u ð u

düþünülmektedir.

N-Metil D- Aspartat

antagonistleri ve nörokinin reseptör 1 (NK),

spesifik antagonistleri SP için major baðlanma

noktasýdýr. Psikofiziksel çalýþmalarda, çoðalmýþ

ikincil aðrý (hiç bir zaman birincil aðrý deðil) veya

ikincil aðrýnýn tabaný NMDA antagonistleri ile

tedavi edilememiþtir. Bu morfinin oluþturduðu

redüksiyona ters düþer. Prostoglandin ve

oksit salan moleküllerin intratekal uygulanmasý

aðrýya (allodini ve hiperaljeziye) yol açar. Aydýn

v e E r e n m e m i þ o ð l u m e r k e z i e t k i l i

benzodiazepinlerin de sistemik (intraperitoneal)

kullanýmlarýnda hiperaljezi oluþtuðunu

saptamýþlardýr. Siklooksigenaz inhibitörler ve

nitrik oksit sentez inhibitörlerinin uygulanmasý

ise hiperaljezi ve allodiniyi azaltýr.

Siklooksigenaz izoenzimini bloke eden

kortikosteroidlerin antihiperaljezik olduðu

düþünülmektedir.

Spinotalamik ve spinoretiküler yol uzun

yýllardýr çok iyi bilinmektedir. Diðer yolaklar

yeni tanýmlanmýþtýr veya uzun yýllar önce

tanýmlanmalarýna raðmen, herkesce yeni

kabullenmiþtir (Þekil 1). Bu yolaklarý þöyle

tanýmlayabiliriz.

Nosiseptif uyarý

geldiðinde lamina I, V ve VII. nöronlarýndan kö

ken alýr, orta hattý geçer, anterolateral çýkýcý

sistem içinde ilerler ve spinal kordun karþý

tarafýnda, talamusun VPL (ventral posterolateral)

çekirdeðinde (

) sonlanýr. Bu nükleus

vücudun özel bölgeleri için bölümlere

ayrýlmýþtýr. Her bölge kendi primer duyusal

korteksinin bölümüne projekte olur. Talamusdan

çýkan uzantýlar da kortekse giderek postsentral

gyrusda sonlanýr. Bu yol aðrýnýn yer, þiddet ve

38

2,5,26



2,5,26

2,24


39,40

41

42



4 3

44,45


2,5,6,26

Dorsal Boynuz Nöronlarýnýn Yanýt

Özellikleri

Lif konverjansý (yakýnlaþmasý):

Modalite konverjansý:

Organ Konverjansý:

Nosiseptif geçiþin spinal modulasyonu

Spinal Yardým:

“Wind-up”

“WIND-UP”ýn özellikleri :

“Wind-up”ýn farmakolojisi:

nitrik

NOSÝSEPTÝFÇIKICI SÝSTEMLER

1. Spino-talamik yol:

3. nöronda

16

β δ


β

δ

δ



43

Aydýn

zaman gibi özellikleri ile birlikte algýlanmasýný

saðlar (arousal). Bu tanýmlayýcý yolak, aðrýnýn

yeri hakkýndaki bilgiyi bilinç düzeyine ulaþtýrýr.

Anterolateral çýkýcý

sistem içinde ilerler ve çapraz yapmýþ dorsal

boynuz aksonlarýndan oluþur. Bulbus ve ponstaki

retiküler çekirdek gruplarýna uzanýr veya

kollateraller verir. Spinal kordun iki tarafýndaki

sað ve sol talamus intralaminar çekirdeklerine

çýkar. Daha sonra nöronal bilgi singulat gyrusun

ön parçasý (emosyon), amigdal (hafýza ve

emosyon), hipotalamus (emosyon ve emosyona

vasküler yanýt) gibi bir çok beyin bölgesine

ulaþýr. Acý yolaðý olarak isimlendirilir. Korteksi

ve subkortikal yapýlarý (limbik sistem ve

diensefalon) genel bir uyanýklýk içinde tutmak ve

zararlý uyarana karþý genel bir alarm hali

yaratmakla görevlidir.

Dorsal boynuz

lamina I ve V'teki nosiseptif projeksiyon

nöronlarý anterolateral sistem içinde yer alýr ve

spino-retiküler yola çok yakýn olarak

mezensefalik periaquaduktal gri cevhere dek

yükselir. Bu beyin kökündeki parabrakial

nükleusa giden yolakla ayný veya ilgili olabilir.

Ön beyindeki parabrakial çekirdek, amigdala,

hipotalamus ve diðer limbik sistem yapýlarýna

projekte olur. Bu yolun periaquaduktaya baðlantý

yapmasý nosisepsiyonda çok önemlidir. Çünkü

burada analjezik etki saðlayan enkefalinerjik

nöronlar vardýr. Periaquaduktal gri cevher

antinosiseptif mekanizmalarýn tetiklendiði en

önemli bölgelerden biridir.

Damarsal (visseral)

nosisepsiyonu

ve ayný zamanda somatik

dokunma ve pozisyon duyusunu talamusa

taþýdýðý sanýlmaktadýr.

Retiküler

formasyonda sinaps yapmayan, yeni

tanýmlanmýþ bir yoldur. Deri, dudak, genital

organlar, gastrointestinal traktus, intrakranial kan

damarý, dil ve korneadan emosyonel önem taþý

2. Spino-retiküler yol:

3. Spino-mezensefalik yol:

4. Dorsal kolon yolu:

5. Spino-hipotalamik yol:

46

Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...

44

Þekil 1: Aðrý yollarý ile ilgili bölgeler A: Çýkan aðrý yollarý, B: Ýnen aðrý yollarý (“Aðrý ve Tedavisi” isimli kitaptan alýnmýþtýr)

ARAS: Assendan retiküler aktive edici sistem, ED: Endorfin, EK: Enkefalinerjik,NA: Noradrenalin, 5-HT: 5

Hidroksitriptamin

EK


yan bilgiyi direkt olarak hipotalamusa taþýr.

Santral duyarlýlýk

kronik aðrýnýn karakteristiðidir. Uzun, devamlý

uyarý ile fizyolojik deðiþiklikler olur. Genlerin

ifadesindeki deðiþiklikler (ör: c-fos ve c-jun),

dorsal boynuzdan kalkan sekonder nöronlar

(spinotalamik ve spinoretiküler yollar) ile oluþur.

Bu gen deðiþikliklerini, enzimlerin volüm ve

tipini oluþan nöropeptidler etkiler. Bunlar

postsinaptik hücrelerde uzun süreçli

deðiþiklikleri indüklerler. Spinal kordun dorsal

boynuzundaki yapýsal reorganizasyon, aðrýnýn

anormal yayýlýmýný açýklayabilir. Spinal kordun

deðiþik seviyelerini içeren, uzak bölgelerden

belirli bir alandan gelen lifler, bilinçlenme

yapýlacak nöronlara girer. Volüm iletimi,

nöroaktif moleküllerin hedef bölgelerinden

uzaða ekstrasinaptik yayýlýmýdýr. Bu maddeler

primer afferent nörotransmisyonun uzun süreli

potensiyelizasyonuna ve hem nöronal

uyarýlabilirlik hem de gen ifadesinde kalýcý

deðiþikliklere yol açar. Bu mekanizma yaralanma

sahasýnýn ilerisindeki aðrý algýlanmasýnýn

yayýlýmýný içerebilir. Bir çok supraspinal aðrý

düzenleyici nokta vardýr. Bu noktalar aðrýnýn

miktarýný artýrabilir veya azaltabilir.

S o n 3 0 y ý l d ý r s u p r a s p i n a l a ð r ý

mekanizmalarý hakkýnda Melzac ve Casey'in

teorileri kabul görmektedir. Bu yazarlar, aðrýnýn

duyusal diskriminatif (ayrýmlaþma) ve affektif

(hissi) motivasyonal komponentlerinin uzak

nöral sistemlerle paralel olarak daðýldýðýný

bildirmiþlerdir. Özellikle lateral spinotalamik

traktusun, talamusun lateral çekirdeðinin ve

somatosensoryal korteksin, aðrýnýn duyusal

diskriminatif özellikleriyle ilgili olduðunu, buna

ilaveten medial spinotalamik traktusun,

talamusun medial çekirdeðinin ve limbik

sistemle ilgili beyin bölgelerinin aðrýnýn afektif-

motivasyonel bölgeleri olduðunu belirtmiþlerdir.

Deðiþik beyin sahalarýnýn aðrýlý uyaranlarla

aktive olduðu düþünülmektedir. Bu bölgeler;

talamus, putamen ve serebellum gibi subkortikal

bölgeler ve suplementer motor korteks, anterior

singulate korteks, anterior insular korteks gibi

serebral kortikal bölgelerdir.

Bir yüzyýldan fazla zamandýr yapýlan

çalýþmalarda, harap edildiðinde aðrý deneyimi

ortadan kalkan bir beyin bölgesi bulunamamýþtýr.

Fokal beyin harabiyeti, aðrýnýn belli

görünümlerini bozarken, aðrýnýn diðer

komponentleri saklý kalabilir. Beyinde lokalize

aðrý merkezi yoktur. Aðrý, birçok beyin

bölgesince iþleme tabi tutulur.

Talamustan serebral kortekse nosisepsiyon

bilgisini ileten multipl parelel yollar

tanýmlanmýþtýr. Ventroposterolateral (VPL)

nukleus, ventroposterior inferior nükleus (VPI),

posterior ventromedial nükleus (VMPo),

posterior kompleks (Po), sentrolateral nükleus

(CL), parafasiküler nükleus (Pf) ve medial dorsal

nükleus (MD) nosiseptif nöronlarý içeren spinal

kord bölgelerinden direkt input alýr.

Tek taraflý aðrýlý uyaran hakkýndaki bilgi

talamustan her iki serebral hemisfere direkt

olarak transfer edilmektedir. Alýþýlagelmiþ

bilgilerin aksine, tek taraflý aðrýlý uyarý hem

kontralateral hem de ipsilateral talamusu aktive

eder. Fonksiyonel görüntüleme çalýþmalarýnda

nöronlarýn bilateral aktivasyonu gösterilmiþtir.

Aðrý olayýnda serebral korteksin görevi tam

olarak anlaþýlamamýþtýr. Aðrýyla ilgili olaylarýn

kompleksliði ve beyin alanlarý arasýndaki

baðlantýlara raðmen, nadiren özel beyin

alanlarýnýn birebir aktivasyonunun aðrý

deneyimiyle iliþkisi vardýr. Serebrumda aðrý ile

ilgili bölümler; I. ve II. duyusal alanlar, frontal

lob, 9 ve 12. alanlar, posterolateral bölgelerle

beyinin çeþitli bölümlerini birbirine bað

layan assosiyasyon lifleridir. Aðrý olayýndaki

karmaþýk iliþkilerin kýsmen kortikal

mekanizmalarla ortaya çýktýðý ve özellikle frontal

lobun bu üst düzeydeki iþlevlerde rol aldýðý

düþünülmektedir.

Ne yazýk ki aðrý düþünüldüðünde belirli bir

merkez yoktur.Aðrý yaþam için o kadar önemlidir

ki, yaklaþýk tüm beyin onunla ilgilidir. Aðrýnýn;

bilinç, emosyon ve davranýþla ilgisi vardýr.

Aþaðýdaki kortikal sahalarýn aðrýlý uyaran

sýrasýnda PET (positron emission tomography)

scan ile incelenmesinde aktivite saptanmýþtýr.

Brodmann'ýn doku klasifikasyonu parentez

içindeki sahalardýr; duyusal ve motor korteks

alanlarý (1-4), premotor korteks (aðrýnýn

algýlanmasý için) (6), pariyetal korteksin diðer

parçalarý (7, 37-40), frontal korteksin diðer

parçalarý (8-10, 43-47), cingulate korteks (24,

32), insula (14), oksipital korteks (19).

Aðrý; talamus, putamen, kaudate nükleus,

hipotalamus, amigdala, periaquaduktal gri mater,

hipokampus, kýrmýzý nükleus, pulvinar,

16

8



47,48

49

50,51



52-55

56

57



57

Santral Duyarlýlýk:

SEREBRALKORTEKS VEAÐRI

KortikalAðrý Merkezi Var mý?

45

Aydýn



serebellumun vermisi gibi subkortikal yapýlara

da geçer. Bunlarýn hepsi Dennis Turk'un

“aðrýnýn merkezi temel olarak beyindedir” fikrini

destekler. Aðrý kontrolünde bir baþka merkez

yoktur.

Özellikle endojen opioid peptidlerin keþfi



ile aðrýlý uyaranlara karþý spinal ve supraspinal

düzeyde enkefalinerjik ve monoaminerjik bir

inhibisyon varlýðý gösterilmiþtir. Bunlar 3 gruba

ayrýlýrlar (Þekil 1).

1. Mezensefalik periaquaduktal gri

cevherde yer alan

dýr.

Bunlar serebral korteks ve hipotalamus ile



baðlantý içindedirler. Muhtemelen hipotalamus

kökenli nöronlar

taþýmaktadýr.

Mezonsefalonda, Sylvius kanalýnýn çevresine

yerleþmiþ nöronlarýn oluþturduðu periaquaduktal

gri cevherden baþlayan yol, bulbustaki retiküler

formasyona giderek

ve

teki



serotoninerjik nöronlarla sinaps yaparlar.

Böylece diensefalik endorfin ve mezonsefalik

enkefalin nöronlarý bulbustaki

nöronlarýný uyarýrlar. Buradan kalkan uyarýlar da

m. spinalis arka boynuzu ve trigeminal sinirin

sensoriyal çekirdeðine giderek presinaptik ve

postsinaptik baðlantýlarla inhibisyon

oluþturur.

Supraspinal inhibisyondan

sorumludurlar.

2 . R e t i k ü l e r f o r m a s y o n u n b a z ý

çekirdeklerinden baþlayýp, m. spinalis arka

boynuzunda sonlanan

nitelikteki

lifler. Bunlarýn temel nörotransmitteri

dir. Bu yollarýn baþlangýcýndaki

opioid reseptörlerin aktivasyonu ile supraspinal

analjezi elde edilir.

3. Antinosiseptif spinal segmental

mekanizmada özellikle

nöronlar rol oynar.

taþýyan nöronlar bu bölgede yoðundur.

· Korteksten nükleus gracilis ve kuneatusa,

retikülar formasyona, talamusa inenler,

· Periaquaduktal gri cevherden kalkan ve direkt

olarak dorsal boynuza, medullanýn raphe

çekirdeðini geçip ve ardýndan dorsal boynuza

geçenler,

· Lokus seruleus'tan kalkan ve spinal kordun

dorsal boynuzuna geçenler.

Sonuçta çok karmaþýk olan aðrý ve aðrý

fizyolojisine güncel bilgiler ýþýðýnda

yaklaþýlmaya çalýþýldý. Toplumun çok büyük bir

kesimini ilgilendiren aðrý ile baþ edebilmek için

aðrý mekanizmalarýnýn iyi bilinmesi gerekir. Son

yýllarda epeyce yol alýnmasýna karþýn, aðrý ve

fizyopatolojisi konusunda bilinmeyenler

bilinenlerden daha fazladýr. Bu nedenle aðrý

konusunda yapýlan çalýþmalar artarak devam

etmektedir.

55

58

2,5,11



2

2,5


ANTÝNOSÝSEPTÝFÝNÝCÝ SÝSTEMLER

enkefalinerjik nöronlar

endorfin

nükleus rafe magnus

nükleus retikülaris gigantosellularis

serotonin

noradrenerjik

noradrenalin

spinal yerleþimli

enkefalinerjik

Dinorfin

DiðerAðrý Düzenleyen ÝniciYolaklar;

Tüm bu monoaminerjik ve enkefalinerjik

antinosiseptif etkiler; hücresel düzeyde, lamina I

ve II'de bulunan nosiseptif projeksiyon nöronlarý

üzerinde K iyonu membran iletkenliðini

arttýrarak ve hiperpolarizasyon oluþturarak

ortaya çýkar. Ayrýca genel bir inhibitör madde

olarak gama amino butirik asit (GABA)'nýn da

antinosiseptif mekanizmalara katýldýðý

düþünülmektedir. Projeksiyon nöronlarý üzerinde

hýzlý ve kýsa süreli inhibisyon, en çok

monoaminerjik transmitterler GABA ve kýsmen

de enkefalin ile olmaktadýr. Daha uzun süreli

inhibisyon endorfin, kýsmen enkefalin ve

somatostatin ile oluþmaktadýr. Glisin ve

GABA'nýn medulla spinaldeki segmental aðrý

inhibisyonunda önemli rolleri vardýr. Bunlar

dýþýnda


ve

gibi


nöropeptidler de inhibitör etki yapar.

+

2



5


Yüklə 172,12 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin