Olgu Sunumu / c ase Report



Yüklə 71,1 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix05.05.2017
ölçüsü71,1 Kb.
#16676
növüReport

308

Haseki T›p Bülteni,

 Galenos Yay›nevi taraf›ndan bas›lm›flt›r. 

The Medical Bulletin of Haseki Training and Research Hospital

published by Galenos Publishing.

Olgu Sunumu / Case Report



Ya­z›fl­ma­Ad­re­si/Ad­dress­for­Cor­res­pon­den­ce:­Sefer Günaydın

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

Tel.: +90 505 917 92 36 E-posta: seferg1971@mynet.com

Gelifl­Tarihi/Received:­04 Nisan 2015 Ka­bul­Ta­ri­hi/Ac­cep­ted:­14 Haziran 2015 

Ulusal­Nöroloji­Kongresi’nde­sunulmuştur.­2013,­İstanbul,­Türkiye

Giriş

Tolosa-Hunt  sendromu  (THS)  tek  yanlı  (peri)  orbital 

ağrı,  ipsilateral  oftalmopleji  ve  kortikosteroidlere  iyi  yanıt 

ile karakterize olan nadir bir ağrılı oftalmopleji tablosudur 

(1).  THS  kavernöz  sinüs  veya  superior  orbital  fissürün 

bilinmeyen  bir  enflamasyonu  sonucunda  gelişir  (2). 

İnsidansı  milyonda  1-2  olarak  tahmin  edilmektedir  (3). 

Yaklaşık %40 hastada ipsilateral veya kontralateral relaps 

bildirilmiştir (4). 

  İlk  olarak  Tolosa  (5)  1954  yılında  klinik  özelliklerini 

ve  patolojik  bulgularını  bir  hastada  tanımlamış  ve  Hunt 

ve ark. (6) 1961 yılında 6 olgu ile destekleyerek, ilk tanı 

kriterlerini  oluşturarak,  bazı  hastalarında  sistemik  steroid 

tedavisinin  dramatik  etkisine  dikkati  çekmişlerdir.  Smith 

ve  Taxdal  (7)  1966  yılında  5  olguluk  bir  bildirilerinde 

streoid  kullanımının  tanısal  test  gibi  olduğunu  kuvvetle 

vurgulayarak  Tolosa-Hunt  sendromu  isimlendirmesini 

yapmışlardır.  International  Headache  Society  (IHS), 

(Uluslararası  Baş  Ağrısı  Derneği)  1988  yılında  yaptıkları 

baş  ağrısı  sınıflamasında  THS’yi  kraniyal  nöraljiler  arasına 

yerleştirirken  (8),  nöro-görüntülemenin  rolü  (işlevi) 

neoplazm,  metastaz,  menenjiom,  lenfoma,  enfeksiyon, 

internal  karotid  arter  anevrizması  gibi  diğer  sebeplerin 

dışlanmasıyla  sınırlı  tutmuştu.  IHS  2004  yılında  THS  tanı 

kriterlerini güncelleyerek manyetik rezonans görüntüleme 

(MRG) ya da biyopsi ile kavernöz sinüs veya süperior orbital 

fissürde  granülom  gösterilmesini  gerekli  olduğunu  tanı 

kriterlerine eklemiştir. 2013 yılında yapılan son sınıflamada 

ise tanı kriterleri tekrar düzenlenmiştir (Tablo 1) (1).

Bu yazıda, seyrek görülen THS tanısı alan iki olgumuzu 

klinik ve radyolojik bulguları ile beraber sunmayı amaçladık.

Olgu­Sunumları

Olgu­1

Otuz yaşında erkek hasta, sağ gözde ağrı ve çift görme 

yakınmaları  ile  başvurdu.  Sağ  göz  ağrısı  başvurusundan 

2  hafta  kadar  önce  başlamış,  ağrının  başlangıcından  bir 

hafta sonrasında çift görme gelişmiş. Özgeçmişinde özellik 

olmayan  hastanın  nörolojik  muayenesinde  sağ  göz  dışa 

bakışı  kısıtlıydı,  diğer  muayene  bulguları  normaldi.  Hasta 

klinik  bulgular  ışığında  ağrılı  oftalmopleji  nedenlerine 



Öz

Tolosa-Hunt  sendromu  (THS)  ağrılı  oftalmopleji  ile  prezente 

olan  kavernöz  sinüs  veya  süperior  orbital  fissürün  idyopatik 

granülamatöz  hastalığıdır.  Glukokortikoid  tedavisi  hem  tanı  hem 

de  tedavi  amaçlı  olarak  kullanılmaktadır.  Uluslararası  baş  ağrısı 

derneğinin baş ağrısı sınıflama komitesi tanı kriterlerini güncellemiş 

granülomun  manyetik  rezonans  görüntüleme  (MRG)  veya  biopsi 

ile gösterilmesini şart koşmuştur. Biz bu makalemizde kliniğimizde 

izlediğimiz klinik, radyolojik özellikleriyle THS tanısı koyduğumuz iki 

olgumuzu literatür ışığında paylaştık.



Anahtar­Sözcükler: Tolosa-Hunt sendromu, baş ağrısı

Abs­tract

Tolosa-Hunt  syndrome  (THS)  is  a  painful  ophthalmoplegia, 

characterized  by  cryptogenic  granulomatous  inflammation  of  the 

cavernous  sinus  and/or  superior  orbital  fissure.  Glucocorticoid 

treatment  is  used  for  both  diagnostic  and  therapeutic  purposes. 

According  to  the  Headache  classification  subcommittee  of 

international  headache  society  criteria,  magnetic  resonance 

imaging  (MRI)  or  biopsy  is  necessary  for  demonstration  of  the 

granulomatous inflammation. Here, we present two cases of THS 

with clinical and MRI findings.



Keywords: Tolosa-Hunt syndrome, headache

Sefer Günaydın, Birgül Baştan, Hürtan Acar, Nihat Çevik, Özlem Çokar



Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

Tolosa-Hunt Sendromu: İki Olgu Sunumu



Tolosa-Hunt Syndrome: A Report of Two Cases

DOI: 10.4274/haseki.2332

Med Bull Haseki 2015;53:308-12


309

yönelik  olarak  incelenirken,  muayene  bulgularına  birkaç 

gün içinde 3. ve 5. sinir bulguları da eklendi ve sağ gözde 

pitoz,  total  oftalmopleji  ve  sağ  yüz  yarımında  trigeminal 

sinirin  oftalmik  dalında  hipoaljezi  ve  hipoestezi  tablosu 

yerleşti.  Kranyal  ve  orbital  kontrastlı  MRG  incelemeleri 

sağ kavernöz sinüsde orta derecede ekspansiyona neden 

olan  T1  ve  T2  ağırlıklı  sekanslarda  izointens,  gadolinium 

enjeksiyonu  sonrasında  kontrast  tutulumu  sergileyen 

lezyon  göstermekteydi  (Şekil  1a,  1b).  Kontrastlı  kranyal 

MRG anjiografi ve venografi incelemelerinde özellik yoktu. 

Hastanın  serum  biyokimya  ve  hemogram  incelemeleri 

normal sınırlar içerisindeydi. Vaskülitik süreçlerin taraması 

açısından da gerçekleştirilen ANA, anti-ds DNA, p-ANCA, 

c-ANCA, antikardiyolipin IgG ve IgM testleri, VDRL, RF ve 

serum  ACE  düzeyi  testleri  normaldi,  paterji  testi  negatif 

olarak değerlendirildi. Lomber ponksiyon ile yapılan beyin-

omurilik sıvısı (BOS) incelemesinde ılımlı protein yüksekliği 

saptandı, hücre sayımı, şeker, protein, IgG indeksi normal 

sınırlar  içindeydi,  oligoklonal  band  saptanmadı.  Toraks 

tomografisinde,  tüberküloz  ve  sarkoidoz  düşündürecek 

bulgu saptanmadı.

 Hastada klinik ve paraklinik veriler ışığında ön planda 

olası idiopatik TSH düşünüldü. Hastaya 1 mg/kg dozunda 

oral  metilprednizolon  tedavisi  başlandı.  Kortikosteroid 

tedavisinin başlanmasından sonra 24 saat içinde hastanın 

ağrısı  kesildi,  3  gün  içinde  de  oftalmoplejisinde  iyileşme 

başladı.  Kortikosteroid  tedavisinin  2.  haftasındaki 

muayenesinde  sağda  hafif  düzeyde  pitoz,  sağ  göz  içe 

bakışında 1-2 mm kısıtlılık, dışa bakışında 3-4 mm kısıtlılık 

mevcuttu.  Hasta  yurt  dışında  yaşadığından  tedavisini 

yaşadığı yerde sürdürdü. Hastayla 6 ay sonra yapılan telefon 

görüşmesinde  tedavisinin  iyileşmeyle  doz  azaltılmasına 

gidilerek  kesildiği,  şikayetlerinin  tamamen  düzeldiği  ve 

tekrarlamadığı öğrenildi.

Olgu­2

Otuz yedi yaşında erkek hasta yaklaşık bir ay önce sağ 

gözde ağrı şikayeti başlamış, ağrı başlangıcından bir hafta 

sonra  çift  görme  ve  sağ  göz  kapağında  düşme  gelişmiş. 

Şikayetlerine son bir haftadır sağ yüz yarısında hipoestezi 

eklenen  hasta  tarafımıza  başvurdu.  Özgeçmişinde  20  yıl 

önce  geçirilmiş  akciğer  tüberküloz  hastalığı  mevcuttu. 

Nörolojik muayenesinde her iki göz küreleri orta hatta, sağ 

göz pitotik, sağ gözde total oftalmopleji, sol göz hareketleri 

doğaldı. Pupiller izokorik, Dİ IR +/+, fasial asimetri yoktu. 

Sağda  trigeminal  sinirin  oftalmik  trasesinde  hipoaljezi  ve 

hipoestezi  mevcut,  diğer  kranial  alan  muayene  bulguları 

doğaldı. 

Hastanın  klinik  bulgular  ışığında  ağrılı  oftalmopleji 

nedenlerine yönelik olarak incelenmesi planlandı. Kranyal 

ve orbital kontrastlı MR incelemeleri sağ kavernöz sinüsde 

ekspansiyona  neden  olan  T1  ve  T2  ağırlıklı  sekanslarda 

izointens,  gadolinium  enjeksiyonu  sonrasında  kontrast 

Günaydın ve ark., Tolosa Hunt Sendromu

Şekil­ 1.­ Birinci  olgunun  T2-ağırlıklı  (a)  ve  T1-ağırlıklı  (b)  kontrastlı 

kranyal  manyetik  rezonans  görüntüleri.  Sağ  kavernöz  sinüs,  sola 

kıyasla  genişlemiş  olup,  bu  düzeyde  belirgin  kontrast  tutulumu 

izlenmektedir



a

b

Tablo­1.­Tolosa-Hunt­sendromu­tanı­kriterleri

A. C maddesindeki kriterleri tam karşılayan tek taraflı baş ağrısı

B. Aşağıdakilerden her ikisinin varlığı;

1. Kavernöz sinüs, superior orbital fissür veya orbitada granülomatöz enflamasyonun manyetik rezonans görüntüleme veya biyopsi 

ile gösterilmiş olması.

2.  İpsilateral üçüncü, dördüncü ve/veya altıncı sinirlerin bir veya birden fazlasının etkilenmiş olması.

C. Aşağıdakilerden her ikisinin varlığı;

1. Baş ağrısının üçüncü, dördüncü ve/veya altıncı sinir tutulumlarından ≤2 hafta öncesinde veya eşzamanlı başlamış olması.

2. Baş ağrısının ipsilateral kaş ve göz etrafında lokalize olması.

D. Başka bir ICHD-3 tanısının karşılanıyor olmaması.



310

tutulumu  sergileyen  lezyon  göstermekteydi  (Şekil  2 

a,  b).  Kontrastlı  kranyal  MRG  anjiografi  ve  venografi 

incelemelerinde  özellik  yoktu.  Hastanın  serum  biyokimya 

ve  hemogram  incelemelerinde  açlık  glukoz  düzeyinin 

149  mg/dl  ve  hbA1C:  7,3  olması  haricinde  patolojik 

bulgu  saptanmadı.  Vaskülitik  süreçlere  yönelik  tarama 

açısından da gerçekleştirilen ANA, anti-ds DNA, p-ANCA, 

c-ANCA, antikardiyolipin IgG ve IgM testleri, VDRL, RF ve 

serum  ACE  düzeyi  testleri  normaldi,  paterji  testi  negatif 

olarak  değerlendirildi.  Lomber  ponksiyon  ile  yapılan  BOS 

incelemesinde  hücre  sayımı,  şeker,  protein,  IgG  indeksi 

normal sınırlar içindeydi. Daha önceleri tüberküloz öyküsü 

olan hastaya toraks tomografisi çekildi. Göğüs hastalıkları 

konsültasyonunda,  geçirdiği  akciğer  tüberkülozun  aktif 

olmadığı ve sarkoidoz yönünden bir bulguya rastlanılmadığı 

öğrenildi.  Hastada  klinik  ve  paraklinik  veriler  ışığında  ön 

planda olası idiopatik TSH düşünüldü. Dahiliye tarafından 

insülin  tedavisi  başlanan  hastaya  1  mg/kg  dozunda 

metilprednizolon  tedavisi  oral  başlandı.  Kortikosteroid 

tedavisinin başlanmasından sonra 24 saat içinde hastanın 

ağrısı  kesildi,  3  gün  içinde  pitozu  gerilemeye  başladı. 

İkinci  haftadan  sonra  göz  hareketleri  düzelmeye  başladı. 

Klinik  iyileşmeden  sonra  steroid  tedavisi  kademeli  olarak 

kesildi.  Hastaya  6  ay  sonra  tekrarlanan  kranyal  MRG 

incelemelerinde önceki incelemelerde sağ kavernöz sinüs 

lokalizasyonunda  lezyonun  kaybolduğu  izlendi  (Şekil 

3a,3b). Takip edilen bir yıl boyunca nüks gözlenmedi.



Tartışma

IHS, THS’yi 3., 4. ve/veya 5. kranyal sinirlerin bir veya 

birden  çoğunun  paralizisi  ile  beraber  olan  ve  genellikle 

spontan düzelen ama tekrarlama eğiliminde olan epizodik 

orbital ağrı olarak tanımlamaktadır (1). THS her iki cinsi de 

eşit etkiler, her yaşta görülebilmekle birlikte en çok 30-50 

yaş arasında görülür (2,9). Ağrı periorbital bölgede delici 

karakterde  olup  frontal  ve  temporal  bölgeye  yayılır  (9). 

Ağrının  nedeni  kavernöz  sinüs  ve/veya  süperior  orbital 

fissürün  duvar  ve  septalarının  lenfosit  ve  makrofajlar 

tarafından  infiltrasyonun  yol  açtığı  primer  granülomatöz 

inflamasyondur (10). Oftalmoparezi ağrı ile beraber veya 

ağrı  başladıktan  sonra  ikinci  hafta  içinde  gelişir  (9).  En 

sık  etkilinen  3.  sinir  olmakla  birlikte,  diğer  okülomotor 

sinirler  ve  5.  sinirin  oftalmik  dalı  sıklıkla,  maksiller  dalı 

nadiren  etkilenir.  Enflamasyon  orbital  apekse  uzanırsa 

optik  sinir  disfonksiyonu  gelişebilir.  Karotid  sempatik 

sistem tutulumuna bağlı Horner sendromu nadiren klinik 

Günaydın ve ark., Tolosa Hunt Sendromu

Şekil­3.­İkinci olgunun tedavi sonrası T2-ağırlıklı (a) ve T-ağırlıklı (b) 

kontrastlı kranyal manyetik rezonans görüntüleri. Tedavi sonrasında 

kontrast tutulumu kaybolmuştur

a

b

Şekil­ 2.­ İkinci  olgunun  T2-ağırlıklı  (a)  ve  T1-ağırlıklı  (b)  kontrastlı 

kranyal  manyetik  rezonans  görüntüleri.  Sağ  kavernöz  sinüs,  sola 

kıyasla  genişlemiş  olup,  bu  düzeyde  belirgin  kontrast  tutulumu 

izlenmektedir



a

b

311

Günaydın ve ark., Tolosa Hunt Sendromu

tabloya  eşlik  edebilir.  Bazı  hastalarda  okülomotor  sinirin 

parasempatik liflerinin tutulumuna bağlı pupiler bozukluk 

eşlik  edebilir  (2,9,11).  Bizim  her  iki  hastamızda  da  ilk 

semptom ağrı idi. Birinci olgumuzda ağrıdan sonra 6. sinir 

ilk olarak etkilenmişken, ikinci olgumuzda 3. sinir öncelikli 

etkilenmişti.  Her  iki  olgumuzda  da  5.  sinir  oftalmik  dalı 

tutulumu mevcuttu. 

THS düşündüren klinik bulgular spesifik olmadığından 

tanıyı  kesinleştirmek  için  MRG  görüntüleme  gereklidir 

(12).  MRG’nin  kavernöz  sinüs  ve  orbitaya  odaklanması 

enflamasyonun  doğrudan  görüntülenmesi  şansını  arttırır 

(13-15).  MRG’de  T1  sekanslarda  hipo/izointens  ve  T2 

sekanslarda  izointens  kavernöz  sinüse  ait  genişleme  ve 

kontrast  verilmesini  takiben  belirgin  kontrast  tutulumu 

görüldüğü  Yousem  ve  ark.  (13)  tarafından  bildirilmiştir. 

Eflamasyonun  yayılımına  göre  MRG  görüntülemede 

kavernöz  sinüste  genişleme  yanında  lateral  duvarda 

bombeleşme,  orbital  apekse  uzanım,  kavernoz  internal 

karotis  arter  (İKA)  parçasında  daralma  ve  optik  sinirde 

kontrastlanma  saptanabilir  (12).  Pascual  ve  ark.  (16)  22 

THS’li  olgunun  2/3’ünde  beyin  bilgisayarlı  tomografinin 

(BBT)  normal  olmasına  karşın,  kraniyal  MRG  tetkikinde 

tüm  hastalarda  kavernöz  sinüs  patolojisi  saptandığını  ve 

tedaviye yanıtın takibi açısından da MRG incelemesinin en 

ideal yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Diğer görüntüleme 

yöntemleri  arasında  Talyum-201  sintigrafisinin  de 

kullanılabileceğine dair olgu bildirisi mevcuttur. Bu pediatrik 

olguda  MRG  yanı  sıra  lezyondaki  talyum  retansiyon 

indeksine bakılmış ve tanıya yardımcı olduğu bildirilmiştir 

(17). Bizim her iki olgumuzda da MRG’de kavenöz sinüste 

genişleme  ve  kontrast  tutulumu  saptandı.  İlk  olgumuzda 

MRG  takibi  yapılamadı.  İkinci  olguda  4  ay  sonra  yapılan 

kontrastlı beyin MRG tetkikinde daha önceki patolojilerin 

tamamen kaybolduğu saptandı. 

THS  ayırıcı  tanısında,  ağrılı  oftalmopleji  yapan 

parasellar sendromların ve diğer oluşumların araştırılması 

gerekmektedir. 

Meningiom, 

lenfoma, 

sarkoidoz, 

karotis  interna  arter  anevrizması,  psödotümör  orbita, 

oftalmoplejik  migren,  diyabetik  oftalmoparezi,  kavernöz 

sinür  trombozu,  düşünülmesi  gereken  hastalıklardır  (9). 

THS’yi  diğer  semptomatik  ağrılı  oftalmoplejilerden  (SPO) 

ayırt  etmekteki  klinik  ve  radyolojik  ipuçlarını  inceleyen 

retrospektif bir çalışmada atipik MRG bulgularının hassas 

ve spesifik olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmadaki; atipik MRG 

bulgularının  genişlemiş  süperior  oftalmik  ven,  paranazal 

sinüslerin  invazyonu,  sella  kitleleri,  prepontin  sistern  ve 

serebral  parankim  tutulumu  olduğu  gösterilmiştir  (18). 

Biz iki olgumuzda da bu ayırıcı tanı yaklaşımını uyguladık. 

İkinci  olgunun  bilinen  DM  tanısı  olması  nedeniyle 

diyabetik  oftalmopleji  ayırıcı  tanıda  daha  ön  planda 

tutuldu.  Diyabetik  oftalmopleji  ağrılı  oftalmopleji  ayırıcı 

tanısında  önemli  bir  yere  sahiptir.  Diyabetik  oftalmopleji, 

daha  önceden  tanı  konmamış  veya  tanılı  diyabetik  bir 

kişide tipik olarak akut, sıklıkla ağrılı bir mononöropati ile 

görünür. Oküler motor fonksiyonlar değişmez şekilde 3 ay 

içinde  düzelir  kortikosteroid  tedavisine  yanıtsızdır.  İkinci 

olgumuzda  eş  zamanlı  trigeminal  sinirle  birlikte  multipl 

kranial sinir tutulumu olması, kavernöz sinüsteki kontrast 

tutan lezyon varlığı ve kortikosteroid tedavisine hızlı yanıt 

diyabetik oftalmoplejiyi dışlamamızı sağladı.

THS’de  kortikosterid  tedavisine  yanıt  dramatiktir.  IHS 

2004 tanı kriterlerinde uygun dozda kortikosteroid tedavisi 

ile ağrı ve parezide 72 saat içinde gerileme olması gerekli 

tutulmuş  iken  son  sınıflamada  bu  şart  kaldırılmıştır  (1). 

Bizim her iki hastamızda da günlük 1 mg/kg dozunda oral 

metilprednizolon tedavisi ile ağrı 24 saat içinde dramatik 

azalıp  48  saat  içinde  tamamen  geçti.  Birinci  olgumuzun 

oftalmoparezisinde  72  saat  içinde  gerileme  görülürken, 

ikinci olgumuzun oftalmoparezisinde gerileme 2. haftadan 

sonra  başladı.  Günümüzde  ne  yazık  ki  THS  tedavisi 

konusunda fikir birliği yoktur ve optimal doz, tedavi süresi 

konusunda bilgiler sınırlıdır. Colnaghi ve ark. da (19) ICHD-

2’ye yaptıkları eleştirel değerlendirilmelerinde bu eksikliğe 

vurgu  yapmışlardır.  Ayrıca  uygun  kortikosteroid  tedavisi 

ile  72  saat  içinde  yalnızca  ağrının  belirgin  gerilediğini, 

oftalmoparezinin 72 saatten daha uzun sürede iyileşmeye 

başladığını  belirterek,  tanı  kriterlerindeki  bu  tanımın, 

uygun  kortikosteroid  tedavisiyle  72  saat  içinde  yalnızca 

ağrının gerilediği şekilde değiştirilmesini önermişlerdir.

THS  nadir  görülen  idiopatik  granülamatöz  bir 

enflamasyondur. IHS 2013 yılında THS için tanı kriterlerini 

güncellemiştir  ancak,  tanı  hala  büyük  ölçüde  diğer 

nedenlerin dışlanmasına dayanmaktadır ve sendromla ilgili 

bazı  tanımlamalarda  halen  tartışmalar  sürmektedir.  Biz 

bu  makalemizde  kliniğimizde  izlediğimiz  klinik,  radyolojik 

özellikleriyle THS tansı koyduğumuz iki olgumuzu literatür 

ışığında paylaştık.



Yazarlık­Katkıları

Hasta Onayı: Çalışmamıza dahil edilen tüm hastalardan 

bilgilendirilmişonam  formu  alınmıştır,  Konsept:  Sefer 

Günaydın,  Dizayn:  Hürtan  Acar,  Veri  Toplama  veya 

İşleme:  Nihat  Çevik,  Analiz  veya  Yorumlama:  Özlem 

Çokar, Literatür Arama: Nihat Çevik, Birgül Baştan, Yazan: 

Sefer Günaydın, Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu 

dışında  olan  kişiler  tarafından  değerlendirilmiştir,  Çıkar 

Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir 

çıkar çatışması bildirmemiştir, Finansal Destek: Çalışmamız 

için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.

Kaynaklar

1.  Headache  Classification  Committee  of  the  International 

Headache  Society  (IHS).  The  International  Classification  of 

Headache Disorders, 3rd edition (beta version). Cephalalgia 

2013;33:629-808.


312

2.  Macken  MP,  Hansen  MR.  Cranial  neuropathies:  neurology 

in clinical practice. 3rd ed. Boston: Butterworth-Heinemann; 

2000. p. 1879-88.

3.  Iaconetta  G,  Stella  L,  Esposito  M,  Cappabianca  P.  Tolosa-

Hunt  syndrome  extending  in  the  cerebello-pontine  angle. 

Cephalalgia 2005;25:746-50.

4.  Jimenez Cabellero PE, Florensa J, Marsal Alanso C, Alverez-Tejerina 

A. Recurrent Tolosa-Hunt syndrome with normal neuroimaging. 

A report of three cases. Rev Neurol 2005;41:30-3.

5.  Tolosa E. Periarteritic lesions of the carotid siphon with the 

clinical features of a carotid infraclinoidal aneurysm. Neurol J 

Neurosurg Psychiatry 1954;17:300-2.

6.  Hunt  WE,  Meagher  JN,  LeFever  HE,  Zeman  W.  Painful 

ophtalmoplegia.Its  relation  to  indolent  inflammation  of  the 

cavernous sinus. Neurology 1961;11:56-62.

7.  Smith  JL,  Taxdal  DS.  Painful  ophthalmoplegia.  The  Tolosa-

Hunt syndrome. Am J Ophthalmol 1966;61:1466-72. 

8.  No  authors  listed.  Classification  and  diagnostic  criteria 

for  headache  disorders,  cranial  neuralgias  and  facial  pain. 

Headache  Classification  Committee  of  the  International 

Headache Society. Cephalalgia 1988;8(Suppl 7):1-96.

9.  Kline  LB,  Hoyt  WF.  The  Tolosa-Hunt  syndrome.  J  Neurol 

Neurosurg Psychiatry 2001;71:577-82.

10. Paci M, Wein TH, Bekhor S. An unusual case of retro-orbital 

pain with diplopia. Can J Neurol Sci 2010;37:888-9.

11. Fenichel  GM.  Disorders  of  ocular  motility:  Clinical  Pediatric 

Neurology.  2nd  ed.  Philadelphia:  W.B.  Saunders  Company; 

1993. p. 302-21.

12. Schuknecht  B,  Sturm  V,  Huisman  TA,  Landau  K.  Tolosa-

Hunt  syndrome:  MR  imaging  features  in  15  patients  with 

20  episodes  of  painful  ophthalmoplegia.  Eur  J  Radiol 

2009;69:445-53.

13. Yousem DM, Atlas SW, Grossman RI, Sergott RC, Savino PJ, 

Bosley TM. MR imaging in Tolosa-Hunt syndrome. AJNR Am J 

Neuroradiol 1989;10:1181-4.

14. Alioglu Z, Akbas A, Sari A, Erdöl H, Ozmenoglu M. Tolosa-

Hunt  syndrome:  a  case  report.  Clinical  and  magnetic 

resonance imaging findings. J Neuroradiol 1999;26:68-72.

15. Aktan  S,  Aykut  C,  Erzen  C.  Computed  tomography  and 

magnetic  resonance  imaging  in  three  patients  with  Tolosa-

Hunt syndrome. Eur Neurol 1993;33:393-6.

16. Pascual J, Cerezal L, Canga A, Alvarez de Arcaya A, Polo JM, 

Berciano  J.  Tolosa-Hunt  syndrome:  focus  on  MRI  diagnosis. 

Cephalalgia 1999;19:36-8.

17. Kakisaka  Y,  Kobayashi  T,  Uematsu  M,  Numata  Y,  Hirose  M, 

Hino-Fukuyo  N,  et  al.  Utility  of  thallium-201  scintigraphy  in 

Tolos-Hunt Syndrome. Tohoku J Exp Med 2013;229:83-6.

18. Hung CH, Chang KH, Chen YL, Wu YM, Lai CL, Chang HS, et 

al. Clinical and radiological findings suggesting disorders other 

than Tolosa-Hunt Syndrome among ophtalmoplegic patients: 

a retrospective analysis. Headache 2015;55:252-64.

19. Colnaghi S, Versino M, Marchioni E, et al. ICHD-II diagnostic 

criteria for Tolosa–Hunt syndrome in idiopathic inflammatory 

syndromes  of  the  orbit  and/or  the  cavernous  sinus. 

Cephalalgia 2008;28:577-84.



Günaydın ve ark., Tolosa Hunt Sendromu

Yüklə 71,1 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin