Müge bulakbaşi yüksek Hemşire



Yüklə 138,9 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix21.04.2017
ölçüsü138,9 Kb.
#15122

19/11/2015

1

SİNİR SİSTEMİ 



FİZYOLOJİSİ

Müge BULAKBAŞI

Yüksek Hemşire

Sinir Sistemi

Sinir sistemi, işlevleri nedeni ile vücudun en karmaşık 



sistemidir.

Sinir sistemi merkezi ve periferik olarak iki ana bölümden 



oluşur.

Beyin ve spinal kord, meninks denen üç zarla koruma altına 



alınmıştır. 

En dıştaki zar dura mater adını alır ve kafatası 



kemiklerinin iç yüzeyine tutunur.

Ortadaki zar bağ dokusundan oluşan araknoid zardır. 



En içteki ise beyni tamamen saran ve besleyen pia

materdir.

Beyin dokusu enerjisini glikozun yıkımından sağlar ve çok 



kısa süre oksijensiz ya da glikozsuz kalması sonucu 

faaliyetini belli düzeylerde kaybedebilir.

Sinir Sisteminin Organizasyonu

Merkezi Sinir 



Sistemi (M.S.S.)

Tüm Beyin ve 



Omurilik


Periferik Sinir 

Sistemi (P.S.S.)

Otonom sinir sistemi



Parasempatik sinir 

sistemi



Sempatik sinir sistemi



Somatik sinir sistemi 

Bir nöron; soma, dendrit



ve akson denilen üç ana 

kısımdan oluşur. 

Soma; çekirdek ve 



çekirdekçiği içerirken, 

dendrit soma içerisinden 

çıkan çok sayıda stoplazma

dallanmalarıdır ve görevi 

diğer nöronlardan gelen 

uyarıları alıp, nöron 

gövdesine iletmektir.

Akson, nöron gövdesinden 



çıkan ve son ucuna kadar 

dallanma göstermeyen 

sitoplazmik uzantı 

kısmıdır.

Akson, her nöronda bir tane bulunur.



Gövdeden çıkan akson, sinir hücresinden 

gelen uyarıyı hedef nöron ve/veya 

dokuya taşımakla görevlidir. 

Böylece sinir hücresini diğer sinir 



hücreleri veya bir kas hücresi veya bir 

salgı bezi gibi iş yapan (efektör) 

hücrelere bağlar ve gerekli uyarıyı tek 

yönlü olarak taşır. 

Dendritleri aracılığı ile diğer nöronlardan gelen 



uyarıları alan nöron için bu uyarılar ya inhibitör 

(baskılayıcı) ya da eksitatör (uyarıcı) niteliktedir. 

Değişik kaynaklardan gelen zıt yönlü uyarıların nöron 



gövdesindeki toplamına göre, nöron uyarılır ya da 

baskılanır ve bu son bilgi nöronun aksonu aracılığıyla 

bağlı olduğu nöronlara ya da efektör organa (kas, 

ekzokrin salgı bezi) iletilir. 

Uyarının iletimi, aksiyon potansiyelleri denilen 



elektriksel sinyallerle sağlanır.

Basit ve karmaşık davranış arasındaki temel fark, 



karmaşık davranışta daha çok sayıda ve değişik bilgi 

içeren nöron gruplarının olaya katılmasıdır.



19/11/2015

2

Sinir Sisteminin Organizasyonu



Sinir Sistemi Fonksiyonlarının 

Gerçekleştiği Düzeyler

Omurilik Düzeyi: Periferik ve merkezi sinir sistemi 



arasındaki köprüdür. Ayrıca refleks aktivitelerden 

sorumludur.

Alt Beyin Düzeyi: Beyin korteksi ile omurilik 



arasında yer alan yapılardır. Bilinçaltı 

fonksiyonlarını kontrol eder.

Üst Beyin Düzeyi: Beyin korteksinin 



fonksiyonlarıdır. Düşünme, bellek, konuşma, motor 

fonksiyon gibi yüksek nitelikli fonksiyonların 

oluşması ve entegrasyonundan sorumludur.

MSS İşlevleri



MSS İşlevleri

İşlevin Özellikleri

Duysal verinin algılanması

PSS ile merkeze taşınır ve duysal 

merkezlerde algılanır. ( görme, 

işitme)

Periferik organların kontrolü



PSS ve otonom sinir sistemi ile 

merkeze taşınır ve ilgili 

düzenlemeler yapılır. ( kalp atım hızı, 

kan basıncının , solunumun 

düzenlenmesi gibi)

Bilginin işlenmesi

Bilginin nöral ağlarla taşınması

Diğer bilgilerle entegrasyonu

Bilginin saklanması (bellek)

Düşünme, öğrenme, motivasyon

Merkeze gelen uyarıların beyin 

kortikal ve subkortikal yapılarında 

şekillendirilmesi ile oluşan cevapların 

tümü 


PSS İşlevleri

PSS İşlevleri

İşlevin Özellikleri

Duysal verinin MSS’ne taşınması 

(aferent sinirler)

Periferik reseptörlerde bilgi nöron 

sinyallerine çevrilerek MMM’e

taşınır. (görme yolları, işitme siniri 

gibi)

Motor emirlerin periferik doku ve 



organlara aşınması (efernt sinirler)

MSS’de oluşan cevap periferik doku 

ya da organa taşınır –çizgili kaslara, 

düz kaslara ya da salgı bezlerine- (el 

kaslarının bardağı tutmak için 

kasılması, kalp atım hızını ayarlamak 

için kalp kasının kasılmasının 

değişmesi gibi)

Nöronlar işlevlerine göre 3 grupta incelenirler. 



Duysal nöronlar; iç veya dış ortamdan duyuların 

alınmasını sağlarlar

Motor nöronlar; doku, organ ya da organ 



sistemlerinin işleyişinde MSS’de oluşan cevaba 

uygun olarak kaslarda kasılma ile gerekli 

değişikliklerin oluşmasına katkıda bulunurlar

Ara nöronlar; duyu ve motor nöronlar arasında 



özellikle MSS’de yer alırlar ve assosiyasyon işlevini 

görürler.

Bilginin (uyarının) taşınması sırasında pek çok nöron sinapsı



aracıdır ve bu sinapslar bilginin entegrasyonunda, şekillenmesinde 

çok önemlidir. 

Birden fazla sinaptik bağlantı bilginin bir kezden daha fazla 



işlenmesini sağlar. 

Uzun sinir yolları, örneğin motor nöron gibi, az sayıda sinaps



içerdiğinden bilgi hemen hemen hiç değişmeden hedefe ulaştırılır 

ki, bu kas kasılması gibi bazı durumlarda çok önemlidir. 

MSS’de benzer fonksiyonları oluşturan nöronlar kümeler halinde 



bulunurlar. 

Bu kümeler periferde ise gangliyon, merkezde ise nukleus olarak 



adlandırılır. 

Nöron sayısının yaklaşık 10-50 katı kadar glia hücresi sistemin 



sağlıklı işlemesi, beslenmesi, desteklenmesi görevlerini 

üstlenmiştir.



19/11/2015

3



Sinir sistemi aktivitelerinin çoğu duysal 

reseptörlerden gelen duysal bilgilerle başlar. 

Bu duysal deneyim ani reaksiyonlara neden 



olabildiği gibi anısı bellekte dakikalar, haftalar 

veya yıllarca depo edilerek vücut 

reaksiyonlarının şekillenmesinde yardımcı olur. 

Sinir sisteminin en temel rolü vücut 



aktivitelerinin kontrolüdür. 

Bu kontrolü, iskelet kas kontraksiyonlarını, iç 



organ düz kas kotraksiyonları ve salgı bezlerinin 

salgılanmalarını denetleyerek yapmaktadır. 

Sinir sisteminin bir başka görevi de 



gelen bilgileri işlemesidir. 

Beyin kendisine gelen duysal uyarıların 



%99’unu geçersiz ve önemsiz olarak 

ayırır. 


Önemli olan duysal bilgiyi seçtikten 

sonra istenen yanıtı oluşturmak üzere 

beyindeki uygun motor ve entegratif

alanlara gönderir. 

Duysal girdinin yanıt oluşturan bölümünün 



dışında kalan kısmı beynin çeşitli bölgelerinde 

depolanır. 

Bu depolama işine bellek denmektedir. 



Bellek sinaptik fonksiyonun sonucu oluşmaktadır. 

Uyarının niteliğine bağlı olarak sinapslar aynı 



uyarıyla yeniden karşılaştıklarında uyarıyı kolay 

iletme özelliği kazanırlar. 

Depolanan bilgi  daha sonraki işleme 



mekanizmalarının bir kısmını oluşturarak ileriki 

yanıtlarda yanıtın hızlanmasını, daha organize 

olmasını sağlar.

Korteks Yapıları

Beyin birbirine simetrik 



iki ana hemisferden

oluşmaktadır ve 

hemisferlerde frontal, 

pariyetal, oksipital ve 

temporal lob olarak dört 

ana loba ayrılır. 

Beyin hemisferlerinden



her biri vücudun zıt 

tarafını kontrol eder ve 

insanların %90-95’inde 

sol hemisfer baskındır.

Sol serebral hemisfer, vücudun sağ 



yarısının kontrolü, konuşma ve yazma dili, 

bilimsel ve sayısal yetenek, düşünme ve 

mantık ve çözümleme gibi motor alanlara 

sahiptir. 

Sağ serebral hemisfer ise vücut sol 



yarısının kontrolü, görme ve hayal, müzik ve 

sanat yeteneği, yüzlerin ve üç boyutlu 

şekillerin tanınması ve algının tamamlanması 

gibi özelliklere sahip motor alanlar bulunur.

Genel olarak beyin korteksinin başlıca 



fonksiyonları, düşünme, istemli hareket, 

dil, sonuç çıkarma, algılama olarak 

sayılabilir.

Beyin hemisferlerinin hücre gövdelerini 



içeren bölümü gri cevher, nöron 

uzantılarını içeren bölümü ise beyaz 

cevher olarak adlandırılır.


19/11/2015

4



Beyin korteksinin kalınlığının sadece 3mm 

olmasına karşın, kıvrımlı yapısı sayesinde 

fonksiyonel alanı çok geniştir. 

Bu kıvrımlara girus, lobları ayıran derin 



yarıklara ise sulkus denir.

Beyin korteksi sinir sisteminin en karmaşık 



fonksiyonlarına sahip olan bölümüdür. 

Burada dış uyaranlardan gelen (aferent) bilgiler 



toplanır; anlamdırılmak üzere işlenir (duysal 

bilginin işlenmesi) ve daha sonra entegre 

edilerek bir yanıt (eferent) oluşturulur.

BÖLGE

GÖREVİ

Frontal lob

İstemli hareketler, davranışlar,

algılama


Parietal lob

Duysal algılama

Oksipital lob

Görme 


Temporal lob

İşitme, koku ve tat

Tüm loblar

Motor aktivitelerin başlatılması ve 

yürütülmesi, duyusal verilerin 

yürütülmesi

Hemisferik Lateralizasyon

Sağ Beyin

Sol Beyin

Sentez


Analiz 

Bütüncül düşünme

İndirgemeci düşünme

Duygular


Matematik

Sanatsal faaliyetler

Planlama 

Anlamlandırma

Anlama 

Periferik Sinir Sistemi



PSS vücuttaki organ ve dokulardan reseptörler 

aracılığı ile merkezi sinir sistemine mesaj 

getiren ve merkezi sinir sisteminden emir ileten 

sinirlerden oluşur. 

Birinci boyun omurundan beşinci kuyruk sokumu 



omuruna kadar, her omur seviyesinde 

omurilikten iki sinir kökü çıkar. 

Omurun arka tarafındaki aralıklardan çıkan bu 



spinal sinir lifleri kaslara motor (hareket) 

uyarılarını taşırken (eferent lifler), organlardan 

ve deriden gelen duyu uyaranlarını da (aferent

lifler) MSS’e taşırlar.

Periferik Sinir Sistemi

PSS’nin eferent bölümü biraz daha karmaşıktır 



ve 

somatik sinir sistemi ve otonom sinir sistemi olarak 



iki bölümde incelenir

Somatik sinir sistemi, MSS’ne duysal bilgi 



gönderen periferik sinirlerden ve iskelet 

kaslarını uyaran motor sinir liflerinden oluşur. 

Aferent (duysal) bölüm kas, eklemler, tendonlar



ve duyu organlarından gelen uyarıları (denge, 

kas tonusu, ses, tat, koku) alır, eferent(motor) 

bölüm ise, bu uyarıları değerlendirerek iskelet 

kaslarına motor yanıtları taşır.

Otonom sinir sisteminin somatik sinir 



sisteminden farkı, düz kasların, kalp 

kasının ve bazı bez yapılarının sinirsel 

kontrolünü sağlamalarıdır.


19/11/2015

5

Periferik Sinir Sisteminin 



Bölümleri ve Kraniyal Sinirler

Servikal

8 çift. Boyun, omuz, kol ve elden 

duysal girdi alır ve buradaki kas ve 

bezleri uyarır.

Torasik


12 çift, göğüs ve karın duvarından 

uyarı alır ve gönderir

Lomber

5 çift, kalça ve bacaklardan uyarı



alır ve gönderir

Sakral


5 çift,genital sistem ve alt bağırsak 

bölgesinden uyarı alır ve gönderir

Koksigeal

1 çift


I.  Olfaktör

Aferent, koku duyusunu taşır

II: Optik

Aferent, görme duyusunu taşır

Periferik Sinir Sisteminin 

Bölümleri ve Kraniyal Sinirler



III. Okulomotor

Eferent, göz küresi kaslarını ve 

göz bebeği kaslarını kontrol eder. 

Aferent, bu kaslardan duysal uyarı 

getirir

IV. Troklear

Eferent, göz kürelerinin aşağı ve 

dışa hareketini sağlayan kasları 

uyarır. 

Aferent, bu kaslardan uyarı getirir.

V. Trigeminal

Eferent, çiğneme kaslarına uyarı 

taşır. 

Aferent, deri, yüz ve boyundan 



duysal girdi taşır

VI. Abdusens

Eferent, göz küresini dışa hareket

ettiren kasları uyarır.

Aferent,  bu kaslardan duysal uyarı 

getirir.


Periferik Sinir Sisteminin 

Bölümleri ve Kraniyal Sinirler



VII. Fasiyal

Eferent, yüz ve mimik kasları,

yutma kasları ve yüz bölgesindeki 

bezlerin bir kısmının uyarılmasını 

sağlar

Aferent, ağız ve dildeki ön 

bölgenin tat duyusunu taşır

VIII. Vestibulokohlear

Aferent, kulaktan duysal bilgi taşır

IX. Glossofarengeal

Eferent, yutma kasları ve tükrük

bezini uyarır

X. Vagus

Eferent, farenks, larenks kaslarını 

uyarır, göğüs ve karın boşluğundaki 

organların düz kaslarını ve bezlerini 

uyarır.

Aferent, toraks ve karın 



boşluğundan duyuları taşır

Periferik Sinir Sisteminin 

Bölümleri ve Kraniyal Sinirler

XI. Aksesuar

Eferent, ense kaslarını uyarır

XII. Hipoglossus

Eferent,  dil kaslarını uyarır

Kafa Sinirleri

REFLEKS



Refleks, organizmanın bir 



uyarana karşı oluşturduğu en 

hızlı motor yanıttır.

Çevreden alınan uyarıların beyne 



ulaştırılmadan isteğimiz dışında 

bu uyaranlara karşı gösterilen 

ani tepkilere, refleks denir. 

Refleks oluşumunda, bir uyarana 



bağlı olarak, duyu organı veya 

reseptörde bir reseptör 

potansiyeli meydana gelir. 

Uyaran, eşik veya eşik üstü 



şiddete ulaştığında bu reseptör 

potansiyeli aferent duyu lifinde 

iletilebilir bir aksiyon 

potansiyeline dönüşür.



19/11/2015

6



Örneğin parmağımıza bir diken battığında 

elimizi kendiliğinden ve otomatik olarak hızla 

geri çekeriz. 

İşte bu milisaniyeler içinde gerçekleşen olay 



refleks olarak isimlendirilir. 

Bu ani ve istemsiz motor hareket omurilik 



içindeki özel devreler aracılıyla ortaya çıkar. 

Uyarı hızla omuriliğe ve oradan tekrar perifere



döndüğü için bilinçsiz ve çok hızlıdır. 

Bu döngüye refleks arkı ya da refleks yayı 



denir.

Refleks hareketinin 



oluşması için en az 

bir reseptör, bir 

duyu siniri, bir 

merkez, bir motor 

sinir ve effektör 

organ gereklidir. 

Bu yapıların hepsine 



refleks arkı denir. 

Refleks yayının 5 bileşeninin 

fonksiyonları

1. Duyu organı (reseptör): Refleksi tetikleyen bir uyaranı almak için uygun olan yapıdır. 



(derini tendon reseptörleri)

2. Duyu siniri (aferent nöron): Reseptörlerden gelen sinyalleri merkezi sinir sisteminin 



medulla spinalis parçasına aktaran sinirlerdir.

3. Merkezi işleme: Duyu sinirlerinin omuriliğin içlerine kadar giden uzantıları sayesinde 



reseptörün aldığı ve duysal sinirin getirdiği uyarı omurilikte işlenir. Burada gelen duysal 

uyarının kaynağına göre doğuştan var olan bağlantılar aracılığı ile uygun cevap 

oluşturulur.

4. Motor sinirler (efernt nöron): Omurilikteki işlemden sonra oluşan yanıt motor 



sinirler aracılığı ile hedef organa ulaştırılır. Örneğin parmağımıza batan diken nedeni 

ile kolumuzu kasarak geri çekeriz.

5. Hedef organ (efektör organ): Refleks hareketin omurilikte oluşan yanıtı motor 



sinirler ile ilgili kasa iletilir ki bu kas grubuna hedef organ denir. Bazen hedef organ 

bir salgı bezi de olabilir. (tükürük bezleri ve refleks tükürük salgısı)

Bir refleks arkında sinirsel iletim geri bildirim 



mekanizmasına göre gerçekleşir.

Örneğin parmağını ateşe uzatan bir kişinin derisindeki 



reseptör hücreler ısı uyarısını alır. Bu uyarının oluşturduğu 

duyurucu uyarı (impuls) sensitiv nöronlarla omurilikteki ara 

nöronlara iletilir, ara nöronlarda  tepkisel bir yanıt 

oluşturulur ve oluşan yanıt (impuls) motor nöronlara 

aktarılır. 

Motor nöronlar ise ara nöronlardan aldığı tepkisel uyarıları 



ilgili kaslara (kol kaslarına) iletir ve parmağın ateşten 

çekilmesi (tepkime) sağlanır.

Böylece refleks arkı en kısa yoldan, en seri şekilde tepki 



organına davranış yaptırarak (el ateşten geri çekilerek) 

parmak ateşin olumsuz etkisinden korunmuş olur.

Bu olayda yani refleks anında uyarı serebral



korteksde algılanmaz ve yorumlanmaz, daha 

doğrusu uyarının niteliği hakkında bilgi sahibi 

olunmaz. 

Çünkü bir uyarıya karşı merkezi sinir sisteminde 



oluşturulan yanıt serebral korteksden geçmez. 

Bu nedenle refleksde uyarı algılaması ve 



bellemesi oluşmaz. 

Ancak uyarının niteliği refleks olayı 



gerçekleştikten sonra beyin korteksine iletilir. 

Bu nedenle ateşin yarattığı etki (ağrı) refleks 



olayından sonra duyulur.

Dış ve iç etkilere (uyarılara) karşı organizma 



faaliyetlerinin değişmezliğini (homeostazisi) 

korumaya yönelik olarak gerçekleşen refleks olayı, 

bilinç dışı gerçekleşen tüm sinirsel düzenlemelerin 

temelini oluşturur. 

Örneğin göze yaklaşan bir cisim karşısında göz 



kapaklarının istem dışı kapanması, soluk borusuna 

kaçan bir besin parçasının öksürüğe neden olması, 

burun içindeki reseptör hücrelerin tahrişi ile 

hapşırılması, kan basıncının yükselmesi ya da 

alçalması gibi sinirsel düzenlemeler birer refleks 

olayıdır.



19/11/2015

7

Patella Refleksi



Patella refleksi diz 

üzerinden geçen 

patella tendonuna 

vurularak uyarılır. 

Tendonun uyarılması 



uyluk kaslarındaki 

gerim reseptörlerini 

uyarır ve bu duysal 

uyaran refleks 

başlatır.

Patella Refleksi

Zıt uyarılma: Gerim 



refleksi ve pek çok 

motor harekette zıt 

uyarılma ile hareketin 

sağlıklı yapılabilmesi 

sağlanır. 

Örneğin patella refleksi 



gerçekleşirken 

antagonist kasın motor 

nöronu medulla

spinalisteki bir ara 

nöron tarafından inhibe

edilir ve agonist kas 

dirençle karşılaşmaz.

Refleksler ikiye ayrılır. 



Kalıtsal (şartsız) refleksler: Doğuştan gelen 

reflekslerdir. Örneğin; göz kırpma hareketi 

Koşullu (şartlı) refleksler: Öğrenme sonucu 



oluşan reflekslerdir. Dans etme, örgü örme 

vb. Öğrenme oluncaya kadar beyin 

tarafından kontrol, edilir. Daha sonra 

kontrol omuriliğe geçer. 

Refleks, medulla spinalisten başlayarak (serebral korteks hariç) 



tüm merkezi sinir sisteminin yapılarında meydana gelebilir. 

Patella refleksinin merkezi, medulla spinalistir. 



Pupillerin ışığa karşı refleks yanıtının merkezi mesencephalondur. 

Otonom sinir sisteminin idare ettiği reflekslerle iç ortamın 



değişmezliği sağlanır. Örneğin; dokulardaki oksijen miktarı 

azaldığı zaman kandaki oksijen miktarındaki değişmelere duyarlı 

reseptörler aracılığı ile solunum merkezi uyarılarak solunum 

derinliği ve hızı refleks olarak artırılır. 

Benzer şekilde vazomotor merkez uyarıldığında, refleks hareket 



olarak damar çapları daraltılır. 

Nörolojik muayenelerde çeşitli reflekslere bakılarak o refleks 



arkındaki yapıların sağlam olup olmadığı araştırılır. 

Serebellum 

Serebellumun fonksiyonu istemli motor 



hareketin korteks tarafından 

başlatılmasından itibaren bu hareketin 

dengeli ve senkronize yapılmasıdır.

Motor hareketin planlanması, 



uygulanması ve kontrolünden sorumlu 

olduğu kadar, yeni bir hareketin 

öğretilmesinde ki motor adaptasyondan 

da sorumludur. 

Dolayısıyla serebellum kas, eklemler, 



göz-kulak, deri, iç organlar ve beyin 

motor alanlarından sürekli bilgi alır.

Hareketlerimizin ve vücudumuzun 



dengesinin en önemli kontrol 

merkezidir ve dikkatin kontrol edildiği 

yüksek beyin merkezleri ile de sürekli 

iletişimedir.

Koşma, daktilo yazma, yazı yazma, 



piyano çalma, konuşma gibi hızlı motor 

aktivitelerini kontrol eder.



19/11/2015

8



Talamus: latince odacık 

anlamına gelen talamus, 

beynin orta kısmında yer alan 

çift taraflı bir yapı olup, 

diensefalon denen beyin 

bölgesinin esas bileşenidir.

Birincil fonksiyonu çevreden 



gelen uyarıları yüksek beyin 

bölgelerinin algılayacağı 

biçimlere çevirmek, bilgiyi 

derlemek, süzmek ve 

korteksden gelen yanıtları alt 

beyin bölgelerine iletmektir.

Talamus duysal uyarılar için 



hem aktarma hem de bilgiyi 

işleme merkezidir.

Hipotalamus

Beynin tabanında yer alan bezelye 



büyüklüğünde bir yapıdır ve vücuttaki tüm 

salgı ve kontrol sistemleri kontrol eden 

otonom sinir sisteminin en üst kontrol 

merkezidir.

Ana fonksiyonları:



Vücut sıvı dengesinin korunması

Vücut sıcaklığının korunması



İyon dengesinin korunması

Açlık-susuzluk hislerinin  düzenlenmesi



Hipotalamus 

Annelik davranışları, doğum ve süt salgılama



İç organ çalışmalarının vücudun genel durumuna göre 

düzenlenmesi

Kızgınlık-öfke veya huzur gibi duyguların vücut 



üzerindeki etkilerine aracılık etme

İştah ve doyma yönetimi



Vücudu istirahate veya savaşmaya/kaçmaya hazırlama

Stres yanıtlarını oluşturma



Bağışıklı sistemi ile zihinsel durumlar arasındaki ilişkiler

Tüm hormon sistemlerinin kontrolü



Uyku-uyanıklık/menstrüel döngü gibi döngüsel olayların 

kontrolü

Hipotalamus 

İdrar üretiminin kontrolü



İdrar çıkartmanın kontrolü

Kan basıncının düzenlenmesi



Kalp hızının ayarlanması

Göz bebeğinin karanlıkta veya korku 



durumlarında genişlemesi

Soğuktan veya korkudan titreme



Duyu verileri ile oluşturulan karmaşık 

reflekslerin kontrolü (örneğin elimize iğne 

battığında ani nefes alma hareketi yapmamız 

gibi)

Limbik Sistem



Dürtüleri, duyguları ve iç dünyamızın 

kontrolünü sağlayan veya bir uyarıya 

karşı gösterilen duygusal tepkileri 

kontrol eder.

Öfke, korku, neşe gibi duyguların 



dışa vurumu bu bölge aracılığı ile 

şekillenir. 

Limbik sistem içinde yer alan 



hipokampus, amigdala, forniks, 

mamillar cisim, septum, singulat 

korteks gibi yapılar, heyecanla ilişkili 

ve temel zihinsel fonksiyonları 

yürütürler.

Örneğin sinirlenince kontrolümüzü 



kaybetmemize sebep olan yapılardan 

en önemlisi amigdaladır. 

Öğrendiğimiz herhangi birşeyi 



hafızaya aldığımız bölge ise 

hipokampustur.



19/11/2015

9

Beyin Sapı



Sinyalleri korteks, serebellum ve omurilik arasında 

ileten tüm sinir lifleri beyin sapından geçerler. 

Bu yapı birçok alt birimden oluşan ve omuriliğe göre 



daha karmaşık hücre bağlantıları içeren bir yerdir. 

Retiküler formasyon alanını içeren beyin sapı yaşam 



için oldukça önemli bir yapıdır. 

Merkezi sinir sisteminin tüm bölgelerinden bilgi alır 



ve entegre ederek bilgiyi işler. 

Önde gelen fonksiyonları motor koordinasyon, 



dolaşımın ve solunumun kontrolü, uyku-uyanıklık 

döngüsünün kontrolü ile dikkatin kontrolüne ait 

mekanizmaları düzenlemektir.

Medulla Oblangata (Bulbus)

Bulbus temel yaşamsal işlevlerin kontrol 



edildiği bölgedir. Burada temel solunum 

ritimleri, kan basıncı refleksleri, kalp 

hızı refleksleri, yutma ve kusma ile ilgili 

önemli merkezler yer alır.  

Vücudumuzun içinden gelen duyuların 



büyük bir kısmı da burada algılanır.

Burada olan bütün işler normal 



koşullarda istemsizdir.

Beyin Sapının Bölümleri

Soğanilik (Bulbus, medulla oblangata ): 



Bulbus temel yaşamsal işlevlerin 

kontrol edildiği bir bölgedir. 

Burada temel solunum ritimleri, kan 



basıncı refleksleri, kalp hızı 

refleksleri, yutma ve kusma ile ilgili 

önemli merkezler yer alır. 

Vücudumuzun içinden gelen duyuların 



büyük kısmı burada algılanır. 

Burada olan bütün işlemler normal 



koşullarda istemsizdir. 

Beyin yarımkürelerinden çıkıp vücut 



bölümlerine giden motor sinir medulla

oblangatadan çaprazlaşmasına geçer.

Bu çaprazlaşma  ile beynin sağ 



tarafındaki motor nöronlar vücudun sol 

bölgelerini, beynin sol tarafındaki 

motor nöronlar ise vücudun sağ 

bölgelerini kontrol eder.

Pons: Kafa ve boyun bölgesini 



ilgilendiren işlevleri yürüten kafa 

sinirleri dediğimiz özel sinirlerin 

çekirdekleri (kontrol merkezi) 

burada bulunur. Yine burada, kan 

basıncı, solunum, kalp hızı gibi temel 

işlevlerin kontrol edildiği bölgeler 

yerleşmiştir. Pons ayrıca hareket 

sistemimizin önemli bir parçası olan 

serebellum ile beyni ve omuriliği 

birbirine bağlayan yolları içerir. 

Orta beyin (mezensefalon): Burada 



görme ve işitme refleks merkezleri 

bulunur. Örneğin pupillanın daralması 

bu merkezler tarafından sağlanır. 

Ayrıca bu yapıda kas tonusunu ve 

vücudun duruşunu düzenleyen 

merkezler de yer alır.



Retiküler formasyon ve retiküler 

aktive edici sistem (RAS)

Beyin sapı dediğimiz bölgeyi 



oluşturan yapıların iç kısmında, 

birbirleri ile yoğun bağlantılar yapan 

çok sayıda hücrenin oluşturduğu ve 

birbirine bağlı birçok işlevsel 

bölgeden oluşan yapıya retiküler 

formasyon denir. 

Tüm duyu organlarımızdan gelen 



sinirler, beyinde gitmeleri gereken 

ilgili bölgelere uğramadan önce 

retiküler formasyon hücrelerinin 

bulunduğu yerlerden geçerler ve 

buradaki hücrelere çeşitli dallar 

vererek özel bağlantılar yaparlar. 

Retiküler formasyon ve retiküler

aktive edici sistem (RAS)

Retiküler formasyon ayrıca beynimizin uyanıklığını 



düzenleyen, öğrenme ve hafıza işlemlerinin sağlıklı 

sürdürülmesini sağlayan ve beyni uyanık tutan 

bölgedir. 

Retiküler formasyondaki hücrelerin tüm beyne 



dağılan ve onu uyanık tutmak için farklı sinyaller 

taşıyan tüm uzantılarına retiküler aktive edici 

sistem adı verilir. 

Uyku- uyanıklık döngümüzün sürdürülmesinde 



retiküler aktive edici sistem birinci düzeyde rol 

oynar.


Örneğin zil sesi, kuvvetli ışık ya da çimdik atılması 

ile beyin korteksinin uyarılması ile uykudan uyanılır. 


19/11/2015

10

Beyin Sapı Yapı ve Fonksiyonları



Orta Beyin

Göz hareketleri, görme ve işitme 

sistemlerinin ara istasyonları

Pons


Solunum, serebellum-beyin arası 

iletişim


Medulla oblangata

Solunum, kan basıncı, yutma, kusma 

merkezleri

Otonom Sinir Sistemi

Otonom sinir sistemi merkezi sinir sisteminin 



homeostazın sağlanmasında iç organları kontrol 

eden bölümüdür. 

Sempatik sinir sistemi ve parasempatik sinir 



sistemi olarak iki ana bölüme ayrılır.

Pek çok organda sempatik ve parasempatik sinir 



sistemi antagonist (sempatik sistem kalp hızını 

arttırıcı, parasempatik sistem ise yavaşlatıcı 

etki yapar.)etkilere sahip olsa da bazı 

durumlarda bu iki sistem sinerjik olarak 

çalışırlar ve viseral fonksiyonların koordineli 

kontrolünü sağlarlar.

Sempatik Sinir Sistemi

Sempatik sinir sistemi, çoğu kez 



duygularla paralel hareket eden sinir 

sistemi bölümüdür.

Korku, sevinç, heyecan gibi 



durumlarda sempatik sinir sistemi 

aktive olur. 

Kan basıncı artar, kalp hızlanır ve 



sindirim yavaşlar. 

SSS ekstremitelerdeki kan 



damarları üzerine sürekli kasıcı 

etkide bulunur. 

Korku ve öfke gibi uyaranlar vücudu 



savaş ya da sıvış reaksiyonuna 

hazırlar. 

Kalp hızlanır, göz bebekleri genişler, 



deri terler, kan dolaşımı deri ve 

sindirim sisteminden iskelet 

kaslarına yönlendirilir. 

Sindirim ve üriner kanallardaki 



sfinkter kapanır. 

Parasempatik sinir sistemi genele sempatik 



sistemini dengelem yönünde fonksiyon 

gösterir. 

Uyaranları duyu nöronları ile merkezi sinir 



sistemine getirir ve yanıtlarını motor 

nöronlarla efektör organlara götürür. 

Parasempatik sistem kalbi yavaşlatır, 



tükürük ve bağırsak salgılarını artırır ve 

bağırsak hareketlerini artırır.

Otonom sinirlerin iç organlar 

üzerine etkileri 

Otonom Sinir Sisteminin Etkileri

Sempatik Tepkiler

Paraseempatik Tepkiler

Genellikle bedensel ya da duygusal 

baskılarda (strs) ortaya çıkar. 

SAVAŞ ya da SIVIŞ tepkisi oluşur.

Genellikle sempatik tepkilerin 

sonrasında ortaya çıkar. DİNLEN ve

SİNDİR tepkisi oluşur.

Göz bebekleri genişler/büyür.

Vücudun kendine gelmesini, dinlenme 

anında enerji dengesinin 

düzeltilmesini sağlar.

Kalp hızı artar, kalp kası güçlü 

pompalar ve kan basıncı artar.

Sempatik uyarıların eski haline 

dönmesini sağlar.

Dolaşımdaki kan önemli organlara 

çekilir, iskelet kaslarına ve kalp 

kaslarına daha fazla kan verilir. Deri 

terler.

Kalbin yavaşlamasını, soluk yolunun 



ve göz bebeklerinin eski çaplarına 

dönmesini sağlar.

Soluk yolları genişler ve solunum 

hızlanır. Kandaki glikoz seviyesi 

artar. Sindirim sistemindeki ve idrar 

yollarındaki sfinkterler kapanır,

kaslar gevşer.

Tükürük ve bağırsak salgıları ile 

bağırsak hareketlerini artırır. 

Mesane ve anal sfinkterler gevşeyip 

kasılmasıyla işemeyi ve defekasyonu

sağlar.


19/11/2015

11

Beyin Omurilik Sıvısı 



(Serebrospinal Sıvı)

Beyin beyin omurilik sıvısı (BOS) boşlukları ile 



çevrelenmiştir. 

Bu boşluklara ventrikül denir. 



Açık-şeffaf renkli olan bu sıvı travmalarda bir 

su yastığı görevi yaparak beyni korur. 

Ayrıca beyin ile kan arasında besin maddesi ile 



atık madde değişimi sağlar. 

İçeriğinde çok az miktarda protein, oksijen, 



karbondioksit, sodyum, potasyum, kalsiyum, 

magnezyum ve klorür iyonları, glikoz, birkaç 

lökosit ve bazı organik bileşenler bulunur.

BOS’un Görevleri

Beyni travmalara karşı korumak,



Beyin beslenmesine katkıda bulunmak,

Bazı maddelerin beyinden 



uzaklaştırılmasını sağlamak,

Beyin kan akımı için boşluk 



oluşturmaktır.

Kan-Beyin Bariyeri

Kan-beyin bariyeri ve kan-BOS bariyeri CO2, O2, su 



ve yağda eriyen maddeler haricindeki maddelerin 

beyne geçişini engellerler.

Glikoz, aminoasitler gibi bazı özellikli maddeler kan-



beyin bariyerini özel taşıyıcılar aracılığı ile 

geçebilirken, proteinlerin geçişi tamamen 

engellenmiştir. 

Kan-beyin bariyerinin amacı, işlerini etkileyecek 



maddelere karşı beyni korumaktır. Pek çok ilaç 

etkileri çalışılırken kan-beyin bariyerini geçme 

özellikleri de dikkate alınır.

Ayrıca beyin hastalıklarının tedavisinde kullanılacak 



ilaçlar için de kan-beyin bariyerini geçme özelliklerini 

bilmek oldukça önemlidir.

Beynin Belli Başlı Bölümlerinin 

Fonksiyonel Özeti



Serebral Hemisfer

1. Algılama, becerili hareketlerin 

oluşumu, muhakeme, öğrenme ve 

bellek işlevine katkı

2. İskelet kasları aktivitesinde 

koordinasyon

Talamus


1. Duysal yolların kortekse uzanan 

yolları üzerinde kontrol ve 

koordinasyonu

2. İskelet kaslarının çalışmasında 

koordinasyon

Beynin Belli Başlı Bölümlerinin 

Fonksiyonel Özeti

Hipotalamus

1. Ön hipofiz bezinin işlevlerinin 

düzenlenmesi

2. Su dengesinin düzenlenmesi

3. Otonom sinir sistemine destek

4. Yeme-içme davranışlarının

düzenlenmesi

5. Üreme sisteminin düzenlenmesi

6. Davranış kalıplarının 

düzenlenmesi

7. Sirkadiyen ritim oluşumu ve 

kontrolü

8. Vücut sıcaklığının düzenlenmesi

9. Emosyonel davranışların 

oluşumuna katkı

Beynin Belli Başlı Bölümlerinin 

Fonksiyonel Özeti

Limbik Sistem

1. Emosyonun ve emosyonel

davranışın oluşumuna katkı

2. Öğrenme ve bellek işlevinde

anahtar rol

Serebellum

1. Duruş ve dengeyi ilgilendiren 

hareketlerin eşgüdümü

2. Motor öğrenme ile ilgili 

fonksiyona katkı

Beyin Sapı

1. Duruş ve dengeyi ilgilendiren 

hareketlerin eşgüdümü

2. Motor öğrenme ile ilgili 



fonksiyona katkı

Yüklə 138,9 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin