Hasta rahat olmalı, Hasta rahat olmalı



Yüklə 445 b.
tarix25.03.2017
ölçüsü445 b.
#12446





Hasta rahat olmalı,

  • Hasta rahat olmalı,

  • Bacaklar kalçadan ve dizden fleksiyonda olmalı,

  • Baş sol yana çevrilmiş olmalı,

  • Sırt üstü yatar pozisyonda olmalı,

  • Baş altında yastık olmamalı veya baş kaldırılmamalı



Eller sıcak ve temiz olmalı,

  • Eller sıcak ve temiz olmalı,

  • Tırnaklar uzun olmamalı,

  • Tüm batın açık olmalı, pantolon veya etek varsa olabildiğince aşağıya indirilmeli,

  • Bacaklar örtü ile örtülmeli,

  • Palpasyon ve oskültasyon sırasında sürekli olarak hastanın yüzüne bakılmalı,

  • Konuşularak dikkati başka bir yöne çekilmeli,

  • Sert uygulamalardan kaçınılmalıdır.



Muayeneye sağ alt kadrandan başlanmalı ve yavaş yavaş yukarı çıkılmalı, aynı işlem sol taraf içinde uygulanmalı,

  • Muayeneye sağ alt kadrandan başlanmalı ve yavaş yavaş yukarı çıkılmalı, aynı işlem sol taraf içinde uygulanmalı,

  • Primer yakınma karından kaynaklanıyorsa önce sağlam bölgeden palpasyona başlanır daha sonra hasta taraf veya bölge muayene edilir,

  • Karına tüm el ayası temas etmeli, parmaklar birbiri ardında hareket ettirilerek yukarı çıkılmalı,











Oskültasyon

  • Oskültasyon

  • İnspeksiyon

  • Palpasyon

  • Perküsyon





Karın muayenesine önce oskültasyonla başlanmalıdır. Barsak hareketleri palpasyon ve perküzyondan etkilenerek artabileceğinden dolayı palpasyon ve perküzyondan önce karın oskültasyonu yapılmalıdır.

  • Karın muayenesine önce oskültasyonla başlanmalıdır. Barsak hareketleri palpasyon ve perküzyondan etkilenerek artabileceğinden dolayı palpasyon ve perküzyondan önce karın oskültasyonu yapılmalıdır.



Barsak hareketleri:

  • Barsak hareketleri:

    • Gastroenterit ve intestinal obstrüksiyonların başlangıcında artar.
    • Azalma periton irritasyonunda ve ileus da saptanır.
  • Karaciğer üzerinde üfürüm

  • Aort boyunca üfürüm

  • Renal arterler hizasında sırttan üfürüm

  • Kitleler üzerinde üfürüm



Göbek etrafında ve üzerinde üfürüm: Portal hipertansiyonda umbilikal venin tekrar açılması ile üfürüm duyulabilir. Buna Cruveilhier-Baumgarten üfürümü, göbek etrafındaki genişlemiş venlere Cruveilhier-Baumgarten belirtisi = Caput medusa ve oluşan hastalık tablosuna da Cruveilhier-Baumgarten hastalığı veya sendromu denir.

  • Göbek etrafında ve üzerinde üfürüm: Portal hipertansiyonda umbilikal venin tekrar açılması ile üfürüm duyulabilir. Buna Cruveilhier-Baumgarten üfürümü, göbek etrafındaki genişlemiş venlere Cruveilhier-Baumgarten belirtisi = Caput medusa ve oluşan hastalık tablosuna da Cruveilhier-Baumgarten hastalığı veya sendromu denir.

  •  









Hastaların yatış pozisyonu hastalıkları hakkında bilgi verebilir.

  • Hastaların yatış pozisyonu hastalıkları hakkında bilgi verebilir.

  • Akut karın olan hastalar, özellikle peritoniti olan hastalar yerlerinde kıpırdamadan yatarlar ve bacaklar karına doğru çekilmiştir.

  • Renal ve bilier kolikli hastalar yerlerinde duramaz ve sürekli postür değiştirirler ve iki büklüm olabilirler.



  • Yenidoğan bebekte;

    • özofagus atrezisi trakeal fistül olmadan var ise veya
    • diyafragmatik hernide batın içe doğru göçüktür. Buna skafoid karın adı verilir.




Alt seviyelerdeki obstrüksyonlarda ve ileus da karın şiştir.

  • Alt seviyelerdeki obstrüksyonlarda ve ileus da karın şiştir.

  • Asitli olan hastalarda karın iki yandan sarkık olarak görülür.

  • Karın içi kitlelerde ve hepatosplenomegalilerde de karın şişliği olur.

  • Malnütrisyon ve bağırsaktan emilim bozukluklarında da karın şişliği oluşur

  • Mezenter kistinde ise karın yukarı, göbeğe doğru şiş ve daha yuvarlak durur















Ksifoid altında ve göbeğin üst kısmında rektus kası fasyasının ayrılması sonucu meydana gelen kabarıklığa diyastazis rekti adı verilir. Yatar durumdan oturur pozisyona gelirken daha iyi gözlenir. Palpasyonla rektus kasının açıklığı saptanır. Klinik önemi yoktur.

  • Ksifoid altında ve göbeğin üst kısmında rektus kası fasyasının ayrılması sonucu meydana gelen kabarıklığa diyastazis rekti adı verilir. Yatar durumdan oturur pozisyona gelirken daha iyi gözlenir. Palpasyonla rektus kasının açıklığı saptanır. Klinik önemi yoktur.





Kronik karaciğer hastalıklarında yıkılamayan östrojene bağlı olarak deride meydana gelen arteriovenöz fistüldür. Ortadan çıkan damar etrafa radyal olarak yayılır. Ortasına toplu iğne başı ile bastırıldığında solar.

  • Kronik karaciğer hastalıklarında yıkılamayan östrojene bağlı olarak deride meydana gelen arteriovenöz fistüldür. Ortadan çıkan damar etrafa radyal olarak yayılır. Ortasına toplu iğne başı ile bastırıldığında solar.









Vena porta basıncının yüksek olduğunu gösterir. Vena porta akımının paraumbilikal venlerle vena kava inferiora taşınmasının bir bulgusudur. Batında dilate venlerle karakterize olup, akım yönü yukarı doğrudur.

  • Vena porta basıncının yüksek olduğunu gösterir. Vena porta akımının paraumbilikal venlerle vena kava inferiora taşınmasının bir bulgusudur. Batında dilate venlerle karakterize olup, akım yönü yukarı doğrudur.













Bunların doluş yönüne bakılmalıdır. Her iki işaret parmağı ven üzerine konarak ven sıvazlanır. Parmaklardan biri kaldırılır. Venin dolup dolmadığına bakılır. Aynı işlem diğer parmak kaldırılarak tekrar yapılır. Ven yukarıdan aşağıya doğru doluyorsa vena kava superiorda tıkanıklık var demektir. Venin doluşu aşağıdan yukarıya doğru ise tıkanıklık vena kava inferiorda veya vena portadadır.

  • Bunların doluş yönüne bakılmalıdır. Her iki işaret parmağı ven üzerine konarak ven sıvazlanır. Parmaklardan biri kaldırılır. Venin dolup dolmadığına bakılır. Aynı işlem diğer parmak kaldırılarak tekrar yapılır. Ven yukarıdan aşağıya doğru doluyorsa vena kava superiorda tıkanıklık var demektir. Venin doluşu aşağıdan yukarıya doğru ise tıkanıklık vena kava inferiorda veya vena portadadır.



Karın adalelerinin yokluğu ile karakterize bir durumdur.

  • Karın adalelerinin yokluğu ile karakterize bir durumdur.

  • Karın görünümü tipiktir.

  • Karın muayenesinde karında tonus yoktur.

  • Ayrıca inmemiş testisler, dilate üreterler, dilate kaliksler, clubfoot ve diğer organ anomalileri de bulunur.

  • Özellikle erkek çocuklarda görülür.





Mide-barsak sisteminde obstrüksiyon olduğunda gözlenir. Pilor stenozunda bebek beslendikten sonra mide loju gözlendiğinde peristaltik dalgalar görülebilir.

  • Mide-barsak sisteminde obstrüksiyon olduğunda gözlenir. Pilor stenozunda bebek beslendikten sonra mide loju gözlendiğinde peristaltik dalgalar görülebilir.





Diyafragma yardımı … ……….abdominal solunum;

  • Diyafragma yardımı … ……….abdominal solunum;

  • göğüs kasları yardımı … ……….. göğüs solunumu

  • Bebeklikte daha çok abdominal tarzındadır.

  • Çocuk büyüdükçe 6-7 yaşından sonra göğüs solunumu ön plana çıkar.



Büyük çocuklarda abdominal solunum ön plana çıkmışsa

  • Büyük çocuklarda abdominal solunum ön plana çıkmışsa

    • yan ağrıları,
    • kosta kırıkları,
    • ankilozan spondilit ve
    • göğüs adalesi felçlerini
  • Bebeklikte göğüs solunumu ön planda ise

    • Peritonit,
    • intraabdominal kitleler,
    • diyafragma paralizisi gibi.


Akut pankreatitde göbek etrafında oluşan mavimsi-grimsi renk değişikliği. Hemoperitoneum belirtisidir.

  • Akut pankreatitde göbek etrafında oluşan mavimsi-grimsi renk değişikliği. Hemoperitoneum belirtisidir.





Ağrılı noktalar tespit edilir,

  • Ağrılı noktalar tespit edilir,

  • Defans varsa belirlenir,

  • Organ büyüklüklerinin sınırları saptanır,

  • Organların kıvamı hakkında bilgi elde edinilir,

  • Organlarda yer değiştirme olup olmadığı araştırılır,

  • Karın içinde sıvı toplanıp toplanmadığına bakılır.



Akut karın tanısı için çok önemli bir muayene bulgusudur.

  • Akut karın tanısı için çok önemli bir muayene bulgusudur.

  • Karına dokunulduğunda karın adalelerinin kasılarak sertleşmesine defans adı verilir.



İstemli defans: Hastanın kendisinin isteyerek yaptığı defanstır. Karın derisine dokunulunca huylanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocukların ağlamaları sırasında veya kendisine dokunulmasını protesto etme amacı ile karın adalelerini sıkması sonucu gelişir.

  • İstemli defans: Hastanın kendisinin isteyerek yaptığı defanstır. Karın derisine dokunulunca huylanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocukların ağlamaları sırasında veya kendisine dokunulmasını protesto etme amacı ile karın adalelerini sıkması sonucu gelişir.

  • İstemsiz defans: Akut karın olaylarında gelişir. Periton irritasyonunu gösterir. Enfeksiyöz, kimyasal (safra, mide asidi, kan, gaita) veya inflamatuvar (FMF) kaynaklı olabilir. Hasta ayakları üzerinde zıpladığında, karına bastırıldığında ağrısının olduğu saptanır. Karın ağrısının basmakla artışı enfeksiyonu düşündürür.



Krista iliaka anterior superior ile göbeği birleştiren hat 3 parçaya ayrıldığında göbekten 2/3 uzaklıktaki noktadır. Apandisitin ağrı ve hassasiyetinin en iyi algılandığı noktadır.

  • Krista iliaka anterior superior ile göbeği birleştiren hat 3 parçaya ayrıldığında göbekten 2/3 uzaklıktaki noktadır. Apandisitin ağrı ve hassasiyetinin en iyi algılandığı noktadır.



Direkt rebound hassasiyeti; karın duvarına parmak uçları ile bastırılıp, aniden geriye çekilmesi sonucu bastırılan yerde geçici ağrı olmasına denir.

  • Direkt rebound hassasiyeti; karın duvarına parmak uçları ile bastırılıp, aniden geriye çekilmesi sonucu bastırılan yerde geçici ağrı olmasına denir.

  • İndirekt rebound hassasiyeti ise karında başka bir bölgenin bastırılması ve elin aniden çekilmesi sonucu ağrının ilk olarak hassasiyet alınan yerde duyulmasına denir



Karında toplanan sıvıya asit adı verilir.

  • Karında toplanan sıvıya asit adı verilir.

  • Kronik karaciğer hastalıklarında,

  • nefrotik sendrom gibi hipoproteinemilerde,

  • idrar kaçaklarında asit oluşabilir.



Serbest asitte sıvının yanlara toplanması nedeni ile karın iki yana doğru yayılmıştır.

  • Serbest asitte sıvının yanlara toplanması nedeni ile karın iki yana doğru yayılmıştır.

  • Ballote etmek: Karın iki yandan sallandığında ele vuran solid kitlenin hissedilmesidir.

  • Fluktuasyon alınması: Bir el karnın bir yanına konur. Diğer el ile karnın diğer yanına üçüncü ve baş parmak kullanılarak fiske vurulur. Hastanın eli karnın ortasına dik olarak konur. Vurulan fiskenin karşı elde hissedilmesine fluktuasyon alınması olarak ifade edilir.







Hassas alanlar en son muayene edilir

  • Hassas alanlar en son muayene edilir

  • Abdominal kitle veya derin hassasiyet değerlendirlir



Yumuşak yapılmalıdır. Karın içinde kitle, oliv, sucuk kıvamında invaginasyon, askaris yumağı aranır. Böbrekler çift elle muayene edilmelidir. Her iki lumbal bölge iki el arasına alınarak palpe edilir.Bazen sağda çekum, solda sigmoid kolon palpe edilebilir.

  • Yumuşak yapılmalıdır. Karın içinde kitle, oliv, sucuk kıvamında invaginasyon, askaris yumağı aranır. Böbrekler çift elle muayene edilmelidir. Her iki lumbal bölge iki el arasına alınarak palpe edilir.Bazen sağda çekum, solda sigmoid kolon palpe edilebilir.



Hasta obes, çok iri ise

  • Hasta obes, çok iri ise

  • Derin palpasyon zor olduğunda uygulanır





  • Böbrek kökenli:

      • Multikistik böbrek
      • Polikistik böbrek
      • Hidronefroz
      • Wilms tümörü
      • Nöroblastom
      • Non-Hodgkin lenfoma
      • Glob vezikale
  • İnvajinasyon: Sucuk şeklinde sağ alt kadranda

  • Hipertrofik pilor stenozu: Ksifoid ile göbek arası mesafenin orta sağtarafında hiportrofik pilor zeytin (oliv) olarak palpe edilebilir.

  • Aort anevrizması: Orta hatta pulsasyonu olan kitle.



Hastanın sağında durulur. Sağ elle muayene edilir. Büyüklüğü orta klavikular hat üzerinde kostaya olan uzaklığı cm olarak ifade edilir. Ayrıca kıvamı, üzerinde nodül olup olmadığı, kenarının keskin mi künt mü olduğu, hassasiyeti not edilir. Orta klavikular hatta 3.5 cm, hassas olmayan, sert kıvamlı, kenarı künt ve üzeri nodüllü gibi. Ksifoid altında sol lobda muayene edilir.

  • Hastanın sağında durulur. Sağ elle muayene edilir. Büyüklüğü orta klavikular hat üzerinde kostaya olan uzaklığı cm olarak ifade edilir. Ayrıca kıvamı, üzerinde nodül olup olmadığı, kenarının keskin mi künt mü olduğu, hassasiyeti not edilir. Orta klavikular hatta 3.5 cm, hassas olmayan, sert kıvamlı, kenarı künt ve üzeri nodüllü gibi. Ksifoid altında sol lobda muayene edilir.





Sağ elle yapılır.

  • Sağ elle yapılır.

  • Çentiği palpe edilmeye çalışılır.

  • Sol üst kadranda ele gelen kitlenin çentiği palpe edilebiliyorsa bu dalaktır.

  • Böbrekte çentik yoktur.

  • Büyüklüğü ön aksiler hat üzerinde kostaya olan uzaklığı ile ifade edilir.

  • Dalak palpasyonunda sol el alta konarak destek yapılabilir.



Hastaya derin nefes aldırılır.

  • Hastaya derin nefes aldırılır.

  • Alt pol hissedilir.

  • Çocuklarda rutinde palpe edil(e)mez

  • Zayıf çocuklarda veya polikistik böbrek hastalığı olanlarda böbrek palpe edilebilir



Normalde safra kesesi palpe edilmez. Ancak sağ üst kadranda kistik oluşum şekilde ele gelirse safra kesesi hidropsu düşünülmelidir.

  • Normalde safra kesesi palpe edilmez. Ancak sağ üst kadranda kistik oluşum şekilde ele gelirse safra kesesi hidropsu düşünülmelidir.













Sonor ses: Akciğer sahasında duyulan ses.

  • Sonor ses: Akciğer sahasında duyulan ses.

  • Hipersonor ses: Küçük çocuklarda göğüs duvarının ince olması nedeni ile sonor sese göre daha şiddetli duyulan ses.

  • Timpanik ses: Karın perküzyonunda duyulan sestir.

  • Matite: Kitleler üzerinde duyulan ses.



Küçük çocuklarda karaciğer üst sınırı 4. interkostal aralık hizasındadır. Büyük çocuklarda 5. interkostal aralık civarındadır. Sakinken üst sınır belirlendikten sonra hastanın derin nefes alıp tutması istenir. Normalde akciğerlerin açılması ile birlikte karaciğer üst sınırı aşağıya doğru yer değiştirir.

  • Küçük çocuklarda karaciğer üst sınırı 4. interkostal aralık hizasındadır. Büyük çocuklarda 5. interkostal aralık civarındadır. Sakinken üst sınır belirlendikten sonra hastanın derin nefes alıp tutması istenir. Normalde akciğerlerin açılması ile birlikte karaciğer üst sınırı aşağıya doğru yer değiştirir.



  • Hepatomegali

  • Subfrenik apse

  • Sağ diyafragma paralizisi

  • Sağ alt lob pnömonisi

  • Sağ plörezi

  • Sağ akciğerde atalektazi



Karaciğer matitesinin yerinde sonorite-timpanik ses alınması:

  • Karaciğer matitesinin yerinde sonorite-timpanik ses alınması:

    • İntestinal perforasyon sonucu serbest havanın karaciğer üzerinde perküte edilmesi
  • Karaciğer üst sınırının aşağıya kayması:

    • Amfizem
    • Pnömotoraks
  • Derin inspiryum ile karaciğer üst sınırının değişmemesi:

    • Sağ diyafragmatik paralizi


Symphysis pubis ile juguler çentik arasındaki hattın orta nokta transpilorik noktadır. Bu noktadan geçen transvers çizgi transpilorik hattır. Midklavikular hat ile transpilorik hat 90 derecelik açı yapar. Midklavikular hattın 6. kostayı kestiği noktadan açı noktasına çizilen ve en dış kenarı 9. kostayı kesen parabolun dış hattı ile açı kolları arasında kalan bölgedir. Buraya perküzyon yapıldığında normalde mide gazından dolayı sonorite alınır.

  • Symphysis pubis ile juguler çentik arasındaki hattın orta nokta transpilorik noktadır. Bu noktadan geçen transvers çizgi transpilorik hattır. Midklavikular hat ile transpilorik hat 90 derecelik açı yapar. Midklavikular hattın 6. kostayı kestiği noktadan açı noktasına çizilen ve en dış kenarı 9. kostayı kesen parabolun dış hattı ile açı kolları arasında kalan bölgedir. Buraya perküzyon yapıldığında normalde mide gazından dolayı sonorite alınır.









  • Asitin tanımlanması: Asit karında açıklığı yukarı bakan bir matiteye neden olur.

  • Mesane, over kisti: Açıklığı aşağıya bakan matiteye neden olur.





Use the heel of your closed fist to strike the patient firmly over the costovertebral angles.

  • Use the heel of your closed fist to strike the patient firmly over the costovertebral angles.

  • Compare the left and right sides.





  • Percuss from anterior abdomen laterally to outline areas of dullness noted



Patient rolled slightly toward the examined side; movement of the dull point medially is described as “shifting dullness” and suggests ascites

  • Patient rolled slightly toward the examined side; movement of the dull point medially is described as “shifting dullness” and suggests ascites





















Yenidoğanda aileye doğru bilgi vermek için dış genitallerin incelenmesi şarttır.

  • Yenidoğanda aileye doğru bilgi vermek için dış genitallerin incelenmesi şarttır.

  • Peniste hipospadias, epispadias, fimozis olup olmadığı gözlenmelidir.

  • Hipospadias sünnet için kondrendike bir durum olduğundan penisin ventral yüzeyine mutlaka bakmak lazım.

  • Küçük çocuklarda 2 yaşına kadar prepusyum ile glans arasında yapışıklıklar vardır.

  • Bu yapışıklık phimosis olarak değerlendirilmemeli ve prepusyum geri çekilmek için zorlanmamalıdır.

  • 2 yaşından sonra yapışıklık kaybolur.

  • Skrotumda 2 testis palpe edilmezse konjenital adrenogenital sendrom düşünülmelidir.



Testisler skrotumda bulunmazsa sıcak elle inguinal bölgeye yukarıdan aşağıya doğru masaj yapılarak, bu manevra ile inip inmediği kontrol edilmelidir.

  • Testisler skrotumda bulunmazsa sıcak elle inguinal bölgeye yukarıdan aşağıya doğru masaj yapılarak, bu manevra ile inip inmediği kontrol edilmelidir.

  • Bir yaşında büyük çocuklarda testislerin skrotumda palpe edilmemesi kriptorşidizm olark ifade edilir.

  • Hidrosel skrotumda sıvı toplanmasıdır.

  • İlk 2-4 ay hidrosel normaldir.

  • Skrotumda kuvvetli bir ışık kaynağı tutulduğunda ışığın homojen olarak geçişi hidrosel tanısı konulur.



Kız çocuklarında labia minörler belirgindir, giderek küçülür.

  • Kız çocuklarında labia minörler belirgindir, giderek küçülür.

  • Klitoris normal yenidoğanlarda hafif büyüktür. Belirgin büyüklüğü adrenogenital sendrom akla gelir.

  • Yenidoğan döneminde anne hormonlarının etkisi ile geçici vaginal akıntı ve kanama olabilir.

  • Perinenin her iki tarafa lateral ve aşağıya doğru çekilmesi ile uretra ve vagina orifisleri görülür.

  • Büyük çocuklarda cinsel gelişmede not edilmelidir. (Tanner evrelemesi)





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin