GÖz biLİMİ SÖZLÜĞÜ Dr. Ömer Faruk Recep Göz Bilimi Sözlüğü


Dacryoadenitis/ dakriyoadenit



Yüklə 1,32 Mb.
səhifə5/22
tarix07.01.2017
ölçüsü1,32 Mb.
#5037
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   22

D


Dacryoadenitis/ dakriyoadenit: Lakrimal bezin iltihabı.

Dacryocele/ dakriyosel: Hasner valfının kapalı olması nedeniyle lakrimal kese içinde amniyon veya mukus birikmesi.

Dacryocystectomy/ dakriyosistektomi: Lakrimal kesenin ameliyatla alınması.

Dacryocystitis/ dakriyosistit: Lakrimal kesenin iltihabı.

Dacryocystogram/ dakriyosistogram: Göz yaşı boşaltım sisteminin kontrast madde kullanılarak çekilen X-ışını filmi.

Dacryocystography/ dakriyosistografi: Göz yaşı boşaltım sisteminin kontrast madde kullanılarak X-ışını filminin çekilmesi.

Dacryocystorhinostomy/ dakriyosistorinostomi: Kese sonrasındaki bir tıkanıklığı tedavi etmek için kese ile burun arasındaki kemiğin çıkarılarak yeni bir açıklığın oluşturulduğu cerrahi girişim. Endonasal / endonazal dakriyosistorinostomi: Bkz. Endoscopic dacryocystorhinostomy. Endoscopic / endoskopik dakriyosistorinostomi: Burun tarafından yapılan dakriyosistorinostomi ameliyatı. External / eksternal dakriyosistorinostomi: Lakrimal kese bölgesine uyan cilt kesisi ile yapılan dakriyosistorinostomi.

Dacryolith/ dakriyolit: Lakrimal kese veya kanalda meydana gelen sert parçacık birikintileri.

Dacryops/ dakriyops: Lakrimal kanalın duktal kisti.

DBC/ merkezler arası mesafe: Bkz. Distance between centers.

DBL/ iki gözlük camı arasındaki mesafe: Bkz. Distance between lenses.

DCG/ dakriyosistografi: Bkz. Dacryocystography.

DCR/ DSR (dakriyosistorinostomi): Bkz. Dacryocystorhinostomy.

D/ D (diyoptri): Bkz. Diopter.

D & D’: Diverjans amplitüdü ve yakına bakışta diverjans amplitüdü.

DE/ diverjans fazlalığı: Bkz. Divergence excess.

Decentration/ desantrasyon, merkezden kay(dır)ma: Refraktif cerrahide planlanan ablasyonun merkezinin görme ekseni merkezi ile çakışmaması.

Decompensation/ dekompensasyon: Organın çalışmasındaki eksikliğin herhangi bir şekilde karşılanamaması nedeniyle ortaya çıkan bozukluk. Corneal / kornea dekompensasyonu: Korneanın su toplayarak berraklığını kaybetmesi.

Decompression/ dekompresyon: Herhangi bir organ veya boşluk içinde yükselen basıncın müdahale ile normale döndürülmesi. Antral-ethmoidal / antral-etmoidal dekompresyon: Bkz. Two-wall decompression. Four-wall / dört duvar dekompresyonu: Üç duvar dekompresyonunun orbita apeksindeki sfenoidin büyük bir kısmı yanı sıra orbita tavanının lateral yarısının çıkarılışıyla birleştirilmiş hâli. Orbital / orbita dekompresyonu: Kemikten oluşan göz çukurunun bir bölümünü çıkarma. Three-wall / üç duvar dekompresyonu: Antral-etmoidal dekompresyona lateral duvar çıkarılmasının eklendiği orbita dekompresyonu. Two-wall / iki duvar dekompresyonu: Kapak üzerinden forniks veya antral yaklaşımla orbita tabanının bir kısmıyla medial duvarın posterior kısmının çıkartıldığı orbita dekompresyonu.

Defect/ defekt, kusur, eksiklik, bozukluk, delik. Absolute / absolü defekt: Bkz. Absolute scotoma. Altitudinal / altitudinal defekt: Görme alanının üst ya da alt kısmında bulunan defekt. Heteronymous field / heteronim görme alanı defekti: Her iki gözde ters kısımları ilgilendiren görme alanı defekti. Homonymous field / homonim görme alanı defekti: Her iki gözde aynı tarafta bulunan görme alanı defekti. Marcus-Gunn pupillary / Marcus-Gunn pupilla defekti: Bkz. Relative afferent pupillary defect. Moth-eaten transillumination / güve yeniği tarzında transilüminasyon defekti: Pupilla sfinkterindeki atrofi sonucu meydana gelen transilüminasyon defektleri. Pseudovisual field / yalancı görme alanı defekti: Retina veya görme yolları ile ilişkili görme alanı defekti bulunmayan kişilerde başka faktörler nedeniyle ortaya çıkan görme alanı defekti. Relative / rölatif defekt: Bkz. Relative scotoma. Relative afferent pupillary / rölatif aferent pupilla defekti: Sallanan fener testinde ışık, anormal göze tutulduğunda pupillanın genişlemesi. Total afferent pupillary / tam aferent pupilla defekti: Yakın refleksinin normal olmasına rağmen anormal göze tutulan ışığa her iki göz pupillasından cevap alınamaması. Window / pencere defekti: Fundus flüoresein anjiyografide retina pigment epitelindeki defekt nedeniyle koroid flüoresansının engellenmemesi ile ortaya çıkan görünüm.

Deficiency/ yetmezlik, yetersizlik. Color / renk körlüğü: Bkz. Color blindness. Color vision / renk körlüğü: Bkz. Color blindness.

Degeneration/ dejenerasyon. Organ veya dokunun yapı ve fonksiyon bakımından özelliğini kaybederek bozulması; aynı zamanda Bkz. Disease, Syndrome, Dystrophy. Age related macular / yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, senil maküla dejenerasyonu: Damarsal, kalıtsal veya başka faktörlere bağlı olarak maküla yapı ve fonksiyonlarının bozulduğu bir durum. Amyloid / amiloidozis, amiloid dejenerasyon: Bkz. Amyloidosis. Ascending / asendan dejenerasyon: Bkz. Wallerian degeneration. Atrophic macular / atrofik maküla dejenerasyonu: Bkz. Dry macular degeneration. Chorioretinal / koryoretinal dejenerasyon: Koroid ve retinayı birlikte ilgilendiren dejenerasyon. Criswick-Schepens’ hereditary exudative vitreoretinal / Criswick-Schepens kalıtsal eksüdatif vitreoretinal dejenerasyonu: Bkz. Familial exudative vitreoretinopathy. Descending / desendan dejenerasyon: Görme aksonu zedelendiği zaman ganglion hücresi gövdesine bağlı akson bölümünün bozulması. Dry macular / kuru tip maküla dejenerasyonu: Maküladaki pigment epitel hücrelerinin atrofik dejenerasyonu ile karakterize yaşa bağlı maküla dejenerasyonu tipi. Exudative macular / eksüdatif maküla dejenerasyonu: Bkz. Wet macular degeneration. Furrow / oluk dejenerasyonu: Arkus senilis ile limbus arasında kalan saydam dokunun incelmesi. Honeycomb / bal peteği dejenerasyonu: Ekvatorun arkasına uzanabilen ince bir perivasküler pigmentasyon ağıyla karakterize bir tür yaşa bağlı değişiklik. Lattice / latis dejenerasyonu: Periferik retinada delik oluşturabilen ve retina dekolmanına yol açabilen kafese benzer görünüşteki bir dejenerasyon. Lipid / lipit dejenerasyonu: Bkz. Primary lipid keratopathy, Secondary lipid keratopathy. Macular / maküla dejenerasyonu: Bkz. Age related macular degeneration. Microcystoid / mikrokistoid dejenerasyon: Retinayı kalınlaşmış ve daha az şeffaf gösteren gri-beyazımsı arka plan üzerinde, sınırları belirgin olmayan küçük veziküller. Mosaic / mozaik dejenerasyon: Bkz. Crocodile shagreen. Myopic / miyopik dejenerasyon: Bkz. Myopic maculopathy. Non-exudative macular / eksüdatif olmayan maküla dejenerasyonu: Bkz. Dry macular degeneration. Oral pigmentary / oral pigmenter dejenerasyon: Ora serrataya paralel seyreden hiperpigmente bir banttan oluşan yaşa bağlı değişiklik. Paving stone / kaldırım taşı dejenerasyonu: Sınırları belirgin depigmentasyon ve incelme alanlarıyla karakterize sık görülen bir periferik retina dejenerasyonu. Pellusid marginal / pellusid marjinal dejenerasyon: Korneanın alt kısmında ülser olmaksızın meydana gelen incelme ile karakterize bir bozukluk. Peripheral cystoid / periferik kistoid dejenerasyon: Ora serratadan arkaya doğru uzanan ve yaşlanmaya bağlı normal bir değişiklik olduğu düşünülen mikrokistler. Reticular / retiküler dejenerasyon: Bkz. Honeycomb degeneration. Salzmann nodular / Salzmann nodüler dejenerasyonu: Nodüller oluşturarak kornea epitelini yukarı doğru iten, ince, kabarık, gri veya mavi-gri renkte yüzeysel stroma kesafetleri ile karakterize kornea dejenerasyonu. Senile macular / yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, senil maküla dejenerasyonu: Bkz. Age related macular degeneration. Snailtrack / salyangoz izi dejenerasyonu: Net sınırlara sahip, sıkıca bir araya gelmiş kar tanelerinden oluşan bantların periferik retinaya kırağı benzeri görünüm verdiği bir dejenerasyon. Spheroidal / sferoidal dejenerasyon: Kapak aralığına denk gelen yüzeysel periferik kornea stromasında ve konjunktivada yerleşmiş küçük, kehribar renkli granüllerle karakterize kornea dejenerasyonu. Stargardt macular / Stargardt maküla dejenerasyonu: Bkz. Stargardt macular dystrophy. Terrien marginal / Terrien marjinal dejenerasyonu: Korneanın çevresel kısmında ilerleyici incelme ile karakterize bir kornea dejenerasyonu. Wagner’s vitreoretinal / Wagner vitreoretinal dejenerasyonu: Vitreusta yoğun membranlar, retina damarları boyunca pigmentasyon, retina dekolmanı ve katarakt ile karakterize, dominant geçişli bir bozukluk. Wallerian / Wallerian dejenerasyonu: Görme aksonu zedelendiği zaman beyine çıkan segmentinin bozulması. Wet macular / yaş tip maküla dejenerasyonu: Maküla bölgesinde anormal damar oluşumu ve sızıntı ile karakterize yaşa bağlı maküla dejenerasyonu tipi.

Degenerative/ dejeneratif: Dejenerasyonla ilgili; dejenerasyona sebep olan.

Dellen/ dellen: Göz yaşının ulaşmasına engel olan bir durum nedeniyle korneanın çevresel kısmında meydana gelen çukurluk.

Deorsumduction/ deorsumdüksiyon: Bir gözün aşağı bakışı.

Deorsumvergence (right)/ deorsumverjans (sağ): Gözlerin negatif vertikal diverjansı.

Deorsumversion/ deorsumversiyon: İki gözün birlikte aşağı bakışı.

Depigmentation/ depigmentasyon: Pigment kaybı; pigment azal(tıl)ması.

Deposit/ depozit: Herhangi bir organ veya vücut bölümünde birikim gösteren madde. Adrenochrome / adrenokrom depoziti: Uzun süreli adrenalin damlalarının kullanımı sonucu tarsal konjunktiva ya da forniks konjunktivasında yer alan küçük pigment öbekleri. Mascara /maskara depoziti: Alt fornikste biriken maskara parçacıkları.

Depression (1)/ depresyon, aşağı hareket (göz için). Bir veya iki gözün aşağı hareketi.

Depression (2)/ depresyon: Parlak olmayan ve küçük uyarılara kör olan görme alanı bölgesi; genel veya lokal rölatif görme alanı defekti.

Depressor/ depresör: Aşağı hareket yaptıran göz kası.

Depth, saggital/ sagital derinlik: Kontak lensin merkezî kısmının arka yüzeyi ile düz bir yüzey arasındaki mesafe.

Dermatitis, tear/ göz yaşı dermatiti: Normal olarak drene olamayan göz yaşının deride meydana getirdiği reaksiyon.

Dermatochalasis/ dermatoşalazis: Üst veya alt kapak cildinde yaşa bağlı sarkma meydana gelmesi.

Dermoid/ dermoid: Yapısında saç, diş, tırnak, deri gibi ektodermden gelişen unsurlar gösteren tümör.

Dermolipoma/ dermolipom: Bkz. Lipodermoid.

Desaturation, color/ renk desaturasyonu: Renklerin solgun görünmesi.

Descematocele/ desmatosel: Descemet membranının dışa doğru fıtıklaşması.

Detachment/ dekolman, ayrılma: Bir oluşumun oturduğu veya yapıştığı yüzeyden ayrılması. Ciliochoroidal / siliokoroidal dekolman: Bkz. Ciliochoroidal effusion. Exudative retinal / eksüdatif retina dekolma: Koroid kökenli subretinal sıvının hasarlı retina pigment epiteli üzerinden subretinal aralığa geçmesi ile oluşan retina dekolmanı. Falciform / falsiform dekolman: Bkz. Falciform fold. Fibrovascular retinal pigment epithelial / fibrovasküler retina pigment epiteli dekolmanı: Koroid neovaskülarizasyonu ve retina pigment epiteli dekolmanının birlikte oluşu. Posterior vitreous / posterior vitreus dekolmanı, arka vitreus dekolmanı: Vitreusun retina yüzeyinden ayrılması. Pseudo-posterior vitreous / psödo-posterior vitreus dekolmanı: Vitreustaki büyük bir kavitenin yoğunlaşmış kenarlarının meydana getirdiği posterior vitreus dekolmanına benzer görünüm. Retinal / retina dekolmanı: Retinanın damar tabakasından ayrılması. Retinal pigment epithelium / retina pigment epiteli dekolmanı: Retina pigment epiteli altında sıvı birikmesiyle arka kutupta değişen büyüklükte, keskin sınırlara sahip, kubbe şeklinde kabarıklık oluşması. Rhegmatogenous retinal / yırtıklı retina dekolmanı: Retinadaki bir yırtık veya delik sonrası gelişen dekolman. Secondary retinal / sekonder retina dekolmanı: Bkz. Exudative retinal detachment. Serous retinal / seröz retina dekolmanı: Bkz. Exudative retinal detachment. Subclinical retinal / subklinik retina dekolmanı: Genellikle ekvator önünde yer alan, az miktarda subretinal sıvı ile çevrili yırtığın olduğu retina dekolmanı. Traction(al) retinal / traksiyonel retina dekolmanı: Duyu retinanın kontrakte olan vitreoretinal membranlar tarafından retina pigment epitelinden çekilerek ayrılması.

Deturgescence/ deturgesens: Gözün normal hidrasyon dengesi.

Deutan/ dötan: Döteranomali veya döteranopi ile ilgili; döteranomali veya döteranopisi olan.

Deuteranomaly/ döteranomali: Yeşil dalga boylarına karşı rölatif duyarsızlık sonucu kırmızı ve yeşil renklerin karıştırılması.

Deuteranopia/ döteranopi, yeşil renk körlüğü: Yeşil rengi tanıyamama ile karakterize görme bozukluğu.

Deviation/ sapma, kayma, meyil gösterme, deviasyon. Corrected pattern standard / düzeltilmiş patern standart sapma: Görme alanı incelemesinde hastanın görme tepesinin biçiminin yaşa göre eşleştirilmiş normallerinden ne kadar sapış gösterdiğinin ölçüsü. Dissociated vertical / dissosiye vertikal kayma: Bir göz kapatıldığında kapamanın arkasındaki gözde yukarı kayma ve bazen de biraz dışa doğru bir kayma ile birlikte eksiklotropya ve latent nistagmusun gözlendiği durum. Dissociated horizontal / dissosiye horizontal kayma: Bir göz kapatıldığında kapamanın arkasındaki gözde horizontal düzlemde kayma meydana gelmesi. Mean / ortalama sapma: Hastanın tüm görme alanının normal referansa göre ölçümü. Pattern / patern sapma: Görme alanı incelemesinde lens kesafetleri ve miyozis gibi durumların yol açtığı genel depresyon dikkate alınarak adapte edilmiş sayısal sunu. Pattern standard / patern standart sapma: Hastanın görme alanının yaşa göre eşleştirilmiş referans alandan sapma derecesi. Primary / primer kayma, birincil kayma: Paralizi olan gözde diğer göz fiksasyon yaparken paralitik kasın aksi yönünde görülen göz hareketi. Skew / çarpık kayma: Beyin sapı ve beyincik lezyonlarında görülen bir gözün yukarı, bir gözün aşağı kaydığı geçici vertikal diverjans. Secondary / sekonder kayma, ikincil kayma: Bir gözde paralizi varken paralizi olan bu gözün fiksasyonu esnasında diğer gözde görülen kayma. Torsional s/ torsiyonel kaymalar: Kornea üst kutuplarının içe veya dışa dönmesi şeklindeki göz kaymaları. Total / toplam sapma: Görme alanı incelemesinde hastanın sonuçları ile yaşıtları arasındaki farkı gösteren sayısal sunu.

Device, Barraquer-Krumeich-Swinger/ Barraquer-Krumeich-Swinger cihazı: Miyop veya hipermetrop refraktif lentiküllerin hazırlanması için kullanılan bir cihaz. Telescopic s/ teleskobik cihazlar: Az görenlerin görsel rehabilitasyonunda kullanılan ve göze takılarak veya yaklaştırılarak kullanılan bir tür cihaz.

Dextrocycloversion/ dekstrosikloversiyon: İki gözün birlikte sağa dönme (torsiyon) hareketi yapması.

Dextroversion/ dekstroversiyon: İki gözün birlikte sağa bakışı.

DHD/ DHD (dissosiye horizontal kayma): Bkz. Dissociated horizontal deviation.

DI/ diverjans yetersizliği: Bkz. Divergence insufficiency.

Dial, astigmatic/ astigmatizm kadranı: Astigmatizm ölçümünde kullanılan saat şeklinde siyah radyal çizgilerden oluşmuş şema.

Dialysis/ diyaliz: Ayırma; ayrılma. Retinal / retinal diyaliz: Retinanın vitreus tabanından ayrışması.

Diameter, lens/ lens çapı: Kontak lensin bir kenardan diğer kenara kadar olan mesafesi.

Dichromatism/ dikromatizm: Kısmî renk körlüğü; tüm renklerin sadece iki renk halinde algılanması; iki renk gösterme hali. Anomalous / anormal dikromatizm: Bkz. Dichromatism.

Diffraction/ difraksiyon: Işık ışınının öğelerine ayrışması.

Diktyoma/ diktiyom: Bkz. Medulloepithelioma.

Diopter/ diyoptri: Merceğin ışığı kırma gücünü belirtmede kullanılan birim; odağa bir metre uzaklıktaki merceğin ışığı kırma gücü; metre cinsinden odak uzunluğunun tersi. Prism / prizma diyoptri: Bir ışık ışınının bir prizma veya bir lens içinden geçerken sapma açısını gösteren ölçü birimi; prizma veya lens içinden geçen bir ışının 1 m mesafede cm olarak gösterdiği sapma miktarı.

Dioptre/ diyoptri: Bkz. Diopter.

Dioptric/ diyoptrik: Diyoptri değeri itibariyle.

Dioptry/ diyoptri. Bkz. Diopter.

Diplopia/ diplopi, çift görme. Aynı anda bir cismin iki görüntüsün görülmesi. Binocular / binoküler diplopi: İki gözle bakarken çift görme meydana gelmesi. Central / santral diplopi: Merkezî görme alanında cisimlerin çift görülmesi. Convergent / konverjan diplopi: Fiksasyon noktasından daha yakındaki cisimlerin meydana getirdiği diplopi. Crossed / çaprazlaşan diplopi: Bkz. Convergent diplopia. Divergent / diverjan diplopi: Fiksasyon noktasından daha uzaktaki cisimlerin meydana getirdiği diplopi. Double / çift diplopi: İnferior rektus veya inferior oblik kaslarının ya da komşuluğunda bulunan bağ ve yağ dokusunun kırık içinde sıkışması nedeniyle hem aşağı hem yukarı bakışta ortaya çıkan diplopi. Heteronymous / heteronim diplopi: Bkz. Convergent diplopia. Homonymous / homonim diplopi: Bkz. Divergent diplopia. Monocular / monoküler diplopi: Tek gözle bakarken çift görme meydana gelmesi. Peripheral / periferik diplopi: Periferik görme alanında cisimlerin çift görülmesi. Physiological / fizyolojik diplopi: Kişinin gözlerini belli bir cisme sabitlemediği zaman normal olarak meydana gelen çift görme. Torsional / torsiyonel diplopi: Bir cismin görüntülerinden birinin üst ucunun diğerine göre farklı yöne eğildiği çift görme. Uncrossed / çaprazlaşmayan diplopi: Bkz. Divergent diplopia.

Direction, visual/ görme yönü: Her bir retina elemanının sübjektif boşluk içindeki yönelimi. Principal visual / ana görme yönü: Foveanın görme yönü. Secondary visual s/ sekonder görme yönleri: Ekstrafoveal noktaların görme yönü.

Directionality/ yön belirleme yeteneği: Boşlukta bir cismin diğeriyle olan ilişkisinin algılanması.

Disability, functional visual/ fonksiyonel görme yetersizliği: Görme kusurunun kişinin normal günlük aktivitelerini etkileme derecesi.

Disc/ disk: Bkz. Disk.

Discission/ disizyon: Kesit yapma; ikiye ayıracak şekilde kesit yapma; katarakt cerrahisinde göz merceği kapsülüne kesit yapma veya kapsülü bisturi ucu ile delme. Posterior / posterior disizyon: Yumuşak kataraktta mercek kapsülüne arkadan kesit yaparak mercek içeriğinin boşaltılması.

Disclination/ disklinasyon: Dışa doğru torsiyonel.

Discrimination, visual/ görsel ayırım: Cisimlerin boyut, şekil, patern, form, pozisyon ve renk gibi özelliklerini ayırabilme yeteneği.

Disease/ hastalık: Vücutta bölgesel veya genel bozukluğa sebep olan durum; aynı zamanda Bkz. Syndrome, Dystrophy, Degeneration. Batten-Mayou / Batten-Mayou hastalığı: Pigmenter retina dejenerasyonu, makülada kırmızı-kahverengi nokta, optik atrofi, nistagmus, zekâ geriliği ve kasılmalarla karakterize, muhtemelen otozomal resesif geçişli bir bozukluk. Behçet’s / Behçet hastalığı: Ağızda ülserler, genital ülserler, cilt lezyonları, damar lezyonları, iridosiklit, retinit, retinal flebit, katarakt, kistoid maküla ödemi, optik atrofi, sklerit ve başka sistem tutulumları ile karakterize sebebi bilinmeyen bir bozukluk. Benson’s / Benson hastalığı: Bkz. Asteroit hyalosis. Best’s / Best hastalığı: Bkz. Best vitelliform macular dystrophy. Bourneville / Bourneville hastalığı: Bkz. Tuberous sclerosis. Coats / Coats hastalığı: Erken dönemlerde, üstündeki dilate ve kıvrımları artmış retina kan damarlarıyla birlikte bulunan geniş intraretinal ve subretinal sarı renkli eksüdasyon alanları görülen, ilerleyen evrelerde eksüdatif retina dekolmanı ve retrolental kitle gelişimi ile karakterize ağır bir retinal telanjiektazi formu. Creutzfeldt-Jacob / Creutzfeldt-Jacob hastalığı: Nistagmus, ekstraoküler kas felçleri, kortikal körlük ve yaygın merkezi sinir sistemi dejenerasyonu ile karakterize kalıtsal ailevî bir bozukluk. Devic / Devic hastalığı: Çift taraflı optik nevrit ve hemen ardından gelişen transvers miyelit ile karakterize bozukluk. Eales’ / Eales hastalığı: Özellikle genç erkeklerde vitreus kanaması oluşturan ve sebebi bilinmeyen bir retinal vaskülit. Fabry’s / Fabry hastalığı: Kornea kesafetleri, konjunktiva varikositeleri, tortuoz retina damarları, anjiyokeratom, ekstremite ağrıları, böbrek yetmezliği ve hipertansiyon ile karakterize X’e bağlı geçiş gösteren, seramid triheksosid lipidoz. Gaucher’s / Gaucher hastalığı: Üçgen şeklinde sarı-kahverengi pinguekula, şaşılık, retina kanamaları, değişik nörolojik ve hematolojik anormalliklerle karakterize, otozomal dominant veya resesif geçişli bir sfingolipidoz. Gerstmann’s / Gerstmann hastalığı: Homonim hemianopi, dominant hemisfer sendromu, agrafi, parmak agnozisi, akalküli ve sağ-sol konfüzyonu ile karakterize bir bozukluk. Hand-Schuller-Christian / Hand-Schuller-Christian hastalığı: Diyabetes insipidus, proptozis ve multifokal kemik lezyonlarıyla karakterize bir Langerhans hücreli histiositoz. Idiopathic orbital inflammatory / idyopatik enflamatuar orbita hastalığı: Neoplastik ve enfeksiyöz özellik taşımayan, yer kaplayan orbita lezyonlarıyla karakterize bozukluk. Letterer-Siwe / Letterer-Siwe hastalığı: Orbitadaki ksantomatöz değişikliklere bağlı proptozis, hepatosplenomegali, lenfadenopati, anemi ve histiositoz ile karakterize bir hastalık. Niemann-Pick / Niemann-Pick hastalığı: Makülada kiraz kırmızısı leke, hepatosplenomegali ve merkezî sinir sistemi tutulumu ile karakterize bir sfingolipidoz. Norrie’s / Norrie hastalığı: İleri derecede displastik retina, retina dekolmanı, erken bunama ve psikoz ile karakterize, X’e bağlı geçiş gösteren bir bozukluk. Oguchi / Oguchi hastalığı: Otozomal resesif kalıtsal geçiş gösteren durağan gece körlüğü tipi. Ophthalmic Graves’ / oftalmik Graves hastalığı: Bkz. Thyroid ophthalmopathy. Plus / artı hastalığı: Aktif prematür retinopatisinde arka fundusta venüllerde genişleme ve arteryollarda kıvrımlaşma artışı olması. Purtscher’s / Purtscher hastalığı: Bkz. Purtscher’s retinopathy. Refsum / Refsum hastalığı: Hipertrofik periferik nöropati, serebellar ataksi, sağırlık, ihtiyozis, kardiyak aritmiler, beyin omurilik sıvısında protein artışı, pigmenter retinopati ve katarakt ile karakterize, resesif geçişli bir bozukluk. Sandhoff / Sandhoff hastalığı: Hekzozaminidaz A ve B eksikliği nedeniyle Tay-Sach hastalığına benzer bulgular gösteren bir sfingolipidoz. Schilder / Schilder hastalığı: Akabinde iyileşme göstermeyen çift taraflı optik nevrit meydana getiren ölümcül bir hastalık. Spielmeyer-Vogt / Spielmeyer-Vogt hastalığı: Bkz. Batten-Mayou disease. Sticker’s / Sticker hastalığı: Yüksek miyopi, likefiye vitreus, retina pigment değişiklikleri, retina dekolmanı, iskelet displazisi, yarık damak ve düzleşmiş yüz görünümü ile karakterize, dominant geçişli bir bozukluk. Still’s / Still hastalığı: Çocuklarda kronik poliartrit, kronik anterior üveit, bant keratopati ve sekonder katarakt oluşumu ile karakterize bir bozukluk. Tay-Sach’s / Tay-Sach hastalığı: Hekzozaminidaz A eksikliği nedeniyle ortaya çıkan nistagmus, şaşılık, optik atrofi, makülada kiraz kırmızısı nokta, somnolens, kasılmalar, zekâ geriliği ve felçlerle karakterize, otozomal resesif geçişli bir sfingolipidoz. Vogt-Spielmeyer / Vogt-Spielmeyer hastalığı: Bkz. Batten-Mayou disease. Von Recklinghausen’s / Von Recklinghausen hastalığı: Schwann hücrelerinden köken alan tümörler, sütlü kahve renginde cilt lekeleri, göz kapakları ve orbitayı da tutabilen nörofibromata ve bazen gözün kendisiyle ilgili bulgular veren, genellikle otozomal dominant geçiş gösteren tip I nörofibromatozis. Wilson’s / Wilson hastalığı: Korneada Kayser-Fleischer halkası, bazen gece körlüğü, göz hareketlerinde etkilenme, bazal ganglia dejenerasyonu, karaciğer sirozu, kas rijiditesi, tremor, ataksi, disfaji ve serum bakır yüksekliği ile karakterize, otozomal resesif geçişli olduğu düşünülen bir bozukluk.

Disinfectant, contact lens/ kontak lens dezenfektanı: Kontak lenslerde biriken bakteri ve mikroorganizmaları öldüren madde.

Disk/ disk: Her iki yüzü basık yuvarlak cisim veya oluşum. Optic / optik disk: Bkz. Optic papilla. Placido’s / Placido diski: Bkz. Keratoscope. Tilted / eğik disk: Optik sinirin göz küresine eğik girmesi sonucu meydana gelen anomali.

Dislocation of the crystalline lens/ lens dislokasyonu: Göz içindeki merceğin yerinden ayrılması.

Disorder/ bozukluk: Gerek doğuştan, gerekse sonradan oluşan herhangi bir anormallik, bozukluk veya hastalık. Directionality/laterality / yön belirleme ve lateralite bozukluğu: Sağ ve sol hakimiyetinin gelişmesinde bozukluk, buna bağlı olarak sağ ve sol yönlerin karıştırılması, harf ve sayıların tersten okunmasında zorluk. General binocular vision / genel binoküler görme bozukluğu: Bkz. Fusional vergence dysfunction. Visual perceptual s/ görsel algılama bozuklukları: Görme sisteminin bilgiyi işlemede meydana gelen, uzaysal ilişkiler, görsel şekil disfonksiyonu, görsel hafıza disfonksiyonu ve görsel motor disfonksiyon gibi bozuklukları.

Disparity/ disparite, eşitsizlik. Crossed / çaprazlaşan disparite: Bkz. Temporal disparity. Fixation / fiksasyon disparitesi: Binoküler görme durumunda füzyonu bozmayacak ölçüde meydana gelen konverjans fazlalığı, eksikliği veya vertikal dengesizlik. Horizontal / horizontal disparite: Görsel uyarının sınırlarını oluşturan cismin kenarlarının, fiksasyon noktasından sağ ve sol göze göre olan uzaklık farkı nedeniyle ortaya çıkan eşitsizlik. Nasal / nazal disparite: Uzaktaki cisimlerin meydana getirdiği binazal retina uyarısına bağlı eşitsizlik. Temporal / temporal disparite: Yakındaki cisimlerin meydana getirdiği bitemporal retina uyarısına bağlı eşitsizlik. Uncrossed / çaprazlaşmayan disparite: Bkz. Nasal disparity.

Display, graphic/ grafik sunu: Görme alanı çıktısında eşik değeri değişimlerini grinin tonları şeklinde veren bölüm. Numerical / sayısal sunu: Görme alanı çıktısında kontrol edilen tüm noktaları eşik değeri olarak veren kısım.

Dissociation, light-near/ ışık-yakın ayrışması: Yakın pupiller cevabın sağlam kalmasına rağmen ışık refleksinin ortadan kalkmış veya anormal olması.

Distance/ mesafe, uzaklık, ara(lık). Binocular pupillary / binoküler pupiller mesafe: Bkz. Interpupillary distance. between centers/ merkezler arası mesafe: Gözlük cephesinde iki gözün geometrik merkezleri arasındaki yatay mesafe. between lenses/ iki gözlük camı arasındaki mesafe: Bkz. Distance between centers. Intercanthal / interkantal mesafe: İki gözün medial kantusları arasındaki mesafe. Interpupillary / interpupiller mesafe: Gözlerin paralel olduğu durumda iki pupillanın merkezleri arasındaki uzunluk. Margin-reflex / kapak kenarı-kornea reflesi mesafesi: Üst kapak kenarı ile kornea reflesi arasındaki mesafe. Monocular pupillary / monoküler pupiller mesafe: Burun kökü ile pupilla merkezi arasındaki mesafe. Pupillary / pupiller mesafe: Bkz. Interpupillary distance. Vertex / verteks mesafesi: Gözlük camının kornea ön yüzeyine olan mesafesi.

Distichiasis/ distikiazis: Göz kapağında Meibom bez ağızları veya gerisinden çıkan ikinci bir kirpik sırası bulunması.

Distortion/ distorsiyon: Optik sistemin farklı büyütme yapması sonucu oluşan görüntü bozukluğu. Barrel / varil distorsiyonu: Yüksek negatif numaralı gözlük camlarının oluşturduğu, cisimlerin ortasının şişkin göründüğü bir distorsiyon. Pincussion / iğne yastığı distorsiyonu: Yüksek pozitif numaralı gözlük camlarının oluşturduğu, cisimlerin köşelerinin uzamış göründüğü bir distorsiyon.

Divergence/ diverjans: Gözlerin vertikal eksenleri etrafında birbirlerine göre zıt yönde hareketi; gözlerin birbirinden uzaklaşması. Fusional / füzyonel diverjans: İçe kaymayı kontrol eden verjans.

Divergent/ diverjan: Birbirinden uzaklaşan.

Division, levator: Bkz. Levator excision.

D/K value/ D/K değeri: Belli bir kontak lens materyalinin oksijen geçirgenliğinin ölçümü.

DLK/ yaygın lameller keratit: Bkz. Diffuse lamellar keratitis.

Dot, Mittendorf/ Mittendorf noktası: Lensin arka kutbunun alt nazalında ön hyaloid kalıntısını gösteren küçük kesiflik. Trantas s/ Trantas noktaları: Limbal vernal keratokonjunktivitte limbusta görülen küçük, sarı-beyaz nodüller.

Downgaze/ aşağı bakış: Bkz. Infraversion.

Downgrowth, epithelial/ epitelin içe büyümesi: Bkz. Epithelial ingrowth.

DR/ DR (diyabetik retinopati): Bkz. Diabetic retinopathy.

Drop/ göz damlası. Rewetting / ıslatıcı göz damlası: Yapay göz yaşı olarak veya kontak lens üzerinden kullanılarak düzgün bir optik yüzey oluşturan göz ilacı.

Drusen (1)/ drusen: Gözde koroidin retina ile temas halindeki iç tabakasında veya optik sinir başında, hiyaline benzer küçük sarı veya beyaz tanecikler birikmesi ile karakterize patolojik durum. Basal laminar / bazal laminer drusen: Retina pigment epiteli altında küçük, eşit büyüklükte ve yuvarlak nodüller. Calcified / kalsifiye drusen: Kalsifikasyon nedeniyle parlak görünüme sahip drusen. Confluent / bitişik drusen: Yumuşak drusenin bir araya gelmesi ile meydana gelen drusen. Dominant of Bruch membrane/ Bruch membranının dominant druseni: Bkz. Familial dominant drusen. Familial dominant / ailevî dominant drusen: Çoğunlukla maküla ve optik sinir başı etrafına yerleşmiş, sıklıkla simetrik dağılım gösteren geniş, yuvarlak, hafif kabarık ve sarı renkli lezyonlarla karakterize bir bozukluk. Hard / sert drusen: Retina pigment epitelinde lokal fonksiyon bozukluğu meydana getiren küçük, yuvarlak, sarımsı beyaz renkte, sınırları belirgin drusen. Optic disk / optik disk druseni: Optik sinir başını oluşturan madde içinde hiyaline benzer kalsifiye materyalin meydana getirdiği anomali. Soft / yumuşak drusen: Sert drusenden daha büyük ve sınırları net olarak belli olmayan drusen.

Drusen (2)/ drusen: Periferik retinada hiperpigmente sınırlara sahip olabilen küçük soluk lezyon kümeleri.

Duct, nasolacrimal/ nazolakrimal kanal: Lakrimal keseden burun içine uzanan ve göz yaşını burna aktaran kanal.

Duction/ düksiyon: Bir gözün hareketi.

Duochrome/ duokrom: Çift renk.

Dusting, endothelial/ endotelyal tozlanma: Akut anterior üveitte ve kronik iltihabın subakut alevlenmeleri esnasında endotel yüzeyini örten çok sayıda küçük hücre.

DVD/ DVD (dissosiye vertikal kayma): Bkz. Dissociated vertical deviation.

Dysfunction/ disfonksiyon, bozukluk: Bir uzvun görevini yapmaması. Binocular fusion / binoküler füzyon disfonksiyonu: Gözlerin birlikte çalışamama durumu. Fusional vergence / füzyonel verjans disfonksiyonu: Binoküler görmeyi sağlayamama veya devam ettirememe ile karakterize bozukluk. Meibomian gland / Meibom bezi disfonksiyonu: Bkz. Meibomian seborrhea. Ocular motor / oküler motor disfonksiyon: Gözün hareket yeteneklerinde bozukluk olması. Pupillodilator / pupillodilatör disfonksiyonu: Bkz. Horner’s syndrome. Pursuit / yavaş takip disfonksiyonu: Kişinin hareketli bir cismi takip etme yeteneğindeki bozukluk. Saccadic / sakkadik disfonksiyon: Kişinin gözlerine ani hareketleri yaptırmasındaki bozukluk. Visual form / görsel şekil disfonksiyonu: Cisim-zemin ayırımı, şekil devamlılığı, görüntünün tamamlanması ve görsel ayırım gibi fonksiyonlarda zorluk olması. Visual memory / görsel hafıza disfonksiyonu: Görülen şeylerin saklanması, hatırlanması ve tanınması gibi fonksiyonlarda zorluk olması. Visual motor / görsel motor disfonksiyon: Görsel bilginin yazarak veya çizerek ortaya konmasında zorluk yaşanması.

Dysgenesis/ disgenezi: Organın embriyon devresinde kusurlu gelişme göstermesi veya organda normal gelişmenin tamamlanamaması. Anterior chamber / ön kamara disgenezisi: Bkz. Mesenchymal dysgenesis. of the cornea/ kornea disgenezileri: Konjenital malformasyona neden olan, bazen kalıtsallık gösteren gelişimsel kornea bozuklukları. Iridocorneal / iridokorneal disgenezi: Bkz. Dysgenesis of the cornea. Mesenchymal / mezenkimal disgenezi: Nöral krest hücrelerinin üç dalga halinde, gelişmekte olan ön segmente göç ederek endotel, trabeküler ağ, stromal keratositler ve irisi oluşturması süreçlerinin herhangi birinde durma sonucu meydana gelen bozukluk. Mesodermal / mezodermal disgenezi: Bkz. Mesenchymal dysgenesis.

Dysplasia/ displazi: Dokunun veya doku hücrelerinin normal dışı gelişme göstermesi. Conjunctival / konjunktival displazi: Bkz. Conjunctival intraepithelial hyperplasia. Oculoauriculovertebral / oküloorikülovertebral displazi: Bkz. Goldenhar syndrome. Optic disk / optik disk displazisi: Yapısı oldukça bozuk görünen ve tanımlanmış herhangi bir anomaliye benzemeyen disk görünümü. Optic nevre / optik sinir displazisi: Bkz. Optic disk dysplasia. Retinal / retinal displazi: Retinanın embriyonik hayatta normal gelişme gösteremeyerek olgunluğa erişememesi ile karakterize durum. Septo-optic / septo-optik displazi: Bkz. De Morsier syndrome.

Dystopia/ distopi: Proptozis olmaksızın göz küresinin yer değiştirmesi.

Dystrophy/ distrofi. Aynı zamanda Bkz. Disease, Degeneration, Syndrome. Adult vitelliform macular / erişkin vitelliform maküla distrofisi: Optik diskin üçte biri ilâ yarısı büyüklüğünde, bilateral, simetrik, yuvarlak veya oval, hafif kabarık, sarı renkli subfoveal depozitlerle karakterize otozomal dominant bozukluk. Albipunctate / albipunktat distrofi: Bkz. Fundus albipunctatus. Anterior basement membrane / anterior bazal membran distrofisi: Kornea epitelinin alt tabakalara yapışmasını bozan, nokta, parmak izi, harita ve mikrokistler şeklinde lezyonlarla karakterize bir kornea distrofisi. Anterior corneal / anterior korneal distrofi: Kornea epiteli, bazal membran ve bazen Bowman membranını tutan distrofilerden her biri. Anterior / anterior distrofi: Görmenin etkilendiği, fakat kornea hissinin korunduğu, Reis-Buckler distrofisine benzeyen bir kornea distrofisi. Avellino / Avellino distrofisi: Tip 3 granüler kornea distrofisi. Best vitelliform macular / Best vitelliform maküla distrofisi: Çocuklukta başlayan ve iki taraflı olarak maküla bölgesinde yumurta sarısı şeklinde bir lezyonla karakterize olan otozomal dominant geçişli bozukluk. Biber-Haab-Dimmer / Biber-Haab-Dimmer distrofisi: Bkz. Lattice dystrophy. Bietti (nodular) / Bietti (nodüler) distrofisi: Bkz. Spheroidal degeneration. Butterfly / kelebek distrofisi: Maküla merkezinde üç ayrı yöne doğru dizilmiş sarı renkli pigment ile karakterize, genellikle dominant geçişli bir bozukluk. Central areolar choroidal (chorioretinal) / santral areolar koroidal (koryoretinal) distrofi: Bir-üç disk çapında, bilateral, dairesel, atrofik lezyonlar nedeniyle maküladaki koroid damarlarının görünür hâle geldiği otozomal dominant bir hastalık. Central areolar pigment epithelial / santral areolar pigment epitelyal distrofi: Foveadaki pigment defektlerinin zamanla pigment epitel atrofisine dönüştüğü otozomal dominant geçişli bir distrofi. Central cloudy / santral bulutlu distrofi: Özellikle derin stromayı tutan, bazen Bowman katına uzanan, ancak görmeyi pek bozmayan otozomal dominant kornea distrofisi. Central (inverse) retinitis pigmentosa-cone-rod / santral retinitis pigmentoza-koni-rod distrofisi: Merkezi görme ve renk görme kaybının erken yaşlarda başladığı, retina merkezini tutan retinitis pigmentoza ve fotoreseptör bozukluğu ile karakterize bir distrofi. Central parenchymatous / santral parenkimatöz distrofi: Bkz. Central cloudy dystrophy. Central speckled / santral benekli distrofi: Bkz. Fleck dystrophy. Choroidal (i)es/ koroid distrofileri: Koroidi tutan distrofik bozukluklar. Cogan microcystic (epithelial) / Cogan mikrokistik (epitel) distrofisi: Bkz. Anterior basement membrane dystrophy. Cone / koni distrofisi: Altın renginde tapetal refle ile birlikte hedef tahtası merkezi şeklinde maküla lezyonu, kemik spikülü tarzında pigment kümelenmesi, makülanın coğrafik atrofisi ve temporal disk solukluğu ile karakterize bozukluk. Congenital hereditary endothelial / konjenital kalıtsal endotelyal distrofi: Stromanın yaygın süt renginde veya buzlu cam şeklinde kesafeti ile karakterize bir kornea distrofisi. Corneal / kornea distrofisi, korneal distrofi: Başka sistemik veya lokal hastalıklarla ilişkisi olmayan, hayatın erken yıllarında başlayan, merkezi korneayı tutan kalıtsal, simetrik ve bilateral hastalık. Dominant cystoid macular / dominant kistoid maküler distrofi: Flüoresein anjiyografide perifoveal kapillerlerden sızmanın kistoid bir görünüme yol açtığı, erken başlangıçlı ve santral görme kaybı ile karakterize, otozomal dominant geçişli bir distrofi. Ectatic corneal : Bkz. Keratoconus. End-stage Best vitelliform macular / terminal Best vitelliform maküla distrofisi: Best vitelliform maküla distrofisinin hipertrofik skar, fibrovasküler skar veya atrofik makülopati sonucu görme keskinliğinin azaldığı beşinci ve son evresi. Epithelial basement membrane / epitelyal bazal membran distrofisi: Bkz. Anterior basement membrane dystrophy. Fenestrated sheen / delikli parlaklık distrofisi: Hedef tahtası merkezi şeklinde makülopati yapan dominant geçişli bir bozukluk. Fingerprint : Bkz. Anterior basement membrane dystrophy. Fleck / benek distrofisi: Oval ya da yuvarlak gri-beyaz kesafetlerle korneanın tüm katlarını tutan otozomal dominant bir distrofi. Fuchs’ / Fuchs distrofisi: Kornea endotelinde yaygın guttata, stroma ödemi, epitel ödemi ve büllöz keratopati ile karakterize otozomal dominant geçişli bir bozukluk. Gelatinous droplike / jelatinöz damla şeklinde distrofi: Yaşamın ilk on yılında ortaya çıkan, iki taraflı tutulum ile otozomal resesif geçiş gösteren ve korneada kabarık subepitelyal nodüllerle karakterize bir distrofi. Granular / granüler distrofi: Stromada hiyalin birikimi sonucu oluşan, giderek artan yüzeysel ve santral yerleşimli, ekmek kırıntısına veya kar tanesine benzeyen kesafetlerle karakterize bir kornea distrofisi. Groenouw type I / Groenouw tip I distrofi: Bkz. Granular dystrophy. Groenouw type II / Groenouw tip II distrofi: Bkz. Macular dystrophy. Late hereditary endothelial : Bkz. Fuchs’ dytrophy. Lattice / latis distrofisi: Stromada amiloid birikimi ile karakterize, dallanmalar gösteren, otozomal dominant bir kornea distrofisi. Macular / maküler distrofi: Stromada mukopolisakkarid birikimi ile karakterize otozomal resesif bir kornea distrofisi; maküla bölgesinde retina ve koroidi tutan, erken yaşlarda görülen ve ilerleyici, kalıtsal bozukluklardan her biri. Map-dot-fingerprint / harita-nokta-parmak izi distrofisi: Bkz. Anterior basement membrane dystrophy. Meesmann / Meesmann distrofisi: Daha çok merkezde bulunan ve buradan limbusa doğru uzanan, ama limbusa erişmeyen çok sayıda epitel kisti ile karakterize bir kornea distrofisi. North Carolina macular / Kuzey Carolina maküla distrofisi: Perifere veya makülaya yerleşmiş sarı-beyaz, druseni andıran depozitler, atrofik ya da eksüdatif makülopati ile karakterize otozomal dominant bir bozukluk. Oculopharyngeal / okülofaringeal distrofi: Farinks kaslarında zayıflık ve temporal kasta incelme ile karakterize oküler miyopati. Pattern (i)es/ patern distrofiler: Erişkin vitelliform maküla distrofisi ve kelebek distrofisi gibi bozuklukları içeren maküla distrofileri. Photoreceptor / fotoreseptör distrofisi: Gözdeki fotoreseptörlerin tedrici kaybı ile karakterize bozukluklardan her biri. Posterior polymorphous / posterior polimorföz distrofi: Kornea endotelinde değişik şekillerde kesafetlerle karakterize kalıtsal bir distrofi. Previtelliform Best vitelliform macular / previtelliform Best vitelliform maküla distrofisi: Best vitelliform maküla distrofisinin, normal fundus görünümüne sahip semptomsuz bir hastada anormal elektrookülogram elde edilmesiyle karakterize birinci evresi. Reis-Buckler’s / Reis-Buckler distrofisi: Daha çok kornea merkezinde bulunan, küçük, yüzeysel, halka şeklinde veya poligonal kesafetlerle karakterize bir kornea distrofisi. Schnyder (crystalline) / Schnyder (kristal) distrofisi: Genellikle bulanıklığı yaşla birlikte artan bir kornea içinde oval biçimli, ışıltılı, subepitelyal kristal kesafet alanı ile karakterize kornea distrofisi. Sorsby pseudo-inflammatory macular / Sorsby psödo-enflamatuar maküla distrofisi: Fundusta damarlar boyunca ve disk nazal kısmında yerleşmiş sarı-beyaz bitişik noktalar, koroid neovaskülarizasyonu ve eksüdatif makülopati ile karakterize otozomal dominant geçişli bir bozukluk. Stargardt macular / Stargardt maküla distrofisi: Hayatın ilk 20 yılı içinde başlayıp foveada beneklenme, oval maküla lezyonu, maküla lezyonunun çevresinde beneklenme, retina pigment epiteli, fotoreseptörler ve koryokapillaristeki değişiklikler nedeniyle görme keskinliğini azaltan bir distrofi. Vitelliform Best vitelliform macular / vitelliform Best vitelliform maküla distrofisi: Best vitelliform maküla distrofisinin, lipofuskinin retina altında birikimiyle oluşan yumurta sarısı ya da sahanda yumurta görünümündeki maküla lezyonuyla karakterize ikinci evresi. Vitelliform / vitelliform distrofi: Bkz. Best vitelliform macular dystrophy. Vitelliruptive Best vitelliform macular / vitellirüptif Best vitelliform maküla distrofisi: Best vitelliform maküla distrofisinin yumurta sarısı şeklindeki lezyonun parçalanıp çırpılmış yumurta görünümüne dönüştüğü dördüncü evresi. Vortex / vorteks distrofisi: Bkz. Cornea verticillata.

Yüklə 1,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin