GÖz biLİMİ SÖZLÜĞÜ Dr. Ömer Faruk Recep Göz Bilimi Sözlüğü



Yüklə 1,32 Mb.
səhifə12/22
tarix07.01.2017
ölçüsü1,32 Mb.
#5037
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   22

L


Laceration/ laserasyon: Sivri bir cismin sebep olduğu tam kat göz yaralanması.

Lacrima/ göz yaşı.

Lacrimal/ lakrimal, göz yaşı _: Göz yaşı ile ilgili; göz yaşına ait.

Lacrimation/ lakrimasyon, göz yaşarması, göz yaşı salgılanması. Reflex / refleks göz yaşarması: Öksürme, hapşırma, tat ve koku ile gözde yaşarma meydana gelmesi.

Lacrimatory/ lakrimatör, göz yaşartan, göz yaşartıcı: Göz yaşı salgılanmasına neden olan; göz yaşı salgılatan.

Lag, accommodation/ akomodasyon gecikmesi: Gözün odaklama cevabı ile odaklanma için gereken uyarı arasındaki diyoptri farkı. Lid / kapak gecikmesi: Bazı bozukluklarda üst göz kapağının aşağı bakarken göz küresini takip etmede gecikmesi veya takip edememesi.

Lagophthalmia/ lagoftalmus: Bkz. Lagophthalmus.

Lagophthalmos/ lagoftalmus: Bkz. Lagophthalmus.

Lagophthalmus/ lagoftalmus: Üst göz kapağının göz küresini açıkta bırakacak şekilde tam kapanamaması hali.

Lake, lacrimal/ lakrimal havuz: Gözün medial kantusunda göz yaşının biriktiği üçgen şeklindeki yapı.

Lamina/ lamina: Zar şeklinde ince düz tabaka; ince levha. cribrosa/ lamina kribroza: İçinden optik sinir liflerinin geçtiği sklera bölgesindeki delikli kollajenöz ve glial yapı. fusca/ lamina fuska: Skleranın en iç tabakası. papyracea/ lamina papirasea: Kağıt duvar; etmoid kemikten oluşan oldukça ince medial orbita duvarı. vitrea/ Bruch membranı: Bkz. Bruch’s membranı. Posterior elastic / posterior elastik lamina: Bkz. Descemet’s membrane. Suprachoroid / suprakoroid lamina: Bkz. Suprachoroid(ea).

Laser (Light amplification by stimulated emission of radiation)/ lazer (Radyasyonun uyarılmış saçılımı ile ışık güçlendirilmesi). ALK / ALK lazer: ALK’nın PRK ile birleştirildiği ekzimer lazer yöntemi, Bkz. Laser assisted in-situ keratomileusis. Argon / argon lazer: 514 nm “yeşil” ve 488 nm “mavi” dalga boylarına sahip, bazı göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir lazer. Broadbeam / geniş çaplı ışınla uygulanan (ekzimer) lazer: Ablasyon için kullanılan ışın çapı oldukça büyük olan bir ekzimer lazer. Diode / diod lazer: 780-950 nm dalga boylarında kızıl ötesi ışık yayan bir lazer. Dye s/ boya lazerleri: Yeşil ve kırmızı arası dalga boyuna sahip, maküla bölgesinin fotokoagülasyonunda kullanılan bir tip lazer. Excimer / ekzimer lazer: Excited dimer teriminin ilk harflerinden oluşan, 193 nm dalga boyunda ültraviyole ışık gönderen ve göz biliminde daha çok kırılma kusurlarının tedavisinde kullanılan lazer. Femtosecond / femtosaniye lazer: İntraLASİK girişiminde daha güvenli ve hassas bir flep oluşturmak için kullanılan lazer. Holmium / holmiyum lazer: Kızıl ötesi dalga boyu ile sıcak bir ışın oluşturan ve lazer termokeratoplastide kullanılan lazer. Neodymium YAG / neodimiyum YAG lazer: Katarakt cerrahisi sonrası oluşan arka kapsül kesafetinin açılması ve pupiller blok glokomunda irise delik açılması için kullanılan kesici bir lazer. Spot scanning / nokta tarayıcı lazer: Kornea dokusunu gidermek için yakın aralıklarla odaklanan güçlü ışık ışını üreten lazer. YAG / YAG lazer: İtriyum alüminyum garnet lazer; 1064 nm dalga boyunda kısa aralıklı ve yüksek enerjili ışın üreten bir lazer.

Lash/ kirpik. Metaplastic es/ metaplastik kirpikler: Meibom bez ağızlarından köken alan kirpikler.

LASIK/ LASİK (lazer ile in-situ keratomilozis): Bkz. Laser assisted in-situ keratomileusis.

Laterality/ lateralite: Bir cismin iki kenarının algılanması.

Lavage/ lavaj: Künt uçlu özel bir iğne ile punktumlardan kanaliküle girilip basınçla verilen sıvının burna gelip gelmediğinin araştırıldığı test.

Law, Donders’/ Donders kanunu: Baş dik pozisyonda ve sabit bir noktaya bakarken gözün oryantasyonu fiksasyon ekseninde sadece horizontal ve vertikal koordinatlar tarafından belirlenmektedir. Hering’s / Hering kanunu: İki göz birlikte düşünüldüğünde gözleri aynı yöne konjuge olarak hareket ettirecek olan yöndeş kaslar eş zamanlı olarak eşit miktarda inervasyon alırlar. Listing’s / Listing kanunu: Sabit dik duran bir baş pozisyonunda ve sonsuza fiksasyon yapılırken göz küresinin oryantasyonu Listing düzleminde mevcut olan ve rotasyon merkezinden başlayan tek bir eksen ile temsil edilebilir. Sherrington’s / Sherrington kanunu: Eğer bir gözdeki kaslardan birinde kontraksiyon mevcutsa bunun antagonistinde aynı oranda gevşeme ortaya çıkacaktır. Sherrington’s (of reciprocal innervation)/ Sherrington’un resiprokal inervasyon kanunu: Bkz. Sherrington’s law. Snell’s / Snell kanunu: Refraksiyonla ilgili temel optik kanun (n sin i= n’ sin i’).

Layer/ tabaka, kat, katman. Aqueous / aköz tabakası: Kornea önündeki göz yaşının üç tabakasından ortada olanı. Bowman’s / Bowman tabakası: Bkz. Bowman’s membrane. Chievitz / Chievitz katmanı: İç ve dış nöroblastik katları birbirinden ayıran geçici sinir lifi katı. Descemet’s / Descemet katı: Bkz. Descemet’s membrane. External nuclear / dış nükleer katman: Bkz. Outer nuclear layer. External plexiform / dış pleksiform katman: Dış nükleer katman ile iç nükleer katman arasında yer alan, rod ve koni granüllerinin aksonları ile bipolar hücre dendritlerinin birbirine girdiği retina katmanı. Fibrous / fibröz katman: Bkz. Fibrous tunic. Ganglion cell / ganglion hücre katmanı: Retinada ganglion hücre çekirdeklerinin oluşturduğu katman. Haller’s / Haller tabakası: Koroidin vasküler katmanında büyük boyutlu damarların oluşturduğu tabaka. Henle’s (fiber) / Henle (lif) katmanı: Maküla bölgesindeki dış pleksiform katman. Inner neuroblastic / iç nöroblastik katman: Embriyonik dönemde ganglion hücreleri, amakrin hücreler ve Müller hücrelerini oluşturan retina katmanı. Inner nuclear / iç nükleer katman: Bkz. Internal nuclear layer. Inner plexiform / iç pleksiform katman: Bkz. Internal plexiform layer. Internal nuclear / iç nükleer katman: İç ve dış pleksiform katmanları arasında bulunan, özellikle görmeyle ilgili hücrelerin (bipolar, horizontal, amakrin ve Müller) gövdelerinden oluşan katman. Internal plexiform / iç pleksiform katman: İç nükleer katman ile ganglion hücre katmanı arasında yer alan, bipolar hücre aksonları ile ganglion hücre dendritlerinin birbirine girdiği retina katmanı. Lacrimal / lakrimal katman: Bkz. Aqueous layer. Lipid / yağ tabakası: Göz yaşı tabakalarından en dışta olanı. Molecular s/ (iç ve dış) moleküler katmanlar: Bkz. External plexiform layer ve Internal plexiform layer. Mucin / mukus tabakası: Bkz. Mucus layer. Mucoid / mukus tabakası: Bkz. Mucus layer. Mucus / mukus tabakası: Göz yaşı tabakalarından en içte olanı. Nerve fiber / sinir lifi katmanı: Retinada ganglion hücre aksonlarının oluşturduğu katman. Nervous / sinir katmanı: Bkz. Internal tunic. Neuroblastic s/ nöroblastik katmanlar: Nükleusların, vitreus kavitesine doğru göç ederek oluşturdukları nükleer katlar. Oil / yağ tabakası: Bkz. Lipid layer. Outer neuroblastic / dış nöroblastik katman: Embriyonik dönemde horizontal hücreler, bipolar hücreler, rod ve konileri oluşturan retina katmanı. Outer nuclear / dış nükleer katman: Dış limitan membran ile dış pleksiform katman arasında bulunan, özellikle rod ve koni granüllerini yani nükleuslarını barındıran retina katmanı. Outer plexiform / dış pleksiform katman: Bkz. External plexiform layer. Sattler’s / Sattler tabakası: Koroidin vasküler katmanında küçük boyutlu damarların oluşturduğu tabaka. Vascular / vasküler katman: Bkz. Uveal tract.

Lens/ lens, mercek, gözlük camı: Işığı kırma yeteneği taşıyan cam, plastik veya canlı dokusu gibi saydam madde. Abraham / Abraham lensi: Lazer iridotomi için kullanılan bir lens. Annular bifocal / halkasal bifokal lens: Merkezi uzak, çevresel kısmı yakın için ayarlanmış bifokal kontak lens. Anterior chamber (intraocular) / ön kamara lensi: Ameliyatla gözün ön kamarasına yerleştirilen yapay göz içi lensi. Anti-reflection es/ antirefle gözlük camları: Lens yüzeyinde oluşan yansımalar ve hayalet görüntülerin azaltılması amacıyla kaplama yapılmış gözlük camları. Aphakic contact / afak kontak lensi: Afak hastalar için üretilen yüksek pozitif numaralı kontak lens. Aspheric / asferik lens: Sferik aberasyonu en aza indirmek için paraboloit bir yüzeye sahip olan lens veya ayna. Astigmatic / astigmatik lens: İki ana meridyende farklı kırma gücüne sahip lens. Bagolini striated es/ Bagolini çizgili camları: Bkz. Bagolini striated glasses. Bandage soft contact / yumuşak bandaj kontak lens: Bkz. Therapeutic contact lens. Bifocal es/ bifokal lensler: Uzak ve yakın olmak üzere iki mesafenin tashihi için yapılmış lens ve gözlük camları. Conceve / konkav lens: Topun iç yüzeyine benzer yüzeye sahip lens; miyopinin tashihinde kullanılan, ortası ince, kenarı kalın negatif lens. Contact / kontak lens: Kornea üzerine yerleştirilerek tashih, tedavi ve kozmetik amaçlarla kullanılan ince saydam lens. Converging / konverjan lens: Bkz. Convex lens. Convex / konveks lens: Topun dış yüzeyine benzer yüzeye sahip lens; hipermetropi ve presbiyopi gibi kırılma kusurlarının tashihinde kullanılan, ortası kalın, kenarı ince, pozitif lens. Corrected curve / eğriliği düzeltilmiş lens: Belli bölümleri daha iyi görebilmek için çevresel kusurları azaltılmış bir lens. Crystalline / göz merceği, lens: Gözün içinde, irisin arkasında tabî olarak bulunan mercek. Cylinder / silindir lens: En az bir sferik olmayan yüzeye sahip, astigmatizm tashihi için kullanılan lens. Daily wear contact / günlük kullanım kontak lensi: Kişinin sadece uyanık olduğu saatlerde kullanması için üretilmiş kontak lens. Disposable contact / tek kullanımlık kontak lens: Göze takılıp bir gün, bir hafta veya bir ay hiç çıkarılmadan kullanıldıktan sonra atılan kontak lens. Diverging / diverjan lens: Bkz. Concave lens. Double / çift lens: Göz merceğinin doğuştan çift olması ile karakterize bir anomali. El Bayadi / El Bayadi lensi: +60 diyoptri kırma gücüne sahip, temassız bir muayene lensi. Extended wear contact / uzun süreli kullanılan kontak lens: Gözden çıkarılmadan 1-7 gün boyunca kullanılabilen kontak lens. Foldable (intraocular) / katlanabilir lens: Katlanarak küçük kesiden göz içine yerleştirilen yumuşak yapay göz içi lensi. Frequent replacement contact / sık değişim kontak lensi: Bkz. Planned replacement contact lens. Fused / kaynaşmış gözlük camı: Üç veya daha fazla cam parçasının ısı ile birleştirilmesinden oluşan ve lens bağlantıları görülmeyen multifokal gözlük camı. Goldmann / Goldmann arka kutup lensi: Retina arka kutbu ve çevresindeki 30 derecelik alanın incelenmesini sağlayan temaslı bir muayene lensi. Goldmann three-mirror / Goldmann üç aynalı lensi: Merkezi parça, ekvator aynası, periferik ayna ve gonyoskobi aynasından oluşan bir muayene lensi. Hard contact / sert kontak lens: Sert lenslerin gaz geçirgenliği olmayan ilk formu. High index es/ yüksek kırılma indeksli lensler: Plastik veya cama göre daha yüksek kırılma indeksleri olan maddelerden yapılan lensler. Hoskins suturelysis / Hoskins sütür kesme lensi: Trabekülektomi sonrası argon lazerle sütür kesilmesi için kullanılan bir lens. Hruby / Hruby lensi: Biyomikroskoba eklenmiş, -55 diyoptri kırma gücüne sahip, plano-konkav bir temassız muayene lensi. Intracorneal / kornea içi lensi: Yüksek kırılma kusurlarında kornea stroması içine yerleştirilerek tedavinin yapıldığı yapay lens. Intraocular / (yapay) göz içi lens(i): Hastanın afak kontak lensine ve gözlüklerine ihtiyacını bertaraf etmek için katarakt cerrahisi esnasında göz içine yerleştirilen lens. Iris claw / iris pençe lensi: Haptikleri irisi bir pençe gibi tutan yapay ön kamara lensi. Koeppe / Koeppe lensi: Direkt gonyoskobi için kullanılan bir açı lensi. Krieger / Krieger lensi: -60 diyoptri kırma gücüne sahip, temassız bir muayene lensi. Laminated / tabakalı gözlük camı: Çok sayıda cam veya plastik katmanının sandviç gibi birleştirilerek tek ünite oluşturduğu gözlük camı. Lenticular / lentiküler gözlük camı: Optik gücü olmayan daha büyük bir taşıyıcı içerisine yerleştirilmiş, çok yüksek diyoptriye sahip yuvarlak gözlük camı. Mainster / Mainster lensi: Arka kutupta 45 derece kadar bir alanın muayenesinin yapılabildiği, temaslı bir lens. Meniscus / menisk lens: Bir tarafı konkav, bir tarafı konveks olan gözlük camı. Minus / negatif lens: Bkz. Concave lens. Multifocal / multifokal gözlük camı: Bifokal ve trifokal gibi birden fazla görme mesafesine sahip gözlük camı. Myodisc es/ miyodisk lensler: Yüksek miyoplarda tercih edilen bikonkav lensler. Negative / negatif lens: Bkz. Concave lens. Occluder contact / kapayıcı kontak lens: Afak veya yüksek anizometrop hastalarda ambliyopinin tedavisi için kullanılan bir kontak lens. Occupational / iş gözlüğü: Kişinin işine uygun olarak üretilen gözlük camlarından yapılmış gözlük. One-piece multifocal / tek parça multifokal gözlük camı: Tek parça cam veya plastikten yapılmış multifokal gözlük camı. Panfundoscopic / panfundoskobik lens: Aynı lens kovuğunda bir tarafı konkav, diğer tarafı konveks olan bir lens çiftinden oluşan ve arka kutuptan ekvatora kadar muayene imkanı sağlayan temaslı bir lens. Phakic intraocular / fakik göz içi lensi: Yüksek kırılma kusurlarının tedavisi için irisin arkasına yerleştirilen lens. Photochromic / fotokromik gözlük camı: Güneş ışığı ile karşılaştığında koyu renk alan gözlük camı. Photogray / Photogray lens: %15-45 arası ışık emilimi yapan bir lens. Photosun / Photosun lensi: %35-80 arası ışık emilimi yapan bir lens. Planned replacement contact / planlı değişim kontak lensi: İki hafta, bir ay veya üç ay gibi belli sürelerde değiştirilen kontak lens. Plano / plano lens: Kırıcılık gücü olmayan lens. Plus / pozitif lens: Bkz. Convex lens. Polarized / polarılmış gözlük camı: Özellikle bulanıklık ve kamaşmayı azaltmak için önerilen bir gözlük camı. Polaroid : Bkz. Polarized lens. Polycarbonate / polikarbonat gözlük camı: Çok hafif ve çok dayanıklı bir gözlük camı. Positive / pozitif lens: Bkz. Convex lens. Posterior chamber (intraocular) / arka kamara lensi: Ameliyatla gözün arka kamarasına yerleştirilen yapay göz içi lensi. Prism balast / prizma balast lensi: Birleştirilerek tek parça halinde yapılmış bifokal kontak lens. Progressive (addition/ power) / ilerleyici güce sahip gözlük camı: Güç değişimi devamlılık arz eden, birden fazla mesafeyi iyi görmeye ayarlanmış gözlük camı. Rigid gas permeable contact / sert gaz geçirgen kontak lens: Bükülmeyen maddeden yapılmış ve gaz geçiren gözeneklere sahip lens. Ritch trabeculoplasty / Ritch trabeküloplasti lensi: Lazer trabeküloplastide kullanılan aynalı bir lens. Rosen / Rosen lensi: +32 diyoptrilik kırma gücüne sahip, temassız bir muayene lensi. Rotter / Rotter lensi: +58,6 diyoptri kırma gücüne sahip, temassız bir muayene lensi. Ruiz / Ruiz lensi: -50 diyoptri kırma gücüne sahip, temassız bir muayene lensi. Scleral fixation / skleral fiksasyon lensi: Arka kamarada desteği bulunmayan gözlere skleraya dikilerek yerleştirilen yapay göz içi lensi. Secondary (intraocular) / sekonder göz içi lensi: İlk cerrahisinde lens yerleştirilmemiş olan göze yerleştirilen yapay göz içi lensi. Single-vision / tek mesafeli gözlük camı: Sadece bir mesafede tashih için yapılmış gözlük camı. Slab-off / dilim çıkarılmış lens: Bifokal camlarda, konkav lenslerden bir miktar tabanı aşağı prizma çıkarılarak oluşturulan lens. Spherical / sferik lens: Tüm meridyenlerde aynı güce sahip olan lens. Sphero-cylinder / sferosilindir lens: İki ana meridyende farklı kırma gücüne sahip lens. Sun es/ güneş gözlük camları: Değişik renklerde kaplaması nedeniyle koyu görünen ve ışık geçişini ileri derecede azaltan gözlük camları. Therapeutic contact / terapötik kontak lens: Hasta korneayı korumak ve iyileşmesine yardımcı olmak amacıyla kullanılan kontak lens. Thorpe / Thorpe lensi: Karşılıklı iki aynası periferik retina ve ora serratayı, diğer iki aynası ise orta ve geri fundusu gösteren dört aynalı ve merkezinden de arka fundusun muayenesinin yapılabildiği temaslı bir muayene lensi. Toric / torik lens: İki ana meridyende farklı kırma gücüne sahip lens. Toric contact / torik kontak lens: Astigmatizmin tashih edilmesi için kullanılan kontak lens. Trifocal es/ trifokal gözlük camları: Uzak, yakın ve orta mesafelerin tashihi için yapılmış gözlük camları. X-chrome / eks-krom lens: Belli renk görme bozukluklarında cisimlerin renklerini belirleyebilmek amacıyla bir göze takılan kırmızı veya kestane rengi kontak lens. Vitrectomy / vitrektomi lensi: Vitrektomi ameliyatında göz içi dokuların net görülebilmesi için kullanılan değişik lenslerden her biri. Yellow es/ sarı camlar: Parlak veya bulutlu günlerde görmeyi artırmak için kullanılan, ültraviyolenin tamamını ve mavi ışığın çoğunu emen sarı gözlük camları.

Lensectomy-vitrectomy/ lensektomi-vitrektomi: Kataraktın bir vitreus kesici kullanılarak çıkarıldığı, aynı zamanda ön vitreus ile arka kapsülün bir kısmının da alındığı katarakt cerrahi tekniği.

Lensometer/ lensometre: Gözlük camları ve kontak lenslerin kırıcılık gücünü, astigmatizm eksenini ve belli bir noktadaki prizma gücünü ölçmeye yarayan âlet.

Lent-/ lent-: Lens anlamına ön ek.

Lenticonus/ lentikonus: Göz merceğinin öne veya arkaya koni şeklinde çıkıntı göstermesi.

Lenticular/ lentiküler: Mercekle ilgili; göz merceği ile ilgili; mercek şeklinde.

Lentiglobus/ lentiglobus: Göz merceğinin eğiminin artması ve öne doğru küre şeklinde çıkıntı yapmasıyla karakterize anomali.

Lentigo maligna/ lentigo maligna: Daha çok yaşlılarda görülen, yavaş büyüyen pigmente makül.

Leucoma/ lökom: Bkz. Leukoma.

Leukocoria/ lökokori: Beyaz pupilla.

Leukoma/ lökom: Yoğunluğu fazla beyaz kornea kesifliği.

Levocycloversion/ levosikloversiyon: İki gözün birlikte sola dönme (torsiyon) hareketi yapması.

Levoversion/ levoversiyon: İki gözün birlikte sola bakışı.

LHON/ Leber kalıtsal optik nöropati: Bkz. Leber’s hereditary optic neuropathy.

LI/ lazer iridektomi, lazer iridotomi: Bkz. Laser iridectomy, Laser iridotomy.

Lid/ göz kapağı.

Lift, brow/ kaş kaldırılması: Düşük kaşın kaldırılması için yapılan girişim.

Ligament/ ligament, bağ: Bağ ödevi gören şerit veya kordon şeklindeki oluşum. Check s/ kontrol ligamentleri: Medial ve lateral rektus kaslarının dış kısmından ilgili orbita duvarına uzanan ve kasların fazla fonksiyonunu kontrol altına alan ligamentler. Hyaloidocapsular / hyaloidokapsüler ligament: Bkz. Wieger’s ligament. Lateral palpebral / lateral palpebral ligament: Göz kapağı aralığının lateral ucundan lateral orbita duvarına uzanan ligament. Lockwood’s / Lockwood ligamenti: Göz küresini bir hamak şeklinde iç ve dış rektus kaslarına asan fibröz doku; inferior rektus ve inferior oblik kaslarının kılıflarının birleşmesiyle meydana gelen fasya bandı. Medial canthal / medial kantal ligament: Bkz. Medial palpebral ligament. Medial palpebral / medial palpebral ligament: Göz kapağı aralığının medial ucundan medial orbita duvarına uzanan ligament. Suspensory of lens/ lensin asıcı ligamenti: Bkz. Ciliary zonule. Whitnall’s / Whitnall ligamenti: Troklea bölgesinden lakrimal bez fasyasına uzanan transvers asıcı ligament; levator kas fasyası ve tendonunun yoğunlaşması ile ortaya çıkan yapı. Wieger’s / Wieger ligamenti: Ön hyaloid ile lens arka kapsülünü birleştiren yuvarlak ve sıkı bant.

Light/ ışık: Görmeyi sağlayan aydınlık. Polarized / polarılmış ışık: Titreşimleri belli bir yöne çevrilmiş ışık.

Limbal/ limbal: Limbusla ilgili; limbusu tutan.

Limbic/ limbal: Limbusla ilgili; limbusu tutan.

Limbus/ limbus. Anatomical / anatomik limbus: Schwalbe hattına denk gelen kısım. Bulbar / bulber limbus: Bulber kılıfın sklera ile birleştiği bölüm. Conjunctival / konjunktival limbus: Konjunktivanın kornea ile birleştiği bölüm. Corneal / korneal limbus: Kornea ve sklera arasındaki birleşim yeri. Surgical / cerrahi limbus: Anatomik limbusun önünde, korneanın mavileşmeye başladığı bölüm.

Line, Arlt’s/ Arlt çizgisi: Trahomun skarlı devresinde üst tarsus boyunca görülen subkonjunktival yara dokusu. Dalgleisch’s / Dalgleisch çizgisi: Kalıtsal sferositozda görülen korneal demir çizgisi. Egger’s / Egger çizgisi: Bkz. Wieger’s ligament. Ferry’s / Ferry çizgisi: Filtran bleb önünde korneada görülen demir çizgisi. Geometric center / geometrik merkez çizgisi: Gözlük camının geometrik merkezinden geçen yatay çizgi. Gray / gri hat: Göz kapağı kenarında kirpik sırası ile tarsal bez ağızları arasında bulunan ve nispeten avasküler yapısı nedeniyle gri görünen hat. Hudson-Stahli / Hudson-Stahli çizgisi: Demir birikmesine bağlı olarak yüzeysel korneada horizontal olarak görülen soluk kahverengi çizgi. Normal mounting / normal yerleştirme çizgisi: Bkz. Geometric center line. Paton’s s/ Paton çizgileri: Papilödemde optik disk çevresinde dairesel olarak görülen retina katlantıları. Schwalbe’s / Schwalbe hattı: Descemet membranının periferik bitiş bölümünde ve trabeküler ağın en ön kısmında bulunan halkasal kollajen bandı. Sampaolesi / Sampaolesi çizgisi: Psödoeksfolyasyon sendromunda Schwalbe hattının üzerinde veya önünde, taraksı biçimde kesik kesik görülen pigment bandı. Snellen’s line/ Snellen satırı: Görme keskinliğinin test edilmesinde kullanılan Snellen eşelinin aynı boyutlu harflerden oluşan satırı. Stockers’ / Stockers çizgisi: Pterijiyum başının önünde görülen demir çizgisi. Subretinal demarcation s/ subretinal demarkasyon çizgileri: Retina dekolmanı oluştuktan yaklaşık üç ay sonra düz ve ayrışmış retinaların arasındaki sınır hattında retina pigment epitel hücrelerinin proliferasyonu sonucu gelişen çizgi. Vogt s/ Vogt çizgileri: Keratokonusta kornea stromasında derin yerleşimli olarak görülen ince çizgiler.

Lipodermoid/ lipodermoid: Epitel dokusundan fakir, yağ dokusundan zengin bir cins dermoid tümör.

Locater, Berman/ Berman yer belirleyici: Metalik göz içi yabancı cisimlerin yerinin belirlenmesine yardımcı olan elektronik cihaz.

Longsightedness/ hipermetropi: Bkz. Hypermetropia.

Long-term drift/ uzun vadeli sapış: Timolol kullanan bazı hastalarda aylar sonra göz içi basıncında hafif yükselme olması.

Looking, forced choice preferential/ mecburi tercih edilen bakış: Eşit olarak aydınlatılmış iki ekrandan oluşan levhalara 45 cm mesafede oturtulan çocuğun görme keskinliğini ölçen bir test.

Loop/ lup: Kordon şeklindeki bir oluşumun kendi üzerinde kıvrılmasından oluşan kısmen halkaya benzer şekil. Axenfeld / Axenfeld lupu: Sklera içindeki bir sinir çevresinde görülen melanoz. Lens / lens lupu: Katarakt cerrahisinde nükleusu veya lens parçacıklarını almak için kullanılan bir âlet. Meyer’s / Meyer lupu: Optik radyasyonun ön temporal kısmı.

Looping/ halka şeklini alma: Diyabetik retinopatide görülen bir damar anomalisi.

Loss, fixation/ fiksasyon kaybı: Görme alanı incelemesinde hastanın merkezdeki noktadan gözünü kaydırması.

Loupe/ lup: Bazen cerrahi esnasında büyütme amacıyla kullanılan binoküler teleskop. Headband / başa takılan lup: Başa takılarak kullanılan lup. Magnifying / büyütücü lup: Bkz. Loupe. Spectacle / gözlük lupu: Gözlük şeklinde kullanılan lup.

LP (light perception)/ P+ (ışık algılaması var): Görme keskinliği ölçümünde hastanın ışığın varlığını hissetmesi.

LP & P (light perception and projection)/ P±P± (ışık algılaması var/ yok, ışık projeksiyonu var/ yok): Görme keskinliği ölçümünde hastanın ışığın varlığı ve yönünü tespit edip edememesi.

LPG/ LPG (lens partikül glokomu): Bkz. Lens particle glaucoma.

LTK/ LTK (lazer termal keratoplasti): Bkz. Laser thermal keratoplasty.

LTP/ LTP (lazer trabeküloplasti): Bkz. Laser trabeculoplasty.

Luminance/ aydınlık: Bir ışık uyarısının yoğunluğu veya parlaklığı.

Lymphangioma, orbital/ orbital lenfanjiyom: Tekrarlayan kanamalara yatkın iyi huylu damar malformasyonu.

Lysis, suture/ sütür lizisi: Trabekülektomi sonrası bazı sütürlerin lazer kullanılarak kesilmesi.

Yüklə 1,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin