Kedi ve köpeklerde diabetes mellitus



Yüklə 384,28 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/18
tarix25.12.2016
ölçüsü384,28 Kb.
#3028
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18
Ayırıcı Tanı: 

Primer renal glikozüri, stres, 

hiperadrenokortizm, pankreatitis, renal yetmezlik, 

ekzokrin pankreatik neoplazi, pheochromocytoma, 

diöstrus, postprandial hiperglisemi hastalığın ayırıcı 

tanısında göz önünde bulundurulmalıdır. Hiperglisemi 

diabetes mellitusu primer renal glikozüriden ayırır. 

Glikozüri hastalığı renal yetmezlik, ekzokrin pankreatik 

neoplazi, pheochromocytoma, diöstrus ve postprandial 

hiperglisemi gibi hiperglisemiye neden olan 

hastalıklardan ayırır (9, 17, 34).  

Sağaltım:  Hasta sahibi ile işbirliği sağaltımda başarıyı 

arttırır. Sağaltım diet, obez hayvanlarda canlı  ağırlığın 

azaltılması, insülin ve hipoglisemik ilaç uygulamalarını 

içerir. Kedilerde yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı 

diyetler, köpeklerde ise fiber oranı yüksek ve kompleks 

karbonhidratlı diyet tercih edilir (19, 20, 30, 59) 

 Diabetin 

sağaltımında lente insülin, ultralente 

insülin, NPH insülin (Nötral Protamine Hagedorn) ve PZI 

insülin (Protamine Zinc İnsülin)’den yararlanılır (23, 51).  

 

Köpeklerde genellikle NPH veya lente tercih edilir. 



Başlangıç dozu 0.5 U/kg olup günde iki defa uygulanır. 

Deri altı uygulama uzun süreli kullanım için ideal 

olmasına rağmen özellikle orta derecede dehidrasyonlu ve 

ketotik hayvanlarda başlangıçta kas içi uygulama 

yapılabilir.  İnsülin uygulaması  sırasında eşit kalorili iki 

öğün verilir (9, 34).   

 

Kedilerde genellikle PZI, ultralente (9, 17, 34) 



veya lente tercih edilir. Başlangıç dozu 1-3 U’dir (9, 23). 

Sağaltımın başlangıcında ultralente insülinden yararlanılır 

ancak yanıt alınamayan olgularda lente insülin tercih 

edilir. PZI insülin kan glikoz konsantrasyonunu 1-3 saat 

içerisinde düşürmeye başlar ve etkisi 4-10 saat içerisinde 

pike ulaşarak 12-24 saat devam eder. Günde bir ya da iki 

kez uygulanır (20, 30, 60) . 

 

Enfeksiyon, gebelik ve ketoasidozis olgularında 



insülin gereksinimi artar. Bu nedenle dişi köpeklerde daha 

sonra insülin rezistansı gelişmemesi için 

ovariohisterektomi yapılmalıdır (14, 34). 

 

Kan glikoz düzeyindeki hızlı ve ani düşüşe neden 



olmamak için insülinin dozu tedrici olarak arttırılmalıdır. 

Çoğu olguda insülin dozu, hipergliseminin şiddeti ve 

vücut ağırlığına bağlı olarak her enjeksiyonda 1-4 U 

arttırılır (34, 51). 

 

Kan glikozu ölçümlerine göre insülinin dozu, tipi, 



uygulama sıklığı ve gıda zamanı değiştirilebilir. Kan 

glikoz düzeyi ideal olarak 90-162 mg/dl arasında 

sürdürülmelidir. Sabah alınan idrar örneklerinde az 

düzeyde glikozüri kabul edilebilir ancak günün diğer 

zamanlarında alınan idrar örneklerinde ise glikozüri 

negatif olmalıdır (4, 17, 34).  

 Sağaltımı yapılan hayvanlarda yeme içme ve 

ürinasyon normal ise hastalığın iyi kontrol edildiği 

 

25



Şimşek A ve Ark. Kedi ve Köpeklerde Diabetes Mellitus …

Dicle Üniv Vet Fak Derg

  

2008: 1 (1):23-28 



 

söylenebilir. Fruktozamin ve glikozile hemoglobin 

konsantrasyonlarının belirlenmesi sağaltıma yanıtın 

kontrolü açısından önemlidir. Hayvanlar 5-7 gün içinde 

tekrar değerlendirilirler. Bu süre içinde hastanın 

hospitalize edilmesi, özellikle aşırı doz ve hipogliseminin 

önlenmesi açısından önemlidir (4, 17, 34, 49). 

 

Sulfonilüre gibi insülin salgılanmasını ve reseptöre 



bağlanmasını arttıran oral hipoglisemik ajanlar Tip 2 

diabetli (NIDDM) kedilerde kullanılabilir. Ancak 

köpeklerde genellikle Tip 1 diabet mevcut olduğundan 

kullanımı önerilmemektedir (12, 19). Bunlardan glipizide, 

absolut insülin noksanlığının olası olduğu ketonürik ve 

zayıf kedilerde kullanılmamalıdır. Glipizide diyet 

uygulaması ile birlikte 2,5 mg başlangıç dozunda peros 

verilir. Glimepiride ise günde 2 mg dozunda kedilerde 

uygulanabilir. Bir oral α-glikozidaz inhibitörü olan 

acarbose, hiperglisemiyi konrol etmek için diyet ve/veya 

insülinle birlikte 12,5-25 mg dozunda kedilere verilebilir 

(9, 19, 59). 

 

Diabetik ketoasidozis, Diabetes mellitusun ciddi bir 



komplikasyonudur ve acil sağaltım gerektirir. Sağaltımın 

hedefi sıvı-elektrolit kaybını gidererek metabolik kontrolü 

yeniden sağlamaktır (12, 61). %0.9’luk NaCl veya 

Laktatlı Ringer gibi solüsyonların intravenöz uygulanması 

ile dehidrasyon giderilmelidir (9, 34, 61). NaCl solüsyonu, 

Laktatlı Ringer solüsyonuyla veya kan glikoz düzeyi 

180.2 mg/dl’nin altına düşmüşse %0.18 NaCl ve %4 

Glikoz içeren bir solüsyonla değiştirilebilir (34). Eğer 

şiddetli düzeyde metabolik asidoz varsa sodyum 

bikarbonat ile giderilmelidir. Ancak asidozisin bikarbonat 

ile kısa sürede giderilmesi metabolik alkalosis, doku 

anoksisi ve paradoksikal serebral asidozise yol açtığından 

sodyum bikarbonat kullanımı tartışmalıdır ve yalnızca 

arterial pH<7.0 olduğu zaman kullanılması 

önerilmektedir. Renal fonksiyonlar düzeltilip yeterli sıvı 

sağaltımı yapıldığı takdirde, bikarbonat verilmeksizin 

asidozis giderilebilir (9, 17, 34).  

 

Şiddetli diabetik ketoasidozlu kedi ve köpeklerde 



hipofosfatemi oluşabilir ve hipofosfatemi hemolitik 

anemiye yol açabilir. Bu hayvanlarda hipofosfatemi 

tablosu düzelinceye kadar intravenöz 0.01-0.03 

mmol/kg/saat potasyum fosfat önerilmektedir (17, 24, 34). 

 

Yeme içmesi olmayan, kusan ve sıvı elektrolit 



dengesizliği olan hayvanlarda uzun etkili insülinler (lente, 

ultralente) kullanılmamalıdır. Eğer hayvanlar klinik olarak 

sağlıklı görünüp orta düzeyde ketonüri mevcut ise 

ketonüri giderilinceye kadar kısa etkili insülin günde üç 

kez deri altı verilebilir. İnsülinin dozu kan glikoz 

konsantrasyonuna göre ayarlanır (17, 61). 

 

İnsülinle agresif sağaltım süresince kan glikoz 



düzeyi hızlıca düşebilir (23, 47, 51). Hipoglisemide 

güçsüzlük, titremeler, letharji ve şiddetli koma gibi 

semptomlar görülür. Hipoglisemik hayvanlara şekerli 

içecekler (17, 23, 51) veya intravenöz yolla %2,5-5’lik 

dekstroz solüsyonu verilebilir. İnsülin terapisi başlatıldığı 

zaman kan glikoz seviyesi, yeterli doz uygulaması 

belirleninceye kadar, sık sık kontrol edilmelidir. Terapi 

süresince hayvanın klinik ve laboratuar verileri 

sabitleştikten sonra durumu her 4-6 ayda bir kontrol 

edilmelidir (9, 61).   




Yüklə 384,28 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin