Bitki Besin Maddelerinin İşlevleri Ve Eksiklik Belirtileri


Hayvan Gübresinin Toprağın Biyolojik Özelliklerine Etkisi



Yüklə 108,37 Kb.
səhifə4/5
tarix31.01.2017
ölçüsü108,37 Kb.
#6902
1   2   3   4   5

Hayvan Gübresinin Toprağın Biyolojik Özelliklerine Etkisi

Hayvan Gübresi topraktaki mikroorganizmaların çoğalma ve faaliyetleri için gerekli olan reaksiyon, nem ve havalandırma gibi faktörleri uygun bir duruma getirir. Hayvan gübresi ile topraklara çok fazla miktarda mikroorganizma verilir. Bunun bir sonucu olarak topraklardaki biyolojik değişmelerin hızı artmaktadır.

Bazı araştırmacılar hayvan gübresinin toprak verimliliği üzerindeki olumlu etkisini içeriğindeki bitki besin maddelerine değil de, sahip olduğu çok fazla miktardaki mikroorganizmaların faaliyetlerine dayanarak açıklamışlardır (Waksman ve Starkey,1950). Bir gram hayvan gübresinde 37 milyon civarında bakteri bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca hayvan gübresi verilen ve verilmeyen parsellerde yürütülen mikrobiyolojik araştırmalar sonunda; gübre uygulanan parsellerde mikroorganizma faaliyetinin daha yüksek olduğu rapor edilmiştir.


Yeşil Gübrelemenin Toprağa Faydaları

Yeşil Gübrelemenin en başta gelen yararı toprağın organik madde yönünden varsıllaştırılmasıdır. Özellikle ahır gübresinin az bulunduğu yerlerde yeşil gübreleme yoluyla toprağın organik madde kapsamı önemli düzeyde artırılmaktadır. Yeşil gübrelemede kullanılan bitkinin azot kapsamına bağlı olarak toprağa azot verilir. Yeşil gübreleme ile toprağa organik materyalin verilmesi, toprak mikroorganizmalarına gıda kaynağı sağlanması nedeniyle toprakta mikroorganizmaların nicelik ve işlevleri üzerine olumlu etki yapar. Mikroorganizmaların nicelik ve işlevlerinin artması ise toprakta bir seri olumlu değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olur.

Yeşil gübreleme için yetiştirilen bitkiler toprağın derinliklerinden aldıkları bitki besin maddelerini yukarıya taşıyarak toprağın üst kısımlarını varsıl hale getirir. Örneğin meyve bahçelerinde yeşil gübreleme bitkisi olarak yetiştirilen bir baklagil bitkisi meyve ağacının azot gereksinmesinin karşılanmasında önemli derecede yardımcı olur. Yeşil gübre bitkileri; meyve ağaçlarının köklerine oranla, kökleriyle daha geniş toprak kesimlerine değinerek çeşitli mikroelementlerin toprağın altından toprak yüzeyine taşınmasına ve yüzey toprağın mikroelementler yönünden varsıllaşmasına yardımcı olurlar. Chandler (1947) tarafından rapor edildiğine göre yoncanın yeşil gübre bitkisi olarak kullanılması sonucu elma ağaçlarında çinko noksanlığı göreceli olarak daha az görülmekte yada noksanlık belirtileri hiç görülmemektedir. Bu durum yonca bitkisinin elma ağaçları için ek çinkoyu yararlı hale getirdiği şeklinde açıklanmıştır. Yeşil gübre bitkilerinin toprakların CO2 kapsamlarını artırdığı bilinmektedir. Kireç yönünden zengin topraklarda yetiştirilen meyve ağaçlarında kloroz (sarılık) belirtisinin görülmemesi yeşil gübre bitkilerinin toprağın karbondioksit kapsamını artırmasının bir sonucu olarak bitki besin maddelerinin yarayışlı şekle gelmesiyle açıklanmıştır.

Yeşil gübre bitkileri toprak yüzeyini çeşitli etkenlere ve özellikle erozyona karşı korurlar. Aynı zamanda azotun nitrat şeklinde yıkanıp yitmesine engel olurlar.


ORGANİK GÜBRELERİN VERİLME ZAMANI, ŞEKLİ VE MİKTARI

Organik gübreler; tarımsal üretimde yetiştirilen bitkilerin bitki besin maddesi ihtiyaçlarını sağlamaları amacıyla kullanılan ve çeşitli tarımsal faaliyetler sonucu oluşan organik kökenli tarımsal atıklar ile, doğal kökenli organik maddelerin büyük ölçüde değişikliğe uğratılmadan elde edilmesiyle ortaya çıkan ve bitki besin maddelerini bünyelerinde organik bileşikler halinde bulunduran bir bitki besleme materyalidir.

Organik gübreler toprağın havalanma, su tutma, ısınma ve geçirgenlik gibi fiziksel özelliklerini bitki yetişmesi için uygun hale getirirken aynı zamanda bitki besin maddelerinin toprakta tutulmalarını ve yarayışlı durumda bulunmayan besin maddelerinin yarayışlı hale geçmelerini sağlayarak toprakların kimyasal özelliklerini de olumlu şekilde etkiler. Toprağa uygulanan organik gübreler toprakların sadece fiziksel ve kimyasal özelliklerini düzeltmekle kalmayıp, toprağın biyolojik özelliklerini tayin eden mikroorganizma faaliyetleri üzerinde de olumlu yönde etki yapmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı organik gübrelerin kültür topraklarının verimliliklerinin sürdürülebilirlikleri yönünden önemleri çok büyük olup bu nedenle bu gübrelere “toprak özelliklerini düzelten gübreler” de denilmektedir.

Organik gübrelerin verilme zamanını, gübrenin uygulanacağı toprağın bünyesi ile gübrenin uygulanacağı bölgenin iklim şartları belirler.

Tarlaya uygulanan organik gübrelerin pulluk ile gömülerek gübre değerinde meydana gelecek kayıpların önüne geçilir. Gübrenin toprak altına gömüleceği derinlik toprak bünyesine bağlı olarak değişmektedir. Bitki ekildiğinde hazır besin bulabilmesi için organik gübreler ayrışma süreleri göz önünde bulundurularak ekimden önce verilmelidir.

Organik gübreler nemli iklim şartlarında yetiştirilen bitkilerin ekimin den 4-6 hafta önce, serin koşullarda yetişen bitkilerin ekiminden ise birkaç ay önce toprağa uygulanmalıdır.

Toprağa katılacak organik gübre miktarının belirlenmesinde toprağın yapısı, organik madde miktarı, iklim faktörleri ve yetiştirilecek bitki çeşidi etkili olmaktadır.
Organik gübreler;

1. Ahır Gübresi

2. Yeşil Gübre

3. Kompost

4. Guanolar

5. Diğer Organik Gübreler (Kemik unu, kan tozu, deri tozu, boynuz ve tırnak tozu, deri tozu ve tütün tozu) şeklinde olmak üzere sıralanabilirler.


AHIR GÜBRESİ (ÇİFTLİK GÜBRESİ)

Ahır ve kümes hayvanlarının katı ve sıvı dışkıları ile yataklık malzemenin karışımından elde edilen materyallere ahır gübresi (çiftlik gübresi veya hayvan gübresi) denilmektedir.

Ahır gübrelerinin ekimden önce toprağa verilmesi yapılan gübrelemenin etkinliğini azaltmaktadır. Taze ya da uygun durumda çürütülmüş ahır gübresinden oldukça fazla bitki besin maddesinin yıkanıp gitmesi söz konusu bir durumdur. Ortadan inceye değin değişen tekstüre sahip topraklara normal düzeylerde verilen ahır gübresinden bitki besin maddelerinin yitmesi göreceli olarak daha azdır. Bunlar sonbahar ve kış aylarında ahır gübresinin daha güvenle verilebileceği topraklardır. Ancak bu topraklarda bitki besin maddesi göreceli olarak daha fazla fikse edilir. Kumlu ya da meyilli topraklara, yıkanma ve erozyon nedeniyle, ekimden çok önce ahır gübresinin verilmesi doğru değildir. Bununla beraber meyilli topraklarda ahır gübresinin erozyonu önlediği de akıldan çıkarılmamalıdır. Tarlaya taşınan ahır gübresinin zaman kaybedilmeden düzenli bir şekilde serilip toprakla karıştırılması gerekir.
Ahır Gübresinin Verilme Zamanı:

Ahır gübrelerinin en ideal uygulanma mevsimleri ilkbahar ve sonbahardır. Uygulamanın ilkbahar veya sonbaharda olup olmayacağına, iklim ve toprak faktörleri göz önünde bulundurularak karar verilir.

Yağışlı ve nemli iklim koşullarında gübrelerin uygulama zamanı olabildiğince ekime yakın dönemde yapılmalıdır. Çünkü yağışlarla bitki besin maddelerinin yıkanma şeklinde kayıpları artmaktadır. Çok sıcak ve çok kurak koşullarda ise gübreden buharlaşma ve fiksasyonla kayıplar olabilecektir. Bu durum göz önüne alınarak gübreleme zamanı ayarlanmalıdır.

Ahır gübresi özellikle az yağış alan bölgelerde ve ağır bünyeli topraklarda sonbahar mevsiminde uygulanır. Çok yağış alan bölgelerde ve kumlu topraklarda ise ilkbahar aylarında gübreleme yapılır Çünkü kumlu topraklarda parçalanma kolay olduğundan sonbaharda verilecek gübre yıkanma ve sızma ile büyük oranda kaybolabilir.


Ahır Gübresinin Verilme Şekli:

Ahır gübresinin toprakla karıştırılma derinliği iklime, toprağın özelliğine ve kullanılan ahır gübresinin özelliğine göre ayarlanabilir. Genelde ahır gübresi çürümenin normal olabilmesi için yeterli havanın bulunabileceği bir derinliğe verilmelidir. Bu derinliğin ahır gübresinin kurumasına olanak vermeyeceği bir düzeyde olması da akıldan çıkarılmamalıdır.

Ahır gübresinin toprakla karıştırılması veya toprak yüzeyine verilmesi yetiştirilen bitkiye, toprak özelliğine ve gübrenin durumuna bağlıdır. Örnek olarak çayır ve meralara ahır gübresi toprak yüzeyine serilmek suretiyle verilirken tahıllarda ahır gübresinin toprağa karıştırılması gerekir. Öte yandan iyi çürümemiş kaba ve iri parçalardan oluşmuş ahır gübresinin özellikle uygun derinlikte toprak altına verilmesi gerekir. Ayrıca amonyak şeklindeki azot kayıplarını önlemek için, gübre toprak yüzeyine serildikten hemen sonra zaman kaybedilmeden toprakla karıştırılmalıdır.

Genel bir uygulama şekli olarak ahır gübreleri hafif bünyeli topraklarda yüzeye serildikten sonra sürümle derine, ağır bünyeli topraklarda ise yüzeye serilip hafifçe yüzlek olarak karıştırılır.


Ahır Gübresinin Uygulanma Miktarı:

Kullanılacak ahır gübresi miktarını öncelikle imkanlar ve işletmeden elde edilen gübre miktarı sınırlar. Amaç imkanlar elverdiğince daha geniş alanı gübrelemektir. Yani küçük bir alana fazla gübre vermek yerine daha geniş alana daha az gübre verilmesi yeğlenmelidir. Genelde toprağa verilecek ahır gübresi miktarının belirlenmesinde, topraktaki organik madde miktarı, bitki çeşidi, toprak tekstürü ve yağış miktarı dikkate alınmalıdır. Örneğin organik maddece yoksul topraklara daha fazla ahır gübresi verilmelidir. Organik maddece yoksul hafif tekstürlü topraklara, ağır tekstürlü topraklara oranla daha fazla ahır gübresi verilmelidir. Hafif tekstürlü topraklara bir değil birkaç kez verilmelidir. Ayrıca fazla yağış alan yöre topraklarına göreceli olarak daha fazla gübre verilmelidir.

Kültür bitkilerinin ahır gübrelerinden yararlanmaları da birbirlerinden farklıdır. Çapa bitkileri kültür bitkileri arasında ahır gübresinden en çok yararlanan bitkilerdir. Buna karşın tahıl bitkilerinin ahır gübresinden yararlanmaları çapa bitkilerine oranla daha azdır. Tahıllardan ise çavdar ahır gübresinden daha fazla yararlanır.

Toprağa katılan 1 ton ahır gübresi, en iyi koşullarda yarısı humus haline dönüşse, topraktaki organik madde miktarını en fazla %0.5 oranında artırabilir. Bu nedenle toprağa verilecek gübre miktarının tespitinde dikkatli olunmalıdır. Unutmamak gerekir ki, gerek toprak organik maddesi, gerekse katılan ahır gübresi, ülkemiz gibi kurak-sıcak iklimli yörelerde hızla yanarak azalır. Ancak zaman içerisinde, toprağın verimliliğine katkısı büyük olmaktadır. Kullanılacak ahır gübresi miktarı da genellikle dönüme 2- 4 tondur. Genel olarak az ve sık gübrelemenin çok ve seyrek gübrelemeden daha iyi sonuç verdiği tespit edilmiştir.



YEŞİL GÜBRE

Torağın zenginleştirmek üzere yerinde büyütülmüş ya da başka yerden getirilmiş yeşil bitki materyalinin (ürün artıkları hariç) toprak altına gömülme işlemine yeşil gübreleme, bu iş için kullanılan bitkilere de yeşil gübre denir. Yeşil gübrelemenin en önemli yararı toprağın organik madde yönünden zenginleştirilmesidir. Özellikle ahır gübresinin az bulunduğu yerlerde yeşil gübreleme yoluyla toprağın organik madde kapsamı arttırılmaktadır. Yeşil gübre bitkisinin toprağa karıştırılma zamanının iyi seçilmesi, etkin bir gübreleme için gereklidir. Bu zamanın seçilmesine yeşil gübre bitkisinin gelişme derecesi, hava şartları, toprak özellikleri ve ekilecek kültür bitkisinin özellikleri etki etmektedir. Bitkilerin gelişme devrelerinin farklı dönemlerinde toprağa karıştırılmalarının bırakacağı organik madde ve azot miktarları farklıdır. Bitki gelişmesinin başlangıcında azotun yüksek, kuru maddenin düşük ileri dönemlerde ise bunun tersinin meydana geldiği saptanmıştır. Çiçeklenme öncesinde toprağa karıştırılacak bitki materyalinin toprağa sağlayacağı azot fazla, fakat organik madde miktarı düşük olacaktır. Olgunluk döneminde toprağa karıştırıldığında azot oranı düşük ve kuru madde oranı yüksektir. Özellikle organik maddeler selüloz ve lignin gibi parçalanması güç bileşiklerin oranı arttığından organik maddenin ayrışmasını güçleştirerek yararlılığını azaltmaktadır. Yeşil gübrenin toprağa karıştırılması için en uygun zaman azot ve organik maddenin daha dengeli olduğu çiçeklenme dönemidir. Yeşil gübre bitkisinin toprağa karıştırılması ile ekilecek bitkinin ekim zamanı arasında bir ilişkinin kurulması gerekmektedir. Bitki toprağa ekildiğinde, yeşil gübre bitkisi mineralizasyonunu tamamlamış olmalıdır.

Yeşil gübre genellikle baklagil cinsi bitkilerinden seçilir. Baklagiller havanın azotundan yararlanarak, köklerinde azot depolayan ve toprağın azotça zenginleşmesini sağlayan bitkilerdir. Yeşil gübre bitkileri kışlık ve yazlık olmak üzere iki sınıfa ayrılabilir. Tüylü fiğ, kırmızı üçgül, arap yoncası ve bezelye kışlık baklagiller içerisine girerken; çavdar, buğday, çim, yulaf ve arpa kışlık baklagil olmayan yeşil gübre bitkileri sayılabilir. Buna karşın yonca, taşyoncası, çayır üçgülü, soya fasulyesi ve börülce yazlık baklagiller sınıfına girerken; yulaf, arpa, yazlık buğday, karabuğday, darılar, mısır ve gökdarı gibi baklagil olmayanlar yeşil gübre sınıfında yer alabilirler.
Yeşil Gübrenin Uygulanma Şekli:

Yeşil gübreler esas bitki, ara bitkisi ve üst bitki olmak üzere üç şekilde uygulanabilir.

Esas bitki olarak yeşil gübreleme pek uygulanmaz. O yıl yalnız yeşil gübre bitkisi ekilir ve toprağa gömülür. Fakir kumlu yada kurak bölgelerde uygulanır. Ülkemizde nadas yapılan alanlara önerilebilir.

Yeşil gübre bitkisi güzün ya da erken baharda ekilir ve en geç mayıs ayında toprağa devrilir. Böylece, yeterli nem varken çürüme olsun ve sonbaharda ekim yapılabilsin.

Ara bitki olarak iki şekilde uygulanır:

-Alta ekim,

-Anıza ekim

Alta ekimde yeşil gübre bitkisinin ilk gelişmesi yavaş olmalıdır. Esas bitki olan tahıl ile birlikte ekilir; tahılın hasadından sonra gelişmesini sürdürerek güzün devrilir ve gömülür. Bu özellikle hasattan sonra yağış düşmeyen alanlar için önerilmektedir.

Anıza ekim ancak yağışı bol yerlerde uygulanabilmektedir. Bu durumda esas bitki hasat edilir edilmez vakit geçirmeden anıza yeşil gübre bitkisi ekilmeli ve yeterli gelişme sağlandıktan sonra gömülmelidir.

Anıza ekim, (ikinci bir sürüm ve ekim gerektirdiği için) alta ekimden daha pahalıdır. Ancak yabancı otlarla mücadele yönünden tercih edilebilir.

Üst bitki olarak uygulamada, mevcut olan bir yeşil gübre bitkisi üzerine asıl bitki ekilir. Fazla kumlu topraklarda uygulanmaktadır. Tahıl kalktıktan sonra bozulan anıza birer sıra arayla lupin ekilmekte, gelişen lupinlerin arasına çavdar ekilmekte bu suretle kumlu toprağın sıkışması, suyu daha fazla tutması ve bağlanan azottan yararlanma amaçlanmaktadır.

Yeşil gübreler tek uygulandığı gibi karışık olarak da uygulanmaktadır. Bu durumda derin köklüler ile yüzlek köklüler, tahıllar ile baklagillerin karıştırılması tercih edilmelidir.

Yeşil gübre bitkileri çok çeşitlidir. Seçilecek yeşil gübre bitkisinin toprak, iklim ve yetiştirme şartlarına uygun olması gerekir. Yeşil gübre bitkisini seçerken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır: Yem bitkisi olarak değeri, toprağa kazandıracağı organik madde, baklagil ise toprağa kazandıracağı azot miktarı, tohumluk fiyatı , köklenme durumu ve toprak istekleri gibi hususlardır.
Yeşil Gübre Miktarı:

Yeşil gübre için baklagil olan ve olmayan bitkiler için kullanılacak tohum miktarı, normal saman ve dane üretimi için kullanılan tohum miktarından azıcık fazla tutulabilir. Yeşil gübre bitkisi olarak yetiştirilecek çavdar ve kışlık buğday için dekara 10-13.5 kg; yulaf ve arpa için bu miktar ise13.5-17 kg arasında değişir.

Tüysüz fiğ, kışlık buğday veya çavdar ile karışık ekilecekse; tüysüz fiğ için 3.5 kg; tahıllar için ise dekara 6.5-10 kg tohumluk kullanılmalıdır. Çayır, otlu ve küçük tohumlu bitkiler için kullanılacak tohumluk miktarı normalden fazla tutulabilir.
Yeşil Gübrenin Verilme Zamanı

Yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilmesi zamanı çok önemlidir. Çünkü bitkinin gelişmesinin değişik devrelerinde toprak altına getirilmeleriyle topraktan sağlanan gerek kuru madde, gerekse azot miktarları birbirlerinden çok farklı olmaktadır. Yeşil gübre bitkisinin gelişmesi ilerledikçe belki bitkinin kuru madde miktarı artacak ama azotu azalacaktır. Oysa yeşil gübrelemeden amaç, toprağı hem kuru madde hem de azotça zenginleştirmektir.

Bundan dolayı, yeşil gübre bitkileri henüz yeşil ve sulu halde iken yani çiçeklenme devresinde kesilmeli ve toprak altına gömülmelidir. Genellikle baklagillerde çiçeklenme %10 olduğu; baklagil olmayanlarda ise başağa kalkmadan hasat yapılır. Şayet tahıllarda başak teşekkül etmiş olduğu bir devrede hasat yapılmışsa toprağa mutlaka azotlu gübre ilave edilmelidir.

Yeşil gübre bitkisi diskaro ile parçalanıp derin sürülerek toprağa gömülür. Sonra disk ve tırmık geçirilir. Sürgü geçirilir ve toprak bastırılır. Gömme esnasında toprak ağır tavlı olmalıdır.

Yeşil gübre bitkisi toprak altına verildikten sonra ,yağmur yağar veya sulama yapılırsa daha iyi sonuç verir. Aksi halde toprak kurur, yeşil gübre bitkisinin parçalanması gecikir ve esas bitkinin çimlenmesi zorlaşır, gelişmesi gecikir ve ürün miktarında düşme olur. Gömüldükten sonra sulamayla tava geldiğinde 1-2 defa disk veya tırmık geçirilir.

Yeşil gübre bitkisinin genel olarak 20 cm. derinliğe verilmesi yerinde olur. Hafif topraklarda derinlik 40 cm’e kadar olabilir. Yeşil gübre bitkileri, genel olarak hafif topraklarda ilkbaharda, ağır topraklarda ise sonbaharda toprak altına getirilmelidir.


KOMPOST

Kompost, tek çeşit veya çeşitli organik artığın; toprakla birlikte veya yalnız olarak yığılarak çürütülmesi ve yanarak toprakta dağılır hale gelen materyalin bahçe veya saksıda kullanılır hale gelmesine denmektedir.

Tarımsal işletmelerde ortaya çıkan veya işletme dışından temin edilen her türlü organik artığın çürütülmesi ile elde edilen bir organik materyaldir. Kompostlar işletme ve ticaret kompostları olarak elde edilebilirler. Kompostlar su tutma kapasiteleri yüksek, hacim ağırlığı düşük, bitki besin elementleri içeren ve organik madde içeriği yüksek olan materyallerdir. Kompostlama sırasında elde edilecek materyale amonyak, süper fosfat ve kireç katılarak kompost materyalinin gübre değerinin arttırılması sağlanır.

Kompost, özellikle iyi bir şekilde çürütülmüşse koku yapmamakta ve bulaşık artıkları içermemektedir. Kompost oluşumu için gereken süre, fazla sulu artıklarda 4-6 hafta olduğu halde, odunsu ve güç çözünen madde için 1 yıl veya daha uzun olabilir. Çürümeyi kolaylaştırmak için kompost yığınının birkaç kez aktarılması karıştırılması yararlı olmaktadır.

Ahır gübrelerinin kullanılma zamanları ile benzerlik göstermektedirler. Kompost materyali uygun düşen yaz ve güzün toplanıp yığılmakta, kışın kompostlaştırılmakta ve erken aharda kullanılmaktadır.
GUANOLAR

Deniz kuşlarının veya diğer deniz hayvanlarının dışkı ve cesetlerinin zamanla birikmesinden oluşmuş doğal gübrelerdir. Cıvık yapılı ve sudan hafif bir maddedir. Geç ayrıştığı için ekimden önce toprağa atılır. Guanoda bulunan azotun büyük bir bölümü bitkiye yarayışlı haldedir. Toprağa karıştırılma sonucu güç yarayışlı haldeki azot da yarayışlı hale geçer. Fermantasyon sonucu kimi guanolarda azotun tamamına yakın bölümü yiter. Böyle durumlarda guanonun fosfor kapsamı yüksektir. Bunlara fosfotik guanolar denir ve bunlardan fosforlu gübre üretiminde yararlanılır.


DİĞER ORGANİK GÜBRELER

a. Kan Tozu

Kan tozu mezbahalarda hayvan kesiminden arta kalan kanların kurutulmasıyla elde olunur.100 kg sıvı kandan yaklaşık 20-25 kg kuru kan elde edilir. Kuru kanın azot kapsamı %8-14, fosfor kapsamı %0.3-1.5 ve potasyum kapsamı da %0.5-0.8 arasında değişmektedir. Kan tozunda yüksek düzeyde bulunan azot organik şekilde olduğundan bitkiler bundan kolaylıkla yararlanamazlar. Bu nedenle kan tozunun ekimden bir süre önce toprağa verilmesi ve azotun mineralize olmasının sağlanması gerekir. Pratikte genellikle hayvan yemlerine karıştırılarak değerlendirilmektedir. Bu şekilde değerlendirilmesinin, gübre olarak kullanılmasından daha ekonomik olduğu saptanmıştır. Çiçekçilikte de çiçek büyüklüğü ve rengi üzerine etkili olduğu için kullanılmaktadır.


b. Boynuz ve Tırnak tozu

Hayvan kesiminden arta kalan boynuz ve tırnakların öğütülmesiyle elde edilir. % 10- 15 arasında azot ve % 1 den az fosfor içermektedir. Bu çeşit gübrelerin toprakta parçalanması güç ve zaman almaktadır. Gübre olarak kullanılması halinde ekimden çok önce toprağa verilmesi gerekmektedir. Daha çok bahçe tarımında kullanılmaktadır.


c. Deri Tozu

Her türlü deri işlenen yerlerde arta kalan materyalin öğütülmesiyle elde edilir. Toprakta çok zor ayrıştığından deri tozunun gübre değeri çok düşüktür. Bunun sonucu olarak bitkiler bu gübredeki azottan faydalanamazlar. Çiçekçilikte kullanılır fakat daha ziyade kompost yapılmak suretiyle değerlendirilir.


d. Tütün tozu

Tütün işleyen fabrikalarda biriken ince tozlardır. Bunlar doğrudan doğruya kullanılmaksızın daha ziyade kompost yapımında kullanılırlar.


HAYVANSAL GÜBRE YÖNETİM PLANLARI

Organik Gübrelerin en önemlilerinden biri olan ahır gübresi (çiftlik gübresi), genellikle inek, at, koyun, keçi vb. hayvanların katı ve sıvı dışkıları ile yataklık olarak kullanılan sap, saman gibi maddelerden meydana gelmektedir.

Ahır gübresinin tarımdaki önemi çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Ticaret gübrelerinin kullanılmaya başlandığı yakın zamana kadar çiftlik gübresi; gübreleme amacıyla kullanılan maddelerin en önemlisi olduğu gibi bugün de tarımdaki özel değerini aynı şekilde devam ettirmektedir.

Ahır gübresinin bileşimi hayvanların cinsine, yaşına, gördüğü işe, hayvanlar için kullanılan yem ve yataklığın cinsine ve miktarına, gübrenin ahır ve gübrelikteki muhafaza durumuna göre değişmektedir. Bu nedenle de çiftlik gübresi için belirli bir bileşim vermek zordur. Bununla beraber genel olarak ifade etmek gerekirse ahır gübresinde %70-80 su, %15- 20 organik olmayan maddeler ile %0.05-0.7 azot (N), %0.2-0.3 fosfor (P2O5) ve %0.4-0.6 potasyum (K2O) bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak ahır gübresi, küçümsenmeyecek miktarlarda kalsiyum, magnezyum, kükürt gibi makro bitki besin maddeleri ve az miktarda da mangan, çinko, bakır, demir, bor ve molibden gibi iz elementleri içerir.

Çiftlik gübresinin değerini sadece ihtiva ettiği besin maddeleri ile ölçmek doğru olmaz. Çünkü gübreleme amacı ile kullanılan çiftlik gübresi bitkiye yalnız besin maddeleri vermekle kalmaz aynı zamanda bitkinin daha iyi bir şekilde gelişmesi için toprağın yapısını, canlılığını, su ve besin maddesi tutma özelliğini, kolay işlenmesini ve çabuk tava gelmesini teşvik eder.

Çiftlik gübresinden beklenen faydanın tam olarak elde edilebilmesi için gübrenin katı ve sıvı kısımlarının hiçbir kayba uğramadan tamamının tarlaya verilmesi gerekmektedir. Bu ise pratikte genellikle mümkün olmamaktadır. Ya gübrenin sıvı kısmı ahırda iyi ve yeterli yataklık kullanılmadığı için kaybolmakta, ya gübre yığınlarının dışarıda açıkta bulunması nedeniyle suda eriyebilen bitki besin maddeleri yağışlarla yıkanarak uzaklaşmakta, ya da gübrenin olgunlaşması sırasında meydana gelen azot gaz halinde uçarak kaybolmaktadır.


1- HAYVAN GÜBRESİNİN MUHAFAZASI VE OLGUNLAŞTIRILMASI

(İHTİMARI)

Hayvan gübresinden beklenen faydaların sağlanabilmesi için bunun belli bir süre bekletilmek suretiyle gerekli ayrışmanın yani olgunlaşmanın tamamlanması gerekir. İşletme şartlarına bağlı olarak hayvan gübresi birkaç günden altı aya kadar bekletilebilir. Gübre bu bekleme süresinde belirli değişmelere uğrar. Hayvan gübresinin olgunlaşması diğer bir deyimle fermantasyonu gübrenin ayrışmaya uğramak suretiyle çürümesidir.


Hayvan Gübresinin Muhafaza Metotları

a- İçeride (ahırda) Muhafaza

Gübrenin değeri bakımından ideal bir muhafaza şeklidir. Çünkü bu şekilde yeteri kadar yataklık kullanılmak şartıyla sıvı dışkı kaybı söz konusu olmadığı gibi ayrışma (İhtimar) tamamıyla havasız şartlarda cereyan etmektedir. Bu ise gübrede gerek organik madde ve gerekse azot kaybını minimum dereceye indirmektedir. Bu durumda yıkanma söz konusu olmadığından besin maddeleri kaybı olmamaktadır. Ancak bu şekilde muhafaza hayvan sağlığı ve dolaylı olarak insan sağlığına olumsuz etki etmektedir.


Yüklə 108,37 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin