GİRİŞ
Rejyonel anestezi bilinç kaybına yol
açmadan vücudun belirli bölgelerindeki sinir
iletisinin
ve
ağrı
duyusunun
ortadan
kaldırılmasıdır (1).
Rejyonel anestezinin gelişiminde, lokal
anestetiklerin keşfi büyük önem taşımaktadır
(2).
Rejyonel
anestezi
uygulamalarının,
hastanın bilincinin açık olması; şikayetlerini
ifade edebilmesi; spontan solunumunun devam
etmesi; havayolu reflekslerinin korunması;
postoperatif dönemde analjezinin devam etmesi
ve hastanın erken mobilizasyonu gibi önemli
avantajları vardır (3).
Rejyonel
anestezi
yöntemlerinin
başarısını arttırmanın bazı koşullarının olduğu
bilinmektedir. Bu koşullar, ameliyat süresi ile
lokal anestetik ilacın sağlayacağı anestezi
süresinin
uyumlu
olması;
uygulanacak
cerrahiye
en
uygun
rejyonel
anestezi
yönteminin seçilmesi ve anesteziyi uygulayacak
anestezistin
deneyimidir
(4).
Rejyonel
anestezide kullanılan lokal anestetik ilaçların
etki süresinin uzun ve daha az toksik etki
oluşturmaları istenmektedir (2).
El ve kol cerrahisinde anestezi veya
analjezi amacıyla brakiyal pleksus blokajının
güvenle kullanılabilecek etkin bir yöntem olan
bu ekstremite bloğunda lokal anestetikler esastır
(5). Güney Amerika’da rahipler ağrılı
işlemlerden önce koka bitkisini analjezi
amacıyla hastalarına çiğneterek kullanıyorlardı.
Lokal
anestetiklerin
keşfi,
Ġspanyollar
tarafından koka bitkisinin Güney Amerika’dan
Avrupa’ya taşınmasıyla başlamıştır. Albert
Neimann bu bitkiden elde ettiği ilaca kokain
ismini vermiştir (6).
Ġntravenöz rejyonel anestezi olarak
bilinen RĠVA ilk defa August Bier tarafından
1908 yılında uygulanmıştır (7). G.Hirschel
aksiller yolla 1911 yılında ilk brakiyal sinir
bloğunu yapmıştır (8). Pleksus brakiyalis
uygulamaları
hızla
yaygınlaşmış
hatta
Bonica’ya göre 1890-1920 yılları arası rejyonel
anestezinin altın çağı olarak kabul edilmiştir
(1).
Yeterli analjezi ve uygun cerrahi
koşullarda herhangi bir cerrahi girişimin
rejyonel anestezi altında yapılması, genel
anesteziye göre daha güvenilir bir yöntem
olarak kabul edilmektedir (9). Üst ekstremite
bloklarında brakiyal pleksus anatomisinin
işlemi yapan doktor tarafından iyi bilinmesi ve
hangi tip bloğun hangi hastada, hangi amaçla
uygulanması gerektiği bilgisi önemlidir (4).
Periferik blok uygulanan vakalarda dikkat
edilecek önemli husus lokal anestetik toksik
dozunu
aşmamak
ve
gelişebilecek
hemodinamik komplikasyonlara karşı dikkatli
olmaktır (10).
Pleksus brakiyalis bloklarında diğer
periferik bloklarda olduğu gibi enjeksiyon yeri
değişik yöntemlerle belirlenmektedir. Bu
yöntemlerden birincisi blok iğnesi ilerletilirken
sinir fasiyasının geçilmesinin hissedilmesi,
ikincisi blok iğnesi ilerletilirken parestezi
alınması (hastanın ifadesi), üçüncüsü özellikle
aksiller blokta brakiyal arteri delip geçerek
brakiyal arterin arkasına lokal anestetik
verilmesi
(perivasküler
enjeksiyon),
dördüncüsü elektriksel uyarı ile pleksus
brakiyalisin yerinin belirlenmesi, beşinci olarak
da ulrasonografi ve manyetik rezonans
eşliğinde
pleksus
brakiyalisin
yerinin
belirlenmesi
ve
blok
işleminin
gerçekleştirilmesi şeklinde sayılabilir.
Periferik sinir bloğunda ilk defa 1978
yılında ultrason (US) kullanılmıştır. US ile
sinirlerin ve anatomik yapıların izlenebilmesi,
iğnenin takip edilebilmesi, verilen lokal
anesteziğin
dağılımının
izlenerek
dozun
azaltılabilmesi mümkün olabilmektedir (11,
12). US sinir stimülasyonunun uygulanmasının
mümkün
olmadığı
ampüte
ekstremite,
geçirilmiş cerrahi, travma ve anatomik işaret
noktalarının belirlenmesinin zor olduğu obezite
gibi durumlarda başarı ile uygulanabilmektedir.
US kullanılması ile blok başarısı
artarken, komplikasyon oranı azalmaktadır (13).
US ile nörostimülasyonun karşılaştırıldığı
çalışmalarda US kullanılan grupta damar
yaralanma oranı daha düşük bulunmuştur (14,
15). Sandhu ve ark.(16) yaptıkları bir çalışmada
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(3):195-200
Tapar et al.
197
sadece US kullanılarak sinir kordun etrafına LA
uygulanması
ile
%100’e
yakın
başarı
sağlanabileceğini göstermişlerdir. Çocuklar
arasında yapılan çalışmada periferik blok
kalitesi, başlangıç süresinin kısalığı ve düşük
lokal anestezik miktarı için US eşliğinde
periferik blok yapılması gerekli olduğu
belirtilmiştir (17, 18).
Periferik
sinir
bloklarında
komplikasyonlar nadirdir. Lokal anestetik
toksitesi, kullanılan iğnenin travma veya
enjekte edilen ilaçların bir sonucu olarak sinir
hasarı ve enfeksiyon bu komplikasyonlar
arasındadır.
Lokal
anestetiklere
bağlı
komplikasyonlar sistemik toksisite, allerji,
methemoglobinemi olarak bilinir.
Biz bu derlememizde, literatürler
eşliğinde, üst ekstremitenin cerrahisinde ve ağrı
tedavisinde çok yaygın olarak kullanılan
pleksus
brakiyalis
sinir
bloklarını
ve
komplikasyonlarını anlatmayı planladık.
1. ĠNTERSKALEN BLOK: Esas olarak
omuz ve üst kol cerrahisinde anestezi ve
analjezi sağlar. Omuz cerrahisi genellikle oturur
pozisyonda yapıldığından hipotansiyon ve
bradikardi gelişebilir. Ġnterskalen anestezi
altında uyanık ve oturur pozisyonda omuz
artroskopisi hastalarının % 13-24’ünde şiddetli
bradikardi ve ani hipotansiyon bildirilmiştir
(19, 20). Ġntra arterial enjeksiyon özellikle
interskalen
ve
subklaviyan
blok
uygulamalarında daha dramatiktir. Çünkü
dönüş direkt beynedir. Karotis ve vertebral
artere istenmeyen lokal anestetik enjeksiyonu
sonrası konvülzan doz; lidokain için 14.4 mg ve
bupivakain için 3.6 mg’dır (21). Pleksus sinir
bloklarına bağlı nadir görülebilen sinir hasarı
rezidüel parastezi, hipoestezi ve parazi şeklinde
görülebilir.Uzun dönemde sinir hasarı sıklığı %
0,02-0,4 arasında değişmektedir (22, 23). Tek
doz ve sürekli interskalen blok ve posterior
paravertebral
blok
uygulamalarında
subaraknoid
ve
epidural
enjeksiyon
bildirilmiştir (22, 23). Omuz cerrahisinde
interskalen blok uygulanan 521 hastanın
değerlendirildiği bir çalışmada spinal ve
epidural anestezi oranı % 0 olarak bulunmuştur
(24). Hastalarda frenik sinir bloğuna bağlı
diafragma
paralizisi
ve
pulmoner
fonksiyonlarda azalma görülebilmektedir. Lokal
anestetik blokajın frenik sinir ve C3-5 sinir
köklerinin istenmeyen blokajına bağlı olarak
diyafragma paralizisi gelişir (25). Ġnterskalen
blok sonrası diyafragma paralizisi % 100’dür
(26). Bazı hastalarda orta derecede dispne ve
spirometrik
ölçümlerde
solunum
fonksiyonlarında % 25-30 azalma tespit
edilmiştir (27). Özellikle ciddi akciğer
fonksiyon bozukluğu olanlarda solunum
sıkıntısına neden olabilmektedir. Bununla
birlikte
kontralateral
anestezi,
lokal
anestetiklerin bilateral dağılımı, servikotorasik
(stellar) gangliyon ile horner sendromu ve lokal
anestetiğin doz aşımına bağlı SSS toksitesi
görülebilir. Vertikal infraklavikular (% 20),
supraklavikular
(%
90)
ve
servikal
paravertebral blokta (% 40) oranında horner
sendromu gelişir (28, 29, 30).
2. SUPRAKLAVĠKULAR BLOK: Bu
pleksus brakiyalis bloğu kol ve el cerrahisinde
iyi anestezi ve analjezi sağlar. Supraklavikular
pleksus brakiyalisblok tekniğinde klavikulanın
üst kısmından pleksus brakiyalise yaklaşıldığı
için supraklavikular blok ismi verilmiştir. Blok
sonrası % 0.5-6 oranında pnömotoraks riski
bulunmaktadır. Anestezi iğnesinin apikal
plevraya doğru yönlenmesiyle oluşur (31).
Ġyatrojenik bir komplikasyon olan pnomotoraks
mortalite ve morbiditeyi artırır (32). Eğer
plevral aralıkta volüm % 20’ den fazla ise
göğüs tüpü drenajı önerilmektedir (33). Girişim
sonrası hastada pnömotoraks belirtileri 6 -12
saat arasında ortaya çıkabilir. Birçok hastada
orta derecede belirtiler göğüs ağrısı şeklindedir
(34). Solunum sıkıntısı ve akciğer problemi
olan hastalarda işlemler sırasında daha dikkatli
olunmalıdır. Frenik sinir hasarı % 40-60
oranında olup horner sendromu gelişme riski
bulunmaktadır. Ġntravasküler injeksiyon ve SSS
toksitesi mevcut komplikasyonlar arasındadır.
3. ĠNFRAKLAVĠKULAR BLOK:
Klavikulanın altından yapılan bu teknikte kola
pozisyon verilme ihtiyacının olmaması ve hasta
turnike ağrısını daha iyi tolere edebilmesine
rağmen körlemesine bir yaklaşım olduğundan
intravasküler enjeksiyon riski vardır. Ġğnenin
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(3):195-200
Tapar ve ark.
198
mediyale fazla yönlendirilmesi pnömotoraks
riskini artırır. Ayrıca hematom ve enfeksiyon
riski mevcut komplikasyonlardandır. Brakiyal
pleksus
bloğu
yapılan
3491
hastanın
değerlendirildiği bir çalışmada % 4.2 belirsiz
inflamasyon, % 2.4 enfeksiyon, % 0.8’inde
drenaj ve insizyon gerektiren enfeksiyon tespit
edilmiştir (35). Enfeksiyon durumunda tedavide
hızlı müdahale, geniş spekturumlu antibiyotik
tedavisi ve debridman uygulanmasıdır (36).
Yerleştirilen kateterle ilişkili infeksiyonu; 48
saatten fazla süre geçmesi ve yapan kişinin
deneyimi etkilemektedir (35, 37). Enfeksiyonun
engellenmesi için aynı zamanda aseptik
kurallara uyulması önerilmektedir (38).
4. AKSĠLLER BLOK: Aksiller bölgeden
pleksus brakiyalise yaklaşım şekli olan bu
blokta injeksiyon için kolun abdüksiyona
getirilmesi gerekmektedir. Dirsek altındaki kol
ve el bölgesindeki genel, vasküler, sinir ve
ortopedik cerrahi girişimlerde tercih edilen
nispeten güvenli bir periferik blok yöntemidir.
Keskin iğne kullanılması intranöral
enjeksiyon ve hematoma bağlı uzun süreli
iskemi sinir hasarına neden olabilir. Enjeksiyon
sırasında aksiller arter ve venin ponksiyonu
riski vardır. Transarterial yöntemle aksiler blok
yapılan bir çalışmada, test dozu ve aspirasyona
rağmen % 0.2 oranında intravasküler lokal
anestetik enjeksiyonu yapılmıştır (39). Tek doz
aksiller blok yapılan hastaların % 0.2-19
arasında nörolojik bulgular görülmüştür (40).
Aksiller arterde psödoanevrizma oluşursa
postoperatif parestezi ve pleksus brakiyalis
paralizisi görülebilir.
5.
EL
BĠLEĞĠ,
DĠRSEK
VE
MĠDHUMERAL DÜZEYDE PERĠFERĠK
BLOK: Brakiyal pleksus sinir bloğunda
başarısız olunmuşsa veya üst seviye bloklarda
kontrendikasyon varsa dirsek ve midhumoral
blok daha çok uygulanmaktadır. Komplikasyon
riski düşük bloklardır. Bu blok tipinde
de intravasküler enjeksiyon riski vardır. Sinirler
distalde daha yüzeyel seyrettiğinden sinir hasarı
riski yüksektir.
6. ĠNTRAVENÖZ REJYONEL BLOK
(RĠVA): Karpal tünel sendromu, De Quervain
tendiniti,
küçük
amputasyonlar,
tendon
yaralanmaları ve benzeri üst ekstremite
ameliyatlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Alt ekstremite ameliyatlarında da teorik olarak
kullanılabilmektedir. Ancak spinal ve epidural
blok uygulaması kolaylığı nedeniyle tercih
edilmemektedir Bu blok tipinde turnike ağrısı,
postoperatif
problem
oluşturabilir.Turnike
ağrısı oluşumunda kompleks mekanizmalar
sözkonusu olsada büyük ihtimalle sinir iskemisi
ile ilgilidir (41). Turnike basıncının 400 mmHg
üzerinde olması sinir hasarı ile ilşkili
bulunmuştur (42). Turnikenin tam fonksiyon
görmemesi ve operasyon sonu hızlı indirilmesi
toksik
reaksiyon
riskini
artırır.
Lokal
anestetiklerin toksik etkisi, hafif bulgulardan
(ağızda
metalik
tat,
ajitasyon,
işitsel
değişiklikler), ağır santral sinir sistemi (SSS)
bulguları ve kardiyovasküler bulgular (
hipotansiyon,
hipertansiyon,
taşikardi,
bradikardi, kardiyak aritmi, kardiyak arrest )
şeklinde görülebilir (43). RĠVA tekniğinde
flebit
ve
kompartıman
sendromu
karşılaşılabilecek komplikasyonlardandır.
Pleksus
brakiyalis
sinir
hasarı
oluşumunda genel olarak nöral ve ekstranöral
hematom, intranöral ödem doku reaksiyonu ve
skar oluşumu etkili olabilir (44, 45). Mekanik
travma, iğne tipi, yüksek basınçta enjeksiyon
sinir hasarı oluşumuna katkı sağlar (45, 46).
Selander tavşanlar üzerine yaptığı çalışmada
kısa eğimli iğnelerle sinir hasarı riski daha az,
mevcut hasarın daha büyük olduğunu bulmuştur
(47). Uzun süre yüksek konsantrasyonda lokal
anestetik maddeye maruz kalma, intranöral
enjeksiyon şiddetli dejeneratif değişikliklere ve
nörolojik sekellere neden olabilir (48, 49).
TEDAVĠ
Nöronlara
doğrudan
ilaç
enjeksiyonundan
korunmak
için
sinir
stümülatörü kullanımında 0.1 mA’de stimulus
alınıyorsa ilaç enjekte edilmemelidir (50, 51).
Nörovasküler komplikasyonlardan korunmak
için asepsi kurallarına uyulması, uygun
büyüklükte iğne kullanımı, lokal anestetik ilaç
dozunun iyi belirlenmesi, dikkatli aspirasyon ve
yavaş ilaç enjeksiyonu yapılmalıdır. Özellikle
kardiyopulmoner
resusitasyona
dirençli
olgularda bolus ve infüzyon tarzında % 20’lik
lipid kullanılması önerilmiştir (52).
Journal of Contemporary Medicine 2012;2(3):195-200
Tapar et al.
199
Sinir hasarına bağlı ağrı tedavisinde
analjezikler
yardımcı
olmaktadır
(53).
Nöropatik ağrıda tedavi seçeneklerinden biri
olan gabapentin, gama-aminobutirik asid
(GABA) anoloğudur (54).
Antikonvülzan bir
ajan olan gabapentinin randomize, çift kör,
plasebo kontrollü çalışmalar sonucunda, birçok
santral ve periferik nöropatik ağrı durumlarında
etkin olduğu saptanmıştır (55).
Sinir hasarı
etyolojisinde ödemin olduğu olgularda antiviral
ve steroid tedavisi kullanılmaktadır (56). Akut
iskemik hasara bağlı olgularda ödem ve basınç
üzerine etkileri de olan hiperbarik oksijen
kullanılmaktadır (56). Fizik tedaviye hemen
başlanmazsa kas atrofisi, eklem sertliği,
motorson plağın atrofisi ve cillte trofik
değişiklikler görülebilir. Akut sinir hasarında
primer olarak sinir onarımı yapılır. Epinöral
onarım ayrılan sinir uçlarının mikrosütur (8.0-
10.0) ile süture edilmesidir (57).
Sonuç olarak anestezistler tarafından
hastanın
mevcut
durumu,
uygulanacak
cerrahiye veya endikasyona göre pleksus
brakiyalis
sinir
bloğu
uygulanmaktadır.
Periferik bloklar aynı etkiyi, değişik anatomik
yaklaşım ve teknikle oluşturabilir.
Hastaya uygulanan her türlü girişimsel
işlemin yan etkisi olabildiği gibi, vazgeçilmez
anestezi ve analjezi tekniği olan pleksus
brakiyalis sinir bloklarınında nadir de olsa
komplikasyonlarıyla karşılaşabilmekteyiz. Biz
anestezistler
bu
komplikasyonlarla
karşılaştığımızda komplikasyonları doğru ve
çağdaş bilgi eşliğinde tedavi edebilmeliyiz veya
en iyi şekilde yönetebilmeliyiz.
KAYNAKLAR
1. Erdine S. Rejyonel Anestezi. Nobel Tıp Kitabevi:Ġstanbul;
2005.
2. Whiteside J.B,Wildsmith J.A.W. Developments in local
anaesthetic drugs. Br Journal Anaesth 2001;87(1):27-35.
3. Valentin N, Lomholt B, Jensen JS, Hejgaard N, Kreiner S.
Spinal or general anaesthesia for surgery of the fractured hip? A
prospective study of mortality in 578 patients. Br J Anaesth 1986
;58(3):284-291.
4. Brown DL. Brachial plexus anesthesia: an analysis of op-
tions.Yale J Biol Med 1993;66(5):415-431.
5. Schulz-Stübner S. Brachial plexus. Anesthesia and analgesia.
Anaesthesist 2003;52(7):643-656.
6. Gaither K. Cocaine Abuse in Pregnancy: An Evolution from
Panacea to Pandemonium. Southern Med J 2008;101(8):783-784.
7. dos Reis A Jr. . Eulogy to August Karl Gustav Bier on the
100th anniversary of intravenous regional block and the 110th
anniversary of the spinal block. Rev Bras Anestesiol
2008;58(4):409-424.
8. Urmey WF. Upper Extremity Blocks. In: Brown DL, editor.
Regional Anesthesia and Analgesia. Philadelphia: W.B. Saunders
Company 1996.p.266-268.
9. Özyalçın SN, Erdine S. Üst ekstremite somatik blokları.
Rejyonel Anestezi. Nobel Tıp Kitabevi:Ġstanbul; 2005.
10. Çelik F, Tüfek A, Temel V ve ark. Spinal anestezi ve üst
ekstremite periferik sinir bloğu kombinasyonu: iki olgu sunumu.
Dicle Tıp Dergisi:Diyarbakır; 2010.
11. Marhofer P, Greher M, Kapral S. Ultrasound guidance in
regional anaesthesia. Br J
Anaesth 2005;94(1):7-17.
12. Koscielniak-Nielsen ZJ, Rasmussen H, Hesselbjerg L, Nielsen
TP, Gürkan Y. Infraclavicular block causes less discomfort than
axillary block in ambulatory patients. Acta Anaesthesiol Scand
2005;49(7):1030-1034.
13. Gürkan Y, Acar S, Solak M, Toker K. Comparison of nerve
stimulation vs. ultrasound guided lateral sagittal infraclavicular
block. Acta Anaesthesiol Scand 2008;52(6):851-855.
14. Kapral S, Krafft P, Gosch M, Fleischmann D, Weinstabl C.
Ultrasound imaging for stellate ganglion block: direct
visualization of puncture site and local anesthetic spread. A pilot
study. Reg Anesth 1995;20(4):323-328.
15. Liu FC, Liou JT, Tsai YF, Li AH, Day YY, Hui YL, Lui PW.
Efficacy of ultrasound-guided axillary brachial plexus block: a
comparative study with nerve stimulator-guided method. Chang
Gung Med J 2005;28(6):396-402.
16. Sandhu NS, Manne JS, Medabalmi PK, Capan LM.
Sonographically guided infraclavicular brachial plexus block in
adults: a retrospective analysis of 1146 cases. J Ultrasound Med
2006;25(12):1555-1561.
17. Marhofer P, Sitzwohl C, Greher M et al (2004) Ultrasound
guidance for infraclavicular brachial plexus anaesthesia in
children. Anaesthesia 59(7):642–646.
18. Oberndorfer U, Marhofer P, Bo¨senberg A et al (2007)
Ultrasonographic guidance for sciatic and femoral nerve blocks in
children. Br J Anaesth 98(6):797–801.
19. D’Alessio JG, Weller RS, Rosenblum M. Activation of the
Bezold-Jarisch reflex in the sitting position for shoulder
arthroscopy using interscalene block. Anesth Analg 1995
;80(6):1158-1162.
20. Kahn RL, Hargett MJ. Beta-adrenergic blockers and
vasovagal episodes during shoulder surgery in the sitting position
under interscalene block. Anesth Analg 1999;88(2):378-381.
21. Korevaar WC, Burney RG, Moore PA. Convulsions during
stellate ganglion block: a case report. Anesth Analg
1979;58(4):329–330.
22. Salinas FV, Neal JM. A tale of two needle passes. Reg Anesth
Pain Med 2008;33(3):195–198.
23. Borgeat, A.; Blumenthal, S. Complications in Regional
Anesthesia and Pain Medicine. Neal, JM.;Rathmell, JP., editors.
Philadelphia: Saunders Elsevier; 2007. p. 157-163.
24. Borgeat A, EkatodramisG, Kalberer F, Benz C. Acute and
nonacute complications associated with interscalene block and
shoulder surgery: a prospective study. Anesthesiology
2001;95(4):875-880.
25. Kessler J, Schafhalter-Zoppoth I, Gray AT. An ultrasound
study of the phrenic nerve in the posterior cervical triangle:
implications for the interscalene brachial plexus block. Reg
Anesth Pain Med 2008;33(6):545–550.
26. Urmey WF, Talts KH, Sharrock NE. One hundred percent
incidence of hemidiaphragmatic paresis associated with
interscalene brachial plexus anesthesia as diagnosed by
ultrasonography. Anesth.Analg 1991;72(4):498–503.
27. Urmey WF, McDonald M. Hemidiaphragmatic paresis during
interscalene brachial plexus block:effects on pulmonary function
and chest wall mechanics. Anesth Analg 1992;74(3):352-357.
Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(3):195-200
Tapar ve ark.
200
28. Hickey R, Garland TA, Ramamurthy S. Subclavian
perivascular block: influence of location of paresthesia. Anesth
Analg 1989;68(6):767-771.
29. Borgeat A, Blumenthal S. Unintended destinations of local
anesthetics.Ġn: Neal JM, Rathmell JP,eds. Complications in
Regional Anesthesia and Pain Medicine. Philadelphia: Saunders
Elsevier; 2007.p.157-163.
30. Boezaart AP, De Beer JF, Nell ML. Early experience with
continuous cervical paravertebral block using a stimulating
catheter. Reg Anesth Pain Med 2003;28(5):406-413.
31. Urmey WF. Pulmonary complications. In: Neal JM; Rathmell
JP, editors. Complications in Regional Anesthesia and Pain
Medicine. Philadelphia: Saunders Elsevier; 2007. p. 147-156.
32. Despars JA, Sassoon CS, Light RW. Significance of
iatrogenic pneumothoraces. Chest 1994;105(4):1147–1150.
33. Weissberg D, Refaely Y. Pneumothorax: Experience with
1,199 patients. Chest 2000; 117(5):1279–85.
34. Moore DC, Bridenbaugh LD. Pneumothorax; Its incidence
following brachial plexus block analgesia. Anesthesiology
1954;15(5):475-479.
35. Neuberger M, Breitbarth J, Reisig F, Lang D, Buttner J.
Complications and adverse events in continuous peripheral
regional anesthesia. Results of investigations on 3,491 catheters.
Anaesthesist 2006;55(1):33-40.
36. Bisno AL, Stevens DL. Streptococcal infections of skin and
soft tissues. N Engl J Med 1996;334(4):240-245.
37. Capdevila X, Pirat P, Bringuier S, Gaertner E, Singelyn FJ,
Bernard N, et al. Continuous peripheral nerve blocks in hospital
wards after orthopedic surgery : a multicenter prospective
analysis of the quality of postoperative analgesia and
complications
in
1,416
patients.
Anesthesiology
2005;103(5):1035–1045.
38. Hebl JR. The importance and implications of aseptic
techniques during regional anesthesia. Reg Anesth. Pain Med
2006; 31(4):311–323.
39. Stan TC, Krantz MA, Solomon DL, Poulos JG, Chaouki K.
The incidence of neurovascular complications following axillary
brachial plexus block using a transarterial approach. A
prospective study of 1,000 consecutive patients. Reg Anesth
1995;20(6):486–492.
40. Bergman BD, Hebl JR, Kent J, Horlocker TT. Neurologic
complications of 405 consecutive continuous axillary catheters.
Anesth Analg 2003;96(1):247-252.
41. Chabal C, Russell LC, Lee R. Tourniquet-induced limb
ischemia: a neurophysiologic animal model. Anesthesiology
1990;72(6):1038–1044.
42. Fanelli G, Casati A, Garancini P, Torri G. Nerve stimulator
and multiple injection technique for upper and lower limb
blockade: failure rate, patient acceptance, and neurologic
complications. Study Group on Regional Anesthesia. Anesth
Analg 1999;88(4):847–852.
43. Jeng CL, Torrillo TM, Rosenblatt MA. Complications of
peripheral
nevre
blocks.
Br J Anaesth 2010;105 Suppl 1:97-107.
44. Hebl, JR. Peripheral nerve injury. In: Neal, JM.; Rathmell,
JP., editors. Complications in Regional Anesthesia and Pain
Medicine. Philadelphia: Saunders Elsevier; 2007. p. 125-140.
45. Horlocker TT, Kufner RP, Bishop AT, Maxson PM,
Schroeder DR. The risk of persistent paresthesia is not increased
with repeated axillary block. Anesth Analg 1999;88(2):382–387.
46. Selander D, Edshage S, Wolff T. Paresthesiae or no
paresthesiae? Nerve lesions after axillary blocks. Acta Anaesth
Scand 1979;23(1):27–33.
47. Selander D, Ghuner KG, Lundborg G. Peripheral nerve injury
due to injection needles used for regional anesthesia. An
experimental study of the acute effects of needle point trauma.
Acta Anaesthesiol Scand 1977;21(3):182–188.
48. Hogan QH. Pathophysiology of peripheral nerve injury during
regional anesthesia. Reg Anesth Pain Med 2008;33(5):435–441.
49. Selander D, Brattsand R, Lundborg G, Nordborg C, Olsson Y.
Local anesthetics: importance of mode of application,
concentration and adrenaline for the appearance of nerve lesions.
An experimental study of axonal degeneration and barrier damage
after intrafascicular injection or topical application of
bupivacaine. Acta Anaesthesiol Scand 1979 ;23(2):127–136.
50. Erdine S, Özyalçın SN, Raj PP, Heavner J, Aldemir T ve ark.
Rejyonel Anestezi. Nobel Tıp Kitabevi:Ġstanbul;2005.
51. Morgan GE, Mikhail MS, Murray MJ ve Larson CP. Klinik
Anesteziyoloji. Güneş Kitabevi: Ankara;2008.
52. Warren JA, Thoma RB, Georgescu A, Shah SJ. Intravenous
lipid infusion in the successful resuscitation of local anesthetic-
induced cardiovascular collapse after supraclavicular brachial
plexus block. Anesth Analg 2008 ;106(5):1578-1580.
53. Perlmutter GS. Axillary nerve injury. Clin Orthop Relat Res
1999;(368):28-36.
54. Backonja MM. Use of anticonvulsants for treatment of
neuropathic pain. Neurology 2002; 59(5 Suppl 2):14-17.
55. Wiffen PJ, McQuay HJ, Edwards JE, Moore RA.
Gabapentin for acute and chronic pain. Cochrane Database
Syst Rev 2005;(3):CD005452.
56. Santos PM. A functional model system of an hypoxic nerve
injury and its evaluation. Laryngoscope 2000;110(5):845-853.
57. Townsend PL. Microsurgical techniques in reconstructive
surgery. Operative Surgery and Management. 3rd ed. Oxford,
UK: Butterworth-Heinemann; 1994.
Dostları ilə paylaş: |