Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Uludağ University Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences
Cilt: 19 Sayı: 35 / Volume: 19 Issue: 35
751
tipik olarak organizmanın hayatta kalması için
gerekli bilgiyi sağlayan
yapılardır. Feromonlar aracılığıyla kurulan iletişimde bütün türler için koku
alma duyusu oldukça önemlidir (Herz vd. 1996: 308).
Linda Buck ve Richard Axel yaptıkları çalışmada farelerin koku
reseptör proteinlerini kodlayan 1000 genden oluşan gen ailesini
keşfetmişlerdir. Koku alma duyarlılığı mevcut koku alma reseptörlerinden çok
daha fazla sayıda koku molekülünün ayrımının yapılmasına imkân
vermektedir. Diğer bir örnek yılanlar çevrelerini koklamada dillerini
kullanmaktadırlar. Yılanların yavaş nefes alması hatta uzun süreler hava giriş
çıkışının tamamen durması koku bilgisinin hızla alınıp işlenmesi için bu
yapıyı özelleştirmiştir (Gould vd. 2001: 35).
İnsan günde ortalama 20.000 defa nefes almaktadır.
Her nefes
alımında çok çeşitli koku kaynaklarından moleküller koku alma sistemine
ulaşmaktadır. Dolayısıyla nefes almak koklamak ile eş değerdir (Ozan 2016:
32). Bu da kaçınılamaz bir uyarandan bahsettiğimiz anlamına gelmektedir.
Her duyu belirli sinir merkezleri tarafından desteklenmekte ve
yürütülmektedir. Bununla birlikte koku alma sürecine aracılık eden nöral
yollar ve mekanizmalar diğer duyu sistemlerinin nöroanatomik
organizasyonundan oldukça farklı olarak özelleşmiştir.
Koku
inhalasyonla
burun
mukazasından
kan
dolaşımına
girebilmektedir. Böylece koku duyusu ile nörolojik ve sinirsel aktivasyon
gerçekleşmektedir (Jhonson 2011: 5470). Şakakların hemen yanında bulunan
temporal lob koku duyusunun kaydedildiği merkezdir.
Koku alma epitelinde
burun mukusunda eriyen koku maddeleri ile teması sağlayan milyonlarca koku
alma nöronu bulunmaktadır. Koku önce bu koku duyu nöronları tarafından
saptanmaktadır. Ardından bu nöronlar beyindeki koku alma ampulüne
sinyaller göndermektedir. Koku bilgileri talamusa uğramadan kokunun
duygusal ve fizyolojik etkilerine aracılık eden limbik alanlara, feromonlara
hormonal ve davranışsal tepkiler üretmek üzere iletilmektedir (Herz vd. 1996:
300).
Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme ile koku sisteminde
amigdala, piriform, talamus ve hipokampüs alanlarının
aktif olduğu
görülmüştür. Aynı zamanda koku algılama işlemleri piriform, entorinal ve
orbitofrontal kortekste aktivasyona neden olmaktadır (Poellinger 2001: 550).
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Uludağ University Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences
Cilt: 19 Sayı: 35 / Volume: 19 Issue: 35
752
Koku sisteminin ayırıcı yapısının bir sonucu olarak kokunun belleği (Moss vd.
2008: 71), yaratıcılığı, ağrı algısını (Villemure vd. 2003: 103), güven
duygusunu (Roberts vd. 2009: 50), karar verme şekillerin etkileyen üst bilişsel
fonksiyonlarla direkt bağlantı kurduğunu göstermektedir.
Talamus beyne gelen çok sayıda uyaranı alarak korteksin ilgili alanına
iletmektedir. Diğer tüm duyu sistemlerinden gelen
bilgi serebral kortekse
yönlendirilmeden önce talamusta işlenirken koku duyusu doğrudan limbik
sistemin amigdala-hipokampal kompleksinde işlenmektedir (Herz ve Engen
1996: 300). Diğer duyular ile koku duyusu arasındaki bu farklılık koku
duyusunun bilinçli bir farkındalık olmaksızın organizmanın otomatik davranış
şekilleri geliştirmesine sebep olmaktadır. Duyguyu yöneten ve duygusal hafıza
için kritik olan amigdaladan (Herz vd. 2004: 371) primer koku korteksini
ayıran sadece iki sinaps vardır (Cahill vd. 1995: 295). Primer koku korteksini
hipokampüsten ayıran ise yalnızca üç sinaps vardır ki bilgi seçimi ve iletimini,
kısa ve uzun süreli hafıza işlemlerini ve çeşitli bildirimsel hafıza
fonksiyonlarını yönetmekten sorumlu bölgeye anatomik olarak oldukça
yakındır (Eichenbaum 1996: 200).
Bu dolaysız bağlantılar kokunun duygusal yoğunluk içeren bir
bağlamda deneyimlendiğinde koku ile olay arasındaki bağlantının daha güçlü
olmasına ve koku yeniden deneyimlendiğinde yoğun duyguların
ortaya
çıkmasına sebep olmaktadır. Diğer duyu sistemlerinden hiçbiri bu tür yoğun
duygu ve hafıza nöral substratlarıyla doğrudan temas kurmamaktadır (Herz ve
Engen 1996: 300). Pek çok araştırmacı da primer koku korteksinin diğer
duyulardan ayıran anatomik bağlantıların ortaya çıkardığı davranış ve
duygulanım biçimi üzerine çalışmalar yapmıştır (Chu ve Downes 2000: 111).
Araştırmalar koku, duygu ve hafıza arasındaki bağlantıyı ortaya koyan
davranışsal bulgular ile olfaktor işlemlerin limbik sistem içinde amigdala ve
hipokampus ile doğrudan sinirsel bağlantısını gösteren nöro-görüntülerin
örtüştüğünü göstermektedir (Herz vd. 2004: 371).
Sonuç
Gelişimsel değişikliklere sebep olan çevresel
değişiklikler yüksek
üreme ve daha uzun süre hayatta kalma ile sonuçlandığında bu yetenekler
doğal seçme tarafından ayrıcalıklı hâle getirilmektedir. Yazıda
değerlendirildiği üzere koku duyusunun anatomik ve işlevsel yönden diğer
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Uludağ University Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences
Cilt: 19 Sayı: 35 / Volume: 19 Issue: 35
753
duyulardan farklılaşması hayatta kalmayı sağlayacak bilgilere hızlı ve
ekonomik tepki vermesini sağlayacak nitelikte olması ile açıklanmaktadır. Bu
makalede koku duyusunun insanın hayatta kalmasında aldığı rol ve özelleşmiş
anatomik yapısı nöro-görüntüleme çalışmaları ışığında ele alınmıştır.
Organizmanın hayatta kalması için gerekli bilgiyi sağlayacak şekilde özelleşen
koku duyusunun işlevi ve anatomik yapısı değerlendirilmiştir.
Türler arası iletişimde koku alma duyusunun önemi ve koku
duyusunun daha az bilinç kullanarak insan davranışlarında
çoğunlukla
farkında olunmadan sebep olduğu anlamlı değişiklikler değerlendirilmiştir.
Literatüre bakıldığında koku ve görsel bellek ilişkisi, koku ve sözel bellek,
koku hafızası, kişisel bağlam ve koku alma sürecinin nörolojik temeline
yönelik çalışmalar koku alma duyusu ile ilgili bildiklerimizi genişletmiştir.
Bütün araştırmalar koku alma duyusunun organizmanın hayatta kalması
işlevinde önemli roller üstlenmek üzere evrimleştiğine işaret etmektedir.
Kaçınılmaz bir uyaran olan koku, organizmanın bilgi edinimi ve davranış
sergilemesinde oldukça hızlı bilgi akışı sağlayacak bir sistem kapasitesi içinde
anlam bulmaktadır. Koku sisteminin hayatta kalma ve türün devamı için
oldukça önemli olduğu görülmektedir.
Dostları ilə paylaş: