35 yaşından sonra yaşlısın
denilecekse, iş isteği dikkate
dahi alınmayacaksa, 18-23 yaşında bir genç turizm işçisinin
nasıl bir gelecek hayali kurmasını öneriyorsunuz? Turizmde
müdür diyor ki, “
ben 35-40 yaşındayım sana nasıl emir
vereceğim.
” Şimdi 40-50 yaşında, sektör için yetişmiş,
deneyimli bir insanın, emeklilik yaşı 65’e kadar çalışması
gerekiyor. Emekli maaşı alabilmesi için Avrupa’da da
dünyanın bir çok yerinde de bu böyle. Eskiden İstanbul’da
da Ankara’da da kapıda sırmalı elbiseli 60-65 yaşında bir
eleman müşterileri “
hoşgeldiniz efendim
” diye karşılardı.
İçeride garsonlar keza öyle olurdu. Şimdi biz yetişmiş eleman
sıkıntısı var diyoruz ama 35 yaşın üstündekileri yetişmiş
elemandan saymıyoruz. Halbuki asıl yetişmiş eleman onlar.
Ama sorun başka, 35 yaş üstü evli çoluk, çocuk sahibi bir
işçiyi asgari ücretle çalıştıramazsınız, onun beklentileri biraz
daha fazla olur. Otelde asgari ücretle adam çalıştırmak için
35 yaşın üstüne “
sen yaşlısın
” diyor. “
Senin istediğin ücreti
vermem
” demiyor “
sen yaşlısın
” diyor. Aslında yaşlılığı
değil sorun olan. Sorun beklenen ücretin verilemeyeceğidir,
beklenen çalışma koşullarının sağlanamayacağıdır.
Biz otellerde çalıştığımız yıllarda hatırlıyorum, Kenan
Evren 12 Eylül darbe döneminde televizyondan, işçileri
halka şikayet etti; “
öyle 5 yıldızlı oteller var, garsonları,
şefleri benden çok ücret alıyor.
” dedi. Bu ücretleri alan bizdik.
Sadece Turizm de değil bütün sektörlerde ücretler bugüne
kıyaslandığında yüksekti. Turizmde otellerde %15 sistemi,
Turizm Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri
31
restoranlarda %10 uygulanıyordu. Ben orta kademe bir işçi
olarak, bir restoran kasiyeri olarak
night edit
’lik yapan,
order
taker
’lık yapan bir işçi olarak 4,5 asgari ücretin yanında
4 – 4.5 da ikramiye alıyordum. Benim iki katım ücret alan
housekeeper
’lar vardı, ön büro şefleri vardı, restoran şefleri
vardı ve hiçbir zaman bizim çalıştığımız otellerimiz zarar
etmedi.
Ben İstanbul Etap Hotel’de çalışıyordum. Bizim şirket,
Intercontinantal grevi’
ne karşı hiç bir mecburiyeti yokken
işçileri kadroya aldı, toplu iş sözleşmesi imzaladı. Yüksek
bulunan o ücretleri oradaki işçilere de uygulamaya başladı.
Marmara Etap
da bunu yaptı, sonra gitti Etap Altınel’i açtı,
İzmir Etap’ı açtı, Bodrum Etap’ı açtı. Bize ödediği bu paralar,
Kenan Evren’in gözüne batan paralar, patron için sorun haline
gelmedi.
Biz kasiyer olarak, 100 lira harcamış müşteriye 15 lira
servis bedeli ekliyorduk, üzerine 18 lira KDV ekliyorduk,
133 lirayı alıp kasamıza koyuyorduk. Bizim işçi payı olan,
15 liralarımız 15 bin lira olduğunda patronun 100 liraları 100
bin lira oluyordu. Patron istiyor ki, işçiler 15 bin değil de 45
bin lira kazansın. O zaman kendisi de 300 bin lira kazanacak,
devletin %18’leri 54 bin olacak. Herkes daha çok kazanacak,
devlet de vergisini gayet güzel alabilecek.
Ucuz işgücü, ucuz turizm, deniz, kum, güneş, herşey dahil
sistemi derken, bu sistem de yaşatılamadı.
Çok sayıda oteller açıldı ama 1950`li, 1970`li yılların
projeleri rafa kaldırıldı. Turban otel ve tatil köyü işletmeleri,
Emekli Sandığı otelleri, Turizm Bankası (TURBAN) dejenere
edilmeseydi, siyası iktidarlar tarafından yozlaştırılıp arpalık
Turizm Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri
32
haline getirilmeseydi, onlar daha doğru projelerdi. Tatil
köylerinde öyle mermerden saray yapmadan, 5 yıldızlı otel
yapmadan ormanların içerisinde, bungalovlarla, kulübelerle
turist ağırlayabiliyordunuz. TURBAN’ların tesisleri iflas
etti ve satıldı. Ne yazık ki Turizm Bankası yok edildi,
Dostları ilə paylaş: |