[Violence]:
Mülkiyete ya da kişiye karşı girişilen
yıkıcı eylem.
Şovenizm [Chauvinism]:
Bir olaya ya da gruba
eleştlrilemeyen ve mantıksız İthaf; şovenizm, "ulusal
şovenizm" veya "erkek şovenizm inde olduğu gibi,
tipik olarak bir inancın üstünlüğü üzerine kurulur.
Tarihsel Materyalizm [Historical Materialism]:
Maddî ve ekonomik şartların hukuku, siyaseti, kültürü
ve diğer sosyal varoluş biçim lerini kesin bir şekilde
biçim lendiğini farz eden Marksist bir teori.
Tartışma [Discourse]:
İnsanî etkileşim, özellikle de
iletişimde; tartışma, iktidar ilişkilerini açığa çıkartabilir
ve tasvir edebilir.
Tek-Millet Muhafazakârlığı [One-Nation Conserva
tism]:
Babaya alt görev ve geniş toplumsal eşitsizlik
korkusu tarafından şekillendirilmiş geleneksel muhaJ
fazakâr reformlzm.
Temsilî Demokrasi [Representitive Democracy]:
Halk
adına yönetecek olanların seçilmesine (genellikle
seçimlerle) dayanan sınırlı ve dolaylı bir demokrasi
çeşidi.
Teokrasi [Theocracy]:
Sözlük anlamı Tanrı'nın yöne
tim idir; genellikle kilisenin devlet üzerinde hâkimiyet
kurmasıyla dinî otoritenin siyasî otoriteye üstünlük
kurması gerekliliğinin İlkesi.
Terörizm [Terorism]:
Sonraki siyasî amaçlar uğruna
bir korku ve terör iklimini harekete geçirm ek İçin
kullanılan şiddet; açık bir pejoratif anlamı olan ve ge
nellikle sübjektif bir mânâ taşıyan terim, (bkz. s. 290)
Thatcherizm [Thatcherism]:
Margaret Thatcher ile
ilişkllendlrllmiş serbest plyasa/güçlü devlete dayalı
ideolojik duruş; Yeni Sağ siyasî projesinin İngiltere
versiyonu.
Toplumsal cinsiyet [Gender]:
Erkekler ve kadınlar
arasındaki sosyal ve kültürel bir ayrım; erkeklerle
kadınlar arasında biyolojik ve dolayısıyla giderilemez
farklılıklara atıfta bulunan cinsiyete karşıdır.
Toplumsal Sözleşme [Social Contract]:
'Doğa duru-
mu'nun düzensizliğinden ve kaosundan kaçmak için
bireyler arasında bir devlet oluşturmak üzere yapılan
(varsayımsal) bir anlaşma.
Toryizm [Toryism]:
Muhafazakârlıkta, hiyerarşiye
duyulan itimat, geleneğe yapılan vurgu ve görev ve
organizmacılığa verilen destek tarafından şekillendiri
len ideolojik bir duruş, (bkz. s. 99)
Totaliter Demokrasi [Totalitarian Democracy]:
Tipik
olarak, liderin İdeolojik bilgelik tekeline sahip olduğu
iddiası üzerine kurulu mutlak bir diktatörlüğün bir
demokrasi görüntüsüyle maskelenmesi.
Totaliteryanizm [Totalitarianism]:
Devletin sosyal
kurumlara nüfus ettiği ve onları kontrol ettiği bir
yerde siyasî yönetim in tamamen kuşatılması; böylece
sivil toplum un ve'özel'hayatın ortadan kaldırılması,
(bkz. s. 223)
Üçüncü Yol [Third Way]:
Muhafazakârlar, sosyalistler
ve faşistler tarafından değişik zamanlarda ortaya
koyulmaya çalışılan, hem devlet sosyalizmine hem de
serbest piyasa kapitalizmine bir alternatif İktisadî form
nosyonu.
Ütopyacılık
[
Utopianism
]:
Tipik olarak m ükem m el
veya İdeal top lgm vizyonunda cisimleşen insan geli
şiminin sınırlandırılmamış olasılıklarına duyulan inanç,
bir ütopya, (bkz. s. 197)
Vatandaşlık [Citizenship]-.
Bir devlete üyelik; bireyle
devlet arasında karşılıklı haklar ve sorumluluklara
dayalı ilişki.
Vatanseverlik [Patriotism]:
Sözlük anlamı birinin
baba toprağını sevmesidir; birisinin m illetine ve ülke
sine psikolojik bağlılığı ve sadakâti. (bkz. s. 172)
Yabancılaşma [Alienation]:
insanın kendi gerçekli
ğinden veya esas doğasından ayrılması; bu kavram,
Marksistler tarafından, kapitalizmde işgücünün
yalnızca bir mala indirgenmesi ve çalışmanın yaratıcı
ve bütünleyici bir aktivite olmasından çıkartılarak ki
şiliksizleştiren bir aktiviteye dönüştürülmesine neden
olma sürecini tanımlam ak için kullanılır.
Yanlış Bilinç [False Consciousness]:
Alt sınıfların
sömürüIdükleri gerçeğini kavramalarını engelleyen
aldatma ve şaşırtmaya işaret eden Marksist bir terim.
Yeni Sol [NewLeft]:
ileri endüstri toplum larının radi
kal bir eleştirisini geliştirerek, adem-i merkeziyetçiliğe,
katılıma ve bireysel özgürleşmeye olan ihtiyaca vurgu
yapan, sosyalist düşünceyi canlandırmayı amaçlayan
entelektüel hareket.
Yetki Devri [Devolution]:
iktidarın merkezî hükümet
ten, egem enlik paylaşımına gitm eden (federalizm
den farklı olarak) ikincil bölgesel kurumlara transfer
edilmesi.
Zenofobya [Xenophobia]:
Yabancılara duyulan korku
veya öfke; patolojik etnik-merkezcilik.
DİZİN
#
11 Eylül 2001 35, 36,110, 290,
293,
298
9/11 (Chomsky, 2003) 210
7 9. Yüzyıl'ın Temelleri
(Chamberlain, 1899) 228
A
Action Française 222
Acton, Lord 55,195,311
Açgözlü Toplum (Tawney, 1921)
148
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK
Dostları ilə paylaş: |