Gürgentepe Şehit Ahmet Yaşar Anadolu Lisesi Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Ekim Kasım Yıl: 14 Sayı: 1



Yüklə 224,05 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix04.12.2016
ölçüsü224,05 Kb.
#824

Gürgentepe Şehit Ahmet Yaşar Anadolu Lisesi - Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Ekim - Kasım Yıl:14 Sayı:1

CUMHURİYET BAYRAMI’NIN 91. YILI

İLÇEMİZDE COŞKUYLA KUTLANDI

29 Ekim Cumhuriyet

Bayramı Kutlamaları, 28 Ekim 2014

Salı günü Atatürk Anıtına Çelenk

Sunma Töreni başladı. 29 Ekim

2014 Çarşamba günü İlçemiz

Hükümet Konağı önünde yapılan

törene İlçe Kaymakamı Murat SARI,

Belediye Başkanı Yener

YALÇINKAYA, Garnizon Komutanı

Üstteğmen Ercan ÇETİN, İlçe Milli

Eğitim Müdürü Ali Osman KURU,

Daire Amirleri, Okul Müdürleri,

Öğrencilerimiz ve Halkımız katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal

Marşı´nın ardından Gürgentepe

Kaymakamı Murat SARI, Belediye

Başkanı ve Garnizon Komutanı ile

birlikte halkın bayramını kutladı.

Gürgentepe Şehit Ahmet Yaşar

Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından

Bando gösterisi düzenlendi. Günün

anlam ve önemi belirten konuşmayı

İlçe Kaymakamımız Murat SARI

yaptı. Akabinde Gürgentepe Şehit

Ersin Şanlı Ortaokulu öğrencilerinden

oluşan Koro tarafından şarkılar

söylendi. Öğrencilerimiz tarafından

şiirler okundu. Şiirlerin ardından

Cumhuriyet Oratoryosu sahnelendi.

Gürgentepe Halk Eğitim

Merkezi Halk Oyunları Ekibinin hazır-

ladığı gösterilerle tören sona erdi.

GÜRGENTEPE ŞEHİT AHMET YAŞAR ANADOLU LİSESİ

VE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM MERKEZİ 2014-2015

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINA BAŞLADI

Okulumuz, 15

Eylül 2014 tarihinde Okul

Müdür V. Yılmaz

ÇAKMAK’ın açılış konuş-

masıyla 2014-2015

Eğitim-Öğretim Yılına

başladı. Okul Müdür V.

Yılmaz ÇAKMAK, geçen

yıl LYS’de başarılı olup

üniversiteye yerleşen

öğrencilerimizi kutladı ve

bu yıl sınava girecek

öğrencilerimizden, bu

başarının daha üstünde

bir başarı beklediğini

belirtti. Öğretmenlerimize

ve öğrencilerimize, yeni

eğitim öğretim yılında

başarı temennilerinde

bulundu.

OKUL MÜDÜRÜMÜZ BAKİ

PAMUK’U UĞURLADIK

2010 yılından beri okulumuzda görev yapan

müdürümüz Baki Pamuk’un tayini çıkması sebebiyle

okulumuzdan ayrılmıştır. Baki Pamuk’a, yeni görev yeri

olan Turnasuyu Kız Anadolu Lisesinde başarı ve mut-

luluklar diliyoruz.

Öğrencilerden

anlamlı ziyaret

Sayın Milli Eğitim

Müdürümüz, bizleri kabul

ettiğiniz için teşekkürler.

İlçemize hoş geldiniz, yeni

göreviniz hayırlı olsun.

Sizi daha yakından tanı-

mak istiyoruz, bize ken-

dinizden bahseder

misiniz?

Öncelikle teşekkür

ediyorum. Adım Ali

Osman KURU. Meslekte

on üçüncü yılımı çalışıyo-

rum. Giresun’un Eynesil

ilçesindenim. Çocukluğum

Zonguldak’ta geçti. İlkokul,

ortaokul ve liseyi

Zonguldak’ta

okudum.2’DE

ULU ÖNDER’İ ANMA TÖRENİ

Ulu Önder, vefatının 76.

yıldönümünde okulumuzda

düzenlenen törenle anıldı.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün

vefat ettiği saat olan 09:05’te 2

dakikalık siren sesiyle birlikte

saygı duruşunda bulunuldu.

İstiklal Marşımızın okunmasıyla

tören sona erdi.

3’TE

ÖĞRETMENLERGÜNÜMÜZKUTLUOLSUN

24 Kasım Öğret-

menler Günü münase-

betiyle hazırlanacak olan

ilçe programı, okulumuz

Şehit Ahmet Yaşar

Anadolu Lisesi öğretmen

ve öğrencileri tarafından

organize ediliyor. Yaklaşık

iki aydır çalışmalarını

sürdüren öğrencilerimiz

ve öğretmenlerimiz canla

başla provalarına devam

ediyor.

Şimdiden tüm



öğretmenlerimizin bu yüce

gününü kutluyoruz.4’DE

Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.

OKULUMUZDA ÇEVRE

TEMİZLİĞİ YAPILDI

18.11.2014 Salı günü İngilizce

Öğretmenimiz Canan YALVAÇ’ın önder-

liğinde, okulumuzun çevresi öğrencilerimizce

temizlendi. Temizliğe, Din Kültürü ve Ahlak

Bilgisi Öğretmenimiz Yeter AKKAYA da

dahil oldu ve oldukça güzel görüntüler ortaya

çıktı. Umarız, bütün öğrencilerimizin çevreye

olan duyarlılıkları artarak devam eder. Bu

güzel etkinlikte emeği olan öğretmenlerimiz

ve öğrencilerimizi kutluyoruz.

29 Ekim


Cumhuriyet Bayramı

Etkinlikleri kapsamında

düzenlenen Cumhuriyet

Yol Koşusu’nda, Amatör

Spor Haftası Kros

Yarışması’nda ve Samsun

Karadeniz Kulüpler

Koşu’nda 1. olan

öğrencimiz Berat ÖLMEZ’i

başarılarından dolayı kut-

luyor ve önümüzdeki hafta

düzenlenecek olan Mohaç

Kır Koşusu’nda başarılar

diliyoruz. Öğrencilerimizi

yarışmalara hazırlayan

Beden Eğitimi Öğretmen-

lerimiz Ahmet

GÜNAYDIN’a ve Serpil

ATA’ya teşekkür

ediyoruz.7’DE



BERAT İLE GURURLANDIK

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Öğretmenimiz Yeter AKKAYA’nın

Colgate firması ile yaptığı görüşmel-

er sonucunda temin edilen diş

fırçaları, öğretmenlerimiz Yeter

AKKAYA ve Canan YALVAÇ tarafın-

dan öğrencilerimize dağıtıldı.

ÖĞRENCİLERİMİZE DİŞ FIRÇASI DAĞITILDI

DÖŞEK MAHALLESİ

Osmanlılar zamanında adı

Döşek köyü olarak geçmekte

olup o dönemlerde de oldukça

kalabalık olduğu Tahrir defter-

leri kayıtlarından anlaşılmak-

tadır. 1455 tarihli Tahrir def-

terine göre 23 hane, 1485'te

15 hane, 1520'de 28 hane,

1547'de 50 hane ve 1613'te

72 hanedir. Osmanlı döneminde

Hapsaman (Gölköy)'e bağlı

büyükçe bir köydür. 1976 yılın-

da Gürgentepe beldesine

mahalle statüsünde bağlan-

mıştır.8’DE

ÖĞRENCİLERİMİZ BAŞKANINI SEÇTİ

24.10.2014 tarihinde Okul Meclis

Başkanlığı için yapılan seçimlerde 216

öğrencimiz oy kullandı. Bu oylardan 99’unu

alarak Emre KORKMAZ Okul Meclis Başkanı

seçildi. Öğrencimiz, ilçe genelinde yapılan seçim-

lerde de en fazla oyu alarak ilçemizi Ordu’da tem-

sil etmeye hak kazanmıştır. Öğrencimizi tebrik

ediyor ve görevinde başarılar diliyoruz.

NEDEN HANYANI?

Öncelikle bu süreçte bizlere hep destek olan Milli

Eğitim Müdürümüz Ali Osman KURU’ya ve Okul

Müdür V. Yılmaz ÇAKMAK’a sonsuz teşekkürler.

Gazeteyi yayımlayarak ilçemizde gördüğümüz

yayın eksikliğini bir nebze olsun kapatmak ve

öğrencilerimizi yazılarını yayımlayabilecekleri bir

yayın organına kavuşturmayı amaçladık.

Gazetemize isim olarak “Hanyanı”nı seçmemizin

sebebi, gazetemizin tarihi ve edebi zeminine

uygun gördüğümüz, ilçemizin eski ismi, “Hanyanı”

oldu. İlk sayıda emeği geçen bütün öğretmenler-

imize ve öğrencilerimize teşekkür ediyoruz.

Gazeteciler; gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. M. Kemal Atatürk



25 ÖĞRENCİMİZ ARTIK ÜNİVERSİTELİ

2014 Lisans Yerleştirme Sınavı

sonucunda, bir yıl boyunca disiplinli bir

şekilde sınava hazırlanan öğrencilerimiz

çalışmalarının sonuçlarını aldılar ve hem

okulumuzun hem de ilçemizin gurur

tablosunu oluşturdular. Bu başarıda

büyük pay sahibi olan öğretmenlerimizi

kutluyoruz. Öğrencilerimize yeni öğren-

im hayatlarında ve gelecekte başarılar

diliyoruz. 5’TE


Röportaj: Cansu DURMAZ (METEM 10/A) - Atalay ÖZKAN (METEM 10/B)

24.11.2014 Sayfa 2

Sayın Milli

Eğitim Müdürümüz,

bizleri kabul ettiğiniz

için teşekkürler.

İlçemize hoş geldiniz,

yeni göreviniz hayırlı

olsun.


Sizi daha yakından

tanımak istiyoruz,

bize kendinizden

bahseder misiniz?

Öncelikle

teşekkür ediyorum.

Adım Ali Osman

KURU. Meslekte on

üçüncü yılımı çalışıyo-

rum. Giresun’un

Eynesil ilçesindenim.

Çocukluğum

Zonguldak’ta geçti.

İlkokul, ortaokul

ve liseyi Zonguldak’ta

okudum. 1998 yılında

19 Mayıs Üniversitesi

Amasya Eğitim

Fakültesi Sınıf Öğret-

menliği bölümünü

kazandım. 2002 yılında

mezun oldum ve aynı

yıl Mardin ilinin

merkeze bağlı

Yaylabaşı köyünün

ilkokuluna atandım.

Atandığım okul,

birleştirilmiş sınıflı bir

köy okuluydu. Okulun

kırk altısı birinci sınıf

öğrencisi olmak üzere

toplam seksen üç

öğrencisi vardı ve bu

öğrencilerin otuz yedisi

hiç Türkçe bilmiyordu.

Bu şartlarda dört

yıl Mardin’de çalıştım.

Daha sonra Bolu ilinin

Kıbrısçık ilçesinde

bulunan Kıbrısçık

YİBO’ya tayinim çıktı.

Orada altı ay çalıştık-

tan sonra Bolu iline

bağlı olan Mudurnu

ilçesinde, Mudurnu

YİBO’ya tayinim çıktı.

Üç yıl da orada

görev yaptıktan sonra

Mudurnu Cumhuriyet

İlköğretim Okulu’na

müdür olarak atandım.

2014 yılı Temmuz ayın-

da da Ordu ili

Gürgentepe ilçesine

Milli Eğitim Müdürü

olarak görevlendirildim.

Ordu’da sizlerin arasın-

da olmaktan son

derece mutluyum.

İnşallah uzun yıllar

burada sizlere hizmet

ederim.

Okul yıllarınızda nasıl

bir öğrenciydiniz?

Hangi derslere ilginiz

fazlaydı? Öğrencilik

yıllarınıza ait

keşkeleriniz var mı?

Okul yıllarında

çok parlak bir öğrenci

değildim. Yani çok sivri,

başarılı, parmakla gös-

terilecek bir öğrenci

değildim. Hareketli bir

öğrenciydim. Biraz

yaramazdım ama şöyle

de bir yapım vardı,

ödevlerimi aksat-

mazdım. Sizlerle o yıl-

lara ait bir anımı pay-

laşayım. Annem ile bir-

likte ağabeyimin okulu-

na gitmiştik. Ben daha

5-6 yaşlarındaydım, bir

yıl sonra okula başlay-

acaktım. Annem kapıyı

çaldı, içeri girdik.

Öğretmen,

annemle konuşurken

bir ara dikkat etmiş

demek ki: “ Bu

çocuğun ayakkabısı

nerede?” diye sordu.

Annem ayakları-

ma baktı, hakikaten de

ayakkabılarım yok. Ben

sınıfın girişinde

ayakkabılarımı çıkar-

mıştım.Bugün

okullarımız bizim

zamanımızdaki gibi

değil. O zamanlar

sınıflar teknolojiden bir

hayli uzaktı; kara

önlüklü, kara tahtalı yıl-

lar. Öğretmen sayısı,

okulların imkanları azdı

ama yine de

arkadaşlıklarımız

güzeldi. Bilgisayarlar,

internet yoktu; basit

oyunlarımız vardı.

Dostluklarımız

ve sohbetlerimiz daha

samimiydi. O yüzden

geçmişle bugünü

kıyaslamak çok zor.

Bugün olan

teknoloji o dönemde

yokken o dönemdeki

maneviyat da şu anda

yok. Bir bakıma, eski

ile yeni birbirini den-

geliyor diyebiliriz.

Daha önce öğretmen-

lik ve idarecilik

görevlerinde bulun-

dunuz. Milli Eğitim

Müdürlüğü ve önceki

görevleriniz arasında

ne gibi farklılıklar

var?

Öğretmenlik ve

idarecilik yaptım.

Bunların hepsi birbiriyle

paralel. Bu işin temeli

öğretmenlik. Aradaki

fark şu; öğretmenken

bir sınıfın sorumluluğu,

idareciyken bütün bir

okulun sorumluluğu,

İlçe Milli Eğitim

Müdürüyken ise ilçenin

bütün öğrenme sorum-

luluğu sizin oluyor.

Hepsinde

eğitimin içindeyiz, artan

sadece sorumluluk.

Öğretmenliği nasıl

tanımlarsınız? Sizce

öğretmenliğin olumlu

ve olumsuz yönleri

neler?

Öğretmenlik ile

ilgili çok cümle var ama

bence en güzeli, Gazi

Mustafa Kemal

Atatürk’ün: “Öğretmen-

ler! Yeni nesil sizin

eseriniz olacaktır.”

sözüdür. Bir nesil

yetiştiriyoruz. Bir mil-

letin gelişmiş veya

gelişmemiş, ahlaklı

veya ahlaksız olması

bir anlamda öğret-

menin elinde. Biz

verdiğimiz eğitimle

toplumumuzu gelişmiş

milletler arasına sok-

malıyız.

Kişi kendini

bildiği andan itibaren

eğitimin içinde oluyor.

Bu sadece okul ile

alakalı değil ama okula

girdiğimizde artık haya-

ta atıldım düşüncesi

oluşuyor. Aslında

eğitim süreci içerisinde

yaptıklarımız belli bir

yere gelmek için değil,

kendimizi yetiştirmek

için. Eğitim, işte bu

yönüyle iki bölümden

oluşuyor. Birincisi, sizi

gerçekten milli ve

manevi anlamda haya-

ta hazırlayabilmek.

İkincisi, iyi bir meslek

sahibi olmanız ve

ileride rahat bir hayat

sürmeniz. Günümüzde

ikincisi biraz daha ön

planda tutuluyor; ama

bütün eğitimcilerin

ortak gayesi topluma

faydalı bireyler

yetiştirmektir.

Gürgentepe’yi

ele alalım. Burada

diyelim ki insanların

yüzde onu kamuda iş

buluyor. Geride kalan-

lar ne yapıyor? Tarımla

uğraşıyor, esnaflık

yapıyor, ustalık yapıyor

yani bir şekilde

topluma katılıyor. İşte

bir şekilde topluma

katılan birey, işini

dürüstçe yapsın diye

eğitim veriyoruz.

Meslek için eğitim ver-

miyoruz. O bir araçtır.

Bizim eğitimdeki

amacımız, doğru insan

yetiştirmektir.



2014-2015 eğitim

öğretim yılına

başladığımız şu gün-

lerde ilçemizde eğitim

konusunda

gördüğünüz eksiklik-

ler neler?

Gürgentepe’de

eğitim-öğretim

konusunda geçmişte

güzel çalışmalar

yapılmış. Benim

gördüğüm temel eksik-

lik, öğretmen sirkülasy-

onunun fazla olması.

Tabi fiziksel

imkanları yeterli

olmayan okullarımız da

var. Bu eksiklikleri en

kısa sürede gidermeye

çalışacağız.

Öğrencilerimizin

çevre şartlarından kay-

naklanan pek çok

sıkıntısı var. Kışın sert

geçmesinden dolayı

yaşanan, ulaşımdan

kaynaklanan,

ailelerinden veya

okullarından kay-

naklanan sıkıntılar var.

Köylerde ısınma

soba ile oluyor. Bütün

sosyal paylaşımlar bu

odada gerçekleşiyor.

Köylerde yaşayan

öğrencilerimizin çoğu-

nun evde ders çalışa-

cağı ayrı bir oda yok,

derslerine bu odada

çalışıyorlar. Dolayısıyla

bu şartlarda ders

çalışan, gayret

gösteren öğrencilerim-

izden övgüyle söz

etmemiz gerekiyor.



İlçemizde eğitime

yönelik projeleriniz

neler?

En büyük pro-

jemiz, üniversite

kazanan öğrenci

sayımızı daha da

yukarılara çıkarmak.

Eğitimimizin daha

kaliteli hale gelmesi

için öğretmenlerimizin

kalıcı olması şart.

Öğretmenlerimizin ve

Gürgentepe’de

yaşayan insanların göç

etmesini engellemek

için projeler yapmak-

tayız. Bu projeleri

gerçekleştirdiğimizde

istikrar kendiliğinden

gelecektir. Bu yıl

öğrencilerimiz için

kurslar açtık. Kurslara

öğrencilerimizin ilgisi

yüksek ve bu bizleri

çok mutlu etti. Kursları

çevre şartlarından

dolayı hafta sonu

yapma imkanımız

olmadı; ama seneye

hafta sonu ayarlayıp

dershane gibi planlayıp

daha uygun bir şekilde

yapacağız.

Önem verdiğimiz

bir diğer konu da

anaokuluna devam

eden öğrenci sayısını

arttırmak. Bu işin

temeli anaokulu ve

eğitim ne kadar erken

başlarsa o kadar iyi.



Velilerimize ve öğren-

cilerimize yönelik

mesajlarınız neler?

Tabi velilerimizin

yaşam şartlarının zor

olduğunu biliyoruz.

Öğrencilerimiz de

emsallerine göre zor

şartlarda mücadele

ediyor. Geçmişte daha

zor şartlarda, daha

çetin coğrafyalarda

başarılı olan öğrenciler-

imiz oldu. Hepsinden

öte elimizde örnek

olarak bir İstiklal

Savaşımız var. Bitmiş

bir ülkeden dünyanın

sayılı ülkelerinden biri

haline gelen Türkiye

Cumhuriyeti var. Bize

ümitsizlik, çaresizlik,

feryat etmek yakışmaz.

Biz bütün idarecilerim-

iz, öğretmenlerimiz,

velilerimiz ve öğrenci-

lerimiz ile başarıya

ulaşmanın gayreti

içerisindeyiz. Biz

herkese güveniyoruz.

İnşallah hep beraber

aydınlık günlere ulaşa-

cağız.

Gürgentepe’de görev

yapan eğitimcilerim-

ize neler söylemek

istersiniz?

Gürgentepe’de

yaşam şartları zor ama

bizler öğretmeniz ve bu

mesleğin bahanesi yok.

Bizler idareciler olarak

şartlar ne olursa olsun

öğrencilerimiz için elim-

izden geleni yapmaya

çalışıyoruz.

Eğitimcilerimiz de bu

gayret ve çabanın

içerisindeler.

Bu vesileyle, her

türlü fedakarlığı göze

alarak öğrencilerimizin

vatanını seven, milli ve

manevi değerlerimize

sahip çıkan, yüksek

donanımlı birer birey

olarak yetiştirilmesinde

büyük pay sahibi olan

bütün meslektaşlarımın

Öğretmenler Gününü

kutlar, kendilerine ve

ailelerine huzurlu,

mutlu ve sağlıklı bir

sene geçirmelerini

dilerim.

Öğrencilerden anlamlı ziyaret


Ömer UMUR - Tarih Öğretmeni

Sayfa 3

ULU ÖNDER’İ ANMA TÖRENİ

Ulu Önder, vefatının 76. yıldönümünde okulumuzda düzenlenen törenle anıldı. Mus-

tafa KemalATATÜRK’ün vefat ettiği saat olan 09:05’te 2 dakikalık siren sesiyle bir-

likte saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşımızın okunmasıyla tören sona erdi.

ATATÜRK’Ü ANLA-

MAK

Bağımsızlık

savaşımızın önderi,

Türkiye Cumhuriye-

ti’nin kurucusu,

büyük komutan,

eşsiz devlet adamı

Atatürk’ümüzü, son-

suzluğa uğurladığı-

mız günün, 76.

yıldönümünde onun

büyük anısı önünde,

saygıyla eğiliyorum.

Türk milleti

için 10 Kasım, bir

yas ve matem günü

olmaktan çok, Tür-

kiye Cumhuriyeti ile

birlikte yaşayacak

olan Atatürk’ü ve

eserlerini anarak,

geçmiş ve gelecek

üzerine yeniden dü-

şünme günüdür.

Atatürk’ü sev-

menin bilgi ve biri-

kime dayalı olması

gerekmektedir.

Çünkü derinliği ol-

mayan sevginin de

gerekçesi olmayan

saygının da kim-

seye yararı yoktur.

Şunu da belirtmek

gerekir ki M. Kemal

Atatürk’ü sevmek

kimsenin tekelinde

değildir. Çünkü

bütün milletlimizin

bağlı olduğu ve sev-

mesi gereken bir tek

Atatürk vardır. Onu

sevmek, onu anla-

mak ve onun pren-

siplerini milletlimizin

idrakiyle birleştir-

mek, milletin, her

ferdinin hakkı ve va-

zifesidir.

Atatürk’ü anla-

madığı için veya an-

ladığı halde başka

fikrin peşine düş-

tüğü için, Atatürkçü

düşünceyi ve onun

yaptıklarını yete-

rince öğrenme-

mekte direnenler

vardır. Giyiminden

yerleşmesine, eği-

tim ve mesleğinden,

devlet ve millete ba-

kışına kadar farklı

düşünen bir toplumu

bütünleştiren O’dur.

Paramparça toplu-

lukları tek bayrak,

tek dil ve tek devlet

çatısı altında topla-

yan Atatürk’ü anla-

mak kolay değildir.

Bilgisi ve düşüncesi

yeterli olanlar onun

ne yaptığını daha

da önemlisi ne yap-

mak istediğini kav-

rayabilir.

Atatürk’ün

Kurtuluş Sava-

şı’ndaki askerî ve

devrimlerindeki si-

yasî dehası, dün-

yada hayranlık

uyandırmış ve öv-

güyle karşılanmıştır.

Kurtuluş Savaşı’yla

yazgımızı ve tarihin

akışını değiştiren

Atatürk, yalnızca

eserleriyle değil, dü-

şünceleri ve öngörü-

leriyle de insanlığın

yetiştirdiği büyük ki-

şiler arasında yerini

almıştır.

loyd George’un

“Yüzyıllar, nadir ola-

rak dahi yetiştirir. Şu

talihsizliğe bakın ki

o büyük dahi, çağı-

mızda Türk ulusuna

nasip oldu. Üstelik

bizim karşımıza

çıktı. M. Kemal’in

dehasına karşı, eli-

mizden bundan faz-

lası gelemezdi.”

sözleriyle anlattığı

Atatürk, tarihe dam-

gasını vuran, tüm

insanlığa mal

olmuş, dünyada

saygı duyulan eşsiz

bir liderdir.

Fakat dün-

yada, özellikle son

yıllarda yaşanan ge-

lişmeler karşısında,

bazı çevrelerin me-

seleleri etraflı dü-

şünme ve milli bakış

açısıyla yorumlama

güçlüğü çektiği he-

pimizin malûmudur.

Yine bu minvalde,

Cumhuriyet’in vaz-

geçilmez değerlerin-

den olan millet ve

milli devlet kavram-

larının, nasıl tartışıl-

maya açıldığı ve

kavram kargaşası

yaratılmaya çalışıl-

dığı görülmektedir.

Atatürk’ün, 20 Mart

1923’te yaptığı bir

konuşmasındaki şu

sözleri, bu türden bir

yön duygusu zafiyeti

olanlara yol göstere-

cek, önemli ve de-

ğerli ifadeler

içermektedir:

“Dünyanın

bize hürmet göster-

mesini istiyorsak,

evvela biz kendi

benliğimize ve milli-

yetimize bu hürmeti

hissen, fiilen, bütün

ef’al ve hareketlerle

göstermeliyiz. Bile-

lim ki milli benliği

bulunmayan millet-

ler, başka milletlerin

esiridir.”

M. Kemal Ata-

türk’ü, fikirlerini ve

sözlerini anladıkça

onun ne kadar ileri

görüşlü olduğunu ve

sadece yaşadığı dö-

nemde değil, günü-

müzde hatta

yarınlarımızda bile

bize yol gösterdiğini

anlayabiliriz. Bir

örnek vermek gere-

kirse, Atatürk, 1933

yılında Türkiyat

Enstitüsü’nün açılış

konuşmasında

şöyle demiştir:

“Bugün Sov-

yet Rusya dostu-

muz, müttefikimizdir.

Devlet olarak dost-

luğa ihtiyacımız var.

Fakat yarın ne ola-

cağını kimse kesti-

remez. Tıpkı

Osmanlı İmparator-

luğu gibi parçalana-

bilir.


Bugün elinde sım-

sıkı tuttuğu milletler

avucundan sıyrılabi-

lir.


Bizim bu

dostumuzun yöneti-

minde dil bir, inanç

bir, öz bir kardeşleri-

miz vardır. Onları

arkalamak için ha-

zırlanmalıyız.” Ata-

türk bu sözleriyle

1933 yılında

1990’ları görmüş ve

günümüz siyasetine

yol göstermiştir.

Hiç şüphe yok

ki onu, yalnız 10 Ka-

sımlarda anan değil,

sadece onun sözle-

rini ezberleyen

değil, Atatürk gibi

düşünen ve onun

gibi milli bağımsız-

lığı milli şuura dön-

üştürecek aydınların

sayısı arttıkça, gele-

ceğimiz daha gü-

venli olacaktır. Bu

sebeple 10 Kasım-

ları yas tutarak

değil, Atamızı anla-

maya çalışarak ve

ona ne kadar layık

olduğumuzun de-

ğerlendirmesini ya-

parak, kısaca O’nu

yaşayarak ve yaşa-

tarak geçirmeliyiz.

Aramızdan

ayrılışının 76. yı-

lında, Türk ulusunun

gönlünde ölümsüz-

leşen büyük önder

Atatürk’ü, bir kez

daha sonsuz minnet

ve şükranla anıyor,

saygılar sunuyorum.



Esra ÖZDEMİR KUYRUKCU - Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Sayfa 4

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ



Karanlık

düşmüş umutlara

bilgileri ışığıyla

aydınlatan, gele-

ceği yeniden var

eden, adım adım

ilerleten sendin…

Sen oldun kale-

mim. Bana yaz-

mayı, okumayı öğ-

reten sensin.

Şimdi söyle nasıl

öderim hakkını

ben? Anlattıkların

benim için çok de-

ğerli olan sözlerdi.

Beynime hece

hece yazılan

öğütlerdi… Beni

yükseklere taşıya-

cak olan bilgi-

lerdi… O kadar

değerliydi ki her

sözün, onlara

paha biçilemezdi.

Ne demiş şair:

“Aydınlığa giden

sonsuz yollardan,

Tomurcuklar açan

yeşil dallardan,

Bahçedeki taze,

solmaz güllerden,

Baharlarla bağlar

ötesinden gel…”

Anlat, yine

anlat! Anlat ki

sesin kulağımdan,

sevgin yüreğim-

den hiç eksik kal-

masın.

Işık hiç eksik ol-

masın çatımızdan.

Kırılmasın bahar

çökmüş dalları-

mız. Yaklaştıkça

yaklaşıyor zaman.

Elveda sözcü-

ğüyle taçlandırıl-

masın o mürekkep

izi taşıyan öpülesi

eller.

Heyecanla

beklerdik seni her

sabah. "GÜNAY-

DIN" derdin, ses-

lerin en güzeliyle

"BUGÜNKÜ KO-

NUMUZ" diye,

başlardın söze.

Çırpınırdın, bir

şeyler öğretmek

için bize. Tohum

saçtın karanlık zi-

hinlerimize.

“Tohum saç,

bitmezse toprak

utansın!

Hedefe varma-

yan mızrak utan-

sın!”

Yol gösterdin

bizlere, ışık oldun,

sevgi oldun, aile

oldun hepimize.

Kendinden feda-

karlık yaptın hep.

Hiçbir çıkarın yok-

ken, maddi ve

manevi her türlü

desteğini sağla-

dın. Sadece eğit-

medin; mutlu

ettin, sevgiyi aşı-

ladın, sevmenin

ne demek oldu-

ğunu. Anne ve ba-

balarımızın

güvenle göndere-

ceği sığınılacak

bir liman oldun.

Sevgin ve feda-

karlığın hiçbir su-

rette ölçülemez.

Sen varlığı-

mızın temeli, gele-

ceğimizin yön

vericisisin. Eğitti-

ğin yolda, göster-

diğin hedeflere,

ulaştıracağın ide-

allere erişmek ve

eriştirmek boynu-

muzun borcudur.

Öğretmenler

Gününüz kutlu

olsun öğretme-

nim!..

Ve değerli öğret-

men arkadaşla-

rım...

24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle hazırlanacak olan ilçe programı, okulumuz Şehit Ahmet Yaşar Anadolu Lisesi

öğretmen ve öğrencileri tarafından organize ediliyor. Yaklaşık iki aydır çalışmalarını sürdüren öğrencilerimiz ve öğret-

menlerimiz canla başla provalarına devam ediyor. Şimdiden tüm öğretmenlerimizin bu yüce gününü kutluyoruz.

BİLGİNİN KANDİLİ

Okul Müdür

V.Yılmaz ÇAKMAK,

Rehber Öğretmeni-

miz Gonca ŞAHİN ve

öğrencilerimiz Emekli

Öğretmen Tahsin

ÇOŞKUN’u evinde zi-

yaret ederek 24

Kasım Öğretmenler

Günü’nü kutladı.Yılla-

rını öğretmenlik mes-

leğine adamış,

birbirinden değerli öğ-

renciler yetiştirmiş

Tahsin ÇOŞKUN,

mesleğini ve öğrenci-

lerini hala özlediğini

ifade etti. Öğretmen-

lerimiz ve öğrencileri-

miz tarafından

gerçekleştirilen ziya-

retten dolayı çok

mutlu olduğunu dile

getirdi.

ÖĞRENCİLERİMİZDEN EMEKLİ ÖĞRETMEN TAHSİN

ÇOŞKUN’A ÖĞRETMENLER GÜNÜ ZİYARETİ

Eğitiminkökleriacı,meyveleritatlıdır.

Aristoteles

ÖĞRETMEN

Bazen arkadaşın olur

Bazen kapı gibi duvar

Bazen ise koruyucun kesilir

Ama hep mesafeyi korur

Öğrettikleri ardından

Bir hediye verildiğinde

“Sizin bana en büyük hediyeniz:

Sizi güzel yerlerde görmemdir.”

Diyen en yüce insandır.



Gözde ÇIRPAN

11/D

Sayfa 5

2013-2014 LYS GURUR TABLOMUZ

ÇETİN HAZIR

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

Kars Sağlık Yüksekokulu

Hemşirelik

HAKAN TEPE

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye İİBF

İktisat


YEŞİM DURMAZ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Akşehir İİBF

İşletme


BERNA KUZU

KATÜ


İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

İktisat


MELEK SOYDEMİR

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

İletişim Fakültesi

Halkla İlişkiler ve Tanıtım

ASLI ARICAN

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye İİİBF

İktisat


AYSUN ŞEKER

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ziraat Fakültesi

Zooteknik

ASLIHAN EREL

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler MYO

İşletme Yönetimi

DERYA BEKTAŞ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ

Gümüşhane MYO

Laborant ve Veteriner Sağlık

ADALET GÜVEN

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Teknik Bilimler MYO

Elektrik


SERVET AKSU

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye MYO

Bilgisayar Programcılığı

SİNEM KAYA

FATİH ÜNİVERSİTESİ

Sağlık Hizmetleri MYO

Ağız ve Diş Sağlığı

MURAT CAN ULUDAĞ

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler MYO

Halkla İlişkiler ve Tanıtım

SEFA BAYRAKTAR

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ulubey MYO

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

SEZER ULUÇAY:

AMASYA ÜNİVERSİTESİ

Merzifon MYO

İnşaat Teknolojisi

ERDEM SOYDEMİR:

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye MYO

İnsan Kaynakları Yönetimi

EMRULLAH GÜRSOY

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ulubey MYO

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

AŞKIN REMZİ VURAL

19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ

Kavak MYO

Yapı Denetimi

EMİNE AYDEMİR

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler MYO

Turizm ve Otel İşletmeciliği

DUYGU POLAT

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ulubey MYO

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

SEZER ŞANLI:

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye MYO

Bilgisayar Programcılığı

ŞAHİN OHTAMIŞ

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ulubey MYO

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

HİLMİ DEMİRCİ

AMASYA ÜNİVERSİTESİ

Merzifon MYO

Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı

EBRU ŞEKER:

ORDU ÜNİVERSİTESİ

Ünye MYO

Bilgisayar Programcılığı

YEŞİM ATEŞ:

AMASYA ÜNİVERSİTESİ

Merzifon MYO

Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı



Sayfa 6

SINAV KAYGISI VE BAŞ ETME YOLLARI



SINAV KAYGISI

NEDİR?

Kişinin sınav so-

nucundaki akademik

başarısızlığını genelle-

yerek bunu kişiliğinin

başarısızlığı olarak algı-

lamasından kaynakla-

nan, dolayısıyla

öğrenilen bilginin sınav

sırasında etkili bir bi-

çimde kullanılmasını

engelleyen ve başarının

düşmesine yol açan

yoğun kaygı durumu-

dur. Sınav kaygısı as-

lında gerekli ve

faydalıdır. Öğrenciyi öğ-

renmeye, bir amaç

edinmeye motive eder.

Faydalı olmayan ise

aşırı kaygıdır. Aşırı

sınav kaygısı, başarı-

sızlığa neden olur. İste-

nilen kaygı, orta düzey

kaygıdır.

SINAV KAYGISININ

BELİRTİLERİ

1-Felaket yorum-

ları içeren düşünceler,

unutkanlık, dikkati top-

layamama, konuları ha-

tırlamakta güçlük gibi

zihinsel belirtiler.

2-Gerginlik, sinir-

lilik, karamsarlık ve

korku hali, panik, kont-

rolü yitirme hissi, gü-

vensizlik, çaresizlik ve

heyecan gibi duygusal

belirtiler.

3-Kaçma (ders

çalışmayı bırakma, sı-

navı yarıda bırakma)

kaçınma (ders çalış-

mayı erteleme, sınava

girmeme) gibi davranış-

sal belirtiler.

SINAV KAYGISININ

NEDENLERİ

1-Zamanı Etkin

Kullanamama

Sınava çalışmaya geç

başlamak, konuların ye-

tiştirilememesi veya

erken başlanmasına

karşın zamanın etkin

kullanılmaması nede-

niyle konuların yetiştiri-

lememesi, konu

tekrarlarının yapılma-

ması kaygıyı artırır.

2-Yanlış Ders

Çalışma Alışkanlıkları

Plansız ve programsız

ders çalışmak başarı-

sızlığın en önemli kay-

nağıdır. Kişinin

motivasyonunun düş-

mesine neden olur.

3-Mükemmeli-

yetçilik Düşüncesi

Yaptıklarının en iyi ve

hatasız olması gerekti-

ğine inanan kişinin

kaygı düzeyi yükselir.

4-Başarısızlık

Korkusu

Başarısız olma korku-



sunu yoğun yaşayan bi-

reylerin, kendilerine

olan güvenleri azalır ve

kaygı düzeyi yükselir.

5- Sınava Çok

Fazla Anlam Yüklen-

mesi

Kişinin potansiyellerine



uygun olmayan bir

amaç belirlemesi ya da

sınavı kendini kanıtla-

yacağı bir platforma

dönüştürmesi de kaygı

düzeyini yükseltir.

6- Aile Baskısı

Ailelerin çocuklarından

beklentilerinin fazla ol-

ması ve çocuğun bek-

lentileri

karşılayamayacağı dü-

şüncesi de kaygı düze-

yini yükseltir.



SINAV KAYGISI İLE

BAŞ ETME YOLLARI

1) Sınava planlı

programlı çalışma

Planlı ve programlı ders

çalışmak sınava yeterli

ölçüde hazırlanmamızı

sağlar.

2) Sınav Zama-



nına Kadar Ders Ça-

lışma


Son ana kadar ders ça-

lışmak öğrenilenlerin

karışmasına neden ola-

cağından sınavdan bir

iki gün önce ders çalış-

mayı bırakmak gerekir.

3) Uyku, Din-

lenme ve Beslenme

Sınav gecesi yeterince

uyumaya çalışın.

Sınavdan önce iyice

dinlenin ve sınavı dü-

şünmemeye çalışın.

Sınavdan önce bünye-

nize dokunacak yiye-

ceklerden uzak durun.

4) Düşünce ve

İnançlar


Eğer başarılı olamaz-

sam aileme ne söyle-

rim, bu sınavda başarılı

olamayacağım, ben ye-

tersizim, aptalın tekiyim

gibi olumsuz ve yıkıcı

düşüncelerden mümkün

olduğunca uzak durun.

Olumlu ve gerçekçi dü-

şünceler oluşturmaya

çalışın; sonuç her ne

olursa olsun ailem beni

seviyor, bu sınavda ba-

şarılı olacağım, elimden

geleni yapacağım, bu

sınav için yeterliyim

gibi.

5)Doğru Nefes



Alma ve Gevşeme

Sınav girmeden ya da

sınav sırasında kaygı

düzeyinizin artarsa, bir-

kaç kez derin nefes

alın. Ayrıca birkaç da-

kika gözlerinizi kapata-

rak sizi mutlu eden bir

anıyı ya da bir yeri

hayal edin. Bu rahatla-

manıza ve düşünce

odağınızın değişmesine

yardımcı olacaktır.

Son olarak sı-

nava en iyi yapabildiği-

niz bölümden başlayın.

Yapamadığınız sorulara

çok zaman ayırmayın,

onları sona bırakın. So-

ruları, dikkatlice oku-

yun. Üst üste birkaç

soruyu yapamıyorsanız

ya da dikkatinizin dağıl-

dığını düşünüyorsanız

biraz mola verin.

BAŞARILAR.



Gonca ÖZTÜRK

Rehber Öğretmeni

YGS MATEMATİK



Yabancı Dil Öğrenmenin Önemi

Sevgili Öğrenciler,

Hayatınızın dönüm

noktası olacak olan bir sınava

doğru adım adım yaklaşmak-

tasınız. Bu sınav sadece sizi

bir üst eğitim kurumuna taşı-

mayacak, aynı zamanda seç-

miş olduğunuz meslekle

özdeşleşeceksiniz.

Ülkemizde Üniversi-

teye Giriş Sınavları olarak ad-

landırılan Yükseköğretime

Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans

Yerleştirme Sınavlarına (LYS)

her yıl milyonlarca öğrenci

katılmakta ve bu sayı her yıl

artmaktadır. Hal böyle olunca

gönlünüzden geçen mesleğe

ulaşmak biraz daha zorlaş-

maktadır. Bir de bu duruma

sürekli değişen sınav siste-

mini de eklediğimizde işinizin

hiç de kolay olmadığı daha

açık bir şekilde görülmekte-

dir.

Sevgili Öğrenciler,

YGS ve LYS sınav-

larını ders ders analiz ettiği-

mizde Matematik ve

Geometri derslerinden sorulan

soruların toplam sorular için-

deki payının hiç de küçüm-

senmeyecek bir orana sahip

olduğu (YGS %25 ve LYS

%50) görmekteyiz. Bu sınav-

larda başarılı olmak ve rakip-

lerinizin önüne geçmek için

matematik dersinin önemini

sizler benden daha iyi biliyor-

sunuz. Hayalinizdeki üniver-

siteye ulaşmak için

matematikle barışık olmanız

ve korkularınızın üstüne git-

meniz gerekir.

“Matematik çok zor bir

ders.”, “Ben matematikten bir

şey anlamıyorum.”, “Bende

matematik kafası yok” vs.

gibi bahanelerle sınavlarda

büyük bir ağırlık teşkil eden

matematik dersini bir kenara

atamayız.

O halde ne yapacağız?

İlk olarak bu dersi

başaracağımıza kendimiz ina-

nacağız. Çünkü başaracağı-

nıza siz inanmadığınız sürece

başaramazsınız. Matematik

dersini öğrenmek sözel ders-

ler gibi kolay değil, belli bir

süreç gerekli. İşte bu süreçte

ünlü matematikçi Cahit

ARF’ın dediği: “Matematikte

zekadan önce sabır gelir” sö-

zünü aklımızdan çıkarmaya-

cağız. Büyük harflerle

yazıyorum, SABIR, SABIR,

SABIR!


Matematik dersinin

konuları birbirinin ön koşulu

niteliğindedir, yani önceki

konu bir sonraki konuyla bağ-

lantılıdır, konular birbirinden

bağımsız değildir. Dolayısıyla

bir konuyu tam öğrenemediği-

niz zaman bir sonraki konuda

ister istemez zorlanacaksınız.

“Pekala matematiğin en temel

konusu veya konuları nedir?”

şeklinde bir soru akıllara gel-

mektedir. Matematik dersinde

lokomotif görevini gören

konu, hepinizin bildiği ancak

nedense çok zorlandığınız,

“Temel İşlem Becerisi” yani;

toplama, çıkarma, çarpma ve

bölme işlemleri. İlk olarak bu

konudaki eksikliklerinizi

kabul edip bu eksiklikleri ta-

mamlayacaksınız. Sevgili ar-

kadaşlar, bu eksikliğinizi

tamamladıktan sonra devreye

artık sabır giriyor. Öğrendiği-

niz her konu ile ilgili ilk ola-

rak çözümlü testleri,

çözümlerine bakmadan çözü-

nüz. İlk testteki 20 sorudan 2

veya 3 tanesini çözebileceksi-

niz. Bu size asla ve asla yıl-

gınlık vermemelidir.

Çözemediğiniz soru-

larınız için çözümlerini ince-

leyiniz ve çözümü anlamaya

çalışınız. Anlamadığınız soru-

larınızı öğretmenlerinize soru-

nuz. Bu süreci uyguladıktan

sonra başka bir kitapta aynı

konuyla ilgili soruları çözdü-

ğünüzde yapabildiğiniz soru

sayısının 5 veya 6 soruya çık-

tığını, süreci bu şekilde

devam ettirdiğinizde çözebil-

diğiniz soru sayısının 20 so-

ruda 15 ve üzerine çıktığını

göreceksiniz ve kendinizi kut-

layacaksınız. Bu çalışma ve

sabır da size üniversite sınav-

larında başarıyı getirecektir.



Sevgili Öğrenciler,

Sizler içinizdeki cev-

herin farkında olun ve sizde

var olan istidatlarınızı öğret-

menlerinizin de yardımıyla

açığa çıkarın. Türkiye Cum-

huriyetinin yarınını siz genç-

ler inşa edeceksiniz. Yazımı

burada noktalarken ülkemizin

inşasında katkıda bulunacak

olan siz gençlere bu yolda en

kalbi duygularla başarı dilek-

lerimi sunuyorum. Hayaliniz-

deki bir yaşama ulaşmanızın

okul sıralarından geçtiğini lüt-

fen ama lütfen unutmayınız.



KEMAL ÇALIŞ

Matematik Öğretmeni

Gürgentepe’ye ilk

atandığımda öğrencileri-

min tepkisi şu şekilde

oldu: Hocam neden İngi-

lizce öğreniyoruz ki?

Sanki Gürgentepe’ye tu-

rist gelecek(!) Duydukla-

rıma inanamamıştım ama

sonrasında bu yargıyı kı-

rabildiğimi düşünüyorum.

O yorumu


yapanlar artık İngilizcenin

evrensel bir olduğunu, dil

öğrenmekle farklı kültür-

ler öğrenmenin de bera-

berinde geldiğini

biliyorlar.

Derste öğrendiklerimizin

onların ufuklarını açtığını

düşünüyorum. Örnek ver-

mek gerekirse “gap year”

kavramı bizde “boş yıl”

olarak çevrilse de esa-

sında boşuna geçen 1

yıldan ziyade değişik kül-

türler öğrenme fırsatı ya-

kalanabilen, kafa dağıt-

maya yarayan 1 yıldır “

gap year”. Türkiye’de li-

seden sonra üniversite

ya da iş hayatına atılan

gençler yurt dışında sırt

çantalarını alıp biraz da

cep harçlığıyla gruptaki

arkadaşlarıyla farklı ülke-

leri gezip, bu ülkelerde

gönüllü işlerde bulunup 1

yıllarını değerlendirirler

ve sonraki yaşamlarına

daha dinç ve verimli bir

şekilde devam ederler.

Öğrencilerime bunlardan

bahsettiğimde dile karşı

daha bir istekli oluyorlar,

kendi kültürleriyle farklı

ülkelerin kültürlerini kı-

yaslama şansı buluyorlar.

Yabancı bir dil bil-

menin; yabancılarla ko-

nuşmak, iş

seyahatlerinde kullan-

mak, internette gezinmek

gibi faydalarının yanı sıra

beyni geliştirici işlevleri

de vardır. İlk etapta ileti-

şim yeteneğiyle birlikte

yaratıcılık da gelişir. İkinci

bir dil her konuşuldu-

ğunda beyne yaratıcılık

konusunda egzersiz yap-

tırılmış olup plan yapma

yetisini de ortaya koyar.

Yabancı bir dil öğ-

renme, dünyaya başka

gözlüklerle yeniden

bakma fırsatı sağlayarak

göremediklerimizi gös-

terme olanağı sağlar.

Unutmayın, öğ-

rendiğiniz her dil yaşamı-

nıza farklı bir anlam

katacaktır.

Canan YALVAÇ

İngilizce Öğretmeni

ADI OKULDU BUNUN

KKiimmiinniinn  kkooşşaarraakk  ggeellddiiğğii

ookkuull,,  kkiimmiinniinn  ddee  zzoorrllaa  ggöönnddeerriillddiiğğii

vveeyyaa  iisstteemmeeyyeerreekk  ggeellddiiğğii  bbiirr  yyeerrddiirr..

AAiilleessiinniinn  zzoorruuyyllaa  ggeelleenn  ööğğrreennccii,,  aass--

llıınnddaa  hhiiçç  ddeeğğiişşmmeezz  hheepp  aayynnıı  şşeekkiillddee

bbeelliirriirr  hhaayyaattttaa..  

ÖÖğğrreennccii  ddeenneenn  iinnssaann  oorrggaa--

nniizzmmaassıı  ggeeccee  yyaattmmaakk  bbiillmmeezz  ssaabbaahh

iissee  kkaallkkmmaakk……  FFaacceebbooookk  ddeenneenn  ssooss--

yyaall  oorrttaammddaa  ggeecceenniinn  yyaarrssıınnaa  kkaaddaarr

ddoollaaşşııyyoorr  oolldduuğğuu  iiççiinn..  BBuu  ddaa  yyeettmmeezz

ttaabbiiii..  BBuu  oorrggaanniizzmmaa,,  ssaabbaahh  ddaahhaa  iillkk

ddeerrssttee  eenn  aarrkkaaddaa  kkaalloorriiffeerriinn  ssııccaakkllıı--

ğğıınnddaa  mmaayyıışşaann,,  uuyyuudduu  uuyyuuyyaaccaakk

oollaann,,  ssaabbaahhıınn  ddaahhaa  iikkiinnccii  ddeerrssiinnddee

hhaallaa  eessnneeyyeenn  vvee  uuyykkuussuu  aaççııllmmaammıışş

oollaann  kkiişşiiddiirr..  TTeeşşbbiihhttee  hhaattaa  oollmmaazz..””ÖÖğğ--

rreennccii  nneeddiirr??””  ssoorruussuunnaa  vveerriilleecceekk  ccee--

vvaabbıımm  ççookkttuurr..  ŞŞööyyllee  kkii::  ÖÖğğrreennccii  1166

yyııll  uuzzuunnlluuğğuunnddaa,,  55663322  hhaaffttaa  ççaa--

ppıınnddaa,,  119922  aayy  ggeenniişşlliiğğiinnddee,,  ““GGüünnaayy--

ddıınn!!””  iillee  kkaallkkaann  ““İİyyii  ddeerrsslleerr!!””  iillee

oottuurraann,,  ddiissiipplliinn  iillee  uussllaannaann,,  ttoosstt  iillee

bbeesslleenneenn,,  ffoorrmmaa  iillee  ssüüsslleenneenn,,  eesskkii

mmooddeell  88  ddeerrss  77  tteenneeffffüüss  ggüüccüünnddee,,  hhoo--

ccaallaarrıınn  yyeerrmmeessiinnee  vvee  mmüüddüürrüünn  tteerrss

bbaakkmmaassıınnaa  aallıışşaann,,  cceettvveell  vvbb..  ggiibbii  ookkuull

aarraaçç  ggeerreeççlleerriiyyllee  ddaayyaakk  yyiiyyeebbiilleenn,,

ggöömmlleekk  vvee  kkrraavvaatt  aarraassıınnaa  ssııkkıışşttıırrııll--

mmıışş,,  ççaannttaa  iillee  bbaağğllaannmmıışş,,  bbiirr  ggüünn  ookkuull

bbiitteecceekk  ddiiyyee  kkaannddıırrııllmmıışş,,  AAllllaahh’’ıınn  eenn

aacciizz  kkuulluudduurr..

BBiirr  ddee  ççaallıışşkkaann  ööğğrreennccii

ssttiillii  vvaarrddıırr..  VVaakkttiinnddee  yyaattaann  vvee  vvaakk--

ttiinnddee  kkaallkkaann,,  ddeerrssee  ggeeçç  kkaallmmaayyaann,,  hhoo--

ccaallaarraa  ddöörrtt  eellllee  ssaarrııllaann,,  eenn  öönnddee  ggöözzüü

cciinn  ggiibbii  oollaann,,  hheerr  ggeeccee  oo  ggüünn  iişşlleenneenn

kkoonnuuyyuu  tteekkrraarr  eeddeenn  vvee  tteekkrraarrssıızz

ookkuullaa  ggeellmmeeyyeenn,,  hhooccaallaarrıınn  ggöözzüünnddee

hheepp  bbiirr  nnuummaarraa  oollaann……  AAmmaa  bbuu  ssaayyıı--

llaann  mmeezziiyyeettlleerr  iiddeeaall  ööğğrreennccii  ttiippiiddiirr,,

ggöörreenn  vvaarrssaa  bbiizzee  ddee  bbiillddiirrssiinn......

GGöözzddee  ÇÇIIRRPPAANN

1111//DD


Sayfa 7

BERAT İLE GURURLANDIK

29 Ekim


Cumhuriyet Bay-

ramı Etkinlikleri

kapsamında dü-

zenlenen Cumhu-

riyet Yol

Koşusu’nda, Ama-

tör Spor Haftası

Kros Yarışma-

sı’nda ve Samsun

Karadeniz Kulüp-

ler Koşu’nda 1.

olan öğrencimiz

Berat ÖLMEZ’i ba-

şarılarından dolayı

kutluyor ve önü-

müzdeki hafta dü-

zenlenecek olan

Mohaç Kır Koşu-

su’nda başarılar

diliyoruz.

Öğrencilerimizi

yarışmalara hazır-

layan Beden Eği-

timi


Öğretmenle-

rimiz Ahmet GÜ-

NAYDIN’a ve

Serpil ATA’ya te-

şekkür ediyoruz.

OKULUMUZDA ÇEVRE

TEMİZLİĞİ YAPILDI

18.11.2014

Salı günü İngilizce

Öğretmenimiz

Canan YALVAÇ’ın

önderliğinde, oku-

lumuzun çevresi

öğrencilerimizce

temizlendi. Temiz-

liğe, Din Kültürü ve

Ahlak Bilgisi Öğ-

retmenimiz Yeter

AKKAYA da dahil

oldu ve oldukça

güzel görüntüler

ortaya çıktı. Uma-

rız, bütün öğrenci-

lerimizin çevreye

olan duyarlılıkları

artarak devam

eder. Bu güzel et-

kinlikte emeği olan

öğretmenlerimiz ve

öğrencilerimizi kut-

luyoruz.

ÖĞRENCİLERİMİZE DİŞ FIRÇASI DAĞITILDI

Din Kültürü ve

Ahlak Bilgisi Öğretmeni-

miz Yeter AKKAYA’nın

Colgate firması ile yap-

tığı görüşmeler sonu-

cunda temin edilen diş

fırçaları, öğretmenlerimiz

Yeter AKKAYA ve Canan

YALVAÇ tarafından öğ-

rencilerimize dağıtıldı.

Öğrencile-

rimiz diş fırçalarını sevin-

çle kabul etti.

Öğrencilerimizden biri-

nin: “ Diş macunu yok

mu?” şeklindeki sorusu

üzerine uzun süre gülüş-

meler yaşandı. Firmaya

ve öğretmenlerimize te-

şekkür ediyoruz.

TÜRK GAZETECİLİK TARİHİNDEN

Türkçe ilk gazete 1828'de

Kahire'de yayımlanmaya

başlayan Vekâyi-i Mısri-

ye'dir. Bugünkü Türkiye

sınırları içinde çıkmış ilk

Türkçe gazete ise

1831'de yayımlanan. Tak-

vim-i Vekâyi, II. Mah-

mut'un isteği üzerine

çıkarılmıştı ve devletin

resmi sözcülüğünü yapı-

yordu. Kısa bir süre

sonra, Osmanlı İmpara-

torluğu sınırları içindeki

azınlıkların dillerinde, ör-

neğin Arapça, Farsça,

Rumca, Ermenice, Bul-

garca, Fransızca olarak

da basıldı. 1840'ta yayım-

lanmaya başlayan Ce-

ride-i Havadis de yarı

resmi bir gazeteydi.

Özel girişimce çıkarılan

ilk gazete Tercümanı Ah-

valdir. 1860'ta Şinasi ve

Agâh Efendi yönetiminde

yayımlandı. Tercümanı

Ahval'in yayıma başlama-

sından iki yıl sonra, Os-

manlı yönetiminde

yenileşmeyi savunan Yeni

Osmanlılar hareketinin

önderlerinden Şinasi,

Tasviri Efkâr gazetesini

çıkardı. Gazetenin yayı-

mını daha sonraları

Namık Kemal ve Recai-

zade Ekrem sürdürdü.

1867'de Ali Süavi, yöne-

timi sert bir biçimde eleş-

tiren Muhbir gazetesini

yayımladı. Ali Suavi'nin

yönetimin baskısı sonucu

Avrupa'ya gitmesinden

sonra Muhbir gazetesi

Londra'da yayımlanmaya

başladı ve yurtdışında

Türkçe yayımlanan ilk ga-

zete oldu.



Türkiye’nin ilk

köy gazetesi Güzel-

ordu’dur.

İLÇEMİZİ TANIYALIM

DÖŞEK MAHALLESİ

Osmanlılar

zamanında adı Döşek

köyü olarak geçmekte

olup o dönemlerde de

oldukça kalabalık

olduğu Tahrir defterleri

kayıtlarından anlaşıl-

maktadır. 1455 tarihli

Tahrir defterine göre 23

hane, 1485'te 15 hane,

1520'de 28 hane,

1547'de 50 hane ve

1613'te 72 hanedir.

Osmanlı döneminde

Hapsaman (Gölköy)'e

bağlı büyükçe bir köy-

dür. 1976 yılında

Gürgentepe beldesine

mahalle statüsünde

bağlanmıştır. Döşek

Mahallesi ilçe

merkezinin güneyine

düşer. Mahallenin sınır-

ları ilçe merkezinden

başlar. En uzak mevk-

isinin ilçe merkezine

uzaklığı 7 km.dir

Mahallenin batısında

Akmescit Mahallesi,

kuzeydoğusunda

Ağızlar Mahallesi,

doğu ve güney-

doğusunda Akçalı

köyü, kuzeyinde ise

ilçe merkezi bulunmak-

tadır. Mahallenin her

mevkisine ulaşım

kolayca yapılabilmek-

tedir. Ulaşım hizmetleri

daha çok minibüslerle

yapılmaktadır.

Mahallenin kuzey-

doğusundan Ordu -

Sivas Karayolu

geçmektedir. Kış

aylarında ara sokakları-

na ulaşımda zorluklar

çekilse bile genel

olarak ulaşım rahatlıkla

yapılabilmektedir.

Yolları belediye imkan-

larıyla düzgün olarak

yapılmış ve çakıllan-

mıştır.


Döşek Mahallesi toplu

olarak kurulan küçük

mahallelerin bir-

leşmesinden meydana

gelmiştir. Nüfus daha

çok Bezirgan, Öteyüz,

Camii yanı, Karşıköy

ve Çırgıllı mevki-

lerinde toplanmıştır.

Nüfus artış hızı

oldukça yüksektir.

Mahalle 302 haneden

ibarettir.1990 Yılı

Genel Nüfus sayımına

göre nüfusu 2968

kişidir. İlçe genelinde

nüfus yoğunluğunun en

fazla olduğu

mahalledir.

Mahalle


halkının en önemli

geçim kaynağı tarımdır.

Halkı çok çalışkandır.

Yaklaşık olarak her

haneden en az bir kişi

Karayollarından ya

emeklidir ya da fiilen

çalışmaktadır. Tarım

ürünlerinden en fazla

bağ bahçe ürünü olarak

fındık yetiştirilir.

Fındığın dışında

yetiştirilen mısır,

patates, fasulye gibi

ürünler pazarlamak

amacıyla değil tüke-

time yönelik olarak

yetiştirilir. Tarımın

dışında en önemli

geçim kaynağı hay-

vancılıktır. Ancak

yapılan hayvancılık bil-

inçsizce ve ilkel

usullerle yapılmaktadır.

Hayvancılık daha çok

süt sığırcılığına yönelik

yapılmaktadır.

Ekonomik özellikler

bakımından hayvan

beslemede karşılaşılan

güçlükler, pazarla-

madaki problemler gibi

sebepler yüzünden hay-

vancılık mahallede eski

önemini kaybetmiştir.

Mahallede

halen 2 tane ilkokul

mevcuttur. Bunlardan

Döşek İlkokulu 1961

yılında yapılmış olup 2

dersliktir. Diğer okul

ise 1978 yılında eğitim

öğretime açılmış olan

Döşek Yazlık İlkokulu

olup adı daha sonra

Şehit Ahmet Yaşar

İlkokulu olarak

değiştirilen okuldur.

Okul Müdür V.

HANYANI


Gürgentepe Şehit Ahmet Yaşar Anadolu Lisesi ve

Mesleki Teknik Eğitim Merkezi Yayın ve İletişim Organı

Ekin Devrim AÇIKGÖZ – Esra ÖZDEMİR KUYRUKCU

Vizyon Ofset Matbacılık

Yeni Mahalle Alparslan Türkeş Caddesi No:16 ORDU / Tel: 0 452 214 22 76 / mail: orduvizyon@mynet.com

Mahmut UZUNÖMEROĞLU

Tel: 0 452 821 10 35

Web: www.gurgentepelisesi.meb.k12.tr

E-mail: gurgentepelisesi@gmail.com

Yılmaz ÇAKMAK

Yazı İşleri



Esra ÖZDEMİR KUYRUKCU

Ekin D. AÇIKGÖZ

Gökhan DEMİR

Fatma KÖR

Canan YALVAÇ

Kemal ÇALIŞ

Ömer UMUR

Gonca ÖZTÜRK

Gözde ÇIRPAN

Cansu DURMAZ

Atalay ÖZKAN

Yayın Kurulu



Dizgi ve Montaj

Yüklə 224,05 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin