1.5. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ülke Tercihinde Etkili Olan
Faktörler
Sermayenin çok akışkan bir yapıya sahip olduğu , kendini güvende hissettiği ve en
yüksek getiriyi elde etmeyi beklediği sektörlere ve bölgelere yöneldiği hiç şüphesiz ki
bir gerçektir.Girişimcinin kâr veya en yüksek kâr dışında bir amacının olabileceğini
düşünmek ekonomi ilkeleriyle bağdaşmaz. Ancak, bunun yanında kârın bir unsuru
olarak yabancı girişimcilerin üzerinde durduğu diğer hususlar ise, kârlılığın devamlılığı
ve yabancı memlekette elde edilen kârın kendi ülkesine transfer edilebilmesidir. Kendi
ülkesine kârını transfer edemeyen girişimci için yabancı ülkede yaptığı yatırım önemini
kaybetmektedir. Dolayısıyla esas amaç kârlılık, kârın devamlılığı ve kâr transferidir. Bu
hususların yerine getirilmesini sağlayan en önemli unsur ise, istikrardır. Kalıcı bir
istikrar ise, sağlam bir demokrasi ile temel insan hakları, mülkiyet hakları ve girişim
özgürlüğünün güvence altında olduğu ortamlarda mevcuttur(YASED, 2004; Akdiş,
1998).
DYY’leri açıklamaya çalışan çok çeşitli yaklaşımların üzerinde önemle
durduğu, yabancı ülkelerde doğrudan yatırımlara yönelme nedenleri, başlıca aşağıdaki
gibi sıralanabilir( Zeytinoğlu, 1966; Ongun, 2003; Saatçioğlu, 2004; Tandırcıoğlu ve
Özen, 2003):
- Hammaddelerin çıkartılması ve hammadde kaynaklarının denetimi,
- Ucuz niteliksiz ya da ucuz nitelikli işgücü olanaklarından faydalanma,
- Üretim işlemlerinin bütünleştirilmesi (ilk işleme aşamasından nihai ürün
hazırlanmasına kadar tüm üretim işlemlerinin dikey bütünleşmesinin sağlanması ya da
belli bir ürünün aynı aşamadaki üretim faaliyetlerinin tek elde toplanması),
- İthalatçı ülkenin koyduğu dış ticaret engellerinden ve kambiyo kısıtlamalarından
kurtulma (gümrük ve ticari mübadelelerde zorluklar görmek, özellikle AGÜ’lere
yapılan DYY’ler ithalata getirilen kısıtlamalardan kaynaklanmaktadır),
22
- Ana ülkede çevre koruma, sağlık gibi alanlara ilişkin ulusal standartlardan ya
da bankacılık gibi alanlara ilişkin düzenlemelerden ve yüksek oranlı vergilerden
kaçınabilme (tabii olduğu vergi rejimini beğenmemek),
- Ürün kalitesini korumak ya da isim yapmış olmaktan yararlanmak amacıyla,
ünvanı korumak veya ünvandan yararlanmak düşüncesiyle ve ticari sırları korumak
kaygısıyla dış yatırımlara yönelme,
- ÇUŞ’un, mal farklılaştırması, üstün pazarlama teknikleri ve fiyat politikalarıyla
ve sahip oldukları teknolojik üstünlükle geniş pazarları ele geçirebilme olanağına sahip
bulunmaları,
- Ev sahibi ülkeden üçüncü ülke pazarlarına gümrüksüz ihracat yapabilme
(yeni piyasalar ve pazarlar aramak),
- Eski müşterilerin dış ülkelere yatırım yapması durumunda onların izlenmesi
ve o ülkelerde şube veya ofislerin açılması,
- Ulusal parası devalüasyon gibi nedenlerle değer kaybına uğramış ülkelerde
ortaya çıkan ucuz üretim fırsatlarından yararlanma,
- Kendi ihracat yaptığı bir ülkede, rakip şirketlerin yatırım yapma olasılığı,
- Eski pazarı konumundaki ülkelerin kendi aralarında gümrük birliği kurmaları
sonucu, ihracatın yerini dolaysız yatırıma bırakması,
- Ev sahibi ülkenin, dış yatırımcılara sağladığı dolaylı ve dolaysız teşviklerden
faydalanma,
Bela Balassa’ya göre, tekelci rekabet koşulları içerisinde üretim yapan şirket,
kendi ülkesinde mevcut pazarların sınırlarını daha fazla genişletemeyeceği için,
DYY’ler yoluyla diğer ülkelerin pazarlarını elde etmeye çalışmaktadır
2
.
Sanjaya Lall’a göre ise, ulusaşırı şirketler DYY yerine ihracat yoluyla da yeni
pazarlar elde edilebilir veya mevcut pazarlarını koruyabilir. Ancak yavru şirketler
aracılığı ile yabancı ülkenin Pazar şartlarına ve tüketici zevklerine daha uygun bir
üretim biçimi geliştirmeleri mümkündür (Alpar, 1978, 56).
UNCTAD’ın 1998 yılı Dünya Yatırım Raporu’nda yeralan bir analizde DYY’lerin ülke
tercihinde etkili olan faktörler ekonomik faktörler, yatırım ortamına ilişkin faktörler ve
2
Endüstriyel devrimini tamamlayarak endüstürileşmiş ülkelerde kurulu şirketler mevcut ülke pazarlarının
haricine çıkmaya çalışırlar. Bu ülkelerdeki şirketlerin uluslararası piyasalara yayılma süreci incelendiği
zaman, tarihsel tecrübeler bu sürecin üç aşamada gerçekleştiğini göstermektedir. Bunlardan ilki ihracat
aşaması (export stage), ikincisi yabancı üretim aşaması ( the foreign production stage) ve üçüncüsü
çokuluslu şirket olma aşamasıdır, İncesulu, 1993; (alıntı Rıdvan Karluk, “Uluslararası Ekonomi” Kasım
1991, bilim Teknik Yayınevi, 483.)
23
politik faktörler olarak gruplandırılmıştır. Bu faktörler ne tür bir sınıflandırmaya tabii
olursa olsun temel amaç, kâr, kârın transferi, yabancı sermayenin varlığının ve
geleceğinin güvencesini belirleyen etkenler olarak değerlendirilmektedir.
Tablo 1.1 DYY’lerin Belirleyici Unsurları
Dostları ilə paylaş: |